Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yayınlanan bildiride, "Suriye’de devam eden şiddet, yıldırma ve toplu kıyım eylemlerine uluslararası toplumun seyirci kalmaması gerektiği vurgulanmış, bu çerçevede Suriye halkının korunmasının ve insani yardım ulaştırılmasının öneminin altı çizilmiştir" denildi.
MGK Toplantısı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirildi. Toplantının sonunda yayınlanan bildiride toplantıda ülke güvenliğini ilgilendiren iç ve dış gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Bildiride şu ifadelere yer verildi:
"Ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliğini, toplumun huzur ve güvenliğini hedef alan ve vatandaşlarımızın canına, malına, hak ve özgürlüklerine kasteden terörist eylemlere karşı güvenlik güçlerimizin ağır kış koşullarına rağmen fedakarca, etkin ve koordineli bir şekilde yürüttüğü mücadele görüşülmüştür. Bu mücadelenin önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla devam edeceği, öte yandan terörün istismar kaynaklarının kurutulması amacıyla yürütülen kapsamlı çabaların da demokrasiye, hukuk devleti ilkelerine ve
evrensel değerlere bağlı olarak sürdürüleceği bir kere daha teyit edilmiştir."
Bildiride, Türkiye’nin, Irak’ın güvenlik ve istikrarına önem verdiğine dikkat çekilerek, Türkiye’nin Irak’taki gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdürdüğü vurgulandı. Bölücü terör örgütünün, Irak’ın kuzeyindeki mevcudiyetinin sona erdirilmesi için somut adımlar atılması gerektiğinin de bir kez daha teyit edildiği belirtildi.
MGK toplantısında Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmeler ile Suriye’deki kurumun da kapsamlı şekilde ele alındığı belirtilen bildirişe şunlar kaydedildi:
"Mısır’da halk meclisi ve şura konseyi seçimlerinin tamamlanması, Yemen’de erken Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleştirilmesi ve Libya’da ulusal kongre seçimlerine ilişkin seçim yasasının kabulü suretiyle bu dost ve kardeş ülkelerde, siyasi geçiş süreçlerinde kaydedilen ilerlemelerden duyulan memnuniyet ifade edilmiştir. Suriye’de devam eden şiddet, yıldırma ve toplu kıyım eylemlerine uluslararası toplumun seyirci kalmaması gerektiği vurgulanmış, bu çerçevede Suriye halkının korunmasının ve insani
yardım ulaştırılmasının öneminin altı çizilmiştir. Bu kapsamda ayrıca uluslararası forumlarda meydana gelen gelişmeler gözden geçirilmiş, BM Genel Kurulu’nun 16 Şubat 2012 tarihinde ezici bir çoğunlukla kabul ettiği karardan duyulan memnuniyet dile getirilmiş ve 24 Şubat tarihinde Tunus’ta gerçekleştirilen Suriye’nin dostları grubu toplantısının sonuçları değerlendirilmiştir."
Ayrıca bildiride Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki öğretmen açığının ele alındığı, öğrencilere daha kaliteli bir eğitim sağlanması için gereken ihtiyaçların değerlendirildiği ifade edildi.