ISO 9000 ISO 9001 ve ISO 2000 patentini alan Urfa isotu (pul biber), mide kanseri olmak üzere birçok hastalığa iyi geliyor.
Şanlıurfa`da, Urfa isotu satıcısı Çerkez Korkmaz, özellikle Güneydoğu`da sofraların vazgeçilmezi olarak bilinen isotun, `Şanlıurfa İsot Evi` ile hem bilinirliğini artırdığını hem de Avrupa standartlarına yükseldiğini söyledi.
Şanlıurfa`da isot profesörü olarak anılan Çerkez Korkmaz, 2004 yılında kurduğu İsot Evi`ne ISO 9000 ve ISO 2000 patent tescil belgesi aldı. Böylelikle isotun kalitesinin AB standartlarına sahip olduğunu ifade eden Korkmaz, hakiki isotu kendilerinden başka hiç kimsenin üretmediğini kaydetti. 7 yıl önce faaliyete başladıklarını, yerli ve yabancı turistlerin yanı sıra Şanlıurfalılara da gerçek isotu sunmaya çalıştıklarını belirten Şanlıurfa İsot Evi`nin sahibi Çerkez Korkmaz, şöyle konuştu: "Aldığı tescil
belgesiyle isotu markalaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İlimizin patentli isotunu satan tek yer olarak hizmet veriyoruz. Adım adım marka olma yolunda ilerleyen Şanlıurfa, adıyla özdeş olan isotuna da böylece marka oluşturdu. Bugüne kadar rahatsız olurum korkusuyla yemeyen kişilerin bile isot yemeye başlamasına vesile oluyorum. Şanlıurfa İsot Evi, açıldıktan sonra üç ayda isim yaptı, altı ayda nam saldı, bir yılda da şöhret oldu."
Yaptıkları ev isotunun mide kanserini önlediğini belirten Korkmaz, şunları söyledi: "Acı kırmızı biberde yoğun olarak bulunan alkaloit maddenin, kanser başta olmak üzere birçok sağlık sorununda olumlu etki yaptığı belirtildi. Bunun yanında ağrı kesici, iltihap çözücü etkiye sahip. Ayrıca, kırmızı biber, kolesterol düşürücü, mide asidini düzenleyici ve mikrop öldürücü etkilere sahip. Bilindiğinin aksine zayıflatıcı etki gösteriyor. ABD`de yapılan araştırmaya göre, kırmızı bibere acı etkisini veren madde
prostat kanseri hücrelerinin ölümüne neden oluyor. Bunun yanında, cilde yararlı, bulaşıcı hastalıklara karşı etkili, C vitamini açısından zengin, sindirimi kolaylaştırıcıdır. Vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar. İştah açar, idrar söktürür, kusmayı önler, ter atar. Romatizma, bademcik iltihabı, saç dökülmesi, boyun tutulması, bronşit ve soğuk algınlığını önler"
Üç çeşit isotun olduğunu anlatan Korkmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siyah isot çiğköftelerde kullanılır. Mor dediğimiz isot Şanlıurfa halkının gündelik yemek ve lahmacun yapımlarında kullanılıyor. Kırmızı dediğimiz, Şanlıurfalı olmayıp gelen misafirlere hazırlanan yemeklerde kullanılır."
Bunların tamamen el yapımı göz nuru ürünler olduğunu anlatan Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Yaklaşık 3 bin bayandan oluşan elemanımız, evde isotu, biber salçasını, domates salçasını hazırlıyor. Öncelikle kırmızı biberlerimiz tohumu çıkarılarak ikiye ayırtılıyor. Daha sonra evin çatı katı dediğimiz damın üzerinde, 15-20 gün boyunca güneşin altında kurutulması için bekletiliyor. 20 günün sonunda kurutulan biberler, bir bez çuvalının içine katılarak pul biber olana kadar tokmakla dövülüyor.
Böylelikle pul biber olarak tabir ettiğimiz ev yapımı isot meydana çıkıyor. Bunlar tamamen evde yapılan malzemelerdir. Kesinlikle fabrika ürünü değildir. Vatandaşlarımızın ev isotu ile fabrika isotunu ayırt etmesi gerekiyor. Bunu anlamak içinde fabrika isotu ile ev yapımı isotun tadına bakmalıdırlar. Eğer ev isotu daha acı ise, işte o gerçekten evde yapılmış isottur. Hakiki İsot Evi olarak, yurt içi ve yurt dışında paket servisi yapıyoruz."