YEREL HABERLER - 02 Mayıs 2012 Çarşamba 12:45

MHP KİLİS İL BAŞKANI ÖZKARACA`NIN TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ MESAJI

A
A
A
MHP KİLİS İL BAŞKANI ÖZKARACA`NIN TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ MESAJI

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kilis İl Başkanı Mehmet Ali Özkaraca, 3 Mayıs Türkçülük Günü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
Özkaraca, milliyetçiliğin tüm dünya milletleri arasında geçen mücadelede, sosyal yapıdaki en büyük silah ve güç olma özelliğini koruduğunu, Türk milliyetçilerinin bu duruşu ile 3 Mayıs 1944 günü resmi devlet yetkilileri tarafından her türlü işkence ve zulümle yargılandıklarını, vatanına, milletine olan bağlılığını en açık ve berrak şekilde ifade eden insanların maalesef bu sevgisinin bedelini en ağır şekilde ödediklerini belirtti. "Türk milletini emperyalizmin her çeşidinden korumak için varlıklarını
ortaya koyan Türkçülerin verdikleri mücadele, bugün net bir şekilde anlaşılmıştır. 3 Mayıs 1944 tarihiyle birlikte başlayan yargılama süreci ve sonrasında `tabutluk` denilen ölüm hücrelerine atılan Türkçülerin kutlu mücadelesi, her Türk`ün okuması ve idrak etmesi gereken bir olaydır. Dün Türk milliyetçilerini en ağır şekilde eleştirenler, şimdilerde ise onlara hak vermenin mahcubiyetini yaşamaktadırlar. 3 Mayıs 1944, Türk milliyetçiliği hareketinin kendini aksiyon ve muhteva olarak ortaya koyduğu dönüm
noktasıdır. Dönemin iktidar sürecini elinde tutanların gayr-ı milli unsurlara kendi eliyle hayat hakkı tanıması karşısında, Türk milletine kara sevdalı Türkçüler tarafından haykırışın en sert ve anlamlı günüdür. 3 Mayıs, Türk milliyetçilerine en acımasızlığı yaşatanların karşısında `Çileler bizim rütbemizdir` diyerek her türlü olumsuzluk ve zorluk karşısında Türk milletine en derin sevginin tüm dünyaya ilan edildiği gündür. 3 Mayıs, Türk`ün değer yargılarını hapislere, tabutluklara hapsederek, beyinlerinin
körleştiğini ispat edenlerin Türk milliyetçileri tarafından tescillendiği gündür. 3 Mayıs, Atatürk`ün ölümünden sonra onun Türk milliyetçiliği ölçüsünde geliştirdiği devlet politikasına dinamit koymak isteyenlerin dinamitlerinin elinde patlatıldığı gündür. 3 Mayıs, Türk milliyetçiliği ülküsünü en sert haykıran H. Nihal Atsız`ın önderliğinde başlatılan kutlu savaşın zafer naralarıyla Türk`ün makus talihinin değiştiği gündür. Bu açıdan maziyi hatırlayıp gelecekle ilgili umutlarımızı yeşerteceğiz. Her çile
sonrası olgunlaşarak büyüyen Türk milliyetçiliğiyle, 3 Mayıs Türkçülük Bayramı`nın anlam ve öneminde yatan tüm gerçekleri yürek ve beyinlerimize kodlayarak sevdalarımızla, ülkülerimizle Türk milleti için var olacağız. Türk gençliğinin böyle kutsal bir günde yeniden teşkilatlanmasına ve bir fikir cephesi kurulmasına hayati ihtiyaç vardır. Helal ve haramın birbirine karıştığı günümüzde Türk toplumuna ve Türk gençliğine yeni bir ruh ve dürüstlük ahlakı aşılamanın yolu da bu kendine dönüş ve muhtaç olduğu
kudreti kendinde bulma iradesinden doğacaktır. Globalleşen dünyanın birçok sinsi atmosferinde, milleti millet yapan değerlerin kurban edilmesini tüm güçleri ile savunanlar, Türk milliyetçilerinin iman ve azmi karşısında tutunamayacaklardır. Türk milliyetçileri çıktıkları hiçbir yoldan geri dönmemişlerdir. Ufkun genişliğinde verdikleri mücadelede şartların en ağır yönünü yaşasalar bile zafer her daim bizlerin olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle Türklük bayrağını her türlü fırtınaya karşı dalgalandırmayı
kendilerine hayat felsefesi edinmiş ülkü devlerini, başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş, H. Nihal Atsız, Orhan Şaik Gökyay, Necdet Sançar, Fethi Tevetoğlu, Zeki Velidi Togan, Muzaffer Eriş, İsmet Tümtürk ve daha birçok Türk milliyetçisini rahmet ve minnetle anıyoruz. 3 Mayıs 1944 Türkçülük Bayramının Türk milletinin mutlu ve huzurlu günlerde muhataplık bulması dileklerimizi sunuyorum" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizlililer hafta sonu sanata doydu Denizli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde hafta sonu gerçekleşen, Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından oynanan müzikli güldürü tiyatrosu “Memleketin Kısmeti” ve Antalya Devlet Operası ve Balesi tarafından sahnelenen “7 Kocalı Hürmüz” müzikali binlerce Denizlili ile buluştu. Denizli Büyükşehir Belediyesi, sanatın ve sanatçının destekçisi olmaya devam ediyor. Son olarak Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi iki önemli oyuna ev sahipliği yaptı. Seyirci ile buluşan ve Haluk Işık tarafından yazılan, Aziz Nesin’in hayatından kesitlerin anlatıldığı ve Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Memleket’in Kısmeti” adlı müzikli güldürü tiyatrosu Fatma Yıldız Salonu’nda seyirciyle buluştu. Türkiye çağdaşlaşma tarihinin önemli isimlerinden olan Aziz Nesin’in 100. Yılı anısına bir vefa ve minnet borcu niteliğinde sahnelenen oyunda, Nesin’in öykülerinden yapılmış bir uyarlamadan öte, eğer Aziz Nesin bugün hayatta olsa, kendi gözünden memleketin bugünkü durumuna dair düşünceleri ve duyguları izleyici ile paylaşıldı. 7 Kocalı Hürmüz göz doldurdu 22 Aralık Pazar günü ise Sadık Şendil’in yazdığı, Antalya Devlet Operası ve Balesi tarafından sahnelenen “7 Kocalı Hürmüz” müzikali Özay Gönlüm Salonu’nda oynandı. Müzik, dans ve tiyatronun ahenkli birlikteliğiyle bestelenmiş ve kaleme alınmış bir eser olan “7 Kocalı Hürmüz” müzikali, ataerkil bir dünyada kıvrak zekâsı ve iş bitiriciliği ile birbirinin varlığından haberi bile olmayan altı kocasıyla, kendine açtığı alanda yaşam mücadelesi veren Hürmüz’ün dünyası sanatseverlerle buluştu. İki oyuna da binlerce Denizlili akın ederken sanat dolu bir hafta sonu yaşandı.
Ankara TİKA ve MATÜSİTEB’den Balkanlarda Türk Dili için ortak sempozyum Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) iş birliğiyle, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. TİKA ve MATÜSİTEB iş birliğiyle, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, TİKA ve MATÜSİTEB tarafından düzenlenen sempozyuma, Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, TİKA Başkan Yardımcısı Mahmut Çevik, MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, ülkedeki Türk siyasi parti, kurum ve kuruluşları temsilcileri ile Kuzey Makedonya, Türkiye, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak ve Romanya’dan şairler, akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Büyükelçi Ulusoy, Balkanlar’da Türk dili ve kültürünün korunması ve yaşatılması için bilgi ve tecrübe paylaşımının önemine dikkat çekti. Dilin öğrenilip, öğretildiğinde benliğin ve kültürün de korunabileceğini aktaran Ulusoy, Balkanlar’daki Türkoloji bölümlerinin Türk dilinin ve kültürünün doğru tanınmasına katkı sağladığını kaydetti. “Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır” TİKA Başkan Yardımcısı Çevik de Türklerin Balkanlarla olan ilişkilerinin erken Orta Çağ’dan itibaren başladığını ve Avarlar, Peçenekler, Kumanlar ile Moğol istilası sonrası Sarı Saltuk ve Türkmen aşiretleriyle devam eden bu bağların Osmanlı döneminde kalıcı hale geldiğini ifade etti. 20. yüzyılda süren etkileşim ve ilişkilerin günümüzde de canlılığını koruduğunu belirten Çevik, "Kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel unsurlar, Balkanlar ile Türkiye arasındaki yakınlığın derinliğini gözler önüne seriyor. Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının yaşam biçimlerine, gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır" dedi. MATÜSİTEB Başkanı İbrahim ise Balkanlar’da Türkçenin varlığını korumak ve Türkçeyi günlük yaşamın bir parçası haline getirmenin, gelecek nesillere aktarmanın büyük bir özveri, kararlılık ve sevda gerektirdiğini söyledi. Oturumlarda, Türk dili ve kültürünün Balkanlar’daki tarihi, gelişimi ve önemi gibi konular ele alındı. Oturum sonlarında konuşmacı akademisyenlere katılım belgeleri takdim edildi.