EKONOMİ
Psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklara sertifika verildi 21 Kasım 2024 Perşembe - 16:59:29 Malatya’da, 6 Şubat depremlerinin ardından Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi’nde düzenlenen psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklar, törenle sertifika ve çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Törene katılan Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şevket Keskin, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, konuşmasında çıraklık, kalfalık ve ustalık sisteminin önemine vurgu yaptı. Keskin, "Bugün burada, hem geçmişten gelen değerlerimize sahip çıkan hem de geleceği şekillendirecek gençlerle bir aradayız" diyerek esnaf ve sanatkarlar camiasının en önemli yapı taşlarından birinin de çıraklık olduğunu belirtti. Keskin, konuşmasının devamında, "Çıraklık, kalfalık ve ustalık, sadece mesleki becerileri değil, aynı zamanda kişisel sorumlulukları, iş ahlakını ve disiplinini de kazandıran bir okul gibidir. Bugün, bu salonda bulunan gençlerin gelecekte çok iyi ustalar olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah sizin pabucunuzu dama atmayacak çok iyi ustalar yetişecek. Bu tür çalışmalar, hem gençlerimizin psikolojik olarak güçlenmesini sağlıyor, hem de toplumsal dayanışmamızı pekiştiriyor" dedi. Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Remzi Sevim de törende yaptığı konuşma da psiko-sosyal destek çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Bugün, 6 Şubat depreminin ardından yaşanan travmalarla başa çıkabilmek için önemli bir adım atıyoruz. Bu çalışmalar, bireylerin psikolojik dayanıklılığını artırırken, toplumsal bağlarımızı da güçlendiriyor. Sizler, bu süreçte sadece kendinize değil, çevrenize de büyük katkı sağladınız. Hepinizi yürekten tebrik ediyorum" diye konuştu. Sevim, eğitim süreçlerinin sadece mesleki beceriler kazandırmakla kalmadığını aynı zamanda kişisel gelişim ve sosyal sorumluluk anlamında da büyük önem taşıdığını ifade etti. Öğrencilere katılım belgelerini ve hediyelerini takdim eden Sevim, depremzede çıraklara ise maddi destek sağlanacağı bilgisini verdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:04 Türk iş insanlarına Kamboçya’ya yatırım çağrısı Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu (SANKON) Genel Merkezi’ni ziyaret eden Kamboçya Ankara Büyükelçisi Chea Sok, Türk şirketlerine Kamboçya Krallığı’na yatırım yapma çağrısında bulundu. Kamboçya Krallığı’nın Ankara Büyükelçisi Chea Sok, SANKON Genel Merkezini ziyaret ederek iki ülke arasındaki iş birliğini artırma hedeflerini dile getirdi. Büyükelçi Chea Sok, Türkiye Cumhuriyeti ile Kamboçya Krallığı arasındaki siyasal ve kültürel ilişkilerin çok köklü bir geçmişe dayandığını belirtti. Bu ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Büyükelçi, "Kamboçya Krallığı olarak, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimize büyük önem veriyoruz ve bu ilişkileri daha ileriye taşımak için hazırız" dedi. Toplantıda, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine yönelik somut adımlar da atıldı. Büyükelçi Chea Sok, toplantıya katılan Türk şirketlerine Kamboçya Krallığı’na yatırım yapma çağrısında bulunarak, iki ülke arasındaki ticari verileri paylaştı. Kamboçya’nın, Türkiye ile iş birliğini derinleştirmek ve daha güçlü ticari bağlar kurmak için SANKON ile iş birliği içerisinde olduğunun altını çizdi. SANKON Genel Başkanı Ferudun Cevahiroğlu ise Büyükelçi Chea Sok’a ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Türkiye ile Kamboçya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesinin önemine değinen Cevahiroğlu, "Türk şirketleri olarak iki devlet arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmek için Kamboçya Krallığı’nın Ankara Büyükelçiliği ile yıllardır iş birliği içerisindeyiz" diye konuştu. Cevahiroğlu, ayrıca, Türkiye-Kamboçya İş Forumu konferansı düzenlemeyi ve çok sayıda Türk şirketiyle Kamboçya’ya ziyaret gerçekleştirmeyi planladıklarını belirtti. Toplantıya, SANKON’a bağlı federasyonların temsilcileri de katıldı. Katılımcılar arasında Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu, Türkiye Tarım ve Kırsal Kalkınma Federasyonu, Ankara Finans ve Yatırım Projeleri Federasyonu, Ankara Savunma Sanayi Federasyonu, Ankara Emlak ve Gayrimenkul Federasyonu, Ankara Enerji ve Madencilik Federasyonu, Ankara Ekonomi ve Kalkınma Federasyonu, Ankara Dış Ticaret Federasyonu ve Ankara İthalat ve İhracat Federasyonu yer aldı. Ziyarette Sağlık Turizmi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay da iki ülke arasındaki sağlık turizminin geliştirilmesi adına yapacakları çalışmalar hakkında bir sunum gerçekleştirdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 15:55 Romanyalı turistler Kemer’e davet edildi Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen TTR Romanya Turizm Fuarı’nda ikili görüşmeler yaparak Kemer tanıtımı yapıyor. Bu yıl altıncısı düzenlenen Antalya Turizm Fuarı ile tanıtım atağına başlayan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, Romanya’nın başkenti Bükreş’te düzenlenen turizm fuarında birebir görüşmeler yaparak Romanyalı turistleri Kemer’e davet ediyor. Başkan Topaloğlu, fuar alanında Romanya’nın en eski tur operatörlerinin sahipleri Hamit Gazez, Alexandru Marginean, ve Cristian Pandel ile görüşmeler gerçekleştirdi. Kemer’in ulusal ve uluslararası platformlarda hak ettiği yere gelmesi için tanıtım çalışmalarını hızla sürdüren Başkan Topaloğlu, yaptığı ikili görüşmelerde Kemer hakkında bilgiler vererek, Kemer’de yapılan ulusal ve uluslararası organizasyonlar, eğlence sektörü, spor turizmi, doğası, denizi, güneşi, tarihi ve gezilebilecek yerleriyle ilgili sunumlar yapıyor. Başkan Topaloğlu yaptığı görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada, 2025 turizm sezonu için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da turizm acente sahipleri ve yöneticileri ile birebir görüşmeleri sürdürdüklerini belirterek, “Bize destek olan acente temsilcilerine teşekkür ediyorum. Kemer’e olan ilginin her geçen gün artmasından memnuniyet duyuyoruz. Kemerimizi hak ettiği yere taşımak için durmadan çalışmaya devam ediyoruz. Yaptığımız görüşmelerde turizm sektöründe yapacağımız önemli projelerden de bahsediyoruz. Fuar alanında Kemerimize olan ilgi çok büyük. 2025 turizm sezonunda Kemer’e çok sayıda Romanyalı misafir geleceğini ümit ediyoruz” dedi. Kemer Belediyesi’nin Polonya, Hollanda, Almanya, Rusya ve Kazakistan’da düzenlenecek turizm fuarlarına da katılım sağlayacağı belirtildi.
Sosyal medyanın ticaret hayatına etkileri ATO’da konuşuldu
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:15 Sosyal medyanın ticaret hayatına etkileri ATO’da konuşuldu Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri konuşuldu. Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, KOBİ’lerin sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. Ankara Ticaret Odası’nın 14 No’lu Medya Meslek Komitesi’nin organizasyonuyla gerçekleştirilen “Kamu Politikaları ve Dijital Platformların Ticaret Hayatına Etkileri Sektörel İstişare Toplantısı” ATO’nun Duatepe Salonu’nda yapıldı. “Sosyal medya, günümüzde ticaret platformları haline geldi” 21 Kasım 2024- Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, sosyal medya platformlarının işlerini büyütmek ve geliştirmek isteyen işletmeler için cazibe merkezi haline geldiğini belirterek, “Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” diye konuştu. ATO Başkanı Gürsel Baran, ByteDance/TikTok Devletlerle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye Bölge Başkanı M. Fatih Kafadar, TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Çözümleri Lideri Barış Aldanmaz, ATO Komite ve Meclis üyeleri ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. ATO Başkanı Gürsel Baran, toplantıda yaptığı konuşmada sosyal medya ve dijitalleşme sürecinin sosyal ve ekonomik gelişmelere zemin hazırladığını belirterek, ticaret, satış ve pazarlama açısından da fırsatları beraberinde getirdiğini söyledi. Baran, “İnsanlar için vakit geçirme ve eğlence kaynağı olan sosyal medya son birkaç yılda, işlerini büyütmek isteyen işletmeler için bir cazibe merkezi. Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” açıklamasında bulundu. “Dünya nüfusunun yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor” Sosyal medya platformlarının artık hayatın önemli bir parçası durumuna geldiğini kaydeden Baran, “8 milyarlık dünya nüfusunun, yaklaşık 5 milyarı, yani yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor. Bugün yetkililerini konuk ettiğimiz TikTok ise Facebook, Youtube ve Instagram’dan sonra en çok kullanılan sosyal medya platformu. Ülkemizde TikTok’a duyulan ilgi ve kullanım çok daha fazla. TikTok, Youtube ve Instagram’ın ardından en çok kullanılan üçüncü platform durumunda. Türkiye’de yaklaşık 38 milyon kişinin TikTok kullanıcısı olduğu belirtiliyor. İstatistiklere göre, sosyal medya kullanıcılarının, günlük yaklaşık 2 saat 23 dakikası sosyal medyada geçiyor. Bu veri, bizim ülkemizde biraz daha yüksek” ifadelerini kullandı.
Sadıkoğlu’ndan mücbir sebep çağrısı
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:13 Sadıkoğlu’ndan mücbir sebep çağrısı Mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla borçlar çığ gibi büyüyor. Süre sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Mücbir sebep halinin iş yerleri teslim edilinceye kadar uzatılmasını, ardından da biriken vergi borçlarının 1999 Marmara depreminde olduğu gibi silinmesini talep ediyoruz” dedi. Vergi, SGK ve BAĞ-KUR gibi kamu alacaklarının ötelenmesini kapsayan mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldı. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş illeri ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde uygulanan mücbir sebep halinin uzatılması için siyasilere ve STK’lara seslenen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Talebimizi hep bir ağızdan dile getirmezsek esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz büyük mağduriyetler yaşayacak” dedi. “Sürenin uzatılması tüm şehre fayda sağlayacak" Mücbir sebebin, vergi levhası bulunan tüm işletmeleri yakından ilgilendirdiğini kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresinin uzatılması için uzun zamandır resmi girişimlerde bulunuyor ve basın yoluyla ısrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Depremin sosyal, fiziki ve ekonomik anlamda yıktığı şehirlerimizdeki işletmelerimizin hiç biri 6 Şubat öncesine dönemedi. Binlerce esnafımız hala 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Nitelikli göç vermiş ve koca bir şantiyeye dönmüş şehrimizde bütün işletmeler iş daralması yaşıyor. Günü siftahsız kapatan yüzlerce esnafımız var. Böyle bir ortamda hiçbir işletmemizin, biriken vergi, SGK ve BAĞ-KUR borçlarını ödeyebilecek ekonomik durumu yok. Mücbir Sebep konusunda şehrimizdeki tüm siyasiler ve STK’lar olarak tek ses halinde bu konuyu dile getirmemiz şart. Sürenin sona ermesine 9 gün kaldı, ancak uzatılacağına dair hiçbir emare yok. Mücbir sebep halinin işyeri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılması sadece işletmelere değil, tüm şehre fayda sağlayacaktır” diye konuştu. “1999’da silinmişti" 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde mal varlıklarının yüzde 10 veya daha fazlasını yitirenlerin vergi borç ve cezalarının yasa ile silindiğini, benzer uygulamanın 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe için de olması gerektiğini belirten Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla vergiler, SGK ve BAĞKUR prim ödemeleri erteleniyor, ancak borçlar bir çığ gibi büyüyor. Mücbir sebep sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Yüzyılın felaketini yaşamış, yine de pes etmeyerek var olma mücadelesi veren şirketlerimiz için radikal bir destek kararı alınarak, mücbir sebep uygulanan il ve ilçelerdeki depremzede işletmelerin biriken vergi borçlarının bir defaya mahsus silinmesini talep ediyoruz. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi başta olmak üzere birçok afet sonrası benzer uygulamalar yapan devletimizin 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe içinde benzer bir af yasası çıkarmasını bekliyoruz. Bu konuda hazırladığımız resmi yazımızı Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara gönderdik. Takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.
Bursalı bebe ve çocuk konfeksiyoncuları Suudi Arabistan’da
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:05 Bursalı bebe ve çocuk konfeksiyoncuları Suudi Arabistan’da Türkiye’de bebe çocuk hazır giyim üretiminin yüzde 50’den fazlasını tek başına gerçekleştiren Bursa, Suudi Arabistan pazarında büyümek istiyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Ticaret Bakanlığı destekleriyle uluslararası pazarlara açılan Bursalı bebe-çocuk konfeksiyoncuları, Suudi Arabistan’ın en büyük ikinci kenti konumundaki Cidde’de ikili iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Kalite ve tasarımla öne çıkan ürünler, Suudi iş insanlarından da tam not aldı. BTSO’nun Ticaret Bakanlığı destekleriyle bebe ve çocuk konfeksiyonu sektöründe hayata geçirdiği uluslararası rekabeti geliştirme (UR-GE) projeleri kapsamında yeni durak Cidde oldu. UR-GE üyesi 50 firmanın yer aldığı yurt dışı pazarlama faaliyetine, bebe ve çocuk konfeksiyonu ürünlerinin ticaretini yapan yaklaşık 100 Suudi şirket temsilcisi katıldı. Yüzlerce iş görüşmesinin yapıldığı organizasyona ilişkin değerlendirmede bulunan BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, bebe ve çocuk konfeksiyonu sektöründe gerçekleştirdikleri UR-GE projeleriyle üretici firmaların küresel pazarlara açılmasını amaçladıklarını söyledi. UR-GE projeleri kapsamında eğitim, danışmanlık, alım heyeti organizasyonlarının yanı sıra yurt dışı pazarlama faaliyetlerine imza attıklarını belirten İsmail Kuş, “Tüm bu çalışmalarımızla ana amacımız, sektördeki firmalarımızın ihracatını artırmak ve sektörümüzün dünya pazarlarındaki varlığını daha güçlü bir şekilde hissettirmektir” dedi. Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacminin 2023 yılında 6,5 milyar dolara ulaştığını, bu yıl ise bu rakamın 8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini ifade eden İsmail Kuş, “Önümüzdeki yıl ise iki ülke arasında 10 milyar dolarlık bir karşılıklı ticaret hedefi var. Bebe - çocuk konfeksiyonu sektörümüzün de bu ticarete en yüksek düzeyde katkı sağlamasını amaçlıyoruz. Bu kapsamda sundukları tüm destekler için Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu. BTSO Meclis Üyesi Ömer Yıldız, uzun bir aradan sonra ilk yurt dışı pazarlama faaliyetini Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiklerini söyledi. Suudi Arabistan’ın bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörü için doğru bir pazar olduğunu belirten Yıldız, “Çok güzel ve verimli bir organizasyon gerçekleştirdik. Ürünlerimize çok ciddi bir ilgi var. Verilen emeklerin karşılığını alacağımıza inanıyorum” dedi. Bebe - Çocuk Konfeksiyonu UR-GE Üye firması sahibi Serkan Çetintaş, çok başarılı bir yurt dışı faaliyeti gerçekleştirdiklerini söyledi. Suudi Arabistan pazarını uzun bir süredir ihmal ettiklerini belirten Çetintaş, “Bunu buraya gelen müşterilerimizden de çok iyi anlıyoruz. Türk ürünlerine karşı ciddi bir özlem var. Çok kaliteli firmalarla görüştük. Zincir mağazalar ve bu pazardaki en önemli toptancılarla görüşmelerimiz oldu. Görüşmelerimizin hepsi çok verimli geçti. Bundan sonraki süreçte bu pazara daha fazla ağırlık vererek, önemli bir boşluğu dolduracağımıza inanıyorum” diye konuştu. Tekstil ve bebe-çocuk konfeksiyonu sektöründe faaliyet gösteren Suudi firmalar Türk ürünlerine büyük ilgi gösterdi. Alessayi Kids firmasının CEO’su Abdullah Baaqıl, Suudi Arabistan’da tekstil ve bebek malzemeleri alanında 13 işletmeye sahip olduklarını söyledi. Bursa ile daha önce de ticaret yaptıklarını belirten Baaqıl, “Bursa’nın bu kadar büyük üreticilere sahip olduğunu bilmiyorduk. sektörde çok çeşitli ürünler var. Bursa, bizi şaşırttı. İlerde ticaretimiz çok daha yüksek olacak” dedi. Suudi Arabistan’da kumaş tüccarlığı yapan İsmail Ali Alalarigi de Bursa’nın yüksek kalitede üretim becerisine sahip olduğunu söyledi. Fiyatların önceki yıllara göre biraz yüksek olduğunu ancak kalite ve tasarım gibi özelliklerin Türk ürünlerini öne çıkardığını belirten Alalarigi, “Bursa’da üretilen bebe ve çocuk kıyafetlerinin burada daha fazla yer almasını bekliyoruz” diye konuştu. İkili iş görüşmeleri organizasyonunu Türkiye’nin Cidde Başkonsolosu Mustafa Ünal, Cidde Ticaret Ataşeleri Oğuz Şahin ve Ahmet Güneş, Cidde Ticaret ve Sanayi Odası Ticaret Sorumlusu Sultan Al-Hamid ile MUSİAD Cidde Şube Başkanı Sait Barutçu da ziyaret etti. Bursa iş dünyası temsilcileri Suudi Arabistan programı kapsamında ayrıca bebe - çocuk konfeksiyonu alanında Cidde’nin en büyük toptan ve perakende satış firması Alesayi firmasını, ardından da tarihi tekstil çarşısı Al Balad’da pazar araştırması da yaptı.
MÜSİAD Malatya şubesi ve MİMDER yönetimi, kentin inşası için bir araya geldi
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:03 MÜSİAD Malatya şubesi ve MİMDER yönetimi, kentin inşası için bir araya geldi Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin ve yönetim kurulu üyeleri, Malatya İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Mehmet Bülbüloğlu ile bir araya gelerek, 6 Şubat depremleri sonrası Malatya’nın yeniden inşası ve şehirleşme süreçlerini ele aldı. MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Akçin, beraberinde yönetim kurulu üyeleri Enis Aydoğan, Hamit Ilıcak, Cemil Arslan ve Yusuf Özdal ile MİMDER Başkanı Mehmet Bülbüloğlu ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Ziyaretin gündemi, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen büyük depremin ardından Malatya’nın yeniden inşası ve şehirleşme süreci oldu. Özellikle yerinde dönüşüm projeleri, vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar ve bu süreçte karşılaşılan hukuki engeller üzerine detaylı istişarelerin yapıldığı ziyarette daha güçlü ve dayanıklı bir Malatya inşa etme hedefine ortak akılla ulaşılmasının önemine vurgu yapıldı. “Sektörde zaman kaybettik” MİMDER Başkanı Bülbüloğlu, Malatya’daki inşaat sektörünün 6 Şubat depremi sonrasında ciddi zorluklarla karşılaştığını yerinde dönüşüm projelerinin yavaş ilerlediğine dikkati çekerek, “Deprem sonrasında Malatya’da inşaat sektöründe ciddi anlamda sıkıntılar var. Bugün baktığımızda yerinde dönüşümde maalesef sektörde ve bölge genelinde sonuncu sıradayız. Bunun nedeni hem yerel seçim öncesi kaybettiğimiz zaman hem de hibe kredi rakamlarının yetersizliği. Yeterince organize olamamamız, hem kamu kurumları hem de STK’ların yeterince iş birliği içerisinde hareket edememesi nedeniyle ciddi anlamda bir zaman kaybettik” ifadelerini kullandı. İnşaat sektöründeki bu olumsuz durumu aşabilmek için daha etkin bir işbirliği ve çözüm odaklı yaklaşım gerektiğini ifade eden Bülbüloğlu, “Malatya’nın özellikle inşaat, konut ve iş yeri anlamında çok ciddi problemleri var. Bu süreçte neler yapmalıyız, nasıl hareket etmeliyiz? Bu konuları MÜSİAD ile istişare ederek hep birlikte aşacağız. Malatya’da hem rezerv alanlarda hem de yerinde dönüşümde neler yapmalıyız, bu süreci nasıl hızlandırmalıyız, kıymetli başkanımıza ve değerli yönetim kurulu üyeleriyle istişare edeceğiz” şeklinde konuştu. “Malatya’nın yapı stoku depreme dayanıklı” MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin de, 6 Şubat depreminde Malatya’nın nispeten daha az etkilendiğini ve bunun yapı stokunun sağlamlığından kaynaklandığını anlatarak, “Malatya’da deprem sonrası fazla gündeme gelmedik. Bunun ana sebeplerinden biri de vefat sayımızın az olmasıydı, bu da bizim için en sevindirici kısım. Bölgeyi gezmiş birisi olarak söyleyebilirim ki Maraş’ı, Hatay’ı, Adıyaman’ı ve Elbistan’ı gezdim. Bu bölgelerdeki yıkımlar çok daha ağırdı. Ancak Malatya’daki yapı stoku en sağlam olanıydı. Binalarımız ağır hasar almış olabilir, ancak yıkılmadı. Depremin ilk gününden beri bu ifadeyi sürekli kullanıyorum çünkü Malatya’nın binaları sağlam” dedi. Akçin, sağlam yapı stokunun Malatya’nın geleceği için büyük bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekerek, “Sonuçta bu yüzyılın en büyük afetini yaşadık. En son Elazığ depremi sonrası değerlerle bina yapmaya başladık ve bu süreçte Malatya’daki bina stoklarını yeniden şekillendirdik. Bu nedenle Malatya’nın yapıları sağlam ve daha dayanıklı” ifadelerini kullandı. Akçin, MÜSİAD üyeleri ve Malatyalı iş insanlarıyla iş birliği yaparak, Malatya’nın inşa sürecine katkı sağlayacaklarını belirterek, “Önümüzde çıkmazlar olabilir ancak bunları da istişare içinde aşacağız. Hep birlikte daha güzel, daha iyi bir Malatya’yı inşa edeceğiz. Malatya’daki müteahhitler ve iş insanları olarak bu şehri ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız. Hep birlikte, Malatya’mız için daha güçlü ve sağlam bir yapılaşma sürecine gireceğiz” diye konuştu. Ziyaretin sonunda Malatya’nın inşaat sektöründe yaşanan sorunları aşmak ve şehri yeniden ayağa kaldırmak için güçlü iş birliği ve ortaklık mesajı verildi.
’’Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor’’
21 Kasım 2024 Perşembe - 12:00 ’’Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor’’ Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK), Borsa İstanbul’da ‘Madencilik Sektörü ve Finansmanı Konferansı’ düzenledi. Konferansta, madencilik sektörünün gelişmesi ve finansmana erişim konuları ele alındı. Türkiye’nin madencilik sektöründeki gelişimini ve finansman stratejilerini ele almak amacıyla, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) tarafından düzenlenen ‘Madencilik Sektörü ve Finansmanı Konferansı’nda sektör temsilcileri bir araya geldi. Borsa İstanbul ev sahipliğinde düzenlenen konferansta madencilik sektörünün gelişmesi ve finansmana erişim konuları ele alındı. Konferansta, finans ve madencilik sektörü arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin önemine değinildi. ’’Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor’’ Konferansın açılış konuşmasını yapan UMREK Başkanı Arslan Narin, ’’Madencilik ve finans sektörünü bir araya getirip güvenli bir yatırım ortamının sağlanması amacıyla bu konferansı düzenledik. Sektörün uzmanları bu konferansta bir araya geldi. Maden arama ve işletme projelerine çok ihtiyacımız var. Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor. Bizim şu anda 10 bin işletme ruhsatımız var, 7 bin tanesi de işletme izinli. Bizim bu işletme ruhsatlı sahalarımızda 100 ton altın çıkarma hedefimiz var. İşletme ruhsatı, bu alanda maden vardır, işletilebilir anlamına gelmesi gerekiyor. İşletme ruhsatı sahiplerine, finans sektörünün bir finansman sağladığını görmüyoruz. Çünkü doğru, şeffaf şekilde tespit edilmiş rezerv kaynaklarının olmadığını görüyoruz. Bu konferansın UMREK kodunun yaygınlaşması, uygulanması anlamında büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum’’ dedi. Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Murat Bulut, ‘‘Borsa İstanbul olarak finans ve reel sektör arasındaki köprüyü güçlendirme misyonumuz doğrultusunda madencilik sektörünün finansmanına erişim imkanlarını değerlendirmek ve bu alandaki alternatif finansman yöntemlerini ele almak amacıyla bu tür etkinliklere önem veriyoruz. Finans sektörüyle madencilik sektörü arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi, bir yandan ülkemiz madencilik yatırımlarını sürdürülebilir büyümesine destek sağlarken, diğer yandan finans sektörünün yatırım alanlarının çeşitlendirmesine katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda UMREK kodunun, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma ilkelerini madencilik sektörüne başarıyla entegre ettiğini görmekten büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim’’ dedi. ’’Şeffaflığın sağlanması, sektörlerimizin uluslararası arenada rekabet gücünü artırırken, yatırımcı güvenliğinin de pekiştirmektedir’’ diyen Bulut, ’’Burada madencilik ve finans sektörlerinin önde gelen temsilcileriyle bir araya gelerek ülkemizin maden kaynaklarını daha etkin ve bilimsel yöntemlerle ekonomimize kazandırmayı hedefliyoruz. Konferansımızda finans ve madencilik dünyasının yöneticileri, uzmanları ve akademisyenleriyle bir araya gelerek iş birliğimizi daha da ileriye taşınacak adımları konuşacağız. Teknik konularda oturumlar, paneller ve sunumlarla verimli bir gün geçireceğimizi umuyor. Bu etkileşimlerin yeni fikirlerin dolmasına ve sektörel gelişimimize katkı sağlayacağı inanıyorum’’ şeklinde konuştu.
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: “ÇKS başvurularınızı ziraat odalarımıza yapın”
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:46 Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan: “ÇKS başvurularınızı ziraat odalarımıza yapın” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvurularının 31 Aralık/hf sona ereceğini belirterek, çiftçilerin bu tarihe kadar kayıt işlemlerini tamamlamaları gerektiğini vurguladı. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS), çiftçilerin tarımsal faaliyetlerini kayıt altına alarak devlet tarafından sunulan desteklerden faydalanmalarını sağlıyor. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, ÇKS kaydı olmayan çiftçilerin mazot, gübre, tohum destekleri gibi tarımsal teşviklerden ve düşük faizli kredi imkanlarından mahrum kalabileceğini belirterek, tarım sigortası (TARSİM) gibi doğal afetlere karşı koruma sağlayan imkanlardan yararlanmak için de ÇKS kaydının şart olduğunu ifade etti. “Başvurularınızı ziraat odalarımıza yapmanız size avantaj sağlayacak” Doğan, ÇKS başvurularının 31 Aralık tarihinde sona ereceğini hatırlatarak, "Ziraat odalarımız, çiftçilerimize her aşamada destek olmaktadır. Evrak hazırlığından başvuru sürecine kadar her adımda çiftçilerimize rehberlik ediyoruz. Bu sayede başvurular daha hızlı ve eksiksiz bir şekilde tamamlanıyor" dedi. Doğan, çiftçilerin kayıtlarını belirtilen tarihe kadar tamamlamalarının üretim süreçlerinde sorun yaşamamaları açısından kritik olduğunu vurgulayarak, “Bu kayıtlar, çiftçilerimiz için sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda haklarını koruyan bir araçtır. Çiftçilerimizin üretim maliyetlerini düşüren desteklerden faydalanmaları için bu tarihe kadar başvurularını yapmaları önemli’’ diye konuştu. ÇKS kayıtları için gerekli belgeler Doğan, ÇKS kaydı yaptırmak veya mevcut kaydını yenilemek isteyen çiftçilerin şu belgelerle ziraat odalarına gelmeleri gerektiğini söyledi: “Kimlik fotokopisi, tarımsal arazilere ilişkin tapu veya kira kontratı, çiftçilik belgesi (ilgili ziraat odasından temin edilebilir), tarla ve üretim bilgileri.”
Elektriğe kadın eli
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:22 Elektriğe kadın eli Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da elektrik dağıtım hizmeti veren UEDAŞ, kadın mühendisleriyle sektöre yön veriyor. Çalışan profilinin erkek ağırlıklı olduğu enerji sektöründe sahada aktif görev alan kadın mühendisleri ile örnek teşkil ediyor. "İşletmeye gelen aboneler bana ‘Müdür Bey’le görüşmek istediklerini söylüyorlar. Müdürün ben olduğumu öğrenince epey şaşırıyorlar" Enerji sektöründe bir kadın olarak görev almaya dair açıklamalarda bulunan UEDAŞ Mustafakemalpaşa İşletme Müdürü Sinem Tosunoğlu, "Ben UEDAŞ’ın ilk kadın işletme müdürüyüm. Aynı zamanda ilk iş yerim olan bu kurumda 13 yılı geride bıraktım. Genç bir mühendis olarak başlayan iş serüvenimde bugün yönetici olarak, gurur ve sorumluluk bilinciyle ilerliyorum. Görev yaptığım bölgede 216 mahallede 190 bine yakın nüfusun enerji sürekliliğini sağlıyoruz. Ekip arkadaşlarımın büyük bölümünü ise erkekler oluşturuyor. Kadın erkek ayrımı gözetmeksizin hep birlikte mesai harcıyoruz ve emeğin cinsiyeti olmaz diyoruz" dedi. "İşletme mühendisi ile görüşmeye gelenler , kadın mühendisle karşılaşınca ‘Acaba yanlış mı geldik? ’ diye kısa süreli şok yaşıyor" UEDAŞ Yatırım Planlama Mühendisi olarak görev yapan Kumru Bayrak ise, ‘Çalışırken en sık karşılaştığım olay; Elektrik dağıtım sektöründe stratejik bütçe yönetimi, şirketlerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu alanda yatırımların bütçesinin planlanmasından sorumluluk üstlenmekte ve uzun vadeli finansman ihtiyaçlarını etkin bir şekilde yönetilmesi için gerekli çalışmaları sürdürmekteyim. Bütçedeki artırım oranlarını kontrol ederek kaynakları verimli kullanmayı, şirketin karlılığını artırırken yeni projelerinde faaliyete geçmesini sağlıyorum. Ayrıca ekip içindeki motivasyon ve iş birliği ile birlikte başarılı projelere önemli ölçüde destek olmaktan gurur duyuyorum’ diye konuştu. UEDAŞ Yıldırım Kestel İşletme Koordinatörü Buse Yılmaz da ‘Sahada geçici kabuller, bölgede arıza, yatırım, bakım-onarım çalışmalarında çoğu zaman aktif görev alıyorum. Sorumluluğum altında olan ilçe; 72.000’in üzerinde nüfuslu, kış aylarında doğal şartlar, Lodos kaynaklı arıza sayılarında artış olan, dağınık bir yerleşime sahip aynı zamanda her anlamda gelişmeye açık bir bölgede çalışıyorum. Meslekte cinsiyet eşitliğinin kabulü, farkındalığın arttırılmasıyla sağlanabilir. Bu noktada sektörümüze katkı sağlamaktan mutluluk duyuyorum’ ifadelerini kullandı.
Koçaslanlar Otomotiv, Otokar’ın yenilikçi araçlarıyla dikkat çekti
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:21 Koçaslanlar Otomotiv, Otokar’ın yenilikçi araçlarıyla dikkat çekti Koçaslanlar Otomotiv, 20-22 Kasım 2024 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Logitrans Fuarı’nda sergilediği Otokar’ın yenilikçi araçlarıyla dikkatleri üzerine çekti. İstanbul Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Logitrans Fuarı, lojistik ve taşımacılık sektörünün önde gelen firmalarını bir araya getirdi. Koçaslanlar Otomotiv, fuarda Otokar’ın Foton Tunland G7 ve hafif ticaride sektörün öncülerinden biri olan Atlas modellerini tanıtarak, sektöre değer katan yenilikçi çözümlerini ve üstün özellikleriyle dikkat çekiyor. Koçaslanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan, fuar katılımına dair şu değerlendirmelerde bulundu; "Logitrans Fuarı, lojistik sektörünün en prestijli organizasyonlarından biri ve biz Koçaslanlar Otomotiv olarak, Otokar markası ile sektöre değer katan bir çözüm sunduğumuz için gururluyuz. Otokar Foton Tunland G7, rakiplerine kıyasla sunduğu kalite ve fiyat avantajı ile birlikte yenilikçi özellikleriyle de taşımacılık profesyonellerine verimlilik ve konfor sağlıyor. Ayrıca, Atlas modeli ile de ağır yük taşıma işlerinde yüksek performans sunarak sektörün beklentilerini karşılıyoruz. Lojistik fuarında lojistikçilerin çözüm anahtarlarından birisi olan aracı sergileyen tek firma olmanın verdiği ayrıcalıkla, tüm sektör paydaşlarımızı standımıza bekliyoruz." Otokar Foton Tunland G7, rakiplerine göre uygun fiyat avantajı sunarken, 3100 minimetre aks mesafesi ile birinci köprüden geçebilme avantajı sunarak şehir içi taşımacılıkla birlikte uzun yol taşımacılığında da esneklik sağlıyor. Bu özellik, büyük bir kullanım kolaylığı ve verimlilik sunuyor. Ayrıca, 5 yıl veya 100 bin kilometre garanti ile sektördeki rakiplerinden ayrılıyor; rakiplerde genellikle 2 yıl sınırlı garanti sunulurken, Foton Tunland G7, bu alandaki güvenilirliğini uzun vadeli garantisiyle pekiştiriyor. Foton Tunland G7’nin standart olarak sunulan elektrikli bagajı ve sunroof gibi özellikleri ise sektördeki diğer araçlarla kıyaslandığında önemli bir fark oluşturuyor. Bu özellikler, sadece taşıma değil, sürüş konforu açısından da kullanıcı deneyimini ön planda tutuyor.
Marmarabirlik’ten 437 milyon liralık ödeme
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:12 Marmarabirlik’ten 437 milyon liralık ödeme Ürün alımlarına Ekim ayında başlayan Marmarabirlik, ortaklara ikinci dilim olarak 22 Kasım Cuma günü 354 milyon lira ödeme yapacak. Birinci dilimde yapılan 83 milyon TL’lik ödeme ile birlikte ortaklara toplam 437 milyon lira ödenmiş olacak. 2024/2025 iş yılı ürün alım kampanyasının başladığı günden bugüne kadar 1 milyar 250 milyon lira tutarında ürün alımı gerçekleştiren Marmarabirlik’te, ödemeler devam ediyor. Kampanya döneminde birinci dilim olarak 83 milyon lira ödeme yapıldı. Ürün bedellerini 15 günlük periyotlarla ödeyen Marmarabirlik, 2 Kasım-15 Kasım 2024 tarihleri arası teslim edilen ürün bedeli alacaklarının yüzde 50’sinin karşılığı olarak 22 Kasım Cuma günü 354 milyon lira ödeme yapacak. Yapılacak ikinci dilim ödeme ile birlikte üreticilere toplam 437 milyon TL ödeme yapılmış olacak. Ortaklar Ziraat Bankası ATM’lerinden ürün bedellerini alabilecekler. Üçüncü ödeme 6 Aralık’ta gerçekleşecek. “Ortaklarımızın beyanı dışında kalan zeytin rekoltesi çok yüksek” Ürün alımlarına devam edildiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, Bursa Bölgesi’nde 280 bin ton zeytin rekoltesi olduğunu, Gemlik-Mudanya-Orhangazi ve İznik Kooperatifleri’ne bağlı ortaklar tarafından yaklaşık 70 bin ton rekolte beyanı geldiğini söyledi. Asa, “Marmarabirlik’in bu bölgede muhatap olduğu rakam 70 bin ton olmasına rağmen, Marmarabirlik ile ilişkisi olmayan dışarıdaki 210 bin ton zeytinin muhatabı yok. Yaşanan sıkıntının asıl kaynağı budur. Marmarabirlik bu miktarın sorumlusu değildir. Bazı sivil toplum kuruluşları sorumlu olarak Marmarabirlik’i göstermeye çalışmaktadır” dedi. Geçtiğimiz yıl sofralık zeytin rekoltesinin Bursa Bölgesi’nde 116 bin ton, bütün kooperatiflerin faaliyet alanı içinde ise yaklaşık 130 bin ton olduğunu anlatan Hidamet Asa, “Bu sene ise bütün faaliyet bölgemizde 379 bin ton rekolte var. Herkes çok iyi biliyor ki bu miktardaki ürünün ne fiziki olarak ne de mali olarak alımı mümkün değildir” ifadelerini kullandı. “1 kg zeytinin üretim maliyeti güncel rakamlarla hesap edildi” Bu yıl ağaç başına düşen verimliliğin geçtiğimiz yıla göre iki katından daha fazla yükseldiğini söyleyen Başkan Asa, “Geçtiğimiz yıl 15 kilogram olan ağaç başına verimlilik, bu sene sulanabilir yerlerde 45 kilograma kadar çıkmaktadır. Bir kilogram zeytinin üretim maliyetleri, geçtiğimiz yılın maliyetlerinin üzerine enflasyondan kaynaklı artışlar göz önüne alınarak, gerçekleşen giderler üzerinden hesap edilmiştir” şeklinde konuştu. “Önümüzdeki yıl yok yılı olacak” Piyasadaki diğer alıcıların çok küçük miktarlarda ürün alıp kenara çekildiğini aktaran Hidamet Asa, “Marmarabirlik, üreticisini mağdur etmemek için alımlara devam ediyor ve 60 bin ton ürün alacak. Şu anda arz talep dengesine baktığımızda özellikle yağlık zeytinin iklim şartları (kuraklık) sebebiyle artmış olması, sofralık üretiminin azalacağını, önümüzdeki yıl sofralık zeytinde yine yok yılı olacağını gösteriyor” açıklamalarında bulundu. “Marmarabirlik’in önceliği üreticisine destek vermektir” 2020 yılından bu yana yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Marmarabirlik’in her zaman üreticiye destek olduğunu belirten Asa sözlerini şöyle sürdürdü; “2020 yılında baş barem fiyatı 15,50 TL iken bu yıl avans baş barem fiyatımız 125 TL’dir. Görevde olduğumuz süre içinde yatırımlarla depolama kapasitemiz 50 bin tonlardan 80 bin tonlara çıkarılmış, Entegre tesislerin yıllık üretim kapasitesi de 35 bin tonlardan 55 bin tonlara çıkarılmıştır. Dolayısıyla depolama kapasitesi ve üretim kapasitesi artırılmadığı müddetçe alım miktarının daha da artması mümkün değildir. Bunu üreticilerimiz iyi bilmelidir” dedi. “Marmarabirlik ayakta kalırsa üretici ayakta durur” Marmarabirlik’in bugüne kadar tüm imkânlarını üretici lehine seferber ettiğini vurgulayan Asa, “Marmarabirlik’in yüksek fiyata sınırsız bir alım yapması, parasını da peşin ödenmesi mümkün değildir. Zor günlerde zeytin üreticisinin yanında olmamız talep ediliyorsa, böyle belirsizliklerin olduğu yıllarda da üreticimiz Marmarabirlik’in yanında olmalıdır. Marmarabirlik ayakta durursa üretici ayakta durur” diye konuştu.
Web Summit 2024’e 24 Startup ile katılım sağlandı
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:39 Web Summit 2024’e 24 Startup ile katılım sağlandı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, Ankara Kalkınma Ajansı (ANKARAKA) koordinatörlüğünde İSTKA, İZKA, BEBKA ve BAKA iş birliğiyle Türk teknoloji girişimcilerinin global pazarlara açılmasına yönelik destek sağlandı. Bu kapsamda, Küresel Girişimcilik Etkinliklerine Katılım Çağrısı’na başvuran ve yapılan değerlendirmeler sonucunda seçilen 24 startup, Lisbon’da düzenlenen Web Summit 2024’e katıldı. ANKARAKA, bu 24 startup’a stant kurulumu, stant yeri ve etkinliğe giriş bileti desteği sundu. Web Summit, 11-14 Kasım tarihlerinde gerçekleşirken, her gün 8 startup ürünlerini sergiledi. Katılım gösteren girişimciler, yatırımcılarla tanışma, ürünlerini sergileme ve ticarileştirme fırsatı buldu. Ayrıca, etkinlikte 22 paydaş kuruluş temsilcisi de yer aldı (Teknokent, Tekmer, GSYF, Banka vb.). ANKARAKA Genel Sekreteri Dr. Duhan Kalkan, Türk teknoloji girişimlerinin uluslararası alandaki başarısına dikkat çekerek, "Web Summit 2024, Türk teknoloji girişimlerinin küresel arenada ses getirmesine büyük bir fırsat sunmuştur. ANKARAKA olarak, girişimcilerimizin potansiyelini dünyayla buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu etkinlik, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine katkı sağlamaktadır. Girişimcilerimizin kurduğu yatırım ve müşteri bağlantılarını takip edecek, ekosistemimizin gelişmesi için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. Web Summit 2024’te elde edilen başarılar şöyle sıralandı: Bir fintech girişimi, Suudi Arabistan’dan katılım sağlayan uluslararası bir yatırım fonunun ilgisini çekerek ilk iş birliği görüşmesini yaptı. Bir robotik sistemler alanındaki girişimci, Samsung ile iş birliği görüşmeleri başlatarak ürün entegrasyonu üzerine anlaşma sağladı. Etkinlik hizmetleri sunan bir girişimci, Norveç ve İsveç’ten saha taraması teklifleri alarak İskandinav ülkelerinde hizmetlerini yayma fırsatı buldu. Diğer girişimciler, Hollanda, Portekiz, Estonya, Almanya ve İspanya’dan firmalarla çözüm ortaklığı kurma ve yeni pazarlara açılma yönünde ilk görüşmelerini gerçekleştirdi. Ayrıca, paydaşlarımız arasında bulunan Domino Ventures, Yıldız Ventures, İnci Holding, Tera Portföy, Albaraka, Kuveyt Türk ve Insha Ventures ile yatırımcı görüşmeleri yapıldı. 2024 yılı için, Slush’a 16 girişimci, 2025 yılı için ise CES’e 50 girişimci ve Web Summit Katar’a 24 girişimci katılım sağlayacağı kaydedilerek 5 Kalkınma Ajansının iş birliğiyle girişimcilerin, her yıl dünya pazarlarına açılmak adına desteklenmeye devam edildiği vurgulandı. Bu yıl, Web Summit 2024’te Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Turcorn markasıyla ikinci kez uluslararası alanda yer aldığı da kaydedildi.