EKONOMİ - 24 Ocak 2024 Çarşamba 10:09

DowAksa, Kadının Güçlenmesi İlkeleri’ni imzaladı

A
A
A
DowAksa, Kadının Güçlenmesi İlkeleri’ni imzaladı

Dünyanın önde gelen karbon elyaf üreticilerinden DowAksa, CEO Destek Beyanı’na imza atarak BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ile BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) tarafından oluşturulan Kadının Güçlenmesi İlkeleri’ne bağlılığını ve desteğini resmileştirdi.

Faaliyetlerini sürdürürken toplumsal gelişim, ekonomik kalkınma ve çevresel etki dengelerini hassasiyetle göz önünde bulunduran DowAksa, bu kapsamda yürüttüğü çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Şirket, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) ile Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) tarafından oluşturulan Kadının Güçlenmesi İlkeleri’nin imzacısı oldu. Şirketin Yalova kampüsünde gerçekleştirilen törende DowAksa CEO’su Massimo Rebolini, CEO Destek Beyanı’nı imzalayarak, Kadının Güçlendirilmesi İlkeleri’ne bağlılıklarını resmileştirdi. Şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılık konusundaki mükemmeliyet merkezi haline gelme vizyonunu destekleyen imza ile şirketin kadın gücünü teşvik etme ve iş yerinde eşitlik ilkesini güçlendirmeye yönelik taahhüdü vurgulanıyor.

Şirket, bu imza ile Kadının Güçlenmesi Prensipleri çerçevesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletecek şirket politikaları oluşturmaya yönelik ilkelere taahhüt vererek gelecek dönemde çalışmalarını daha da ileriye taşımak için süreçlerini gözden geçirecek.

DowAksa, Kadının Güçlenmesi İlkeleri’ni imzaladı

“Kadının Güçlenmesi İlkeleri’ne attığımız imza, çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda kararlığımızın bir göstergesi”

DowAksa’da Kadın Gücü İnisiyatifi toplantısında gerçekleştirilen imza töreninde CEO Massimo Rebolini, şirketin çeşitlilik konusundaki aktif rolünü pekiştirmeyi hedeflediklerinin altını çizdi. Rebolini, " Kadınların güçlenmesinin daha iyi bir dünya inşa etmek için hayati bir öneme sahip olduğuna gönülden inanıyorum. Şirkette, cinsiyet eşitliğine giden yolda engelleri kaldırmak amacıyla kadın-erkek tüm çalışanlarımızı omuz omuza çalışmaya, iş birliği yapmaya teşvik ediyoruz. Çeşitliliği ve kapsayıcılığı ön planda tutan bir ekibe sahip olmanın, herkesin sesinin değerli olduğu bir ortamın oluşturulmasının, inovasyon ve başarı için temel olduğuna inanıyoruz. Çeşitliliği benimsemek, özellikle kadınları desteklemek, sadece eşitliği sağlamaz, aynı zamanda şirketlerin ilerlemesi için gerekli, daha önce yararlanılmamış bir potansiyele de erişim sağlar” dedi.

Verilen bilgiye göre, Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles- WEPs), iş dünyasına toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadınların işyerinde, pazarda ve toplumda güçlendirilmesinin nasıl ilerletileceği konusunda rehberlik sunuyor. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) tarafından oluşturulan WEPs, uluslararası çalışma ve insan hakları standartlarına göre bilgilendiriliyor ve işletmelerin toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesinde pay sahibi ve sorumluluğu olduğu bilincine dayanıyor.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Dünyada en çok görülen kanserlerden kolon kanserine yeni bir çare “Kara Mürver” meyvesi Burdur’da akademisyenler çalışmalarıyla kolon kanseri hücreleri ile savaşabilen yeni bir özüt keşfettiler. Burdur ve Türkiye’nin bir çok yerinde doğada yetişen “Kara Mürver” meyvesi özütünü bileşenlerine ayıran bilim insanları bu bileşenlerin kanserli hücreleri yok ettiğini ispatladılar. Dünyada en çok görülen kanserlerden bir olan ve dünyada üçüncü ölümcül kanser olarak bilinen kolon kanseri erken teşhis edilmediği sürece ölüm riskinin yüksek olduğu bir kanser olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde neredeyse her 10 kişiden birinde ortaya çıkan bu kanser halk arasında kalın bağırsak olarak bilinen sindirim sisteminin en son kısmındaki bölgede ortaya çıkıyor. Sağlık Bakanlığı’nın istatistiklerine göre ülkemizde de en sık görülen ilk beş kanser türü (akciğer, meme, prostat, kolon ve tiroid kanserleri) arasında yer alan kolon kanseri, birkaç yıl öncesine kadar 50 yaşından sonra gözlense de son zamanlarda adeta ‘bir salgın gibi’ daha genç insanlarda ortaya çıkmaya başladı. Burdur MAKÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu ve ekibi 2023 yılı Şubat ayında kolon kanserinde etkili olabileceğini düşündükleri ve içinde bulundurduğu antioksidan ve bağışıklık sistemi düzenleyici etkileriyle dikkat çeken bir meyve olan “kara mürver meyvesi” üzerinde çalışmalara başladı. Prof. Dr. Dinçoğlu ve ekibi kendi geliştirdikleri sentez yöntemiyle yaptıkları bu çalışmalar sonrasında kara mürver meyvesi özütünün bileşenlerinin kolon kanseri hücreleri üzerinde öldürücü bir etkisi olduğu sonucuna vardı. Ülkemizde bir çok yerde doğal olarak yetişebilen kara mürver meyvesi bu özelliği ilerleyen dönemlerde yapılacak çalışmalar sonrasında kolon kanseri tedavisinde kullanılabilecek bir hale getirilecek. Yapılan TÜBİTAK destekli tamamen milli ve yerli bu çalışma hakkında konuşan Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu; “Biz Kara Mürver meyvesinin yapısında bulunan “antosiyaninler” demiş olduğumuz bileşiklerin kansere karşı etkili olup olmayacağına dair bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmaya ekibimizle beraber geçen sene başladık. Bu çalışmada diğer buna benzer çalışmalardan farklı olarak daha yenilikçi ve yeşil bir teknoloji dediğimiz “sentez” yöntemini kullanmış olduk. Bu yöntem kendi geliştirdiğimiz bir yöntemdir. Kullandığımız yöntem ile kara mürver meyvesinin yapısında yer almış olan kansere karşı etkili olabileceğini düşündüğümüz bileşikleri saf bir halde özütleyebildik. Bu sonuç bizim çalışmamızın şu anki aşaması için zaten oldukça verimli bir basamaktı ve başarıyla sonuçlanmış oldu. Sonraki basamakta da biz bu bileşenlerin yapısına dair özellikleri inceledik. Bu süreci de başarılı bir şekilde tamamladık ve daha sonraki süreçte de laboratuvar deneyleriyle hücre testleri gerçekleştirerek bu bileşenlerin kolon kanseri hücrelerine karşı nasıl bir etki ortaya koymuş olduğuna dair çalışmalar gerçekleştirmiş olduk. Laboratuvarda gerçekleştirilen bir çok test ve yöntem ile bu süreç ilerlemiş oldu ve çalışmamızın sonucunda elde ettiğimiz veriler bize kara mürver meyvelerinden kendi özütleme yöntemimiz ile elde ettiğimiz bileşenlerin kolon kanseri hücrelerine karşı öldürücü yıkımlayıcı bir etki göstermiş olduğunu ortaya koydu” dedi. Ülkemizde birçok yerde doğal bir şekilde yetişiyor Çalışmalarda kullandıkları kara mürver meyvesi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Hulusi Dinçoğlu; “Kara mürver meyvesi Burdur ve çevresinde yetişebilen bir meyvedir. Özellikle Burdur’da Altınyayla ilçesinde yaygın bir şekilde doğada var olan bir meyvedir. Çok fazla ticari olarak kullanımı olmayan bir meyve olduğundan dolayı üretiminde genel olarak doğada kendiliğinden yetişmiş olan ağaçların bulunmuş olduğu bir flora yaygın. Fakat ülkemizde de yine güneyde, İç Anadolu’nun güney kesimlerinde bu kara mürver meyvesi yetişebilmekte. Bu meyve son zamanlarda yapısındaki sağlık açısından olumlu etki gösteren bileşenlerden dolayı oldukça ilgi görmekte ve birçok ülkede yetiştiriciliği de yapılmaktadır. İnanıyorum ki ülkemizde de bizim bu çalışmalarımızla beraber bu ağacın, bu bitkinin ve meyvenin yetiştirilmiş olması, ekonomiye kazandırılması ile çalışmalar artacaktır. Bizim çalışmamız olayın sadece bir boyutu. Bu meyvenin bileşenlerinin bir çok farklı sağlık etkisi vardır olumlu yönde gerçekleşen. Biz bu çalışmaların yanında başka araştırmalar da yürütüyoruz. Onlarla da ilgili çok güzel sonuçlarımız var. Bu meyvenin yetişmesi çok önemli şartlar istemiyor, doğada, ülkemiz ikliminde yetişebilen bir bitki türü olarak karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu. Çalışmaları tamamlayıp endüstriyel aşamaya geçmek istiyoruz Kara mürver meyvesi ile yapılan ilk çalışmaların tamamlandığını ve şimdi ise deney ve üretim olarak diğer aşamalara geçeceklerini de belirten Prof. Dr. Dinçoğlu; “Bu çalışmada biz birinci basamak aşaması olan “Faz 1” dediğimiz bir çalışma gerçekleştirmiş olduk. Hücre testleri ile süreci yürütmüş olduk. Burada önemli olan zaten olumlu sonuçlar elde edebilmiş olmaktı. Eğer olumlu sonuçlar elde edememiş olsaydık zaten bu çalışmanın bu aşamasından sonra ilerleyebilmemiz mümkün olmayacaktı. Elde ettiğimiz olumlu sonuçlar artık bizi ikinci ve üçüncü aşamalarda yani deney hayvanları veya onlardan olumlu sonuçlar elde edersek insanlar üzerinde gerçekleştireceğimiz çalışmalar ile artık nihai sonucu alma ve daha sonrasında da artık gerçekleştirilebilirse endüstri ile iş birliği yapılarak onlarda ürün geliştirme çalışmalarına girme süreçleri ile devam edecektir. Fakat şu an için sadece birinci basamak çalışmaları bitti. Bu çalışmalarda bize bu ürünün kolon kanseri üzerinde etkili olabileceğini gösterdi.” ifadesinde bulundu.