EKONOMİ
Balıkesir’de kuraklıktan büyüyemeyen zeytin yüz güldürmedi 21 Kasım 2024 Perşembe - 20:16:06 Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Edremit Körfezi yöresinde, zeytin hasadı bütün hızıyla devam ederken, kuraklıktan büyüyemeyen zeytin yüz güldürmedi. Kuraklık nedeniyle verim de büyük düşüş yaşanırken, Tariş’in henüz fiyat açıklayamaması ve yörede zeytinyağının 150 liraya kadar düşmesi de üreticiyi üzdü. Balıkesir’in Edremit Körfezi Yöresinde zeytinde var yıllı yaşanırken, kuraklık yüzünden ürün yüz güldürmedi. Mayıs ayından beri yağmur düşmemesi yüzünden bir çok yerde zeytinler büyüyemezken, yağ verimi de düştü. Yörede iki gün önce düşen yağmur da pek fayda sağlamadı. Yörede zeytin yevmiyelerinin bin 500 liraya kadar yükselmesine karşın, Tariş’in bu güne kadar fiyat açıklayamaması ve serbest piyasa da 150 liraya kadar zeytinyağı alınması üreticileri üzdü. Artan maliyetlere karşın zeytinyağı fiyatlarının da yarı yarıya düşmesi çiftçileri zor durumda bıraktı. Zeytincinin zorda olduğunu kaydeden üretici Halil Ergün,” Zeytincinin işi bu sene çok harap. Aynı domates gibi olacak bu sene zeytin. Zeytincide domatesçi gibi olacak Maliyet yüksek. İşçi paralarını çıkarmıyor. Herkes cepten ödüyor tayfa parasını. Parası olmayan zeytini bırakıyor tarlada, toplamıyor” dedi. İsa Uçar da, “Bu sene çok kurak gitti yıl. Kurak gidince zeytin de kurudu. Yağmur yağdı ama yeterli değil. Zeytin kurudu, ama gene de topluyoruz” dedi. Cemalettin Kaya ise, “Çok kurak gitti. Şu an yağmur oldu ama, gene de çok zor. Yağ fiyatları çok düştü. Tayfa yevmiyeleri bin 500 lira, yağın kilosu 150 lira. Karşılamıyor gelen gideni” diye konuştu. Rukiye Köse de, “Bu güne kadar 1-1,5 aydır gidiyoruz biz. Çuval hiç dolmadı. Zeytin çekirdek gibi. Kasaların içinden düşüyor zeytinlerimiz. Tariş de fiyat vermiyor. Biz çok zor durumdayız. Yevmiyeler çok pahalı. Yani kendimize hiç para kalmıyor. Hepsi yevmiyeye gidiyor. Bu sene çok mağdur durumdayız” dedi. Ziraat mühendisi Mustafa Erümit de, “Zeytinde beklenen yağış sonunda geldi. Ama, biraz geç oldu tabi ki. Ürünler, gördüğünüz gibi gelişemedi. Ama, bu yağmurun illaki faydası olacaktır. Ağaçların önümüzdeki senenin ürünleri için. Fakat bu sene, maalesef mayıs ayından beri yeterli yağmur olmadığı için üretici biraz mutsuz. Yeterli ürün var aslında. Ama, ürünlerimiz gelişemedi. Rekoltemiz normalin üzerindeydi fakat gelişemediği için yine de beklentinin altında kalan bir sezon olacak bizim için. Yağmurların devamı inşallah olacak. Daha güzel bir yıl olması dileğiyle” diye konuştu.
21 Kasım 2024 Perşembe - 20:11 Vali Sezer: “Edirne’yi hayvancılıkta hem Türkiye’yi besleyecek hem de Avrupa’ya ihracat yapacak üretim deposu haline getireceğiz” Edirne Valisi Yunus Sezer, İpsala ilçesinde gerçekleştirilen Çeltik Sezonu Değerlendirme ve Su Yönetimi Toplantısı’nda bir araya geldiği üreticilere, tüm kamu araç-gereç ve personelleri ile üreticilerin emrinde olduklarının altını çizerek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Edirne’ye yapacağı 2 GES projesi ile sulamada enerji maliyetlerinin düşebileceğini söyledi. İpsala Ticaret Borsası İbrahim Girgin Seans ve Konferans Salonu’nda, Edirne Valisi Yunus Sezer başkanlığında başlayan Çeltik Sezonu Değerlendirme ve Su Yönetimi Toplantısı’nda; İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Sezer, 2024 üretim sezonundaki kuraklık nedeniyle verim kaybı ve randıman düşüklüklerinin yaşandığını belirtirken, Vali Sezer’e, yaptığı doğru planlamalar ile Edirne’den Enez’e kadar suyu dengeli kullanıldığı için üreticiler adına tekrar bir teşekkür etti. Toplantının devamında, Edirne Tarım ve Orman il Müdürü Atilla Bayazıt ile DSİ 11. Bölge Müdürü Faruk Yücegök, devlet eliyle yapılan ve yapılması planlanan yatırımlar hakkında sunum gerçekleştirdi. Sunumların ardından üreticilere seslenen Edirne Valisi Yunus Sezer, sahada olmak ile koltukta oturmak arasında fark olduğunun altını çizerek, koltukta otururken her şeyin toz pembe göründüğünü belirtti. Üretim yapan herkesin saygıyı hak ettiğini vurgulayan Sezer, “Şubat itibarıyla Çakmak Barajı’na suyu basmış olacağız. Tunca Nehri regülatörü 2025 yılında tamamlanacak. Belki de 2026 yılında, bu yıl yaşadığımız sıkıntıların çok azını yaşamış olacağız. Bir müjdemiz var. Türkiye’de 3 tane GES projesi bu yıl yatırım programına girdi. Bu yatırımlardan 2’si Edirne’ye yapılacak. Bu kapsamda Çakmak ve Hamzadere Sulama birliklerimize 10’ar megavat’lık GES Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından yatırım programına alındı. İnşallah enerji fiyatlarını düşürme adına çok önemli bir yatırım oldu" dedi. “Ben de dahil olmak üzere, tüm kamu kurumlarındaki araç-gereç, personelimiz sizin emrinizdedir” Her birlik ve kooperatifin, araç gereçleri ile yaptıkları işler nedeniyle maliyetlerin arttığını ifade eden Yunus Sezer, “Üreticimizin bir birimden ne kadar daha fazla kazanacağının arayışı içerisinde olalım. Arkadaşlarımız ona göre çalışsınlar. Kimseden fazladan para almayalım. Alabilirsek eksik alalım. Yeter ki siz üretin. Ben de dahil olmak üzere, tüm kamu kurumlarındaki araç-gereç, personelimiz sizin emrinizdedir. Bu ülke için üretenlerin başımızın üzerinde yer var. Üretici çok kazansın. Köylerimizde küçük sulama projelerini son derece hızlı yapacağız. Öte yandan, Edirne’de damızlık düve üretimi noktasında pilot il olması için 6 aydır çalışma yürütüyoruz. Yurt dışından Türkiye’ye 100 binin üzerinde damızlık düve alındı. Bu çalışmayı Tarım ve Orman Bakanımıza ilettik. Finans anlamında da görüşmelerimiz oldu. Edirne’yi, inşallah hayvancılık ile ilgili hem Türkiye’yi besleyecek, hem de buradan Orta Doğu’ya, Avrupa’ya ihracat yapacağımız üretim deposu haline getireceğiz. Bunu tamamlayacak şekilde meraların ıslahını çok hızlı şekilde yapmak istiyoruz. Meraların sulanabilmesi ve yem bitkilerinin ekilmesi konusunda uygulamayı yapacağız. Hayvancılık ve tarımla ile ilgili kapım sonuna kadar açık” dedi. Toplantı, üreticilerin aktardığı sorunların not edilmesinin ardından sona erdi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 18:29 Ordu’da üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi Ordu’da Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu Projesi (TULIP) Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında Ordulu üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Bolaman Irmağı ve kollarına sınır olan 12 ilçe ve 242 mahallede tarımsal ve hayvansal üretimi artırmak, üretici gelirlerini yükseltmek ve ürün çeşitliliği sağlamak amacıyla çeşitli hibe faaliyetleri yürütülüyor. Bu kapsamda Fatsa Mezbaha ve Hayvan Pazarında üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. “Bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” Programda konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bugün en mutlu günlerden birini yaşıyoruz, Dünya Bankası projesi bu. Dünya Bankası ile yaptığımız çalışmalarda üç tane büyük vadimiz var. Başta Bolaman’a ağırlık verdik. Bolaman, Melet ve Ünye ilçesinde Cevizdere Vadisi. Bu proje Bolaman’ı harikulade şekilde ihya etmek üzere yapılan bir projedir. Simentaller bu bölgeye en uygun besi ve süt konusunda önemli bir hayvan. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak koyun, manda, koç dağıttık. Jarsey inekleri ile beraber kaz ve hindi dağıtımında bulunduk ve bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, proje kapsamında 25 üreticiye 50’şer tane küçükbaş, 3’er tane de koç ile birlikte toplamda bin 325 küçükbaş hayvanın dağıtımının devam ettiğini söyledi. Yılmaz, “Geçen yıl il müdürlüğümüzce 36 adet gebe düve ile 300 adet koyun ve 18 adet koç dağıtılmıştı. Bugün de süt sığırcılığının geliştirilmesi faaliyeti kapsamında yüzde 70 hibe destekli olarak, 20 üreticimize 60 adet gebe simental düve dağıtımı yapılacak. Ayrıca, bin 250 adet koyun ve 75 adet koçun da dağıtımına başladık. Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında toplamda il müdürlüğümüz tarafından bugüne kadar 96 adet gebe düve ve bin 643 adet küçükbaşın dağıtımını gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu. Proje kapsamında tarım teşkilatı olarak 15 farklı konuda proje yürüttüklerini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, “Proje kapsamında Ordu ilinde il müdürlüğümüzce uygulanacak tarım projelerine ayrılan kamu kaynağı yaklaşık 5,3 milyon avrodur. Bu zamana kadar yaklaşık 1,2 milyon avroluk kamu kaynağı kullanılmıştır. 2027 yılı sonuna kadar Yaklaşık 4,1 milyon avroluk kamu kaynağının daha kullanılması planlanmaktadır” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, kura çekimi yapılarak, Vali Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve diğer protokol üyeleri tarafından üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Fatsa Kaymakamı Avni Kula, Ordu Orman İşletme Müdürü Ömer Akça, protokol üyeleri ve üreticiler de katıldı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 16:59 Psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklara sertifika verildi Malatya’da, 6 Şubat depremlerinin ardından Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi’nde düzenlenen psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklar, törenle sertifika ve çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Törene katılan Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şevket Keskin, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, konuşmasında çıraklık, kalfalık ve ustalık sisteminin önemine vurgu yaptı. Keskin, "Bugün burada, hem geçmişten gelen değerlerimize sahip çıkan hem de geleceği şekillendirecek gençlerle bir aradayız" diyerek esnaf ve sanatkarlar camiasının en önemli yapı taşlarından birinin de çıraklık olduğunu belirtti. Keskin, konuşmasının devamında, "Çıraklık, kalfalık ve ustalık, sadece mesleki becerileri değil, aynı zamanda kişisel sorumlulukları, iş ahlakını ve disiplinini de kazandıran bir okul gibidir. Bugün, bu salonda bulunan gençlerin gelecekte çok iyi ustalar olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah sizin pabucunuzu dama atmayacak çok iyi ustalar yetişecek. Bu tür çalışmalar, hem gençlerimizin psikolojik olarak güçlenmesini sağlıyor, hem de toplumsal dayanışmamızı pekiştiriyor" dedi. Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Remzi Sevim de törende yaptığı konuşma da psiko-sosyal destek çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Bugün, 6 Şubat depreminin ardından yaşanan travmalarla başa çıkabilmek için önemli bir adım atıyoruz. Bu çalışmalar, bireylerin psikolojik dayanıklılığını artırırken, toplumsal bağlarımızı da güçlendiriyor. Sizler, bu süreçte sadece kendinize değil, çevrenize de büyük katkı sağladınız. Hepinizi yürekten tebrik ediyorum" diye konuştu. Sevim, eğitim süreçlerinin sadece mesleki beceriler kazandırmakla kalmadığını aynı zamanda kişisel gelişim ve sosyal sorumluluk anlamında da büyük önem taşıdığını ifade etti. Öğrencilere katılım belgelerini ve hediyelerini takdim eden Sevim, depremzede çıraklara ise maddi destek sağlanacağı bilgisini verdi.
Marmarabirlik’ten 437 milyon liralık ödeme
21 Kasım 2024 Perşembe - 11:12 Marmarabirlik’ten 437 milyon liralık ödeme Ürün alımlarına Ekim ayında başlayan Marmarabirlik, ortaklara ikinci dilim olarak 22 Kasım Cuma günü 354 milyon lira ödeme yapacak. Birinci dilimde yapılan 83 milyon TL’lik ödeme ile birlikte ortaklara toplam 437 milyon lira ödenmiş olacak. 2024/2025 iş yılı ürün alım kampanyasının başladığı günden bugüne kadar 1 milyar 250 milyon lira tutarında ürün alımı gerçekleştiren Marmarabirlik’te, ödemeler devam ediyor. Kampanya döneminde birinci dilim olarak 83 milyon lira ödeme yapıldı. Ürün bedellerini 15 günlük periyotlarla ödeyen Marmarabirlik, 2 Kasım-15 Kasım 2024 tarihleri arası teslim edilen ürün bedeli alacaklarının yüzde 50’sinin karşılığı olarak 22 Kasım Cuma günü 354 milyon lira ödeme yapacak. Yapılacak ikinci dilim ödeme ile birlikte üreticilere toplam 437 milyon TL ödeme yapılmış olacak. Ortaklar Ziraat Bankası ATM’lerinden ürün bedellerini alabilecekler. Üçüncü ödeme 6 Aralık’ta gerçekleşecek. “Ortaklarımızın beyanı dışında kalan zeytin rekoltesi çok yüksek” Ürün alımlarına devam edildiğini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, Bursa Bölgesi’nde 280 bin ton zeytin rekoltesi olduğunu, Gemlik-Mudanya-Orhangazi ve İznik Kooperatifleri’ne bağlı ortaklar tarafından yaklaşık 70 bin ton rekolte beyanı geldiğini söyledi. Asa, “Marmarabirlik’in bu bölgede muhatap olduğu rakam 70 bin ton olmasına rağmen, Marmarabirlik ile ilişkisi olmayan dışarıdaki 210 bin ton zeytinin muhatabı yok. Yaşanan sıkıntının asıl kaynağı budur. Marmarabirlik bu miktarın sorumlusu değildir. Bazı sivil toplum kuruluşları sorumlu olarak Marmarabirlik’i göstermeye çalışmaktadır” dedi. Geçtiğimiz yıl sofralık zeytin rekoltesinin Bursa Bölgesi’nde 116 bin ton, bütün kooperatiflerin faaliyet alanı içinde ise yaklaşık 130 bin ton olduğunu anlatan Hidamet Asa, “Bu sene ise bütün faaliyet bölgemizde 379 bin ton rekolte var. Herkes çok iyi biliyor ki bu miktardaki ürünün ne fiziki olarak ne de mali olarak alımı mümkün değildir” ifadelerini kullandı. “1 kg zeytinin üretim maliyeti güncel rakamlarla hesap edildi” Bu yıl ağaç başına düşen verimliliğin geçtiğimiz yıla göre iki katından daha fazla yükseldiğini söyleyen Başkan Asa, “Geçtiğimiz yıl 15 kilogram olan ağaç başına verimlilik, bu sene sulanabilir yerlerde 45 kilograma kadar çıkmaktadır. Bir kilogram zeytinin üretim maliyetleri, geçtiğimiz yılın maliyetlerinin üzerine enflasyondan kaynaklı artışlar göz önüne alınarak, gerçekleşen giderler üzerinden hesap edilmiştir” şeklinde konuştu. “Önümüzdeki yıl yok yılı olacak” Piyasadaki diğer alıcıların çok küçük miktarlarda ürün alıp kenara çekildiğini aktaran Hidamet Asa, “Marmarabirlik, üreticisini mağdur etmemek için alımlara devam ediyor ve 60 bin ton ürün alacak. Şu anda arz talep dengesine baktığımızda özellikle yağlık zeytinin iklim şartları (kuraklık) sebebiyle artmış olması, sofralık üretiminin azalacağını, önümüzdeki yıl sofralık zeytinde yine yok yılı olacağını gösteriyor” açıklamalarında bulundu. “Marmarabirlik’in önceliği üreticisine destek vermektir” 2020 yılından bu yana yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen Marmarabirlik’in her zaman üreticiye destek olduğunu belirten Asa sözlerini şöyle sürdürdü; “2020 yılında baş barem fiyatı 15,50 TL iken bu yıl avans baş barem fiyatımız 125 TL’dir. Görevde olduğumuz süre içinde yatırımlarla depolama kapasitemiz 50 bin tonlardan 80 bin tonlara çıkarılmış, Entegre tesislerin yıllık üretim kapasitesi de 35 bin tonlardan 55 bin tonlara çıkarılmıştır. Dolayısıyla depolama kapasitesi ve üretim kapasitesi artırılmadığı müddetçe alım miktarının daha da artması mümkün değildir. Bunu üreticilerimiz iyi bilmelidir” dedi. “Marmarabirlik ayakta kalırsa üretici ayakta durur” Marmarabirlik’in bugüne kadar tüm imkânlarını üretici lehine seferber ettiğini vurgulayan Asa, “Marmarabirlik’in yüksek fiyata sınırsız bir alım yapması, parasını da peşin ödenmesi mümkün değildir. Zor günlerde zeytin üreticisinin yanında olmamız talep ediliyorsa, böyle belirsizliklerin olduğu yıllarda da üreticimiz Marmarabirlik’in yanında olmalıdır. Marmarabirlik ayakta durursa üretici ayakta durur” diye konuştu.
Web Summit 2024’e 24 Startup ile katılım sağlandı
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:39 Web Summit 2024’e 24 Startup ile katılım sağlandı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, Ankara Kalkınma Ajansı (ANKARAKA) koordinatörlüğünde İSTKA, İZKA, BEBKA ve BAKA iş birliğiyle Türk teknoloji girişimcilerinin global pazarlara açılmasına yönelik destek sağlandı. Bu kapsamda, Küresel Girişimcilik Etkinliklerine Katılım Çağrısı’na başvuran ve yapılan değerlendirmeler sonucunda seçilen 24 startup, Lisbon’da düzenlenen Web Summit 2024’e katıldı. ANKARAKA, bu 24 startup’a stant kurulumu, stant yeri ve etkinliğe giriş bileti desteği sundu. Web Summit, 11-14 Kasım tarihlerinde gerçekleşirken, her gün 8 startup ürünlerini sergiledi. Katılım gösteren girişimciler, yatırımcılarla tanışma, ürünlerini sergileme ve ticarileştirme fırsatı buldu. Ayrıca, etkinlikte 22 paydaş kuruluş temsilcisi de yer aldı (Teknokent, Tekmer, GSYF, Banka vb.). ANKARAKA Genel Sekreteri Dr. Duhan Kalkan, Türk teknoloji girişimlerinin uluslararası alandaki başarısına dikkat çekerek, "Web Summit 2024, Türk teknoloji girişimlerinin küresel arenada ses getirmesine büyük bir fırsat sunmuştur. ANKARAKA olarak, girişimcilerimizin potansiyelini dünyayla buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu etkinlik, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine katkı sağlamaktadır. Girişimcilerimizin kurduğu yatırım ve müşteri bağlantılarını takip edecek, ekosistemimizin gelişmesi için desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. Web Summit 2024’te elde edilen başarılar şöyle sıralandı: Bir fintech girişimi, Suudi Arabistan’dan katılım sağlayan uluslararası bir yatırım fonunun ilgisini çekerek ilk iş birliği görüşmesini yaptı. Bir robotik sistemler alanındaki girişimci, Samsung ile iş birliği görüşmeleri başlatarak ürün entegrasyonu üzerine anlaşma sağladı. Etkinlik hizmetleri sunan bir girişimci, Norveç ve İsveç’ten saha taraması teklifleri alarak İskandinav ülkelerinde hizmetlerini yayma fırsatı buldu. Diğer girişimciler, Hollanda, Portekiz, Estonya, Almanya ve İspanya’dan firmalarla çözüm ortaklığı kurma ve yeni pazarlara açılma yönünde ilk görüşmelerini gerçekleştirdi. Ayrıca, paydaşlarımız arasında bulunan Domino Ventures, Yıldız Ventures, İnci Holding, Tera Portföy, Albaraka, Kuveyt Türk ve Insha Ventures ile yatırımcı görüşmeleri yapıldı. 2024 yılı için, Slush’a 16 girişimci, 2025 yılı için ise CES’e 50 girişimci ve Web Summit Katar’a 24 girişimci katılım sağlayacağı kaydedilerek 5 Kalkınma Ajansının iş birliğiyle girişimcilerin, her yıl dünya pazarlarına açılmak adına desteklenmeye devam edildiği vurgulandı. Bu yıl, Web Summit 2024’te Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Turcorn markasıyla ikinci kez uluslararası alanda yer aldığı da kaydedildi.
FAO Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’ndan Türkiye’ye 4. kez “Tam Uyum Ödülü”
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:23 FAO Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’ndan Türkiye’ye 4. kez “Tam Uyum Ödülü” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) çatısı altında Akdeniz ve Karadeniz’deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerini düzenlemek üzere çalışan Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’nun (GFCM) Türkiye’ye 4. kez “Tam Uyum Ödülü” verdiğini duyurdu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 21 Kasım Dünya Balıkçılık Günü nedeniyle yayımladığı mesajda GFCM’in 47. oturumunu İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirdiğini belirterek, komisyon toplantılarında bağlayıcı kararlar alındığını dile getirdi. Yumaklı, toplantıda Akdeniz ve Karadeniz’deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği faaliyetlerinde sürdürülebilir yöntemleri benimseyerek koruyucu bir yaklaşım sergileyen Türkiye’nin 4. kez “Tam Uyum Ödülü”ne layık görüldüğünü bildirdi. “Bu çerçevede GFCM tarafından kabul edilen kararlar ulusal mevzuatımıza titizlikle aktarılmakta ve uygulama süreçleri eksiksiz bir şekilde yürütülmektedir. Bu bağlamda ülkemiz, ulusal düzenlemelerin uluslararası standartlara uyumu ve veri gönderimi konularında örnek bir performans sergilemektedir” ifadelerini kullanan Yumaklı, 4 yıl üst üste alınan ödül nedeniyle emeği geçenleri kutladı. Bakan Yumaklı, Türkiye’nin bölgesel iş birliği ve sürdürülebilir balıkçılık yönetimi konusundaki kararlılığı ile Akdeniz ve Karadeniz’in geleceği için önemli bir aktör olmaya devam edeceğini vurguladı. “Balıkçıların her daim yanındayız” Mesajında sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde denizlerdeki sucul varlıkları korurken balıkçılık sektörünü de desteklemeyi sürdüreceklerinin altını çizen Yumaklı, 2003 yılından bu yana 1,8 milyar lira su ürünleri yetiştiricilik destekleme ödemesi, 2017 yılından bu yana küçük ölçekli balıkçılara 223 milyon lira destekleme ödemesi yaptıklarını aktararak, ekmeğini denizlerden çıkaran balıkçıların her daim yanlarında olduklarını belirtti. Su ürünlerinde avcılık ve yetiştiricilikte üretim planlamasına geçilerek asgari ve azami üretim miktarlarının belirlendiğini hatırlatan Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: “Su ürünleri üretiminde avcılık yoluyla elde edilen 7 türde (hamsi, mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, inci kefali, tıbbi sülük, beyaz kum midyesi, yılan balığı) yetiştiricilikte ise 4 türde (Türk somonu, çipura, levrek ve Akdeniz midyesi) üretim planlaması yapıldı. Yetiştiricilik yoluyla elde edilen üretimde planlama kapsamına alınan türlerin asgari ve azami üretim miktarları belirlenerek, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla uygulama başlandı. Avcılık yoluyla elde edilen türlerde uygulanan planlama modelinde ise azami avcılık miktarları (avlanılabilir toplam miktar) belirlendi. Kapsama alınan her bir türün biyolojik ve avcılık özellikleri dikkate alınarak türe özgü planlama talimatları oluşturuldu ve uygulama 1 Eylül 2024 itibarayla başladı. Üretim planlamasıyla balıkçılarımızın avlama haklarının güvence altına alınarak, balıkçı gemilerinin av aracı özellikleri ve boy uzunluklarına göre avcılık potansiyelleri dikkate alınarak planlamalar gerçekleştirildi. Bu balıkçılık yönetim modeli karaya çıkış noktalarında, balık hallerinde ve fabrikalarda sıkı saha denetimleri ve elektronik izleme sistemleriyle desteklenmektedir.” “100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz” Planlama kapsamında su ürünleri desteklemelerinde sadeleştirmeye gidilerek uygulamada etkinlik sağlandığının altını çizen Yumaklı, 16 başlıktaki desteklerin iki temel destek altında toplandığını, böylece su ürünleri işletmelerine her bir teknik kriter için temel destek tutarında ilave destek verilmesinin sağlandığını belirtti. Türkiye’nin balıkçılık konusunda dünyada seçkin bir yere sahip olduğuna dikkati çeken Yumaklı, “Dünyada Akdeniz levreği yetiştiriciliğinde 1., Akdeniz çipurası yetiştiriciliğinde 1., gökkuşağı alabalığı yetiştiriciliğinde 2. sıradayız. Genel olarak su ürünleri yetiştiriciliğinde dünya 16.’sı ve Avrupa 2.’siyiz. İç sulardaki avcılıkta Avrupa’da 1. sıradayız. 18 bin 479 adet balıkçı gemisiyle Avrupa’nın en güçlü filosuna sahibiz. 2023 yılında 1 milyon tonu aşan toplam su ürünleri üretimi ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolarlık su ürünleri ihracatı yapıyoruz. Yüzde 120’lik kendine yeterlilik oranıyla su ürünlerinde net ihracatçıyız. Bugün Türk balıkçıları imzalanan anlaşmalarla Atlantik’ten Hint Okyanusu’na kadar uluslararası sularda avcılık yapmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. “Etkin denetim” Bakan Yumaklı, su ürünleri stoklarının korunması ve sürdürülebilirlik için üretim planlaması dışında çok sayıda çalışma yaptıklarına işaret ederek, bazı bölgelerde toplam 90 koruma alanı oluşturulurken, 71 türün korunduğunu bildirdi. Su ürünlerinin üreme zamanlarına göre de yasak ve sınırlamalar bulunduğunu hatırlatan Yumaklı, şunları kaydetti: “Sürdürülebilir su ürünleri avcılığının sağlanabilmesi, nesli tehlikede olan türlerle endemik türlerin korunması ve yasa dışı avcılık faaliyetleri ile mücadele için etkin denetim mekanizması yürütülüyor. Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerince denizlerde, karaya çıkış noktalarında, nakil yollarında, balık hallerinde, işleme tesislerinde, toplu tüketim yerlerinde ve perakende satış yerlerinde denetimler aralıksız sürüyor. Ayrıca deniz ve iç sularımızda 375,1 milyon metrekare alan taranarak 1,95 milyon metrekare hayalet ağ ve 60 bin 500 adet av aracı çıkarıldı. Böylece 6,5 milyon sucul canlı kurtarıldı. Son 10 yılda 10 bin adet yapay resif bloğuyla sucul ekosistem zenginleştirildi. Ayrıca bin 630 adet balıkçı gemisine balıkçı gemilerini izleme cihazı takıldı. 2023 yılında 100 milyonu aşan balıklandırma yaptık. Sucul biyoçeşitliliğin korunması, balıkçılarımızın uğradığı zararların azaltılması için istilacı balıklarla mücadeleye devam ediyoruz. 2024 yılında 170 binden fazla balon balığı avlatarak balıkçılarımıza desteklemede bulunduk, milyonlarca yeni balon balığının stoğa katılımını engelledik. Hiç şüphesiz denizlerimizin ve iç sularımızın korunup kullanılmasında ilk olarak balıkçılarımızın sorumluluğu, akabinde bunun etkin bir biçimde takip edilmesi ve gerekli düzenlemeleri yapmak da bizim sorumluluğumuzdadır. Hep birlikte denizlerimizi ve sucul ekosistemimizi koruyup gelecek nesillere aktaracağız. Bu vesileyle bir kez daha ülkemiz balıkçılık sektörünün gelişimi için üretimlerini sürdüren tüm balıkçılarımızın Dünya Balıkçılık Günü’nü kutluyorum.”
Sanayide Dönüşüm Buluşmaları’nın üçüncüsü Gaziantep’te gerçekleştirildi
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:22 Sanayide Dönüşüm Buluşmaları’nın üçüncüsü Gaziantep’te gerçekleştirildi Sanayide Dönüşüm Buluşmaları’nın üçüncüsü Konya ve İstanbul’un ardından Gaziantep’te gerçekleştirildi. Turkcell ve Akbank ana sponsorluğu ile Netoloji platin sponsorluğunda, Impacta partnerliğinde düzenlenen Sanayide Dönüşüm Buluşmaları’nın üçüncüsü Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinliğe Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halil Uğur, Oda ve Borsa başkanları ile çok sayıda iş insanı katıldı. “Daha güzel bir gelecek için” Sanayide Dönüşüm Buluşmaları etkinliğinin açılışında konuşan OSBÜK Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, dijital ve yeşil dönüşümün önemine dikkat çekti. Başkan Şimşek, "Bizler gelecekte daha yaşanabilir bir dünya ve sürdürülebilir bir sanayi istiyorsak, bunun yolu ikiz dönüşüm dediğimiz dijital ve yeşil dönüşümden geçmektedir. Kısacası ikiz dönüşüm artık bir tercih değil zorunluluktur” dedi. İkiz dönüşümün imalat sanayi için büyük bir fırsat da doğurduğunu ifade eden Şimşek, "Yeşil ve dijital dönüşüm, imalat sanayimizin hem bugünü hem de yarını için kritik bir öneme sahiptir. Gelişen teknoloji, sürdürülebilirlik ve daha pek çok başlık, sanayimizin belki de yeniden bir kurgusunu gerektiriyor. Sanayimizin geleceğini kurgulamayı da beraberce ve ortak akılla gerçekleştirmeliyiz. Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’nin yeşil enerjiye geçiş sürecinin maliyeti 75 ila 100 milyar dolar arasındadır. Biz bu büyük dönüşümü, organize sanayi bölgelerimiz açısından bir fırsat olarak görmeli, işletmelerimiz için dönüşümü fırsata çevirmeliyiz. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm birlikte çalıştığında, imalat sanayimizin küresel rekabet gücü ciddi şekilde artacaktır. Firmalarımız dijitalleşme ile üretim süreçlerini sürekli olarak iyileştirilebilir, önemli ölçüde maliyet avantajı elde edebilirler. Bizler, İkiz Dönüşümü doğru kurgulayarak yeni pazarlara ve fırsatlarına rakiplerimizden önce ulaşmalıyız” ifadelerini kullandı. OSBÜK olarak ikiz dönüşüm konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Şimşek, “OSBÜK olarak, organize sanayi bölgelerimizin bu dönüşümüne katkı sağlamak adına Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Merkezini kurduk. 2023 yılı Aralık ayında kurduğumuz merkez ile 17 başlıkta faaliyet yürüteceğiz. OSB’lerimize rehberlik edecek bu Merkezimizin Stratejik Plan ve Yönetim Sisteminin Kurulması çalışmaları da büyük bir hızla devam ediyor. Merkezimizin çalışmaları kapsamında geçtiğimiz ay, organize sanayi bölgelerimiz ile bir araya geldik. Bu birliktelik bizlere, İkiz Dönüşümde istişare kültürüne dayalı bir vizyon ile yeni başarı öyküleri yazdıracak" ifadelerine yer verdi. Başkan Şimşek ayrıca, Sanayi Odasının yapmış olduğu üçüz dönüşüme dikkat çekerek, “Yeşil Dönüşüm, Dijital Dönüşüm ve Sosyal Dönüşüm”ün gelecek için önem arz edeceğinden bahsetti. OSBÜK olarak, organize sanayi bölgelerimizi yürüttüğümüz çalışmalarla ülkemizin karbon nötr hedeflerine en büyük katkıyı vermesini hedefliyoruz. Bugünkü birlikteliğimiz de bu katkının önemli bir parçası olacak. Organize sanayi bölgelerimize, üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata, doğru yol haritası sunacak, yenilik kapıları açacak tüm çalışmalarda yer almaya devam edeceğiz. Güçlü diyaloglar ile programımız sanayicilerimize önemli bir birikim olacak” şeklinde konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halil Uğur da toplantıda yaptığı konuşmada, Büyükşehir Belediyesi olarak Gaziantep sanayisinin güçlenmesi için her türlü desteği vermeye devam edecekleri mesajını verdi. Başkan Vekili Uğur, her alanda olduğu gibi sanayide de dönüşümün önemine dikkat çekerek, "Dijital dönüşümün Gaziantep sanayisini çok daha ileri bir noktaya taşıyacağına inanıyoruz" diye konuştu. Bir otelde gerçekleşen Sanayide Dönüşüm Buluşmaları etkinliğinde ayrıca Impacta Kurucu Ortağı Başar Ceylan’ın konuşmasının ardından Akbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Çetin Düz, Sürdürülebilir Finansmanın Önemi ve Finansal İşlemlerde Dijitalizasyon, Turkcell Satış Direktörü Mehmet İlker Oruç, Teknolojinin Rotasında Dönüşümün Anahtarı Dijital İş Servisleri, Netoloji Yazılım Kanal Satış Müdürü Harun Arman, İş Akış Yönetiminde Verimlilik, Zaman ve Maliyet Üçgeninde Kodsuz Çözümler konusunda birer konuşma yaptı. TEPAV Makroekonomi Çalışmaları Program Direktörü Dr. Ali Çufadar ise ekonomideki "Makroekonomik Görünüm-Riskler ve Fırsatlar"ı anlattı.
8 milyon dolar yatırım yapan iş adamı, asgari ücret görüşmeleri öncesi fırsatçılara tepki gösterdi
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:21 8 milyon dolar yatırım yapan iş adamı, asgari ücret görüşmeleri öncesi fırsatçılara tepki gösterdi Diyarbakır’da son 2 yılda yaklaşık 8 milyon dolar yatırım yapan iş adamı, asgari ücret görüşmeleri sürecinde fırsatçıların fiyat artışına girmesine tepki gösterdi. Hacıbaba Pastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Elaldı, asgari ücret çalışmasıyla beraber fırsatçılara gün doğduğunu söyledi. Bu; evlerde, dükkanlar, sektörlerindeki ham maddelere kadar fırsatçılık yapıldığını değerlendiren Elaldı, “Geçen söylemiştim, fırsatçıların önü alınmadığı takdirde baklavanın kilosu bin 500 lira olacak. Şu anda o fiyatlarda. Fıstıkta son 10-15 yılın en iyi rekoltesi alınmasına rağmen kilosu bin, bin 200, bin 300 lira. Bu fırsatçılık değil de nedir? Fıstık, şeker, asgari ücret, SSK, vergidir hepsi bir etkendir. Bunlar normalinde olsa tamam” dedi. Bugün bir torba şekerin bin 600-700’ye dayandığını söyleyen Elaldı, “Rekoltesi son 10 yılın üstüne vurmuş bir ürün, şu anda yok satılıyor. Asgari ücretle birlikte bize yük binecek, bundan da rahatsızlık duymuyoruz. Yükseldiği zaman fiyatlara da yansıyacak. Bugün baklava bin liradan satılırken, Hacıbaba Pastanelerinde 500 lira. Hacıbaba Pastaneleri olarak her zaman en iyisini en ucuza mantığıyla devam ettik, edeceğiz” diye konuştu. Yeni asgari ücretle beraber yılbaşından sonra tatlının kilosu bin 500’ü lirayı geçeceğini düşündüğünü aktaran Elaldı, “40 yıldır bu işi yapıyorum, 30 yıldır yatırım yapıyorum, ilk defa bu kadar dara düştük. Çiftçiye nasıl küçük faizlerle kredi veriliyorsa, yatırımcı insana da bunun yapılması lazım. Son 2 yılda 7-8 milyon dolar yatırım yaptım. Bundan destek isteyeceğiz, bankalardan kredi alacağız. Bu kredilerle yatırımı yüzde 30’lara indirdik” şeklinde konuştu.
Yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümü yüzde 18,9 azaldı
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:17 Yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümü yüzde 18,9 azaldı Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 18,8, daire sayısı yüzde 17 ve yüzölçüm yüzde 18,9 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı 3’üncü çeyrek (Temmuz-Eylül) Yapı İzin İstatistikleri’ni açıkladı. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 18,8, daire sayısı yüzde 17,0 ve yüzölçüm yüzde 18,9 azaldı. Toplam yüzölçümün yüzde 53,1’i konut alanı olarak gerçekleşti Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların toplam yüzölçümü 32 milyon metrekare iken; bunun 17 milyon metrekaresi konut, 8,2 milyon metrekaresi konut dışı ve 6,8 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. En yüksek yüzölçüm payı yüzde 66,3 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 21,2 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,5 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi. Yapı kullanma izin belgesi verilen binaların yüzölçümü yüzde 5,3 azaldı Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen bina sayısı yüzde 2,9 artarken, daire sayısı yüzde 3,1 ve yüzölçüm yüzde 5,3 azaldı. Toplam yüzölçümün yüzde 55,1’i konut alanı olarak gerçekleşti Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların toplam yüzölçümü 22,5 milyon m iken; bunun 12,4 milyon metrekaresi konut, 5,6 milyon metrekaresi konut dışı ve 4,5 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. En yüksek yüzölçüm payı yüzde 68,2 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu Belediyeler tarafından 2024 yılı 3’üncü çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 15,3 milyon metrekare ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 1,8 milyon metrekare ile sanayi binaları ve depolar izledi.
Gümrüklerde yeni dönem
21 Kasım 2024 Perşembe - 10:13 Gümrüklerde yeni dönem Ticaret Bakanlığı, gümrüklerde ulusal ve ortak transit işlemlerinde 17 Kasım’dan itibaren AB-Entegre NCTS Faz 5 uygulamasına geçildiğini açıkladı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1 Aralık 2012 tarihinde taraf olduğu ve diğer taraf ülkelerin Avrupa Birliği, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) üye ülkeleri, Birleşik Krallık, Kuzey Makedonya, Sırbistan ile Ukrayna olduğu 20 Mayıs 1987 tarihli Ortak Transit Sözleşmesi çerçevesinde taşımalarda Yeni Bilgisayarlı Transit Sistemi’nin (NCTS) kullanıldığı belirtilerek, "Mezkur sözleşme hükümleri çerçevesinde ülkelerce belirli bir takvim dahilinde NCTS sisteminin güncel sürümüne geçiş yapılması zorunlu olup, tüm taraf ülkeler için son geçiş tarihi 01.12.2024 olarak belirlenmişti. Bu çerçevede NCTS Faz 5 uygulamasına 17 Kasım 2024 tarihinde gümrüklerimizde geçilmiştir" denildi. Açıklama şöyle devam etti: "Ülkemiz ihracatında bölgesel olarak en büyük paya sahip olan Avrupa coğrafyasına yönelik olarak eşyanın ortak transit rejimi kapsamında tek bir beyanname ve tek bir teminat ile taşınabilmesine imkân sağlayan, ayrıca ulusal transit işlemlerinde de kullanılmakta olan NCTS sisteminin güncel sürümü olan NCTS Faz 5, halihazırda kullanılan NCTS Faz 4 sisteminin yerini almakta ve çeşitli iyileştirmeler getirmekte olup, ülkemiz gümrüklerinde 17.11.2024 tarihinde uygulamaya alınmıştır. Ülkemizi takiben Fransa ve Kuzey Makedonya da önümüzdeki haftalarda NCTS Faz 5 sürümüne geçiş yapacaktır." NCTS Faz 5 sürümüne geçiş öncesinde tüm paydaşlara yazılı ve görsel materyaller ile gerekli eğitim ve farkındalık faaliyetleri düzenlendiği belirtilen açıklamada, geçiş öncesinde ilgili ülkeler de dahil olmak üzere tüm tarafların konu ile ilgili olarak bilgilendirilmesinin sağlandığı kaydedildi. Açıklamada, "NCTS’nin bir önceki sürümü ile kıyaslandığında elektronik mesaj içeriklerinde ve sistemsel yapıda büyük oranda farklı bir yapıya haiz olan Faz 5 sürümündeki köklü yapısal değişiklikler, Ticaret Bakanlığı’na bağlı gümrük sistemlerinde de bir kesinti yapılmasını gerektirmiş; söz konusu sistemi kullanan tüm taraflar nezdinde bir uyum ihtiyacı doğurmuştur. Bu geçiş sürecinde transit rejimine ilişkin alternatif beyan yöntemlerinin kullanılması sağlanarak işlemlere devam edilebilmesi mümkün kılınmıştır. Halihazırda Ticaret Bakanlığı’nın gümrük sistemleri ülke genelinde aktif bir şekilde çalışmakta olup, bu süreçte Bakanlığımıza intikal ettirilen hususlar titizlikle ele alınmakta; Ticaret Bakanlığı ekiplerince tüm paydaşlar nezdinde gerek teknik gerekse de idari olarak geniş kapsamlı destek sağlanmaktadır" denildi.