EKONOMİ
Endüstriyel yemek sektöründen teknolojik dönüşüm için destek çağrısı 27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:22:07 Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez, endüstriyel yemek sektöründe sürdürülebilir büyüme ve rekabet gücü elde edebilmesi için teknolojik dönüşümün zorunlu olduğunu ifade etti. Dönmez, maliyetlerin düşürülmesi ve üretim süreçlerinin daha verimli hale getirilmesi için yeni nesil teknolojilere geçişin kritik öneme sahip olduğunu vurgularken, bu dönüşümün gerçekleştirilmesi için uygun finansman imkanlarına erişimin sektördeki firmalar için hayati önem taşıdığını, teknolojinin kaliteyi ve standartlaşmayı da beraberinde getireceğini belirtti. Başkan Coşkun Dönmez, sektörde buhar kazanları ve otomatik pişirme cihazları gibi yenilikçi ekipmanların giderek daha fazla tercih edildiğini belirtti. Ancak, bu teknolojilerin yüksek maliyetli olduğunu ve birçok firmanın finansman konusunda zorlandığını dile getirdi. Dönmez, "Bu yenilikçi teknolojiler, hem kaliteyi artırıyor hem de üretim süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Ancak, bu yatırımlar için ciddi finansman gerekiyor. Firmalarımızın bu dönüşümü gerçekleştirebilmesi için devletin uzun vadeli, faizsiz ya da düşük faizli kredi imkânlarıyla sektöre destek olması şart. Devletin tasarrufta olduğu bir süreçteyiz ancak toplum sağlığını ilgilendiren konularda tasarruf olmaz" dedi. Başkan Dönmez, finansal desteklerin yalnızca firmaların yükünü hafifletmekle kalmayacağını, aynı zamanda Türkiye’nin endüstriyel yemek sektöründe ihracat potansiyelini artıracağını da söyledi. Bunun ülke ekonomisine önemli katkılar sunacağına vurgu yapan Başkan Dönmez, "Doğru yatırımlarla sektörümüz uluslararası arenada güçlü bir oyuncu haline gelebilir. Bu, hem yerli üreticilere hem de Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlar" diye konuştu. Başkan Dönmez, verilecek desteklerle sektördeki firmaların global pazarlarda daha etkin bir konuma gelebileceğini de ifade etti. Öte yandan, sektördeki teknolojik dönüşümün hızlanması, hizmet verilen kuruluşlara daha kaliteli ve ekonomik çözümler sunulmasını da mümkün kılacak. BUYSAD Başkanı Dönmez, bu sürecin yalnızca firmalar için değil, ülke ekonomisi için de stratejik önem taşıdığını belirterek şunları kaydetti: "Devlet tarafından verilecek olan teknolojik yatırımları kolaylaştıracak destekler sayesinde sektördeki firmalarımız hem iç pazarda hem de uluslararası arenada rekabet güçlerini artırabilir. Türkiye, yemek sanayisi alanında dünya çapında örnek bir model olabilir." Sektör temsilcileri, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve teknolojik dönüşüm sürecinin hızlandırılmasının sektörde sürdürülebilir büyüme ve global rekabet için temel adımlar olduğunu vurguluyor. Bu adımların yalnızca firmaların değil, aynı zamanda Türkiye ekonomisinin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacağı ifade ediliyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:14 Kokoreç için bir hamle de Bilecik’ten Türk mutfağının pek çok lezzetinde karşı karşıya gelen Türkiye ve Yunanistan’da ’Kokoreç’in hangi ülkeye ait olduğu konusu gündemdeki yerini korurken, bir hamle de ’Bozüyük Kokoreçi’ konusunda Bilecik’ten geldi. Kokoreç, ülkemizin ünlü sokak lezzetlerinden biri olarak biliniyor. Geleneksel tarifleri öne çıkarmasıyla bilinen Taste Atlas (Lezzet Atlası), en iyi sakatat yemekleri listesinde Yunan lezzeti ’Kokoretsi’yi ilk sıraya yerleştirirken, Türkiye’den kokoreç ise aynı listede 4’üncü sırada yer aldı. ’Bozüyük Kokoreci’ coğrafi işaretleme çalışması başladı Yaşanan bu tartışmalar ardından Bilecik’te düzenlenen Yöresel Ürünler Festivalinde yüzlerce yemek gün yüzüne çıkarken, en fazla ilgiyi kokoreç, bıldırcın kebabı ve yoğurtlu gözleme gördü. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, katılımcıların en fazla kokorece ilgi gösterdiği ve bin kişilik kokorecin anında bittiğin anlatarak, "Bilecik’in coğrafi işaretleme çalışması gerçekleştirilen ‘Bozüyük Kokoreci’ ile alakalı olarak çalışmalarımıza başladık. Kalkınma ajansımız, Bilecik valiliğimiz, Ticaret Sanayi Odalarımızın da destekleri ile 50 yıldan uzun süredir Bilecik’te ve Bozüyük’te yetişmiş olan hayvanlarımız etinden yapılarak servis edilen kokorecimiz inşallah öncelikle bölgesel, sonra ulusal ve daha sonrada uluslararası literatürde coğrafi işaretlenmiş olarak tarihe geçecek olan kokoreç olarak görüyoruz. İnşallah bundan sonraki yapılacak alanlarla da bu servislerimizi, olanağımızı da genişletmeyi hedefliyoruz. Herkesi de Bilecik’e kokoreç yemeye davet ediyoruz" dedi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:12 Kokoreç için bir hamle de Bilecik’ten Türk mutfağının pek çok lezzetinde karşı karşıya gelen Türkiye ve Yunanistan’da ’Kokoreç’in hangi ülkeye ait olduğu konusu gündemdeki yerini korurken, bir hamle de ’Bozüyük Kokoreçi’ konusunda Bilecik’ten geldi. Kokoreç, ülkemizin ünlü sokak lezzetlerinden biri olarak biliniyor. Geleneksel tarifleri öne çıkarmasıyla bilinen Taste Atlas (Lezzet Atlası), en iyi sakatat yemekleri listesinde Yunan lezzeti ’Kokoretsi’yi ilk sıraya yerleştirirken, Türkiye’den kokoreç ise aynı listede 4’üncü sırada yer aldı. ’Bozüyük Kokoreci’ coğrafi işaretleme çalışması başladı Yaşanan bu tartışmalar ardından Bilecik’te düzenlenen Yöresel Ürünler Festivalinde yüzlerce yemek gün yüzüne çıkarken, en fazla ilgiyi kokoreç, bıldırcın kebabı ve yoğurtlu gözleme gördü. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, katılımcıların en fazla kokorece ilgi gösterdiği ve bin kişilik kokorecin anında bittiğin anlatarak, "Bilecik’in coğrafi işaretleme çalışması gerçekleştirilen ‘Bozüyük Kokoreci’ ile alakalı olarak çalışmalarımıza başladık. Kalkınma ajansımız, Bilecik valiliğimiz, Ticaret Sanayi Odalarımızın da destekleri ile 50 yıldan uzun süredir Bilecik’te ve Bozüyük’te yetişmiş olan hayvanlarımız etinden yapılarak servis edilen kokorecimiz inşallah öncelikle bölgesel, sonra ulusal ve daha sonrada uluslararası literatürde coğrafi işaretlenmiş olarak tarihe geçecek olan kokoreç olarak görüyoruz. İnşallah bundan sonraki yapılacak alanlarla da bu servislerimizi, olanağımızı da genişletmeyi hedefliyoruz. Herkesi de Bilecik’e kokoreç yemeye davet ediyoruz" dedi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:02 Manisa’da su kaynakları korunacak, yeni kaynaklar belirlenecek Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, MASKİ Genel Müdürlüğü 2024 yılı 2. Olağan Genel Kurulu 2. Birleşimi öncesi açıklamalarda bulundu. Öncelikli hedeeflerinin Manisa’daki su kaynaklarının korunması ve yeni su kaynaklarını belirlemek olduğunu kaydeden Başkan Zeyrek, gazi, şehit yakınlarına ve engelli ailelerine uygulanan indirim oranının da yüzde 40’tan yüzde 50’ye yükseltildiğini açıkladı. Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı 2. Olağan Genel Kurulu 2. Birleşimi gerçekleştirildi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek gündem maddelerinin görüşülmesinden önce açıklamalarda bulundu. Başkan Zeyrek, “Su yaşam kaynağımız olan ve yarınlara bırakacağımız en kıymetli mirasımızdır. O nedenle su fiyatlandırma politikalarımızı, kullanıcıların su kaynaklarımızı verimli ve tasarruflu şekilde kullanmalarını sağlayacak şekilde planlamayı hedefledik. Bu amaçla toplumun su kullanımı konusundaki sosyal sorumluluğunu ve farkındalığının artırılmasını sağlayacağız. Bununla birlikte, Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü olarak en büyük hedefimiz halkımıza kesintisiz ve sağlıklı su hizmeti sunmaktır. 2025 yılı için öncelikli hedeflerimizden biri, su kaynaklarımızın korunması ve yeni su kaynaklarının tespiti olacaktır. “Kayıp kaçaklar azaltılacak” Başkan Zeyrek, “Aynı zamanda su ve atıksu hizmetlerimizin daha kaliteli, sürdürülebilir ve etkili bir şekilde yürütülmesi amacıyla, Manisa’mız genelinde altyapı coğrafi haritasının belirlenmesi için kapsamlı çalışmalar gerçekleştireceğiz. İklim krizi nedeniyle ilimizin gelecekte karşılaşabileceği olabilecek su kıtlıklarına karşı önleyici bir adım olarak Gediz ve Kuzey Ege Havzalarının su kalitesinin izlenmesi ve iyileştirilmesi, su yönetimimizin temel taşlarından biri olarak belirledik. Su kayıp ve kaçaklarının azaltılması 2025 yılı için öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. SCADA sisteminin kapsamının genişletilmesi ve tam anlamıyla devreye alınması sayesinde, suyun izlenmesi ve kayıpların tespiti konusunda önemli bir ilerleme kaydedeceğiz. Su yönetimi modelinin geliştirilmesi ile birlikte, su kayıplarının minimize edilmesi yönünde etkin eylem planları devreye sokacak ve böylece kaynaklarımızı daha verimli kullanacağız. “Altyapı iyileştirme projelerini geliştireceğiz” 2025 yılında altyapıya yönelik önemli çalışmalar yapılacağını belirten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “İçme suyu ve atıksu altyapı ve tesislerinin yenilenmesi 2025 yılı performans programımızın önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu kapsamda Manisa genelinde altyapı iyileştirme projelerini yürüteceğiz, yeni hatlar döşeyecek ve mevcut hatların kapasitesini artıracağız. Özellikle atıksu arıtma kapasitelerinin artırılması ve mevcut arıtma tesislerinin modernizasyonu, çevresel sürdürülebilirlik açısından da kritik bir adım olacaktır. Bu süreçte, ileri teknolojiler kullanılarak atıksuların daha verimli şekilde arıtılması ve geri kazanım oranlarının artırılmasını sağlayacağız” dedi. “Enerji verimliliğini sağlayacak projeler hayata geçirilecek” Başkan Zeyrek, “Enerji verimliliği ve çevre dostu yaklaşımlar da 2025 yılı performans programımızın temel bileşenleri arasında yer alıyor. Enerji tüketimini azaltmak amacıyla, arıtma tesislerimizde enerji verimliliği sağlayacak projeler hayata geçirilecek ve çevreye duyarlı teknolojiler kullanacağız. Böylece hem maliyetlerimizi düşürecek hem de çevresel etkileri en aza indireceğiz” dedi. “Hizmet kalitemizi sürekli izleyecek ve iyileştireceğiz” Başkan Zeyrek, “Vatandaşlarımızın hizmetlerimizden daha memnun kalmalarını sağlamak amacıyla, memnuniyet anketleri düzenlenecek, hizmet kalitemiz sürekli olarak izleyecek ve iyileştirileceğiz. Sayaç okuma süreçlerinin dijitalleşmesi, iş süreçlerimizin hızlandırılmasına katkıda bulunacak ve vatandaşlarımıza daha hızlı çözümler sunacağız. Ayrıca, muhtarlıklar ile daha yakın iş birliği ve koordinasyon sağlanarak, yerel ihtiyaçlar daha hızlı ve etkili bir şekilde karşılayacağız” dedi. “Halkımızla 7/24 iletişim kuracağız” Başkan Zeyrek, “Alo 185 telefon hattımızla ÇÖZMER merkezindeki personel ve teknik alt yapı kapasitemizi artırarak halkımızla 7/ 24 kesintisiz iletişim sağlayacağız. Gelir tahsilat süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi ve iç kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi ile MASKİ’nin mali sürdürülebilirliğini artıracağız. Aynı zamanda, araç ve makine yönetimi, depo ve varlık yönetimi gibi operasyonel süreçlerdeki verimliliğimizi artıracak projeleri de hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı. “Gazi, şehit yakınları ve engelli ailelerine suda indirim” Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “Ekonomik anlamda zor günler geçiren halkımıza desteklerimiz eksiksiz sürmeye devam edecek. İl genelinde bulunan 14 bin 741 engelli abonesi için engelli aboneliği tarifelerini; ailede 1 engelli olduğunda yüzde 40 olan indirim oranının yüzde 50’ye yükseltilmesi, 1. kademe 3 ile 30 metreküp, 2. kademe 31 metreküp ve üzeri olarak düzenlenecektir. Ayrıca 103 zihinsel yetersiz çocuğumuzun eğitim gördüğü ZİÇEV Vakfının su aboneliğinin mesken tarifesinin 1. kademe ücretini yüzde 10’u yani 2.30 TL olarak uygulayacağız. İl genelinde bulunan 880 gazi, şehit, dul ve yetim ailelerinin su aboneliği tarifelerinde, 1. kademe 1.30 metreküp, 2.kademe 31 metreküp olmak üzere yüzde 50 indirim uygulayacağız. İl genelinde bulunan 563 fakir ve yaşlı abonesi ücret tarifesi ve kademe aralığını, 1. kademe 3 ve 30 metreküp, 2. kademe 31 metreküp ve üzerini yüzde 25 indirimli uygulayacağız. İl genelinde bulunan 449 depremzede aile için doğal afet ve mesken abonelikleri indirim ücret tarifesi uygulamasını 31 Mart 2025 tarihine kadar uzatacağız. İl genelinde bulunan 2939 adet hayvancılık ile geçinen ailelerimize ait, hayvancılık aboneliği ücret tarifesinin kademe aralığında, 1. kademe 1.40 metreküp 19 TL, 2. kademe 41 metreküp ve üzerini 35 TL’den sunacağımızın müjdesini veriyorum” dedi. Gündem maddeleri kabul edildi Genel Kurulun 1.birleşimde komisyona sevk edilen 23 gündem maddesi ve 1 önerge görüşüldü. 2025-2029 Stratejik Planı, 2025 yılı Performans Programı, ilçelerde devam eden yatırımlar için ek kredi talepleri, araç ve iş makinesi alımı gibi başlıklardan oluşan gündem maddelerinden 39. maddeye AK Parti ve MHP meclis üyeleri ret oyu verdi. İlgili madde diğer partilerin oy çokluğuyla kabul edildi.
MalatyaPark AVM 15. yılını coşkulu bir etkinlikle kutladı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 18:01 MalatyaPark AVM 15. yılını coşkulu bir etkinlikle kutladı Malatya’nın en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan MalatyaPark AVM, 15. yıl dönümünü görkemli bir etkinlikle kutladı. Şehirdeki pek çok iş insanı, yatırımcı ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, hem geçmişe dair başarılar konuşuldu hem de geleceğe yönelik umut dolu mesajlar verildi. MalatyaPark AVM Genel Müdürü Coşkun Güvenç, etkinlikte yaptığı konuşmada, MalatyaPark’ın 15 yıl boyunca sürekli yenilikçi bir yaklaşım sergileyerek, şehre büyük bir değer kattığını vurguladı. Güvenç, “MalatyaPark AVM’yi, şehrimizin ihtiyaçları doğrultusunda sürekli yenileyerek, perakende sektöründeki dinamik gelişmeleri takip ediyor ve uyguluyoruz. Bugün burada hep birlikte 15. yılımızı kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hepimizin katkılarıyla, Malatya’ya hizmet vermeye devam ediyoruz” dedi. Güvenç, AVM’de gerçekleştirilen çocuk, aile ve gençlere yönelik etkinlikler, fuarlar ve indirimli satış alanlarına da değindi. Bu tür etkinliklerle, ziyaretçilerin alışveriş deneyimlerini zenginleştirmeye çalıştıklarını söyleyen Güvenç, MalatyaPark’ın aynı zamanda şehrin sosyal hayatına katkı sağladığını belirtti. Güvenç, MalatyaPark Meydan projesinin de tamamlanmasıyla birlikte, AVM’nin sadece bir alışveriş merkezi değil, aynı zamanda şehre değer katan bir yaşam alanı haline geldiğini dile getirdi. Güvenç, son olarak MalatyaPark’ın başarılı yönetiminin, ekibin ortak çabaları ve Malatyalıların desteğiyle mümkün olduğunu belirterek, “Bu başarıda katkısı olan tüm arkadaşlarımıza ve özellikle Malatya Girişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ediyorum.” dedi. “MalatyaPark, Malatyalıların evinin bir parçası oldu” Malatya Girişim Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir de etkinlikte yaptığı konuşmasında, MalatyaPark’ın önemine ve 15 yıllık sürecin ne kadar hızlı geçtiğine değindi. Başdemir, “MalatyaPark, sadece bir alışveriş merkezi değil, Malatya’nın sosyal ihtiyaçlarını karşılayan, 7’den 70’e herkesin keyifle alışveriş yaptığı, zaman geçirdiği önemli bir merkezdir. 15 yıl nasıl geçti hiç anlamadık, sanki dün gibi. Ama bu 15 yıl gerçekten uzun bir dönem, pek çok zorlukla karşılaştık ve hep birlikte bunları aştık” ifadelerine yer verdi. Başdemir, MalatyaPark’ın elde ettiği başarıları da gururla paylaşarak Avrupa’da “Yılın Alışveriş Merkezi” ödülünü kazandıklarını söyledi. Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen ziyaretçilerin Malatya’da böyle bir alışveriş merkezi olduğunu gördüklerinde şaşkınlıklarını ifade ettiklerini söyleyen Başdemir, “Bu ödüller ve övgüler, MalatyaPark’ın sadece şehirdeki değil, bölgedeki önemli bir marka haline geldiğinin de kanıtı” diye konuştu. 75 milyon liralık yeni yatırım Başdemir, MalatyaPark’ın geleceğine yönelik önemli bir müjde de verdi. 2025 yılında 75 milyon liralık bir yatırım ile alışveriş merkezinin daha da geliştirilmesinin planlandığını belirten Başdemir, “Önümüzdeki yıllarda, MalatyaPark’ı dünya trendlerine uygun şekilde dizayn edeceğiz. Amacımız, hem güvenlik hem de hijyen şartlarını en üst düzeye çıkarmak. Bu yatırımlar sayesinde, MalatyaPark daha da güçlenecek ve ziyaretçilere dünya standartlarında bir alışveriş deneyimi sunacak” şeklinde konuştu. MalatyaPark’ın deprem sürecindeki önemli rolü Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Başdemir, MalatyaPark’ın, 2023 yılında yaşanan büyük depremin ardından Malatya halkı için bir nefes alma noktası olduğunu da vurgulayarak, “MalatyaPark, deprem sırasında Malatyalıların güvenle sığındığı bir alan oldu. Zor zamanlarda halkımıza hizmet etmekten gurur duyduk. Hızla toparlanarak, Malatya’nın yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olduk” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, MalatyaPark’ta faaliyet gösteren iş ortaklarına başarıları için plaketler takdim edildi. Törende, iş ortaklarının katkıları, uzun yıllar süren iş birliği ve başarıları takdirle karşılandı. Etkinlik, 15. yıl pastasının kesilmesiyle son buldu. Katılımcılar, pasta kesiminin ardından birlikte fotoğraflar çektirerek bu özel günü kutladı.
Alanya İskele Çay Bahçesi hizmete açıldı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:34 Alanya İskele Çay Bahçesi hizmete açıldı Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’in göreve gelir gelmez vatandaşların ucuz fiyatlarla vakit geçirebileceği bir alan tasarlamak için hayata geçirdiği projesi İskele Çay Bahçesi hizmete açıldı. Açılışta konuşan Başkan Özçelik, “Göreve başladığımız günden bu yana halkımıza verdiğimiz sözleri bir bir tutuyoruz” dedi. Başkan Özçelik bir de müjde vererek iskelenin önümüzdeki günlerde halka açılacağını söyledi. Alanya Belediyesi’nin tamamen yenilediği ve vatandaşların kullanımına kazandırdığı Alanya Belediyesi Sosyal Tesisleri İskele Çay Bahçesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Program, Alanya Müftüsü İhsan İlhan’ın açılış duasıyla başladı. Kurdele kesimi, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Başkan Özçelik, alanı dolduran vatandaşlara seslenerek yeni tesisin Alanya’ya hayırlı uğurlu olmasını diledi. Başkan Özçelik, “Seçim sürecinde verdiğimiz sözlerden bir tanesini yerine getirmenin gururunu ve keyfini yaşıyoruz. Göreve başladığımız günden bu yana, siz değerli halkımıza verdiğimiz sözleri bir bir tutuyoruz. Alanya’mızı daha yaşanılabilir, daha modern ve daha temiz bir şehir haline getirmek için hep beraber, tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bu projemiz, yalnızca bir halk kafe açma projesinden ibaret değil. Kentimize ve sosyal hayata bir değer katmak istedik. Söz verdiğimiz gibi bunu yaparak bugün hizmete alıyoruz. Halkımızın bir araya geleceği, sohbet edeceği huzurlu bir ortam sağlamayı hedefledik. Çay bahçemizi, çocuklarımızın neşeyle oynayacağı, gençlerimizin sosyalleşeceği, büyüklerimizin keyifle sohbet edeceği bir ortam haline getirdik. Ekonomik, hijyenik ve kaliteli hizmet anlayışıyla, Alanya’mıza yakışır bir alan olarak tasarladık. Biliyoruz ki şehirleri güçlü kılan yalnızca binaları değil, o şehri birlikte inşa eden insanların mutluluğu, refahı ve keyifli zaman geçirmesidir” dedi. "Halk kart uygulaması 1 Ocak’ta başlıyor" İskele Çay Bahçesi’nin yeni kurulan İşletme ve İştirakler Müdürlüğü bünyesinde hizmet vereceğini belirten Başkan Özçelik, “Bu mekan 300 metrekaresi kapalı, bin metrekaresi açık alan olarak tasarlanmıştır. Aynı anda 500 vatandaşımıza hizmet verebilecek kapasitededir. Henüz işlemi bitmemiş olan, daha önce hepimizin bildiği çarpışan arabaların bulunduğu bölüme de imalatımız yakın zamanda başlayacaktır. Burayı da çocuk parkı ve oturma alanı haline getireceğiz. Burayı da tesisimize ilave ettiğimizde, hizmet edeceğimiz kişi sayısı yaklaşık 750’ye ulaşacaktır. Seçim döneminde bir söz vermiştik: Halk kart uygulamasını başlatarak, ikametgahı Alanya’da olan vatandaşlarımıza, Alanya’da yaşamanın keyfinin yanında bunun avantajını da sunacağız demiştik. Bu halk kafede halk kart uygulamamızı, 1 Ocak itibarıyla devreye alacağız. 1 Ocak’a kadar fiyatlarımız halk kart fiyatları olup, 1 Ocak’tan itibaren kartıyla gelen vatandaşlarımız bu fiyatlarla hizmet almaya, ürün almaya ve bu mekanın keyfini çıkarmaya devam edecek. Belediyemizin mobil uygulaması üzerinden kayıt yapılacak ve tesislerimizden halkımız yararlanabilecek” diye konuştu. "Bu projelerimizle hepimiz gülmeye başladık" Başkan Özçelik sözlerine şöyle devam etti: “Alanya’mız hepimizin bildiği üzere üniversite şehri haline geldi ve biz üniversite öğrencilerimizi de unutmadık. Onlara başka şehirlerde ikametgah şartı getiriliyor ancak biz, üniversite öğrencilerimizin de Alanya’ya olan katkısını bildiğimiz için ikametgahları Alanya’daymış gibi muamele yaparak, onların da bu tesislerden uygun fiyatlarla yararlanmasını sağlıyoruz. Bu indirimlerden yararlanacaklar. Belediye olarak, kent kimliğimizi yansıtan bu özel mekanı, modern bir yaklaşımla sizlere sunarken, Alanya’mıza yakışır bir sosyal alan oluşturmanın gururunu yaşıyoruz. Bu projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve bizi her zaman motive eden sevgili hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Buranın keyfini hep birlikte çıkarmayı diliyorum. Belediye Başkan adayı olurken, seçim çalışmaları sırasında hedeflerimden birisini şöyle ifade etmiştim: ‘Biz, zaman içinde Alanya’daki asık suratların tamamını gidereceğiz’ Bu projemizle birlikte gülmeye başladık.” İskele halka açılıyor Konuşmasının sonunda bir de müjde veren Başkan Özçelik, “Geçmişte Alanya’nın bildiği, geçmişte Alanyalıların keyifle dolaştığı mekanları tekrar halkımıza kazandırmak üzere çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi de belirli günlerde belirli şartları sağlamak kaydıyla, önümüzdeki günlerde Alanya İskelesi’ni sizlere açacağız. Resmî kurumlarla görüşmelerimiz tamamlandı ve gerekli izinleri aldık. Bu izinlerde bize katkısı ve faydası olan kurumların hepsine teşekkür ediyorum. Sayın Kaymakam Bey’e de buradan ayrıca teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde, uygun olduğu ve prosedürlerin tamamlandığı bir gün, iskelenin keyfini çıkarmanız için sizi davet edeceğiz. Bununla birlikte artık iskelemiz Alanya halkına açık olacaktır. Alanya’nın eski çay bahçesi mekanının keyfini hep birlikte çıkaralım. Hepinize teşekkür ederim” dedi. Açılışa, Kaymakam Fatih Ürkmezer, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, CHP Parti Meclisi Üyesi Şengül Yeşildal, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, oda, dernek ve STK Başkanları, siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Açılışa özel vatandaşlara çay ve limonata ikram edildi.
Halk Ekmek Şehzadeler’de de hizmete başladı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:47 Halk Ekmek Şehzadeler’de de hizmete başladı Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal belediyecilik hizmetleri arasında yer alan Halk Ekmek uygulaması, Şehzadeler ilçesinde de vatandaşlara hizmete başladı. Bugüne kadar yaklaşık 500 bin ekmeği vatandaşlarla buluşturduklarını söyleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, “Halk ekmek büfelerini en kısa sürede Manisa’nın 17 ilçesine taşıyacağız” dedi. Manisa Büyükşehir Belediyesi sosyal belediyecilik hizmetleri kapsamındaki halk ekmek büfesi sayısını arttırdı. Pilot bölge olarak Yunusemre ilçesinde başlayan uygulama Şehzadeler ilçesinde de vatandaşlara hizmete başladı. Şehzadeler ilçesi Kazım Karabekir Mahallesi’ndeki Halk ekmek büfesinde ilk satışları Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek gerçekleştirdi. Başkan Zeyrek: “28 Noktada Uygun Fiyatlı Ekmek Sunuyoruz” Yunusemre ve Şehzadeler ilçesinde 28 noktada vatandaşlara sağlıklı ve uygun fiyatlı ekmeği sunmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, “En kısa sürede 17 ilçemizde hayata geçecek olan halk ekmek büfeleri, Yunusemre ve Şehzadeler ilçelerimizde bugün itibariyle tamamlanmış oldu. 13 farklı fırından temin ettiğimiz sıcak ve lezzetti ekmeği halkımıza sunuyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 500 bin ekmeği halkımızla buluşturduk. Halk büfelerinde kadın girişimcilerin önünü açmak, ekonomik hayatlarına katkı sağlayabilmek için kadınlarımızla birlikte çalışıyoruz. Ülkenin her yerinde yıllardır olan bu hizmetten Manisa geri kalmıştı. Halk ekmek büfelerini en kısa sürede Manisa’nın 17 ilçesine taşıyacağız” dedi. “Projelerimizi arttıracağız” Başkan Zeyrek Ekonomik krizin ağırlaştığı bugünlerde vatandaşların sesini duymak, dertlerini dinlemek gerektiğini söyledi. Başkan Zeyrek, “Halk ekmek, halk mandıra, kent lokantası gibi sosyal belediyecilik hizmetleri ekonomik anlamda bir nebze olsun hayatlara dokunan projelerdir. Bu tür projelerin sayısını arttıracağız. Halkımızın parasını halkımıza harcayacağız. Her yerde söylüyorum, tekrar söylüyorum, açtığımız halk ekmek büfelerinin parası benim cebimden çıkmıyor. Hepimizin vergileri ile devletimizin bize emanet ettiği paralardır. Biz bu emaneti halkımızın isteği doğrultusunda harcayacağız. Kendilerine soruyoruz, danışıyoruz, ihtiyaçlarını kendileriyle belirliyoruz. Belirlenen noktalarda da halk ekmek büfelerini mahallemizle buluşturmuş olduk” diye konuştu. Muhtar Aydın: “Bu hizmetlere susamıştık” Halk ekmek uygulamasının güzel bir hizmet olduğunu söyleyen Kazım Karabekir Mahalle Muhtarı Tekin Aydın, “Mahalle nüfusunun çoğu açlık sınırı altında olan insanlar. Böyle bir hizmetin bizlere daha önce yapılması gerekiyordu. Şu anda bu hizmetlerin yapılması çok güzel. Vatandalar artık 3 ekmek alacağına 4 ekmek alıyor. Aileler kalabalık. Başkanımıza teşekkür ediyoruz, bu tür hizmetlerin devamını dileriz. Bu hizmetlere susamıştık. Hem fırınlar kazanıyor hem de halk kazanıyor. Yakın zamanda seçimler oldu, başkanımızla 5-6 kez görüştük. Randevu sistemi yok, görüşme sıkıntımız yok. Böyle bir başkan velinimettir. Hasret kaldık bunlara. 10 sene muhtarlık yaptım, doğru düzgün başkanla görüşemedim. Sağ olsun Ferdi Zeyrek başkanımız mahallemize geliyor” dedi. Ahmet Bedevi Mahallesi Muhtarı Turan Şahin ise, “Ben 3 dönemdir muhtarım. Seçim olalı yaklaşık 8 ay oldu. Bugün 8’inci kez başkanımızla görüşüyorum. Benim mahallemde şu an alt yapı çalışmaları var. Halk ekmek büfesinin açıldı. Biz taleplerimizi başkan beye iletiyoruz. Başkanımız bu talepleri yerine getirecektir. Bu yapılan hizmetler vatandaşlar için birer nimettir” diye konuştu. Halk ekmek büfesinde ekmek satışını gerçekleştiren Melisa Vural, Şehzadeler ilçesinde açılan halk ekmek büfesinden vatandaşların memnun olduğunu söyledi. Vural, “Fırınlarda satılan ekmek fiyatlarına göre burası daha uygun olduğu için herkes memnun. Başkanımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Mahalle sakinlerinden Garibe Vural ise yapılan hizmetten dolayı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e teşekkürlerini iletti. Vural, “Bu fiyat ekonomimiz için iyi oldu. Halkımız için güzel bir destek oldu” dedi.
Fındık fiyatı serbest piyasada 125, Tarım Kredi’de 140, raflarda ise 500 lira
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:41 Fındık fiyatı serbest piyasada 125, Tarım Kredi’de 140, raflarda ise 500 lira Giresun’da serbest piyasada 125 lira olan 50 randıman fındık alım fiyatı, Tarım Kredi Kooperatifi’nde ise 140 lira olarak belirlendi. Giresun’da serbest piyasada fındık uzun zamandır fiyat istikrarını korurken, Tarım Kredi Kooperatifi ise 50 randıman Giresun kalite fındık alım fiyatını 140 TL olarak belirledi. Tarım Kredi Kooperatifi’nin fiyat politikasının serbest piyasayı etkilemeyeceğini ileri süren fındık tüccarı İsmail Kankaya, “Şu anda 50 randıman 122 liradan işlem görürken, her randıman üzerine fiyat konuluyor. Giresun’da ortalama 52 randıman fındık fiyatı 125 liradan alınırken, 53 randıman ise 130 liraya kadar çıkabiliyor. Dolayısıyla randımanına göre fiyat verilmektedir. Uzun zamandır fiyat istikrarını koruyan fındıkta bu aralar düşüş yaşandığını söyleyebiliriz" dedi. "Yılbaşından sonra fiyatlar yükselebilir" Yılbaşından sonra fındık fiyatlarında yukarı yönle hareketlenme olabileceğini ifade eden Kankaya, “Üretici biraz sabırlı olursa yılbaşından sonrasını beklemesini önerebiliriz. Çünkü fındık fiyatlarının yılbaşından sonra yükselebileceğini söyleyebiliriz. O da neden; iklimine göre hava şartları etkili olacaktır. Malum kış mevsiminde havaların sıcak gitmesi ve fındıkların erken açması rekolteyi olumsuz etkileyecektir. Diğer bir etken ise Karadeniz Bölgesi’ni etkisi altına alan kahverengi kokarca tehlikesidir. Bu yıl Giresun’da da yoğun olarak görülmeye başlandı. Bütün bunların yeni sezon rekoltesine etkisi olacaktır. Yeni sezona göre de yılbaşından sonra fındık fiyatına yansıyacaktır” diye konuştu. "Tarım Kredi fiyatı serbest piyasayı etkilemez" Tarım Kredi Kooperatifi fiyatının serbest piyasayı etkilemeyeceğini söyleyen Kankaya, “Tarım Kredi’nin yeni fındık alım fiyatı politikası serbest piyasada çok bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Tarım Kredi kendine üye olan üreticilerin, alışveriş yapanların ürününü alıyor. Diğerlerinin ürününü almıyor. Ayrıca parasını peşin vermiyor ve açıkladığı fiyattan vergi de düşüyor. Serbest piyasada ise net fiyatlardır. Dolayısıyla hesaplandığında serbest piyasa ile aynı seviyelere gelmektedir” şeklinde konuştu. Öte yandan serbest piyasada kabuklu olarak 125 liradan işlem gören fındık, raflarda ise kavrulmuş ve paketlenmiş olarak 500 liradan satılıyor.
Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı İstanbul’da kapılarını açtı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:15 Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı İstanbul’da kapılarını açtı Lojistik sektörünün geleceğini şekillendirecek yenilikçi teknolojiler ve endüstriyel çözümleri bir araya getiren Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuar, İstanbul’da kapılarını açtı. Lojistik sektörü, transit taşımacılığın gelişimiyle Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak en önemli sektörlerin başında geliyor. Avrasya’nın en büyük lojistik fuarlarından olan Uluslararası logitrans Transport Lojistik Fuarı, İstanbul Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde 17’nci kez kapılarını açtı. 20- 22 Kasım tarihleri arasında kadar açık olacak fuarın ülkede tanıtımı yapıldı. 50’den fazla ülkeden katılımın gerçekleştiği fuarı birinci gün yoğunluğu dikkat çekti. Fuar, Transport Lojistik Münih, Transport Lojistik Çin, Transport Lojistik Amerika, Transport Lojistik Hindistan ve diğer uluslararası fuarlarla aynı kümede yer alıyor. Fuarın odak noktalarının lojistiğin geleceğini şekillendirecek yeni teknolojiler ve endüstriyel çözümler. Lojistik sektörünün 2025 ve 2026 yılında jeopolitik gelişmelerden etkileneceği çok net olduğunu belirten Arkas Holding Lojistik Grubu Başkanı Onur Göçmez, sektörün farklı pazarlara açılmasının önemli olduğun belirtti. Göçmez, “Bizim 5 yıldır, belirlediğimiz noktalarımız vardı bu noktalara ofislerimizi açtık. Hindistan, Mısır, Polonya ve Amerika’da şirketlerimiz var. Lojistik sektörünün her zaman problemi brüt kar problemi olmuştur. Lojistik olmazsa pandemiden çıkamazdık. Ama her zaman yaşanan sorun brüt kar problemidir. Brüt kar problemi olduğu zamanda yatırımlarınızı yapamazsınız. Şu anda bu problemi çok ciddi yaşıyoruz. Biz bu sorunu farklı farklı sektörlerle, hizmet şekilleriyle bunu ortadan kaldırmak için mücadele veriyoruz. Lojistik sektörünün 2025 ve 2026 yılında jeopolitik gelişmelerden etkileneceği çok net. O yüzden lojistik sektörü olarak farklı pazarlar arayışına itiyor. O yüzden lojistik sektörü dar pazarlardan çıkarak müşterileri büyütüp, farklı pazarlara itiyor. Dar pazarda kalmakta bir tercih. Fakat dar alandan çıkıp farklı pazarlara yatırım yapmakta başka bir tercih. Evet, pandemi lojistik sektörünü iyi bir yere getirdi. Şu an ise normalleşme aşamasında. Normalleşme aşamasında ise dış etkenler çok fazla zarar verdi. Örneğin Süveyş Kanalı, limanlardaki beklemeler, Ortadoğu’da oluşan karmaşıklık ve Ukrayna-Rusya savaşı. Bu sorunlar trafiklerin kesintiye uğramasına neden oldu. Çin’den Rusya üzerinden giden Sibirya hattı vardı ciddi bir problem yaşadı. Bunun yansıması navlunlara ve sınır kapılarındaki yoğunluğa sebep verdi. 2024 bu şekilde zor bir dönemde geçti. Türkiye’de faizlerin düşme umudu insanları yatırıma yöneltiyor. O yüzden 2025’in ikinci yarısında normalleşmeye geçebileceğimizi öngörüyorum” dedi. “Rüzgar gülü ve lokomotiflere 100 milyon dolara yakın ekipman yatırımı yaptık” Yenilenebilir enerji yatırımlarından bahseden Göçmez, Türkiye’nin alternatif enerji boyutunda en büyük 5 üretici konumunda olduğunu belirtti. Göçmez, ’’Şirketimiz global lojistik hizmet sunan bir organizasyona doğru ilerliyor. Bu sebeple 2023 yılında planladığımız stratejilerimizin çıktılarını almaya başladık. 2025 yılını bir yatırım yılı ve büyüme yılı olarak görüyoruz. Yatırımlarımızı lokomotif yatırım olarak görüyoruz. Yeni 5 tane lokomotifimiz geliyor. Türkiye içerisinde müşterilerimize direkt demiryolu hizmeti sunacağız. Bununla alakalı kontratlar yapmaya başladık. Karada ve denizde ciddi bir potansiyeli var. Rüzgar gülü taşıma lojistiği alanında yatırımlar yaptık. Toplamda hem rüzgar gülü hemde lokomotifler olarak 100 milyon dolara yakın ekipman yatırım yaptık. İki tane yeni şirketimiz var; Arkas Rail ve Arkas Heavy. Arkas Rail demiryolu hizmeti verecek. Arkas Heavy ise rüzgar gülü ve lojistik hizmeti verecek. Ayrıca kurulum, taşıma ve vinç hizmeti verecek. Diğer şirketlerimizde büyümeye devam edecek. 2025 ve 2026’yı iki yıllık bir planlama olarak düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
BUYSAD’dan asgari ücrette sürdürülebilirlik vurgusu
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:53 BUYSAD’dan asgari ücrette sürdürülebilirlik vurgusu Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yılmaz, 2025 yılı asgari ücret görüşmelerinin devam ederken, yeni ücretin tüm tarafları memnun edecek ve sürdürülebilir düzeyde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Endüstriyel yemek sektöründe işçilik giderlerinin toplam maliyetin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğunu ifade eden Hakkı Yılmaz, asgari ücretin yıllık enflasyon oranının çok üzerinde belirlenmesi durumunda sektör maliyetlerinin hızla artacağını belirtti. Yılmaz, “Personel giderlerimizin toplam maliyetimizin yüzde 30’unu aşması, zaten zor şartlarda ayakta duran sektörümüz için zarar anlamına gelir. Bu zarar ise kaçınılmaz olarak yemek fiyatlarına yansır ve enflasyon üzerinde olumsuz bir etki oluşturur. Dolayısıyla asgari ücret belirlenirken enflasyonu tetiklemesinin önüne geçmek kritik bir önem taşıyor” dedi. "Asgari ücretin üzerinde ücretlendirme sağlıyoruz" Sektörde yeni işe başlayan kalifiye olmayan personelin dahi asgari ücretin en az yüzde 10 üzerinde ücretlendirildiğini ifade eden Yılmaz, kalifiye elemanlara ise asgari ücretin 2-3 katı maaş ödendiğini belirtti. Yeni yılda personel zamlarının, asgari ücret artış oranı baz alınarak yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Emek yoğun sektörlerde bu durum geneldir. Asgari ücretle çalışanların mağdur olmasını istemiyoruz. Ancak piyasa gerçeklerinin üzerinde bir artış yapılması halinde, bir süredir dengelenmeye başlayan piyasada enflasyon yeniden tetiklenebilir ve bu kimseye fayda sağlamaz. Makul bir oranda anlaşma sağlanmasını umut ediyoruz” şeklinde konuştu. "İşveren maliyetleri azaltılmalı" Türkiye’de işverenlerin istihdam ettiği çalışanlar için gelir vergisi, SGK primi ve stopaj gibi ilave maliyetler üstlendiğine dikkat çeken Yılmaz, bugün asgari ücretle çalışan bir kişinin eline 17 bin lira geçtiğini, ancak işverenin cebinden toplam 23 bin 500 lira çıktığını söyledi. Yılmaz, “Emek yoğun sektörler için işveren maliyetlerinin azaltılması veya sübvanse edilmesi gerektiği yönündeki beklentimizi dile getiriyoruz” dedi.
GTB fotoğraf yarışmalarında final için geri sayım başladı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:29 GTB fotoğraf yarışmalarında final için geri sayım başladı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) tarafından düzenlenen ve şehri farklı açılardan keşfetmeye davet eden "Gaziantep’te Hasat Mevsimi" ile "Kadim Şehir Gaziantep" fotoğraf yarışmalarında final için geri sayım başladı. 25 Kasım 2024 tarihine kadar başvuruların kabul edildiği yarışmalar, amatör ve profesyonel fotoğraf tutkunlarına Gaziantep’in tarımsal zenginliğini ve eşsiz kültürünü kadrajlarında ölümsüzleştirme fırsatı sunuyor. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, fotoğraf yarışmalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, başvurular için artık son aşamaya gelindiğini ifade ederek, fotoğraf severlerin yarışmalara GTB’nin resmi web sitesi üzerinden katılım sağlayabileceklerini söyledi. Amaçlarının Gaziantep’in derin tarihini, tarımsal zenginliklerini ve kültürel mirasını tanıtmak olduğunu aktaran Akıncı, her iki yarışmada da aranan en önemli şartın eserlerin Gaziantep il sınırları içerisinde çekilmiş olması olduğunu dile getirdi. “Gaziantep’te hasat mevsimi” Bu yıl 4’üncüsü düzenlenen “Gaziantep’te Hasat Mevsimi” temalı fotoğraf yarışması ile ilgili bilgiler veren Akıncı, “Büyük ilgi gören yarışmamızdaki en temel hedefimiz, Gaziantep’in tarımsal zenginliklerini ve geleneksel üretim metotlarını fotoğraflarla geleceğe taşımak” dedi. Hasat mevsimi temasında yer alan her bir fotoğraf karesinin, toprağın diliyle konuşan, tüm hasatların arkasındaki emek ve doğanın sunduğu gözler önüne seren birer sanat eseri olduğunu aktaran Akıncı, yarışmacılardan Gaziantep’in kırsal yaşamının samimi ve doğal yönlerini yakalayarak, şehre özgü tarımsal mirası gözler önüne sermelerini istedi. “Kadim şehir Gaziantep: Zamanın ötesine yolculuk” Bu yıl ilkini düzenledikleri “Kadim Şehir Gaziantep” fotoğraf yarışmasının ise, fotoğraf severleri şehri zamansız bir bakış açısıyla keşfetmeye davet ettiğini vurgulayan Akıncı, “Gazi şehrimizin tarihi sokaklarından, zarif mimarisine, kadim kültüründen, el sanatlarına ve günlük yaşamına kadar her detayı, yarışmacılarımıza birer sanatsal yolculuk vaat etmekte. Bu yarışmayı, şehrin görsel hafızasını yakalamak ve tarihi dokusunu geleceğe taşımak adına bir fırsat olarak görüyoruz” diye konuştu. “Başvuru süreci ve ödüller” Eser kabullerine 24 Haziran 2024 tarihinden itibaren başlanılan her iki fotoğraf yarışmasına, son başvurular 25 Kasım 2024 tarihine kadar GTB’nin resmi web sitesi üzerinden yapılabilecek. Posta yoluyla başvurular kabul edilmeyecek. Seçici kurulun belirleyeceği dereceye giren eserler, iki farklı kategoride tam, yarım ve çeyrek altınla ödüllendirilerek, sergilemeye hak kazanan eser sahiplerine ise plaket verilecek.
Özçelik- İş Sendikası Genel Başkanı Değirmenci: “KARDEMİR’de ne hak ediyorsak onu almak istiyoruz"
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:23 Özçelik- İş Sendikası Genel Başkanı Değirmenci: “KARDEMİR’de ne hak ediyorsak onu almak istiyoruz" Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, örgütlü oldukları KARDEMİR’de toplu sözleşme görüşmelerin yakında başlayacağını ifade ederek, "Biz ne hak ediyorsak onu almak istiyoruz" dedi. İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Özçelik - İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, bakanlığa yetki süreci başvurusunu tamamladıklarını ve Karabük’teki işçilerin kendilerinden neler beklediklerinin de farkında olduğunu kaydetti. Genel Başkan Değirmenci, “Toplu sözleşme bir bütün. İnşallah yetki sürecine girdik. Karabük Şube Başkanımız Kenan Yılmaz başkanlığında üyelerimizin taleplerini arkadaşlar toparlıyorlar. Genel merkezimize gelecek ve genel merkezimizle beraber toplu sözleşme taslağımızı hazırlayıp işverene sunacağız. Süreci başlatmış bulunuyoruz. Çünkü bakanlığa yetki süreci müracaatını tamamlamış olduk. Tabii Kardemir işçisinin bu hayat pahalılığında sendikasından neler beklediğinin farkındayız. Özellikle demir çelik sektörü dediğimiz de, ülkenin en ağır iş kolunda çalışan üyelerimizin hayat pahalılığına karşı korunması yönünde sendikasından bu toplu sözleşmeden beklentilerin de farkındayız. Dolayısıyla işverenle günün koşullarını, Kardemir’in durumunu, üyelerimizin beklentilerini dikkate alarak temsilcilerimizle, şubemizle, genel merkezimizle ortaklaşa yapacağımız çalışma sonucunda fevkalade mutlu edecek bir toplu sözleşmeyi üyelerimize hediye etmek istiyorum. Bununla ilgili bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda arkadaşlarımızı hiç mahcup etmedik. Bu toplu iş sözleşmede de mahcup etmeyeceğiz inşallah" dedi. Ücret konusunda Kardemir işçilerinin diğer kurumlardaki işçilerin gerisinde kaldığını belirten Değirmenci, "Kardemir kar ettiğinde de biz çalışanlarıyla kar etti, zarar ettiği ortada, bizimle beraber zarar etti. O zaman bizim suçumuz yok. Çalışanlar olarak biz yedi buçuk saatlik emeğimizi, verimli bir şekilde harcıyoruz. Yönetim şeklimi, üretim şekli mi? Talepler mi? Ben bunları bilemem. Kimsenin işine karıştığım da yok. Ama orada emeğini satan, pazarlayan işçinin zararda hayatta katkısı olmaz. Dolayısıyla biz Kardemir’in tabii ki ekonomik durumunu ciddiye alırız, dikkate alırız. Ama bu bizim emeğimizin karşılığını ucuzlatacak anlamına gelmesin. Biz ne hak ediyorsak onu almak istiyoruz. Zararla ilgili çözümü arayanlar biz değiliz. Biz olmamamız lazım. Yönetim tarafı olması lazım. Yönetim daha bu zararın nedenlerini niçinlerini araştırıyordu. Önümüzdeki 2025 yılında demir çelik sektöründe bir rahatlama ve pazarın genişleyeceğini düşünüyoruz hep beraber. O zaman bu zararlar telafi edilir. Kaldı ki işletmelerin iş yerlerinde yılın sonuna bakılır. Altını çizdiğinizde kar mı ediyorsunuz, zarar mı ediyorsunuz? O zaman belli olur. Üç çeyrekte zarar eden Kardemir’in dördüncü çeyrekte toparlanmayacağını düşünmek mümkün değil. Belki de toparlayacak. 2025 yılında daha ümitli gireceğiz belki. Zaten bu toplu sözleşmemiz de 2025-2026 dönemini kapsayacak. Dolayısıyla biz önümüzdeki sürece göre çalışanların beklentilerini, geçim şartlarını, huzuru, sağlığı, refahı, çalışma esnasındaki huzurlu çalışmaları dikkate alarak toplu sözleşme görüşmelerine başlar ve sonuçlandırırız. Dolayısıyla bu zarar noktasında bizim gerçekten yapacağımız bir şey yok” dedi. “Babadan oğul konusu da masada olacak” Değirmenci, babadan oğula konusundaki alımlarla ilgili de açıklama yaparak, “ Fabrika yönetimiyle yaptıkları geçmişteki görüşmelerde babadan oğula sistemini hayata geçirelim ve ayniyat duygusu oluşmuş, evinde çalışanının yanında büyümüş evlatlarımız oraya alalım diye bir mutabakatımız var idi. Bu bir dönem uygulandı. Şimdi sayıları bildiğim kadarıyla 70-80 civarında olan bir grup var. Ben yönetime de söyledim. Bundan sonraki görüşmemizi de söyleyeceğim. Bir sefere daha mahsus bu arkadaşlarımızın çocuklarının Kardemir’e alalım, sonrasında bu meseleyi kapatarak hakkaniyetli bir işçi alım süreci devam etsin. Zaten öyle devam ediyor. Üyelerimizin bizden beklentileri var. Ben yönetimden aldığım olumlu havayı üyelerimize ilettim. Merak etmeyin, sizin sorunlarınız yıl başından önce çözülecek diye. Bu toplu sözleşme görüşmelerinde bir sefere mahsus bu bekleyen arkadaşlarımızın çocuklarını Kardemir’e işe başlatmamız lazım. Bununla ilgili de görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah bir sorun olacağız düşünüyorum. Şimdi Kardemir’de bana göre bir problem var. Yönetim Kurulu Başkanımıza da ilettim bunu. Bir tarafta fazla mesaili çalışma var. Bir taraf fazla işçi var. Bu işletmelerin yapacağı iş organizasyonunda, planlamasında eksik yere fazla yerden kaydırarak bir denge sağlanması lazım. O zaman eksik ortaya çıkıp ona göre personel alınması lazım. Tabii ki eksik var. Ama bir tarafta fazlalık var. İşte bu dengesizliği önce içimizde çözmemiz lazım. Ben yönetim kurulu başkanımıza yetmiştim. Çok tecrübeli alanında yeterli bir genel müdürümüz iş başına geldi. Demir çelik sektöründe yıllarını eksiltmiş bir arkadaşımız orada genel müdür. Ona da söyledim. Siz planlamanızı bir yapın eksik yerlere fazla yerlerden aktarım yapın. Bir denge sağlansın. Ondan sonra eksik eleman ortaya çıkacak. Ve ondan sonra işçi alınması lazım. Eksik eleman buna rağmen çıkacak, ben inanıyorum" "Hem çalışanların çocuklarını hem de orada vagon boşaltma dahil 70 -80 tane yıllardır ağır işlerde çalışan taşeron işçi arkadaşlarımız var. Bunların da bizden ve yönetimden beklentisi var" diye devam eden Genel Başkan Değirmenci, "Bunların da kadroya alınmasıyla birlikte nereden baksan yüz elli civarında elemanı aldık. Bir 150 daha alsanız altı yüzü tamamlarsınız. Ve devletimizin büyüğüne karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Kardemir’in de işi eksikliğini gidermiş oluruz. Aksi halde yaş ortalaması ilerledikçe o fazla çalışan arkadaşlarımızda iş kazası bitti artar, hastalık artar. Yorgunluk başka felaketleri getirir. Yoksa işçi fazla mesai yapmakla çok fazla ücret alacağını ben biliyorum. Herkes biliyor. Ama ücret çözüm değil ki. Sağlık ve verimlilik önemlidir. Dolayısıyla bu konuda da görüşümüzü belirttik. Önümüzdeki süreçte bunu da tekrar değerlendireceğiz inşallah” diye konuştu. “Karabük’e yakışır bir şube binası inaa edeceğiz” ‘Karabük benim göz bebeğim, ciğerim, canım’ diyen Genel Başkan Değirmenci, “Kendi öz malımızla sendikacılık yapar hale geldik. Genel Merkez binası, İskenderun şube binası, konuk evini yaptık, şubelerin bütün dairelerini aldık, elhamdülillah. Bu işler zor ve riskli işler. Herkesin hakikaten bize destek olunup, sahip çıkılması gereken bir iş bu iş. Karabük bizim gözbebeğimiz. Sendikamızın kurulduğu yer. Her ne kadar orada ileri geri konuşanlar olsa da biz onlara kulağımızı tıkadık, işimize bakıyoruz. Karabük’e kurulmuş bir sendikaya yakışır bir şube binasını Karabük’e ve Karabük emekçilerine hediye etmek benim boynumun borcu. Biz düğmeye basıp binamızı yıktık. Belediye ile ilgili işlemlerimizi tamamladık. Zemin etüt çalışmasını yerine getirdik. Şimdi proje aşamasındayız. İnşallah 8 katlı koskoca devasa bir eseri yapmak için yola çıktık. Ankara Üniversitesi’nden bu konuda Türkiye’de uzman birkaç arkadaş üzerinden projemizi çizdirmeyi hedefliyoruz. Projeyi çizdikten sonra o bizim proje namusumuz. O projeyi biz kısa zamanda tamamladıktan sonra teklifler toplayacağız. Başta Karabük’te kendine güvenen öz sermayesi olan burayı yapabileceğine kendinde emin bir vasıf gören bütün müteahhit arkadaşlarımızdan teklif toplayacağız. Belki başka şehirlerden de çıkacak. Ama buradaki ölçümüz iki tane. Bir kaliteli bir binayı güvenli bir müteahhitte yaptık. İki, tabii ki ucuza yaptırmak. Kaliteli bir binayı daha uygun ekonomik bir fiyata kim teklif ederse ona yaptırmak. Burada sendikamız çok açık ve şeffaf aleni herkesin huzurunda herkesin bildiği şekilde belki gelen teklifleri de son kez değerlendirdikten sonra kamuoyuna yapacağımız açıklamayla da herkese bilgilendirebiliriz. Ama gönlüm Karabük’ten bir babayiğidin çıkıp bu binayı yapmasından yana. Olmuyorsa alan müteahhit kim nereden olursa olsun inşaatta kullanılacak bütün malzemeleri Karabük esnafından alacak, onu şart koşacağız. İster Karabüklü bir müteahhit alsın, ister başka yerden bir müteahhit alsın ama inşaatta kullanılacak bütün malzemenin Karabük esnafından temin edilmesi yönünde de bir yaptırım olacak. Bu büyük eser, büyük bir eser. Bir genel merkezi yaptırdığımızda çok pahalı gelmişti ama şimdi ucuz olduğu gözüküyor. Enflasyonla para eridi ve binanın değeri arttı ama belki de genel merkezimizden iki üç katı fazla bir maliyetle bir bina yapacağız oraya. O bina belki de Karabük’te ilk göze çarpan mükemmel bir bina olacak. Dolayısıyla binamızı yapmaya talip olan herkesin kendine güveni olması lazım ve sermayesi olması lazım. Proje çıktıktan sonra o hedefi açıklamak lazım. Çünkü projenin nasıl çıkacağını bilmiyorum. Aşağıya bir kat mı israf mı inecek? Onu bilmiyoruz. Otoparkı falan çözelim diyoruz. Ama şu anda proje çıkmadığı için bir hedef belirleyemiyoruz ama bizim paramız var. Biz kredi falan kullanmayız. Müteahhit de kendine güveniyorsa bir yıl içerisinde o bina biter, bir buçuk yıl içerisinde de taşınırız inşallah. Ama güzel ofisler çıkacak” diye konuştu.
Diyarbakır’da 250 kuyumcuya 2 ila 20 milyon arasında “IBAN” cezası
20 Kasım 2024 Çarşamba - 15:03 Diyarbakır’da 250 kuyumcuya 2 ila 20 milyon arasında “IBAN” cezası Diyarbakır’da 250 kuyumcuya “IBAN” üzerinden işlem yapıp faturalandırılmadığı gerekçesiyle 2 ila 20 milyon arasında ceza kesildi. Maliye Bakanlığı tarafından çapraz denetimde Diyarbakır’da 250 kuyumcu denetlendi. Denetimlerde 250 kuyumcuya IBAN üzerinde yaptıkları işlemleri faturalandırmadıkları gerekçesiyle 2 ila 20 milyon arasında para cezası uygulandı. Konuyla ilgili açıklama yapan Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mehmet Yüksel, IBAN üzerinde güvene dair aşırı derecede hiç ticaretle alakası olmayan paranın esnafın hesabına geldiğini söyledi. Devletin bunu bir boşluk olarak gördüğünü belirten Yüksel, “Bu, bir kararla incelenmeye alınmış, neden fatura kesilmemiş diye cezalar alınmış. Başka bir ilin maliyesi Diyarbakır’a, Diyarbakır’ın da başka bir ili incelemeye başlamış. Her esnafın 2022-2023 hesabı incelenmiş. Bizler de bunu bir boşluk olarak kabul ediyoruz. Zamanında bu IBAN‘lar incelenmeye alınsaydı esnafımız da kendine çeki düzen verirdi” dedi. Bundan sonra esnafın bu konuda hassas olması gerektiğini ifade eden Yüksel, “250’ye yakın esnafımız ceza yemiş. Bunlar mali müşavirlerle görüşüyorlar. Devletimizden af anlamında bir çözüm noktası bekliyoruz. Bazı esnafımıza 9, 10, 15 milyon, 2 milyondan başlayıp 20 milyona kadar ceza gelmiş. Bu esnafımız bu cezaları ödese mağazada gram altını kalmaz, o mağaza kapanacak. Maliye Bakanlığımızdan talebimiz, çözüm noktası oluşturulması. Esnafımız da bundan sonra vergisini ödesin, faturasını da kessin” diye konuştu. Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten randevu talep ettiklerini kaydeden Yüksel, “Kuyumcular Odası olarak bu girişimde bulunduk. İnşallah bakanımız buradan sesimizi duyar. Buna benzer çok sorunlarımız var” dedi.
Trabzon’da ikinci kent lokantası İnönü mahallesinde açıldı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:57 Trabzon’da ikinci kent lokantası İnönü mahallesinde açıldı Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın seçim vaatleri arasında yer alan ve ilki 12 Temmuz’da İskenderpaşa mahallesinde açılan kent lokantalarının ikincisi, İnönü mahallesinde yoğun bir katılımla hizmete girdi. Kent lokantasında ilk güne özel yemekler ücretsiz dağıtıldı. Açılış törenine Başkan Kaya’nın yanı sıra Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık, CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz, Ortahisar Muhtarlar Derneği Başkanı Muhittin Eyüboğlu, Muharip Gaziler Derneği Trabzon Şube Başkanı Seyyah Sağıroğlu, Trabzon Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Şeref İşler, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, birim müdürleri, STK temsilcileri, muhtarlar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Kent lokantalarının çalışma saatlerinin, lokantacı esnafını mağdur etmeyecek şekilde düzenlediğini kaydeden Başkan Kaya, “Tabii biz bunu çözerken, yaptığımız işler bugüne kadar bu alanda, çok hizmeti olmayan, ihtiyaçları duymayan birçok arkadaşa da ilham veriyor. Bakıyorsun biz kent lokantası açıyoruz, Halk Ekmek büfesi açıyoruz. Bugüne kadar bu işler hiç aklına gelmeyenler de bu alanda adım atıyorlar. Mesela bir market açıldı Trabzon’da. Teşekkür ediyoruz. Güzel bir hizmet, vatandaşımıza uygun fiyattan et temin edeceklerini söylüyorlar. Ben teşekkür ediyorum. Arkadaşlar mesele vatandaşın, milletin, memleketin faydasına iş yapmaktır. Kim yaptığından bağımsız olarak yapılan işin doğru ya da yanlış olduğuna bakmaktır. Tabii orada bir hassasiyet var. Kasap esnafımızı da mağdur etmemek lazım. Biz kent lokantalarını açarken özellikle esnafımız, lokantacı esnafımız mağdur olmasın ama vatandaşımıza da hizmet verebilelim diye hem nitelikli, kaliteli, uygun fiyata yemek veriyoruz ama bir yandan da çalışma saatlerini kısıtlayarak ve alanı dar tutarak da lokantacı esnafımızın mağdur olmasını önlemeye çalışıyoruz. Yoksa biz burada buranın on katı büyüklüğünde bir lokanta yapabilirdik. Günün yirmi dört saati açık bir lokanta yapabilirdik. Ama bütün lokantacı esnafımızı mağdur ederdik. Bu mağduriyetleri de dikkate alarak esnafımızı da koruyacak tedbirleri alarak yol almaya çalışıyoruz. Önceliğimiz tabii vatandaş memnuniyetidir” diye konuştu. Konuşmanın ardından Başkan Kaya ve davetliler, alkışlar eşliğinde ikinci Kent Lokantası’nın açılışını gerçekleştirdi. Hüseyin Avni Aker Millet Parkı’nın karşısında hizmete açılan ikinci Kent Lokantası’nın ilk gün menüsünde Mercimek Çorbası, Fırında Köfte, Pirinç Pilavı, Yoğurt, tatlı, ekmek ve su yer aldı. İlk gün yemeği ücretsiz olarak sunulurken, Başkan Kaya vatandaşlara yemek servisi yaptı.
Diyarbakır’da 250 kuyumcuya 2 ila 20 milyon arasında “IBAN” cezası
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:52 Diyarbakır’da 250 kuyumcuya 2 ila 20 milyon arasında “IBAN” cezası Diyarbakır’da 250 kuyumcuya “IBAN” üzerinden işlem yapıp faturalandırılmadığı gerekçesiyle 2 ila 20 milyon arasında Maliye Bakanlığı tarafından ceza kesildi. Bakanlık tarafından çapraz denetimde kentte 250 kuyumcu denetlendi. Denetimlerde 250 kuyumcuya IBAN üzerinde yaptıkları işlemleri faturalandırmadıkları gerekçesiyle 2 ila 20 milyon arasında para cezası uygulandı. Oda başkanı, bütün kentlerde kuyumculara yönelik bu cezaların kesildiğini belirtti. Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mehmet Yüksel, IBAN üzerinde güvene dair aşırı derecede hiç ticaretle alakası olmayan paranın esnafın hesabına geldiğini söyledi. Devletin bunu bir boşluk olarak gördüğünü belirten Yüksel, “Bu, bir kararla incelenmeye alınmış, neden fatura kesilmemiş diye cezalar alınmış. Başka bir ilin maliyesi Diyarbakır’a, Diyarbakır’ın da başka bir ili incelemeye başlamış. Her esnafın 2022-2023 hesabı incelenmiş. Bizlerde bunu bir boşluk olarak kabul ediyoruz. Zamanında bu IBAN‘lar incelenmeye alınsaydı esnafımızda kendine çeki düzen verirdi” dedi. Bundan sonra esnafın bu konuda hassas olması gerektiğini ifade eden Yüksel, “250’ye yakın esnafımız ceza yemiş. Bunlar mali müşavirlerle görüşüyorlar. Devletimizden af anlamında bir çözüm noktası bekliyoruz. Bazı esnafımıza 9, 10, 15 milyon, 2 milyondan başlayıp 20 milyona kadar ceza gelmiş. Bu esnafımız bu cezayı ödeseler mağazada gram altını kalmaz, o mağaza kapanacak. Maliye Bakanlığımızdan talebimiz çözüm noktası oluşturulması. Esnafımız da, bundan sonra vergisini de ödesin, faturasını da kessin” diye konuştu. Boşluklar olduğunu, boşlukları düzeltmek için öneri olarak taslaklar hazırladıklarını aktaran Yüksel, “Bunu Maliye Bakanlığımızla paylaşmak için geçen yıl ve bu yıl randevu talep ettik. Kuyumcular odası olarak bu girişimde bulunduk. İnşallah bakanımız buradan sesimizi duyar. Buna benzer çok sorunlarımız var. Bakanımız randevumuzu kabul etseydi bu cezalarda gelmezdi” ifadelerini kullandı.