EĞİTİM
"Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesine KBÜ’den 18 akademisyen girdi 21 Eylül 2024 Cumartesi - 23:16:26 Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde Karabük Üniversitesinden (KBÜ) “Yıllık Etki” kategorisinde 12 akademisyen, "Kariyer Boyu Etki" kategorisinde 6 akademisyen yer aldı. KBÜ’den yapılan açıklamada, bilim dünyasında önemli başarılar elde eden Karabük Üniversitesinin, dünya çapındaki akademik başarılarıyla adını duyurmaya devam ettiği, "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde yer alan KBÜ’lü akademisyenlerin, üniversitenin prestijini artırırken bilimsel gücünü de kanıtladığı belirtildi. Hollanda merkezli yayıncılık Elsevier tarafından yayımlanan listenin, kariyer boyu etki ve yıllık etki olmak üzere iki farklı kategoride değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, "’Kariyer Boyu Etki’ ve ’Yıllık Etki’ olarak iki kategoride Elsevier veri tabanında yayınlanan listede, 22 anabilim dalı ve 174 alt bilim dalından dünyadaki bilim insanları yer aldı. Listenin oluşturulmasında; nitelikli yayın sayısı, yayınların yer aldığı derginin etkisi, patent sayısı, yapılan atıf sayısı, h-indeks, hm-indeks, makale sayısı, atıf alan makale sayısı ve yayımlandığı derginin etkisi gibi uluslararası ölçütler kullanıldı. Karabük Üniversitesinden ’Yıllık Etki’ kategorisinde; Prof. Dr. Engin Gedik, Prof. Dr. İlhan Ceylan, Prof. Dr. İsmail Esen, Prof. Dr. Kubilay Tekin, Prof. Dr. Mustafa Günay, Prof. Dr. Selhan Karagöz, Doç. Dr. Fatih Aydın, Doç. Dr. Mehmet Erdi Korkmaz, Doç. Dr. Muhammet Emre Turan, Doç. Dr. Okan Ünal, Doç. Dr. Samet Uslu, Doç. Dr. Satiye Korkmaz yer alırken, ’Kariyer Boyu Etki’ kategorisinde; Prof. Dr. İlhan Ceylan, Prof. Dr. İsmail Esen, Prof. Dr. Kubilay Tekin, Prof. Dr. Nizamettin Kahraman, Prof. Dr. Selhan Karagöz, Doç. Dr. Okan Ünal ’Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesine girerek büyük başarı elde etti" denildi. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Karabük Üniversitesinin büyük başarılarıyla bilim dünyasındaki yerini güçlendirmeye devam ettiğini belirtti. Son zamanlarda birbiri ardına gelen Türkiye ve dünya çapında büyük ödüller ve başarıların Karabük halkını, öğrencileri, akademik ve idari personelleri gururlandırdığını ifade eden Kırışık, "Uluslararası alanda adından söz ettiren Karabük Üniversitesi, bilimsel araştırma ve yayınlarla dünya çapında ön plana çıkmaktadır. ’Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesine girmeyi başaran akademisyenlerimiz, Karabük Üniversitesinin akademik alandaki başarısını bir kez daha uluslararası alanda göstermiştir. Dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer alan akademisyenlerimizi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum. Bilim merkezli öğrenci dostu üniversite vizyouE?Uonumuzla önemli başarılar elde etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 23:15 KBÜ’de ’’Psikiyatri Hemşireliği Eğitimi ve Uygulamasında Neredeyiz?" Çalıştayı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Psikiyatri Hemşireliği Anabilim Dalı ve Psikiyatri Hemşireleri Derneği iş birliği ile "Psikiyatri Hemşireliği Eğitimi ve Uygulamasında Neredeyiz?” Çalıştayı düzenlendi. KBÜ ev sahipliğinde 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştayında, psikiyatri hemşireliği alanındaki eğitim ve uygulamaların mevcut durumunu değerlendirmek, güncel gelişmeleri paylaşmak ve geleceğe yönelik stratejiler belirlemek amacıyla sağlık alanında bilimsel çalışmalar yapan akademisyen, uzman ve araştırmacılar bir araya geldi. TÜBİTAK’ın 2223-B Yurtiçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği kapsamında desteklenen çalıştayta psikiyatri hemşireliğindeki gelişmeler ve yenilikler ele alındı. Çalıştayın açılış oturumuna KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Ak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Tarık Özmen ve Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Güngör, Psikiyatri Hemşireleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Gül Dikeç, Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Dr. Emrullah Demiral, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Açılış oturumda konuşan KBÜ Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Karabük Üniversitesi tarafından sağlık alanında yenilikçi yaklaşımlar geliştirmek amacıyla düzenlenecek olan Sağlık Bilimleri Festivali hakkında bilgiler vererek, “Üniversitemizde Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu yer alıyor. Sağlık alanında güçlü bir ekibimiz var. Bunun için de ’SAĞLIKFEST’ diye bir festival düzenliyoruz. Lise, ön lisans, lisans, lisansüstü ve serbest kategorimiz var. Serbest kategoriye 18 yaşını geçmiş herkes başvurabiliyor. Gençlerimize daha fazla düşünme ve analiz etme bunun yanında çözüm üretme fırsatı vermek için SAĞLIKFEST’i düzenlemiş bulunuyoruz. Bu kategorilere SAĞLIKFEST’in tanıtımıyla ilgili materyallere sağlıkfest.org web sitemizden ulaşabilirsiniz. Festivalimize katılmanızı bekliyoruz. 6-7 Kasım’da coşkulu bir festival yapacağız; özel sektörün ve kamu kurumlarının katılımıyla güzel bir festival planlıyoruz. Hepinizi bu programa katılımlarınızdan dolayı hoş geldiniz diyor, tebrik ediyorum, teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Psikiyatri Hemşireleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Gül Dikeç, "Daha önceki çalıştayların bize rehberlik ettiği bu çalıştayda aslında hem eğitimde hem de uygulamada ne aşamada olduğumuzu, değişen dünyada hangi değişikliklerin olduğunu ve neleri konuşmamız gerektiğini istişare etmek için sizlerle bir araya gelmek istedik. Kuşkusuz burada konuşacaklarımız, çalışmalarımız aslında hem yönetim kurulunun hem de komisyonlarımızın çalışmalarının daha sistematik bir hale gelmesini sağlayacak. Biz aslında bu çalıştayda hem eğitimde neredeyiz, neler değişti, gözden geçirmek; muhtemel müfredat değişiklikleri ya da lisans programlarının açılma sürecinde rehberlik etmek; bunun için de programlarımızın oluşturulan programların gözden geçirilmesi; yine uygulama içinde daha gerçekçi, daha ölçülebilir hedefleri gözden geçirmeyi istedik" dedi. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Kadriye Buldukoğlu, “Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Eğitimimizin Benzerlik ve Farklılıkları Yönünden Değerlendirilmesi” başlığıyla bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, psikiyatri hemşireliği eğitiminin farklı üniversiteler arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları analiz edildi ve geleceğe yönelik eğitim stratejileri üzerinde duruldu. Ardından Prof. Dr. Zekiye Çetinkaya Duman ve Prof. Dr. Nurhan Eren tarafından “Psikiyatri Hemşireliği Uygulamada Ne Hedefliyor? Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hizmetlerinde Hemşirelik Uygulamalarının Güçlendirilmesi Çalıştayı Sonuç Raporu ve Gelecek” konusu ele alındı. İki gün süren çalıştay, grup çalışmalarının sonuçlarının sunulması, ruh sağlığı ve psikiyatri hemşireliği uygulamaları üzerine yapılan değerlendirmelerle sona erdi.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 23:12 KBÜ’lü öğrenciler finale kaldı Karabük Üniversitesinin (KBÜ) Safranbolu Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi öğrencileri, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 34. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Aydın Doğan "Genç İletişimciler Yarışması"nda finale yükseldi. Yarışmaya fotoğraf, mizanpaj, araştırma, haber ve röportaj dallarında başvuru yaparak finale yükselen öğrenciler arasında Gazetecilik Bölümünden Halil Tükenmez ve Uğur Balkan olurken Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünden ise Bilal Bozkurt ve Merve Dülger yer aldı. Öğrencilerin projelerinde danışmanlık yapan öğretim üyeleri arasında Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümünde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Burak Türten, Gazetecilik Bölümünde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Faruk Aşlakçı ve Dr. Öğretim Üyesi Mesut Yılmaz yer alıyor. KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “Öğrencilerimiz, Genç İletişimciler Yarışması’nda finale kalarak üniversitemize bir gurur daha yaşattılar. Karabük Üniversitesi son zamanlarda art arda gelen başarılarla müthiş bir performans gösteriyor. Öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz, idari personelimiz, bölümlerimiz, fakültelerimiz ve üniversitemiz başarılara, ödüllere doymuyor. Karabük Üniversitesi olarak dünyanın en iyi üniversitesi olma kızıl elmasıyla çalışmalarımızı artırarak sürdürmeye, yaygın başarı haline getirmeye, Türkiye’nin gücünü her alanda birleştirmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Yarışmanın ödül töreni, 16 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilecek.
21 Eylül 2024 Cumartesi - 18:46 Bakan Yardımcısı Alpaslan: “2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacaklarını belirterek, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planladıklarını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ‘tabiat turizmi’ ana temasıyla düzenlenen 24. Ulusal Turizm Kongresi sona erdi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük’ün yanı sıra çeşitli kamu kurumları ve turizm sektörü temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin turizm potansiyelinin daha da artırılması gerektiğini belirterek, turizmin son derece stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Bu sebeple turizmi daha ne kadar ileriye taşıyabilmenin hesaplarını yaptıklarını ve bu yüzden sektörün temsilcileri ile akademisyen ve turizmcilerle birlikte çalışma yürüttüklerini söyleyen Alpaslan, “Eylem planımız hazır ve uygulamaya başladık. 8’inci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın çıkartmış olduğu turizm teşvik kanunuyla henüz emeklemekte olan milyon dahi seviyesinde olmayan ülke turizmimiz, bugün artık 50 milyar dolarları aştı. Kısa sürede dünyada önemli noktalara geldik. Turizmde iddialı ilk 5 ülke arasındayız. Ülkemizin turizm potansiyeline baktığımız zaman ülkemizin önünde hiçbir engel bulunmuyor. Bizler, bu tür kongrelerle ülke turizmini daha ne kadar ileriye taşıyabiliriz bunun çalışmalarını yapıyoruz. Buradan çıkan öngörüleri, hedefleri, temennileri, buradaki sonuçları dikkate alarak bizlerde kendimize yön vereceğiz inşallah” dedi. 2019 yılından sonra turizm alanında önemli adımlar attıklarını söyleyen Alpaslan, “Şu anda dünyada turizmde iddialı ülkeler arasındayız. 2019 yılında Çin’de çıkan Kovid-19 pandemisi, tüm sektörleri etkilediği gibi turizmi de ciddi manada etkiledi. İnsanlar, bırakın seyahat etmelerini evlerinden bile çıkamaz hale geldi. Zorlu yıllar geçirdik. Turizm açısından dünyada çok büyük bir daralma yaşandı. Devletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın turizme olan destekleri sayesinde pandemi sürecini dünya ortalamasının çok daha üzerinde tamamlayarak, yüzde 70 daralmayla kapattık. Pandemi sonrasında çok güçlü adımlarla ve hızlı tedbirlerle turizmde en hızlı büyüyen ülke olduk. Daha dünyada hiçbir ülke 2019 yılındaki seviyesine gelmeden biz, şimdilerde 2019 yılındaki turizmdeki seviyemize gelmiş bulunuyoruz. Dünyada ilk kez ülkemizin uygulamış olduğu Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı son derece önemli ve başarılıydı. Biz, ülkesinden ülkemize gelip tatil yapan veya ziyaretini gerçekleştiren ülkesine dönene kadar tüm süreçlerde Kovid-19 sürecinden etkilenmeyecek şekilde tüm ortamları hazır hale getirdik. Dünyanın kabul edeceği kriterlerle bu sertifikasyonu gerçekleştirdik. Bunun tanıtımını da çok güçlü bir şekilde yaparak, Türkiye ile çalışan tüm seyahat acentelerini ülkemize davet ederek programları yerinde gösterdik. Tüm elçileri, Türkiye’de yine Antalya’da kampa alarak onlara programımızı uyguladık. Bunun tanıtımını da çok iyi yaparak dünyada hem taktir kazandık hem de güvenir hale geldik. Bizler, bu program sayesinde pandemi sürecini en az zararla çıkıp, en hızlı büyüyen ülke başarısını gösterdik. Pandemide bittikten sonra dünyanın gelecekteki turizm değişimini de dikkate alarak biz, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programını bugünde sürdürebilir hale getirdik. Uluslararası akredite olmuş kuruluşlarla bu programları gerçekleştiriyoruz. 2030 yılına kadar aşamalı olarak Türkiye’deki tüm turizm tesislerini, tüm turizm destinasyonlarını, sürdürebilir turizm sertifika programlarına bağlayarak gelecekte Türkiye’nin turizm rekabet kapasitesini en üst düzeye çıkarmak istemekteyiz. Dünya’da diğer ülkelere fark oluşturarak ilk olarak kullandığımız bu program ile inşallah Türkiye’nin gelecekteki dünyada turizmde en iddialı ülkesi olma yolunda emin adımlarla yürümekteyiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle Türkiye’de turizmi hem 81 ile hem de 12 aya yaymayı hayal ettiklerini söyleyen Alpaslan, “Antalya ve İstanbul’un başını çektiği turizm destinasyonlarını artık 81 ile yayılması konusunda emin adımlarla yürümekteyiz. Yine Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın koordinatörlüğünde 81 ilimizde valilerimizin koordinasyonlarında il müdürlüklerimiz, o ildeki akademisyenler, turizm paydaşlarımız, turizm sektörlerimizle birlikte o ilin tüm kültür ve turizm değerlerini ele alarak bunları hem ülkemizde hem dünyada çok güçlü bir şekilde tanıtarak, Türkiye’nin her ilindeki o bölgedeki turizm değerine dönüştürerek pazarlamak istiyoruz. Çalışmalarımız bu anlamda devam etmektedir. Çok yoğun olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Sonuçlarını da yavaş yavaş almaktayız. Gelecekte de inşallah bizler bunun olumlu ve bereketli sonuçlarını alacağız” şeklinde konuştu. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile özellikle Türkiye’nin turizm değerlerini sosyal medya ya da dijital ortamlarda, medya kuruluşlarında çok güçlü şekilde yaptıklarını söyleyen Alpaslan, “Bu tanıtımlarla da ülkemizin turizm gelirlerini büyütmek istiyoruz. Bu sayede 2023 yılında 56 milyon olan turist sayısını, 60 milyona çıkartmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte 55 milyar dolar olan turizm gelirimizi de 60 milyar dolara çıkartacağız. İktisadi gerçekleşmeler bu hedeflerimize çok rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu da 60 milyar dolar gibi önemli bir rakamın ülkemizin refahı, insanlarımızın istihdam edilmesi gibi konularda ne kadar önemli olduğunu hepimiz farkındayız. Bizler, yakın bir gelecekte bu 60 milyar dolar ile de yetinmeyip inşallah 100 milyar dolara emin adımlarla ilerleyip 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar hedefine ulaşarak, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planlamaktayız” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile yaptıkları protokollerle ortaokul ve lisede turizm alanında görülen derslerin üniversite sıralarında da devamını sağlayacaklarını ve bu sayede dünyaya turizm anlamında yönetici ihraç eden bir ülke konumuna gelmek istediklerini belirten Alpaslan, şöyle konuştu: “Kültürel varlıklarımız, ülkemizin turizm değerlerini zengin potansiyelimizin önemli bir parçası olduğu için bizler yine geleceğimizin mirası adı altında 236 arkeolojik kazımızı bu program dahiline alarak, bildiğiniz üzere 12 ay boyunca kazı programına almıştık, 3-4 ay süren kazıları 12 aya çıkartmıştık. Burada çok daha güçlü desteklerle personel, ekonomi ve bütçe anlamında kazı başkanlarımıza destekler sağlayarak kazılarımızı çok daha güzlü hale getirerek, buradaki destinasyonları ve kültürel varlıklarımızı dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi olmak ve aynı zamanda turizm cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu konuda önemli mesafeler kat ettik. Kültürel varlık konusunda da ülkemizi zenginleştireceğiz ve Türkiye’de son 50-60 yılda yapılan arkeolojik kazıları inşallah 3-4 yılda o seviyelere getirecek planlamalar yaparak o seviyeye getirecek çalışmalar yürütmekteyiz. Tüm bu çalışmalar çerçevesinde ülkemizin turizmdeki gelirini doğru adımlarla ve sektör temsilcileriyle, kamu kurumlarıyla, akademisyenler işbirliği içerisinde yaparak, dolayısıyla 2030 yılındaki hedeflerimize ulaşmak içten bile değil.” Türkiye’nin en zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle, Kastamonu gibi şehirlerin turizmde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Alpaslan, turizm konusunda Kastamonu’nun gelişmeye, geliştirmeye, turizm alanında fırsatlar barındırdığını kaydetti. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen ise, turizmin sürdürülebilirlik ve inovasyon ile desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kongre boyunca ele alınan konuların, Türkiye’nin turizm sektöründe daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağını belirten Sökmen, bu tür bilimsel etkinliklerin turizm sektörü için büyük önem taşıdığını ifade etti. Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu da, kongrenin Türkiye’nin turizm alanındaki önemli meselelerine dikkat çektiğini belirtti. Katılımcılara katkıları için teşekkür eden Çolakoğlu, bu tür etkinliklerin sektördeki gelişmelerin ilerlemesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Kapanış töreninin sonunda, dönem başkanlığı Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Emir’e devredildi. 25. Ulusal Turizm Kongresi’nin Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde yapılmasına karar verildi. Ayrıca kapanış töreninde katılımcılara plaketleri takdim edildi. Üç gün süren kongrede, “Doğa Koruma Alanlarında Yönetim ve Sürdürülebilirlik”, “Yaban Hayatı Turizmi ve Biyoçeşitliliğin Korunması”, “Yerel Topluluklar ve Tabiat Turizmi”, “Tabiat Turizminde Teknolojinin Rolü” ve “İklim Değişikliği ve Tabiat Turizmi” gibi alt temalar ele alındı. Çeşitli paneller, sunumlar ve tartışmalarla zenginleşen programda, sektörün önde gelen isimleri ve akademisyenler, turizmin mevcut durumu ve geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler, turizm profesyonelleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren kongre, turizmin geleceğine yönelik önemli tartışmalara ve önerilere ev sahipliği yaptı.
NEÜ Koordinatörlüğündeki Erasmus Projesi, 250 bin avro hibe kazandı
17 Eylül 2024 Salı - 12:30 NEÜ Koordinatörlüğündeki Erasmus Projesi, 250 bin avro hibe kazandı Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), 2024 yılı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca (Türkiye Ulusal Ajansı) Erasmus+ Ana Eylem 2 Yükseköğretim Alanında İşbirliği Ortaklıkları (KA220-HED) çerçevesinde sadece 11 üniversitenin kabul aldığı listeye girerek önemli bir başarı sağladı. NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cemile Doğan, Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Hayriye Ulaş Taraf ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Şeyma Akın’ın yer aldığı ve 32 ay sürecek olan “Promoting Inclusive Campuses for Equity and Diversity (INCLUSIVE-UNI)” başlıklı proje, 250 bin avroluk bir bütçeyle hibelendirildi. Projede 5 ülkeden 6 kurum yer alıyor Necmettin Erbakan Üniversitesinin koordinatör olduğu proje; Türkiye’den Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi, Almanya’dan Universitaet Paderborn, Sırbistan’dan WEBIN, Litvanya’dan Efekto Grupe, Polonya’dan Uniwersytet Marii Curie-Sklodowskiej ve Portekiz’den Universidade Do Minho ortaklığında yürütülecek. Konu hakkında bilgiler veren Proje Koordinatörü Doç. Dr. Cemile Doğan, “Proje; üniversitelerin eğitim ve idari ortamlarında daha kapsayıcı olmasına katkıda bulunmayı, yükseköğretim düzeyinde akademik personelin öğretim uygulamalarını, akademik olmayan personelin de kapsayıcılık ve çeşitlilik konusundaki farkındalığını artırmayı ve kültürlerarası yetkinliğini geliştirmeyi hedefliyor. Bu amaçları gerçekleştirmek için yüz yüze ve çevrim içi eğitim kursları, kılavuz kitaplar ve açık eğitim platformu hazırlanacak” dedi.
Yeşilyurt’taki okullarda gıda denetimleri arttırıldı
17 Eylül 2024 Salı - 12:22 Yeşilyurt’taki okullarda gıda denetimleri arttırıldı Yeşilyurt Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte ilçe genelindeki okul kantinlerinde hijyen ve sağlık denetimlerini artırdı. Denetimler, okul çevresindeki esnafları da kapsayacak şekilde genişletildi. Yeşilyurt ilçesinde vatandaşların güvenli, sağlıklı ve temiz alanlarda hayatını sürdürmesi adına bir çok alanda etkin bir çalışma yürüten Yeşilyurt Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, öğrencilerin sağlığını korumak ve kantinlerdeki hijyen standartlarını artırmak amacıyla okullarda kapsamlı bir denetim gerçekleştirdi. Yeşilyurt’un genelinde faaliyet gösteren eğitim kurumları bünyesindeki kantin, kafeterya ve büfe gibi gıda maddesi satışı yapan işletmelerde yapılan denetimlerde, gıda maddelerinin yanı sıra hijyen, gıda maddelerinin hazırlanması, çalışma ortamı, ürünlerin fiyat etiketleri, çöp kovaları, gıda ürünlerinin son kullanma tarihleri ile yangına karşı alınan önlemlerin yeterliliği kontrol edildi. Kantin çalışanlarının hijyen kurallarına uygun hareket edip etmediğini denetleyen Zabıta Müdürlüğü ekipleri, okul kantinleriyle sınırlı kalmayarak, okul çevresinde öğrencilere satış yapan iş yerlerine yönelik denetimlerini de sıklaştırdı. Bakkal, büfe ve fırınlar gibi öğrencilere hizmet sunan esnafın hijyen şartlarına uygun çalışıp çalışmadığı da kontrol ediliyor. Öğrenci sağlığının en öncelikli konular arasında gördüklerini söyleyen Yeşilyurt Belediyesi Zabıta Müdürü Emin Gölgeli, “2024-2025 eğitim-öğretim yılının başlaması ile birlikte öğrencilerimizin daha sağlıklı ve hijyenik bir ortamda ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamak amacıyla okul kantinlerindeki denetimlerimize aralıksız devam ediyoruz. Denetimlerde öğrencilere sunulan yiyecek ve içeceklerin sağlıklı koşullarda hazırlanıp hazırlanmadığı kontrol edilirken, satılan ürünlerin son kullanma tarihleri, saklama koşulları ve hijyen standartlarına uygunluğu incelenmektedir. Öğrencilerin sağlığını korumak amacıyla yaptığımız bu denetimlerde, ürünlerin son kullanım tarihleri, hijyen belgeleri ve iş yerlerinin gerekli ruhsatlara sahip olup olmadığını da kontrol ediyoruz. Öğrencilerimizin hijyenik bir ortamda ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için denetimler eğitim yılı boyunca devam edecektir” şeklinde konuştu.
Şehitkamil Trafik Eğitim Parkı’nda yeni eğitim-öğretim yılı başladı
17 Eylül 2024 Salı - 11:38 Şehitkamil Trafik Eğitim Parkı’nda yeni eğitim-öğretim yılı başladı Öğrencilerin, trafik bilincini artırmak amacıyla kurulan Şehitkamil Trafik Eğitim Parkı, 2024-2025 eğitim-öğretim yılı faaliyetlerine başladı. Belkıs Mahallesi sınırları içerisinde yer alan ve 20 bin metrekarelik alanda hizmet veren park, bugüne kadar on binlerce öğrenciye teorik ve uygulamalı trafik eğitimi sağladı. Trafik Eğitim Parkı, bu yıl da geleceğin sürücü ve yayalarının bilinçli bireyler olarak yetiştirilmesi amacıyla eğitimlere aralıksız devam edilecek. Minyatür bir şehir düzeninde eğitim veriliyor Parkta 24’er kişilik 2 sınıf, 51 kişilik amfi, trafik sinyalizasyonunun olduğu bölümler, altgeçit ve üstgeçitler, gözetleme kulesi, yaya geçitleri ve 2 adet kavşak yer alıyor. Ayrıca, minyatür bir şehir düzeninde itfaiye, hastane, okul, akaryakıt istasyonu, AFAD, AVM ve otobüs durağı gibi çeşitli yapıların da bulunduğu bir eğitim ortamı sunuluyor. Teorik ve uygulamalı eğitim Öğrenciler, teorik eğitimin ardından, uygulamalı eğitim için park içerisindeki akülü ve pedallı araçları kullanarak öğrendiklerini pratiğe döküyor. Ayrıca, parkta bisiklet öğrenimi için özel olarak yapılmış 650 metrelik bisiklet yolu da bulunuyor. Eğitimlerin sonunda katılımcılara, trafik bilinci kazanımlarını belgeleyen katılım sertifikaları takdim ediliyor. Güvenli sürüş, bilinçli yaya Şehitkamil Trafik Eğitim Parkı, öğrencilere sadece trafik kurallarını öğretmekle kalmayıp, güvenli sürüş ve bilinçli yaya olma konusunda da farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bu çalışmalar, geleceğin güvenli sürücü ve yayalarını yetiştirmek adına büyük önem taşıyor.
Niğde’de Üniversite Öğrencilerine Avrupa’da Gönüllülük ve Staj Hareketliliği İmkanı
17 Eylül 2024 Salı - 11:33 Niğde’de Üniversite Öğrencilerine Avrupa’da Gönüllülük ve Staj Hareketliliği İmkanı Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi öğrencileri, Avrupa Dayanışma Programı kapsamında Avrupa’daki çeşitli projelerde gönüllü olarak yer alma ve staj hareketliliklerine katılabilecek. Uluslararası alanda çalışmalarını aralıksız sürdüren ve akreditasyon süreci Ulusal Ajans tarafından kabul gören Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, öğrencilere Avrupa’da gönüllülük faaliyetlerine katılma ve staj hareketliliği sunan European Solidarity Corps (ESC) Kalite Sertifikası almaya hak kazandı. Program Gençlere Akademik, Sosyal ve Mesleki Gelişim Fırsatları Sunuyor Üniversite öğrencilerinin akademik, sosyal ve mesleki gelişimlerini teşvik eden ve bir Avrupa Birliği (AB) girişimi olan Avrupa Dayanışma Programı (ESC), ayrıca genç bireylere kendi ülkelerinde veya yurt dışında topluma yarar sağlayan projelerde gönüllü olarak çalışma, bu çalışmalar ile ağ kurma faaliyetlerinde bulunma fırsatı sunuyor. Programın kriterlerini karşılayarak Türkiye’de European Solidarity Corps (ESC) Kalite Sertifikası (ESC50-QLA) almaya hak kazanan sayılı yükseköğretim kurumu arasında yer alan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, bu sayede öğrencilerine Avrupa’da akademik ve mesleki gelişim imkanlarıyla birlikte kültürel deneyim ve kültürlerarası etkileşim fırsatı da sunacak. Ayrıca öğrenciler Avrupa Gençlik Portalı (programmes.eurodesk.eu) üzerinden ilgili ülkelerdeki gönüllülük ve staj hareketlerine başvuru yapabilecek ve yeni sosyal ağlar kurma şansı da yakalayacak. “Uluslararası Çalışmalar ve Akreditasyon Çalışmalarımız Kararlıkla Sürüyor” Konuyla ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, Avrupa Dayanışma Programı kapsamında alınan kalite sertifikasıyla öğrencilerin, mevcut değişim programların yanı sıra gönüllülük ve staj hareketliliklerine de katılabileceğini ifade etti. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin öğrencilerine Avrupa özelinde yeni hareketlilik kapılarını araladığını belirten Rektör Uslu, başarılı akreditasyon süreciyle kalite sertifikasyonu alınmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
EÜ’nün YÖK Araştırma Üniversiteleri Sıralamasındaki yükselişi sürüyor
17 Eylül 2024 Salı - 10:30 EÜ’nün YÖK Araştırma Üniversiteleri Sıralamasındaki yükselişi sürüyor Ege Üniversitesi geçen yıla göre Araştırma Üniversiteleri sıralamasında 2 basamak yükselerek 13’üncü sırada yer aldı ve A2 performans grubundaki yükselişini sürdürdü. Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı Değerlendirme Toplantısı, Gazi Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Yükseköğretime yön verecek yeni proje ve fikirlerin görüşüldüğü toplantıya, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra, Başkan Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Mahmut Ak, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, araştırma üniversitelerinin ve aday üniversitelerin rektörleri ile davetliler katıldı. Toplantıda, 23 araştırma üniversitesinin “araştırma kapasitesi”, “araştırma kalitesi” ve “etkileşim ve işbirliği” alanlarında belirlenen "Araştırma Üniversiteleri Performans Sıralaması" açıklandı. Ege Üniversitesi geçen yıla göre Araştırma Üniversiteleri sıralamasında 2 basamak yükselerek 13’üncü sırada yer aldı ve A2 performans grubundaki yükselişini sürdürdü. Ege Üniversitesi, “Araştırma Kapasitesi” alanında yüzdelik dilimini 20,96’dan 25’e yükseltti ve bu alanda 5 basamak yükselerek Araştırma Üniversiteleri arasında 6’ncı olmayı başardı. “Araştırma Kalitesi” alanında yüzdelik dilimini 11,92’den 15’e çıkaran Ege Üniversitesi, “Etkileşim ve İşbirliği” alanında yüzdelik dilimini 8,95’ten 10’a yükseltti ve bu alanda 5 basamak ilerleyerek Araştırma Üniversiteleri arasında 10’uncu olmayı başardı. Ayrıca, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından 2547 Sayılı Kanun’un doktora derecesine sahip nitelikli araştırmacıların kısmi zamanlı görevlendirilmesine imkân tanıyan Ek 46’ncı madde kapsamında 113 nitelikli araştırmacıdan 9’unun Ege Üniversitesinde görevlendirildiği açıklandı. “Hedefimiz ilk 500’de 10 Türk üniversitesi” Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar toplantının açılışında yaptığı konuşmada, üniversitelerin ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artırmak için alınan tedbirlere dikkat çekerek, özellikle araştırma üniversitelerinin dünya çapında daha görünür olmasını hedeflediklerini belirtti. QS 2025 Dünya Sıralamasında 5 Türk üniversitesinin ilk 500’e girme başarısı gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Özvar, “11 araştırma üniversitemiz ilk 1000 içerisinde yer alarak ülkemizi gururlandırdı” dedi. Prof. Dr. Özvar, 12. Kalkınma Planı’nda yer alan hedefler doğrultusunda, 2028 yılına kadar ilk 500’de yer alan üniversite sayısının 10’a çıkarılmasının amaçlandığını belirterek, bu hedefe ulaşılması için üniversitelere çağrıda bulundu. Prof. Dr. Erol Özvar, araştırma üniversitelerinin tamamının, fiziksel altyapıları ve sahip oldukları akademik insan kaynağı ile önümüzdeki 5 yılda ilk 500 içerisinde yer alma potansiyeline sahip olduğuna inandığını vurguladı. “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi tarihi bir adım” Yükseköğretimde uluslararasılaşma yolunda atılan en yeni adımlardan birinin Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi olduğunu belirten Prof. Dr. Özvar, “Yükseköğretimimizin uluslararasılaşmasına dair en yeni adımlarından bir tanesini de bugünlerde atıyoruz. Önümüzdeki hafta, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin açılışını fiilen gerçekleştiriyoruz. Bu bizim için tarihi bir adımdır. Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin yeni uluslararası üniversite modeli özelliğiyle dünyada bir ilk olacak. Bu yeni yükseköğretim modeliyle, başta araştırma üniversitelerimiz olmak üzere, ülkemizin köklü yükseköğretim kurumlarının farklı programlarını dünyanın farklı coğrafyalarına taşıyarak bir nevi yükseköğretim hizmeti ihracatı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin akademik birikimini dünyaya açacak bu modelin üniversitelerimize de yeni bir ufuk kazandıracağına inanıyoruz” dedi. “Araştırma üniversitesi statümüzü en üst düzeye çıkarmak için çalışıyoruz” Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “YÖK 2023 Araştırma Üniversiteleri Değerlendirme Toplantısı YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’ın başkanlığında gerçekleştirildi. 23 araştırma üniversitesinin araştırma kapasitesi, araştırma kalitesi ve etkileşim ve işbirliği alanlarında belirlenen Araştırma Üniversiteleri Performans Sıralaması açıklandı. Tam kurumsal akreditasyona sahip öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin yükselişi sürüyor. Ege Üniversitesi olarak ileriye yönelik hedeflerimiz doğrultusunda Araştırma Üniversiteleri Performans Sıralamasında iki basamak yükselerek 13’üncü sırada yer almanın gururunu yaşıyoruz. Ege Üniversitesi olarak çağın dinamikleri doğrultusunda altyapımızı güçlendiriyor, bilimsel çalışmalarımızın odağına gıdadan tarıma, çevreden iklim krizine, sağlıktan güvenliğe ülkemiz ve insanlığın geleceği için elzem olan stratejik konukları alıyoruz. Eğitim - öğretim, araştırma geliştirmede geleneksel rollerin ötesine geçerek hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yüksek katma değerli akademik üretime öncülük ediyoruz. Bir yandan birçok disiplinde donanımlı mezunlar yetiştirirken diğer yandan da ülkemizin lisansüstü insan kaynağı kapasitemizi güçlendiriyoruz. Üniversitemizi uluslararası alanda daha ileri seviyeye taşımak, bilimsel araştırmalarımızın etkinliğini artırmak ve araştırma üniversitesi statümüzü en üst düzeye çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Hedefimiz ilk beş içinde yer almak. Bu vesile ile bir kez daha üniversitemizin hedeflerine kararlılıkla ilerlemesinde bizlere her türlü desteği veren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’a, YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’a şükranlarımı sunuyorum. Bu başarı üniversitemiz ailesine aittir. Emeği geçen tüm mensuplarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
Eyyübiye’de 196 genç daha hayallerine kavuştu
17 Eylül 2024 Salı - 10:06 Eyyübiye’de 196 genç daha hayallerine kavuştu Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Kuş’un özel önem verdiği ve 2019 yılından bu yana binlerce gencin üniversite hedeflerine ulaşmasına destek olan ücretsiz kurslarda, bu yıl 196 genç daha üniversiteli oldu. Gençlere yönelik eğitim, spor, kültür-sanat ve istihdam gibi alanlarda pozitif ayrımcılık uygulamalarıyla dikkat çeken Eyyübiye Belediyesi’nin açtığı üniversite hazırlık kurslarında sınavlara hazırlanan 196 öğrenci hayallerine kavuştu. Süleymanşah Gençlik Merkezi, Eyyüpkent Sınav Hazırlık Merkezi, Eyyüpnebi Sınav Hazırlık Merkezi ve eğitim otaklarında verilen ücretsiz üniversiteye hazırlık kurslarına katılan gençlerden, tıp fakültesi, hukuk, eczacılık, yazılım mühendisliği, uçak mühendisliği, mekatronik mühendisliği, sınıf öğretmenliği, Türkçe, coğrafya, sosyal bilgiler, ilahiyat gibi yüksek puanlı bölümleri kazanan öğrencilerin yanında, meslek yüksekokullarında eğitim alarak iş hayatına hızlıca atılmak isteyen gençler de yer alıyor. Uzun yıllardır bütçesinin yüzde 60’ına yakınını gençlik ve eğitim yatırımlarına ayıran Eyyübiye Belediyesi, 2024-2025 eğitim öğretim yılında da yeni eğitim otaklarını hizmete sunmak için hazırlıklarına devam ediyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi’nin de öğretmen desteği verdiği Eyyübiye Belediyesi üniversite hazırlık kurslarında, öğrencilerin ihtiyacı olan ders kitapları ve soru bankaları da ücretsiz veriliyor. Haftalık deneme sınavlarına girerek seviyelerini belirleyip, eksiklerini giderme imkânı bulan üniversite adayları, sınıf dersleri, etüt salonu, bilgisayar destekli çalışma ve kafeterya hizmetlerinden de ücretsiz faydalanıyor.
Göç alanında uzmanların yetiştirileceği program açıldı
17 Eylül 2024 Salı - 09:09 Göç alanında uzmanların yetiştirileceği program açıldı Göç yönetimi ve politikaları alanında uzman yetiştirmeyi hedefleyen Göç Çalışmaları Yüksek Lisans Programı açıldı. Program, göç olgusunun toplumsal, ekonomik ve politik boyutlarını derinlemesine inceleyen kapsamlı bir eğitim sunuyor. İstanbul Beykent Üniversitesi, lisansüstü programlarına bir yenisini daha ekleyerek Göç Çalışmaları Yüksek Lisans Programı’nı duyurdu. Tezli ve tezsiz seçenekleriyle sunulan program, göçün karmaşık yapısını disiplinler arası bir yaklaşımla ele alarak, bu alanda uzmanlaşmak isteyen öğrencilere geniş kapsamlı bir eğitim imkânı sağlıyor. Programın temel amacı, göç politikalarının şekillenmesinde katkı sağlayacak, akademik derinliği olan ve uygulamada yetkin uzmanlar yetiştirmek. “Türkiye’deki nadir seçeneklerden biri” Göç Çalışmaları Programı, Türkiye’deki nadir seçeneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Program, uluslararası örneklerden ilham alarak (Oxford ve Sussex gibi) göç çalışmaları alanında akademik bilgi ve pratik beceriler kazandırmayı amaçlıyor. İstanbul Beykent Üniversitesi’nin geniş akademik kadrosu ve uluslararası ilişkiler, hukuk, insan hakları, ekonomi gibi çeşitli disiplinlerden uzman öğretim üyeleriyle öğrencilere çok yönlü bir eğitim sunuluyor. “Uluslararası kuruluşlarda önemli görevler üstlenebilecekler” Bu programla öğrenciler, göç politikaları, uluslararası göç hukuku, göçmen hakları, entegrasyon süreçleri, kriz yönetimi ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda uzmanlaşma fırsatı buluyor. Ayrıca, program, araştırma yöntemleri ve veri analizi becerileri kazandırarak öğrencilere akademik kariyer veya saha çalışmalarında yetkinlik sağlıyor. Programdan mezun olan öğrenciler, devlet kurumları, uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve göçmenlere hizmet veren çeşitli alanlarda önemli görevler üstlenebilecek, politika yapımı, diplomasi, kriz yönetimi, sosyal hizmetler ve entegrasyon stratejileri gibi pek çok alanda etkin bir şekilde yer alabilecekler.
Otizmli bireyler doğayla iç içe eğitim alarak gelişimlerine katkı sağlıyor
16 Eylül 2024 Pazartesi - 19:04 Otizmli bireyler doğayla iç içe eğitim alarak gelişimlerine katkı sağlıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de otizmli bireylerin doğayla iç içe eğitim alarak gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlayan sürdürülebilir bahçe temelli tarım ve doğa uygulamalarının, otizm spektrum bozukluğu olan bireyler ve bireylerin ebeveynleri üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi projesi hayata geçti. TÜBİTAK 4008 programı dahilinde Hacı Hidayet Türkseven Özel Eğitim Uygulama Okulu ev sahipliğinde, Düzce ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitelerinin yanı sıra İl Milli Eğitim ile Tarım ve Orman İl Müdürlüklerimizin katkılarıyla hazırlanan ‘Sürdürülebilir Bahçe Temelli Tarım ve Doğa Uygulamalarının, Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireyler ve Bireylerin Ebeveynleri Üzerindeki Etkilerinin Değerlendirilmesi II’ projesi, otizmli bireylerin doğayla iç içe eğitim alarak gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlamakta. Türkiye genelinde seçilen 68 projeden biri olan bu çalışma ile hem özel bireylerin hem de ailelerinin sosyal uyum ve bağımsız yaşam becerilerinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Vali Selçuk Aslan, projeye ev sahipliği yapan Hacı Hidayet Türkseven Özel Eğitim Uygulama Okulu’nu ziyaret ederek, özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalığın artırılmasının, onlara eğitim ve bağımsız yaşam desteği sunulmasının önemini vurguladı. Aslan, Düzce’de özel öğrencilerin eğitimi noktasında iyi örgütlenildiğini, konunun sıkı takibinin yapıldığını ve hiçbir özel öğrencinin eğitime erişim noktasında sıkıntı yaşamadığını belirterek, projenin Düzce’ye, öğrencilere ve eğitim camiasına hayırlı olmasını diledi.
Silahlı saldırı girişimi sonrası eğitimciler tek ses oldu
16 Eylül 2024 Pazartesi - 18:40 Silahlı saldırı girişimi sonrası eğitimciler tek ses oldu Manisa’da 11 Eylül tarihinde bir velinin okul müdürüne karşı silahlı saldırı girişiminde bulunması üzerine bir araya gelen eğitim sendikaları, "Kınama mesajı değil, şiddet yasası istiyoruz" diyerek alkışlarla okul müdürü Mustafa Örnek’e destek verdi. Geçtiğimiz Çarşamba günü Yunusemre ilçesine bağlı Güzelyurt Mahallesi’ndeki Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu’nda çocuğunun sınıf tekrarı yapmasına kızan S.T. isimli veli, okul müdürü Mustafa Örnek’i önce telefonla tehdit etti, ardından aracıyla okulun önüne geldi. Okul müdürüne hakaret ederek bahçeye çağıran S.T., müdürün aşağıya inmesi üzerine aracından aldığı tabancayı müdür Örnek’e doğrulttu. Hedef gözeterek tetiğe basan saldırgan S.T.’nin silahı tutukluk yaptı. Sadece bir el ateş alan silahtan çıkan mermi, müdür Mustafa Örnek’e isabet etmezken, diğer denemelerde tabanca tutukluk yaptı. S.T. daha sonra aracına binerek olay yerinden uzaklaştı. Emniyet ekiplerinin şahsı yakalamak için başlattığı çalışmanın ise devam ettiği öğrenildi. Yaşanan olay sonrası okul önünde Eğitim-Bir-Sen Manisa Şubesi bir basın açıklaması düzenleyerek eğitimcilere karşı yapılan şiddetin son bulması çağrısında bulundu. Açıklamaya Türk Eğitim Sen Manisa Şubesi ve Anadolu Eğitim Sen Manisa Şubesi üyeleri de destek verdi. Açıklama öncesi saldırı girişiminde bulunulan Mustafa Örnek de meslektaşlarına verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etti. "Güvenlik sorunu gözler önüne serildi" Eğitim-Bir-Sen Manisa Şube Başkanı ve Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Halil Kallat, "Eğitim camiasının temsilcileri olarak, 11 Eylül Çarşamba günü Şehit Ömer Halisdemir Ortaokulu Müdürü Mustafa Örnek’in yaşadığı üzücü olayın ardından derin endişe ve üzüntü içerisindeyiz. Müdürümüz, bir öğrenci velisi tarafından okul bahçesinde ağır küfür ve hakaretlerle dışarı çağrılmış ve ardından silahlı saldırı teşebbüsüyle karşılaşmıştır. Silahın tutukluk yapması sonucu çok şükür ki müdürümüz veya herhangi bir eğitim çalışanı zarar görmemiştir. Görülüyor ki, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, maalesef yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiştir. Bu menfur saldırı, eğitim çalışanlarının güvenlik sorununu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Eğitimciler olarak, daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün bu yaramızı konu etmek mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, bugüne kadar çözüm üretmede yetersiz kalınmasıdır. Göz göre göre gelen sorunu, gözümüzün önünde duran soruna, gözümüzü kapayarak çözüm bulamayız. Bugün yaşadığımız acılar, dünün ihmal ve umursamazlığının sonucudur. Yarın yaşanmasını istemediğimiz acılar da bugünkü ilgisizliğin sonucu olmamalıdır. Eğitimcilere yönelen şiddete ısrarla dikkat çekip çözüm önerilerimizi sunduğumuz her durumda karşılaştığımız yetersiz tutum, şiddetin ateşine benzin dökmekten başka bir anlama gelmemektedir" dedi. Eğitim çalışanlarının bir yandan şiddetin toplumun aklını, anlayışını felç etmesine, eğitim başarısını engellemesine dur demek için genç dimağlar üzerinde emek verirken, diğer yandan şiddetin nesnesi hâline gelmiş durumda olduğunu kaydeden Kallat şunları söyledi: "Şiddetin, eğitimi tehdit eder boyuta ulaşması, geleceğimizi tehlikeye sokacak boyuta doğru tırmanıyor olması, acil ve köklü çözüm bulmayı zaruri hâle getirmektedir. Uluslararası hukukta ve anayasada ifadesini bulan hayat hakkı ilkesi çerçevesinde, kasıtlı ve hukuksuz şekilde ölüme, yaralanmaya ve zarara sebebiyet verilmesini önlemek devletin yükümlülüğüdür. Devletin bu yükümlülük çerçevesinde suç işlemekten caydırıcı yasal zemini ve idari şartları tesis ederek yaşam hakkını koruma ve ayrıca buna ilişkin ihlalleri önleyici, bastırıcı ve cezalandırıcı bir infaz mekanizması geliştirme ödevinin hukuk devleti olmanın gereği olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bu doğrultuda eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim kamu hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirlerin alınması elzemdir. Eğitim çalışanları, kendilerine yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcı nitelikte münhasıran bir cezai müeyyide getirilmesini, şiddete uğrayana, çalışana da hukuki koruma sağlayacak türden yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini acilen talep etmekte ve beklemektedir. Eğitim sendikaları olarak eğitim camiamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bir daha benzer olayların yaşanmamasını temenni ediyor, eğitimciye yönelik her türlü şiddetin yasal olarak takipçisi olacağımızı bir kez daha buradan kamuoyunun bilgisine sunuyoruz." Kallat ayrıca açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi: "Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir an önce meclise gelip yasalaşmasını ve eğitimcilere şiddet olaylarında caydırıcı tedbirlerin bir an önce hukuksal zemine oturtulmasını istiyoruz. Aynı zamanda tasarruf tedbirleri kapsamında okullarda gerek hizmetli gerekse güvenlik görevlisi olarak birinin bulunmaması bu anlamda endişemizi daha da artırmaktadır. Her okulda bir güvenlik görevlisinin olması mecburidir, elzemdir. bunun da dikkate alınarak yetkililer tarafından hayata geçirilmesini istiyorum." Alkışlar Mustafa Örnek’e Türk Eğitim Sen Manisa Şube Başkanı Koray Özgürler, sendikal olarak rakip olsalar da gerçekleşen şiddet eylemi sonrası aynı safta yer aldıklarını belirterek Müdür Mustafa Ölmez için kuvvetli bir alkış istedi. Anadolu Eğitim Sen Manisa İl Temsilcisi Yüksel Bayrak ise, "Öncelikle müdürümüze çok geçmiş olsun diyorum. Tüm sendikaların birlik olarak omuz omuza olması bizleri gururlandırdı. Bir daha böyle bir olayla karşılaşmamak için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz" dedi. Basın açıklaması okul Müdürü Mustafa Örnek’e destek için yapılan alkışlarla sona erdi.