SAĞLIK - 14 Aralık 2021 Salı 18:35

Ağız ve diş sağlığı topluluğundan “ADİT Kampüste-Ağız Taraması Günleri” projesi

A
A
A
Ağız ve diş sağlığı topluluğundan “ADİT Kampüste-Ağız Taraması Günleri” projesi

Trakya Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu, “ADİT Kampüste-Ağız Taraması Günleri” projesini hayata geçirdi.

Trakya Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu, “ADİT Kampüste-Ağız Taraması Günleri” projesini hayata geçirdi. Diş sağlığı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla başlatılan projede, İpsala Meslek Yüksekokulu’ndaki öğrencilerin ağız ve diş sağlığı taraması gerçekleştirildi.


Trakya Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında hayata geçirdiği proje ve etkinliklerle farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Ağız ve Diş Sağlığı Haftası etkinlikleri kapsamında Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde çocuklar, ebeveynler ve anne adaylarına yönelik bir dizi etkinliğe imza atan Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu üyeleri son olarak, “ADİT Kampüste - Ağız Taraması Günleri” projesini hayata geçirdi.


Ağız ve diş sağlığı konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla başlatılan projede, İpsala Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim gören öğrencilere ağız, diş sağlığı taraması yapılarak bilinçlendirme etkinlikleri düzenlendi. Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu Başkanı Stj. Dt. Ata Batuhan Bayrak ve Diş Hekimliği Fakültesi öğrencileri tarafından yapılan taramada ilk olarak öğrencilere ağız ve diş sağlığı hakkında önemli bilgiler verildi. Ardından, ağız ve diş sağlığına dair farkındalığı artırmak için öğrencilerin de katıldığı etkinlikler gerçekleştirildi.


Trakya Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Çocuk Diş Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Neslihan Özveren ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Anıl Özyurt’un katkıları ile gerçekleştirilen etkinliğe, Genel Sekreter Yardımcısı ve SKS Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen’in yanı sıra İpsala Meslek Yüksekokulu Müdürü ve MEYOK Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Hayati Arda, Keşan Yusuf Çapraz Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ve Keşan Hakkı Yörük Sağlık Sağlık Yüksekokulu akademik ve idari personelleri ile öğrenciler katıldı.


Ağız taraması etkinliklerini, Trakya Üniversitesi’nin diğer yerleşkelerinde de sürdüreceklerini belirten Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu Başkanı Stj. Dt. Ata Batuhan Bayrak, “Ağız ve Diş Sağlığı Topluluğu olarak kuruluş sürecimizde hem bölgemiz halkını hem de fakültemiz öğrencilerini kapsayarak, ağız ve diş sağlığı konusunda herkese tek tek dokunmayı hedeflediğimizi söylemiştik. Bu hedeflerimizden birini bugün İpsala MYO’daki arkadaşlarımız ve üniversite personelimiz ile birlikte gerçekleştirdik. Öğrencilere doğru diş fırçalama yöntemi, diş sağlının korunması ve sağlıklı bir ağız için neler yapılması gerektiğini anlattık. Bilgilendirmenin ardından öğrencilerin ağız ve diş taramaları yapılarak, ağız ve diş sağlığı konusunda olumsuz durumla karşılaştığımız öğrencilere tavsiyelerde bulunduk. Umuyoruz ki buradaki arkadaşlarımız da önerilerimizi dikkate alarak, hayatlarına ağız ve diş sağlığı konusunda farkındalığı daha da yüksek bireyler olarak devam ederler. Hayata Daha Sağlıklı Gülümse mottosuyla başlattığımız etkinliklerimizi, tüm birimlerimize ve üniversite geneline yaymayı düşünüyoruz” dedi.


Trakya Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı ve SKS Başkanı Öğr. Gör. Burak İşçimen de acil tedavi gereksinimi olan öğrencilere diş hekimliği fakültesi kliniklerinden randevu alınması ve ulaşım hizmeti sağlanması konusunda destek olmaya hazır olduklarını belirterek, katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yumaklı: "Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı "Bab-ı Ali Toplantıları-Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" konulu toplantıda konuştu. Bakan Yumaklı, Ana muhalefetin boykot çağrılarına karşı ekonomimizin önü ardı hiç düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bab-ı Ali Toplantıları - Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" Toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, "Tarım sektörü milli güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Ülkelerin stratejik bakışlarında ilk üçün içerisinde mutlaka yer alan bir sektör olarak konuşulur. Küresel iklimin en büyük etkisi de yine bu son derece stratejik olan sektöre gelmiş durumda. "Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği". Burada bir görüş alış verişinde bulunacağız. Tarım ve orman sektörü, gıda arzı ve güvenliğine sağladığı katkının yanı sıra bütün sanayiler içinde bir girdi teminini ifade eder. Dolayısıyla hem kırsal kalkınmada olan etkisi hem oluşturduğu istihdamla da modası asla geçmeyecek stratejik bir sektördür. Dünyada kırılma dönemlerine baktığımızda her zaman bir takım zorlukların sıkıntıların gerçekleştiğini görüyoruz. Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. Gün içinde gündemimiz defalarca değişebiliyor. Hele ki son günlerde bunun örneğini çok yakında görüyoruz. Böyle dönemde kendimizi tarımsal üretimde, gıda-arz güvenliğinde güçlü tutmak zorundayız. Öncelikle bunun altını kuvvetlice çizmek istiyorum." dedi. "Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ’Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır’ prensibince hareket ediyoruz." diyen Yumaklı, "Birleşmiş Milletlerin (BM) yayınladığı bir rapora göre 2050 yılında yüzde 65’le yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu nedenle bizim önümüzde kıldan ince kılıçtan keskin bir yol var. Biz bakanlık olarak bütün bunlardan sorumluyuz. Biz bütün bu kapsamda bakanlık olarak toplamda 165 bin arkadaşımızla beraber öncelikle ülkemizin gıda-arz güvenliğinin gerektirdiği hususları yerine getiriyoruz. Daha sonrada bizlerin ürettiklerine ihtiyacı olan bu ülkelerin de ihtiyacını gideriyoruz." dedi. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatının söz konusu olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, "Çiftçiyi korumak ve tüketiciyi korumak’ bugün için bizim parolamız bu. Tarımsal destekler var. Ar-ge var. Sulamada çok ciddi yatırımlar halen yapılmaya devam ediyor. Bugün ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasında. 186 ülkeye 2 binin üzerinde tarım ve gıda ürünü ihraç ediyoruz. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatımız söz konusu. Bu ihracatta katkısı olan çiftçisinden sanayicisine kadar, sektörün tüm paydaşlarına teşekkür etmek istiyorum." Önümüzdeki dönemde 5 ana temel üzerine tarımsal üretimin oturtulduğunu kaydeden Yumaklı, "Birincisi yapmış olduğumuz üretimin sürdürülebilir olması gerekir. Sürdürülebilir üretimin verimli olması gerekir. Sürdürülebilir ve verimli tarımsal üretimin elde ettiği çıktıların kalitesi olması gerekir. Bütün bunların kayıt altına alınması gerekir ki en çok mücadele verdiğimiz alanlardan bir tanesi ve son madde ise bütün bunlardan elde edilen gelirin tarım sektörüne yatırım olarak geri dönmesi. Bu 5 eksen etrafında şekillendirdik. Bu kapsamda son 2 yılda özellikle hayata geçirmek için mücadele ettiğimiz tarımsal üretim planlamasını 2024 yılı itibariyle hayata geçirdik. Yani şuanda bizim hasat edeceğimiz ürünler tarımsal üretim planlamasının ilk meyveleri olacak bu sene. Türkiye’nin kendi ürünlerini üreten ve katma değerli hale getirerek bunları pazarladığı bir ülke olması bizim açımızdan son derece önemli. Başka önemli bir konu ise tarımsal üretimin teknolojik ihtiyacı. 2025 yılını tarımsal teknoloji konusunda çok daha farklı bir perspektifi getirmek üzere projeler oluşturmaya ayırdık." dedi. Ana muhalefetin boykot çağrılarına ekonominin kurban edilmemesi gerektiğine işaret eden Yumaklı, "Ekonomimizin bu anlamda hakikaten hiç önü ardı düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını bir kez daha kuvvetlice ifade etmek istiyorum. Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz. Başka bir şeyi konuşuyoruz. Sizin ülkenizde gıda arz güvenliğiyle ilgili bir sorun olduğunda, bütün dinamiklerinizi ya da avantajlarınızı kaybettiğinizde ’bu ülkede işte bir siyasi görüş daha az etkilenecek öbürü hiç etkilenmeyecek’ diye bir şey yok. Herkes aynı şekilde etkilenecek. Dolayısıyla şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekir." dedi.