GÜNDEM - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 15:21

Millet bahçesinde çocuk oyun alanı sil baştan

A
A
A
Millet bahçesinde çocuk oyun alanı sil baştan

onarım çalışmalarını sürdüren Düzce Belediyesi, Millet Bahçesi içerisindeki çocuk parkının zemini ile oyun gruplarını sil baştan yeniliyor. Parkta çocukların gelişimlerine destek olmak ve genel beceriler kazanmaları için aktivite panoları da yer alacak.


Düzce Belediyesi tarafından vatandaşların talepleri de dikkate alınarak yenilenen parklar, daha kullanışlı hale getiriliyor. İlgili birim müdürlüklerinin ortak çalışmaları ile Kent Park ve Melensu Parkın ardından, şehir merkezinin en büyük yeşil alanlarından olan Millet Bahçesinde de bakım çalışmaları gerçekleştiriliyor.


Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından geçtiğimiz ay ahşap oturma alanları ve beton yürüyüş yolları onarılan Millet bahçesinde, sıra çocuk oyun alanına geldi. 945 metrekare alana sahip parkta yürütülen çalışma ile toprak olan zemin kauçuk ile kaplanacak, çocuk oyun grupları da sil baştan yenilenecek.


Parkta doğa ile örtüşen renk temasına sahip kaydıraklı oyun grubu, dino tahterevalli, yaprak salıncak, tulumba salıncak, satranç masası, ağaç tırmanma, ip yılan denge, yılan denge, ip tırmanma ve kaplumbağa bank yer alacak. Ayrıca diğer parklardan farklı olarak aktivite panolarının yer aldığı labirent de kurulacak. Çocuklara ilgi çekici ve teşvik edici aktiviteler sunan eğitici ve öğretici oyun panoları, çocukların algı ve hareket gelişimleri, bilişsel gelişimleri, duygusal gelişimleri gibi genel becerileri kazanmalarına ve pekiştirmelerine katkı sunacak.


Çalışmalar nedeniyle kapatılan millet bahçesi çocuk oyun alanı, geçici süreyle hizmet veremeyecek.



Millet bahçesinde çocuk oyun alanı sil baştan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk Hava Yolları 4 adet Boeing 777 kargo uçağı sipariş etti Türk Hava Yolları (THY) dört adet Boeing 777 kargo uçağı sipariş etti. Boeing, Türk Hava Yolları’nın (THY) dört adet Boeing 777 kargo uçağı sipariş ettiğini duyurdu. Sipariş ile birlikte THY’nin, kargo kaldırma kapasitesine 408 metrik ton eklenmiş olacağı belirtildi. Konuya ilişkin açıklama yapan Türk Hava Yolları Kargodan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Türk, "Kargo filomuzu genişletmeye yönelik bu yeni yatırım, hava kargo hizmetlerine yönelik artan küresel talebi karşılama konusundaki kararlılığımızın altını çiziyor. Bu Boeing 777 kargo uçaklarının katılımı sadece operasyonel kabiliyetlerimizi arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimize sunduğumuz benzersiz hizmet ve verimlilikle lider konumumuzu korurken, dünya çapında hava kargo sektörünün zirvesine ulaşma yönündeki stratejik vizyonumuzun bir başka adımı olacaktır" dedi. Boeing Avrasya Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Paul Righi, "Türk Hava Yolları ile uzun süredir devam eden ortaklığımızı sürdürmekten ve Boeing 777 kargo uçaklarının eklenmesiyle kargo operasyonlarının genişlemesini desteklemekten gurur duyuyoruz. Uçakların taşıma kapasitesi, menzili ve esnekliği, Türk Hava Yolları’nın operasyonel verimliliğini en üst düzeye çıkarırken olağanüstü müşteri hizmetleri sunmasını sağlayacak" ifadelerini kullandı.
Konya İsrail’e dur denilmesi için yeni delillerle UCM’ye gittiler İsrail’in katliamlarının durdurulması ve sorumluların Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) cezalandırılması için girişimler devam ediyor. İstanbul, Ankara ve Konya’dan katılan hukukçuların oluşturduğu heyet, İsrail’in işlediği suçlarla ilgili UCM Savcılığına yeni deliller götürdü. Heyette bulunan 26., 27. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ahmet Sorgun, gerçekleştirdikleri ziyaretlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Avukat Ahmet Sorgun, 7 Ekim’den bu tarafa İsrail’in Gazze’deki katliamlarının devam ettiğini hatırlatarak, “Geçtiğimiz yılın Kasım ayında 3 binden fazla avukatın ıslak imzası ile birlikte 23-25 Kasım tarihlerinde Lahey ve arkasından Cenevre’ye gittik. Orada amacımız şuydu; İsrail’in bu soykırımına karşı Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) harekete geçmesi, ona delillerin sunulması, hukuki olarak UCM’nin çalışmalarına katkı vermek. UCM’nin yetkisine giren soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ki bunların hepsini İsrail işlemiş durumda. Şu anda katliamlarda hayatını kaybedenlerin sayısı 40 binlere yaklaştı. UCM, ancak sadece İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Gallant hakkında bir yakalama kararı aylar sonra çıkarabildi. Geçtiğimiz günlerde tekrar yeni delillerle birlikte UCM Savcılığı’na ilave delilleri götürdük ve daha önceki yaptığımız girişimin takibini sürdürdük. UCM’nin Mağdurlar Ofisi başkanı ve üyeleriyle görüştük. Ayrıca yine Lahey’de Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatı’nı da ziyaret ettik. Çünkü İsrail’in Gazze başta olmak üzere yasaklı uluslararası antlaşmalarla yasaklanmış birçok silahı kullandığını gördük” dedi. “İnsanlık ölmesin diye bu kararların alınmasını arzu ediyoruz” Ahmet Sorgun, ‘suç duyurusunda bulunuyorsunuz ne oluyor veya mahkeme karar verse bile İsrail bunu uygulayacak mı’ denildiğini belirterek, “Eninde sonunda bu kararlar alınacak. İnsanlık ölmesin diye bu kararların alınmasını arzu ediyoruz. Bu problem, sadece Hamas ile Gazze ile Filistinlilerle İsrail arasında değil, Müslümanlarla Yahudiler arasında değil aslında insanlığın problemi, biz öyle bakıyoruz. Eğer bu sadece Gazze ile İsraillilerin problemi olsaydı Amerika, İngiltere ve birçok batılı ülke, Avrupa Birliği üyeleri hemen İsrail’in yanında yer almış olmazlardı. Görülüyor ki bu artık insanlığın problemi. Onun için biz de suçlular tarafında değil insanlık tarafında, mağdurlar tarafında yer almak üzere bu davanın takibi, hızlandırılması çerçevesinde ikinci defa Lahey’e gittik” dedi. “Sorumluların cezalandırılıp işgalin sonlandırılması için elimizden ne geliyorsa yapacağız” Hukuki Araştırmalar Derneği Genel Başkan Yardımcısı Halil Özkan da UCM’ye geçtiğimiz yıl Kasım ayında ilk defa gittiklerinde hem soruşturmayı yürüten savcılık birimiyle hem de tazmin bölümüyle bir görüşmeleri olduğunu kaydederek, “7 Ekim’den sonra meydana gelen olaylarla ilgili yeni bir süreç başlatıldı ve bu süreçte 2 kişi hakkında Netanyahu ve Gallant hakkında yakalama talebi mahkemeye iletildi. Bizim yaptığımız görüşmeler neticesinde hem kullanılan kimyasal silahların tespit edilmesi, raporlanması hem diğer İsrailli yetkililerin soruşturmaya dahil edilerek haklarında dava açılması hem de İsrail Devletinin işgal durumunun sonlandırılması amaçlanıyor. Bununla alakalı bu gidişimizde mağdur hakları birimi sorumlusuyla görüştük. Bizim götürdüğümüz delillerden memnun olduklarını beyan ettiler. Bundan sonra diğer hükümet üyeleri hakkında da soruşturmanın başlatılıp onların haklarında iddianameler düzenlenmesi hakeza İsrail hakkında devam eden soruşturmanın davaya dönüştürülüp işgalin sonlandırılması konusunda karar verilmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Zaten 2014 yılından başlayan bir soruşturma söz konusu idi. Bu 2014 yılında başlatılan soruşturma bu zamana kadar sonlandırılmadı, iddianameye dönüştürülmedi. Ancak 7 Ekim’den sonra dünya kamuoyunun baskısı ve bilhassa Türkiye’nin baskısı neticesinde 2 kişi hakkında yakalama talep edildi ve soruşturma devam ediyor. 2014 yılında beri devam eden soruşturmada hiçbir gelişme olmadığı halde 7 Ekim olaylarından sonra sürecin hızlandırılmış olması bizi umutlandırıyor. Biran evvel iddianamenin düzenlenip yargılamanın başlatılmasıyla da kesin sonuç alacağımızı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.