EĞİTİM - 04 Ocak 2025 Cumartesi 14:28

Diyarbakır’da okul öncesi öğretmenleri 5 farklı atölyede öğrendiklerini öğrencilere aktaracak

A
A
A
Diyarbakır’da okul öncesi öğretmenleri 5 farklı atölyede öğrendiklerini öğrencilere aktaracak

Diyarbakır’da “Erken Çocukluk Eğitiminde Yenilikçi Yaklaşımlar” Projesi ile 120 okul öncesi öğretmeni, kurulan atölyelerdeki yenilikçi çalışmalardan yaralanarak öğrencilere aktaracak.


Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Karacadağ Kalkınma Ajansı işbirliğiyle gerçekleştirilen “Erken Çocukluk Eğitiminde Yenilikçi Yaklaşımlar Projesi”, 2-4 Ocak tarihlerinde Kayapınar Ertuğrul Gazi İmam Hatip Ortaokulu’nda başarıyla tamamlandı.


2019 yılında Karacadağ Kalkınma Ajansı tarafından, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 40 anaokulunda sağlanan malzeme ve kurulan atölyelerin daha aktif kullanılmasını sağlamak amacıyla hazırlanan proje, erken çocukluk eğitiminde kaliteyi artırmayı ve öğretmenlerin mesleki gelişimine yenilikçi yaklaşımlarla katkı sunmayı hedefledi.


Diyarbakır’ın 17 ilçesinden 120 okul öncesi öğretmeninin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, oyun, lego, sanat ve tasarım, minikler için kodlama ile akıl ve zeka oyunları gibi yenilikçi temaları içeren atölye çalışmaları düzenlendi. Bu atölyeler, öğretmenlerin üretici yöntemleri eğitim süreçlerine entegre etme becerilerini geliştirmeyi amaçladı.


Alanında uzman eğitimcilerin liderliğinde düzenlenen atölyelerde, İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Prof. Dr. Belma Tuğrul, Fırat Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zülfü Genç, Dicle Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Dr. Rabiha Arslan Yıldırım, Diyarbakır Bilim Sanat Merkezi’nden Dr. Perihan Efe,Elektronik Mühendisi Hüseyin Varlık ve Öğretmen Mehmet Baran katılımcılarla bilgi ve deneyimlerini paylaştı.


Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Proje Koordinatörü Nevzat Can, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karacadağ Kalkınma Ajansı işbirliği ile hayata geçen bu projenin adı ‘Erken Çocukluk Eğitiminde Yenilikçi Yaklaşımlar Projesi’ olduğunu söyledi.


Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın 2019 yılında 40’a yakın okula çeşitli malzemeler temin ettiğine değinen Can, “Burada öğretmen sirkülasyonu olduğu için bizde bu atölyeleri aktifleştirmek adına böyle bir eğitim planladık. 5 atölyeden oluşuyor. Her atölyede 24 öğretmenimiz var. Toplam 120 öğretmenimiz var. 3 gün istasyon şeklinde, her öğretmen 5 farklı atölyeden yararlanıyor. Öğretmenler burada yeni ve eskiyi harmanlayarak yenilikçi yaklaşımlar ortaya koyuyorlar. Burada kendi bilgi ve becerileri artıyor. Burada elde etikleri bilgi ve becerileri öğrencilerine aktaracaklar. Projelerin çarpan etkisi yüksek. Bu sene hayata geçirilen dördüncü proje oluyor. Toplam bine yakın öğretmene ulaşmış olduk. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerine yönelik etkinlikler yapamaya devam ediyoruz. Proje bugün 3’üncü gününde. İlk gün açılış toplantısı oldu” dedi.


Prof. Dr. Belma Tuğrul, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın hazırladığı bir proje için hem açılış konferansını vermek üzere, hem de dört farklı grupta oyunlar öğretmek üzerine davet edildiğini ifade etti.


“Hepimizin yeni yöntemleri öğrenmeye ihtiyacı var” diyen Prof. Tuğrul, “Çünkü çocuklar bize yenilikleri öğrenme konusunda itici güç oluyorlar. Çocuklara ayak uydurmak için çocukların seviyesine çıkmak lazım. Onlar gibi düşünmeyi öğrenmek lazım. Burada oyun temelli öğrenme ortamlarında çocukların düşüncelerine ulaşabilmek için neler yapabiliriz bunun üzerine çalışıyoruz” diye konuştu.


Okul öncesi öğretmeni Nigel Baran ise, okul öncesi eğitimin eski tabularından çıkıp yenilikçi yaklaşımlar getirilmesi hedeflenmekte olduğunu kaydetti.


Çocukların daha çok eğitimin içine katılıp farklılıklarına yönlendirmeye çalıştıkları bir eğitim olduğunu aktaran Baran, “Bu kapsamda Prof. Dr. Belma Tuğrul hocamıza, Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Karacadağ Kalkınma Ajansına çok teşekkür ederiz. Artık çocukları masada kağıt, kalem üzerinden kaldırıp hayatın içine daha çok alıp, her çocuğun bireysel farklılıklarına daha çok eğilmiş olacağız. Çocuklar artık kendi öğrenme biçimlerini kendileri şekillendirmiş olacak“ şeklinde konuştu.


(RK-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da sabah namazından önce başlayan eğitime öğrenciler ve veliler isyan etti, okul görevlisi küfürler savurdu Aydın’da tekli sisteme geçilemeyen okullardan Gazipaşa Ortaokulu’nda öğrenim gören sabahçı öğrenciler ve velileri kabus gibi bir eğitim gördüklerini belirterek yetkililerden yardım istedi. Veli ve öğrencilerin talebi üzerine öğrencilerin yaşadığı sıkıntıları haber yapmak için okul önüne gelen gazeteci ise okul görevlisi S.Ç.’nin küfür ve hakaretlerine maruz kaldı. Eğitim yuvasında hem de öğrencilerin gözü önünde elinde tespihi ile gazeteciye küfür ve hakaretler savuran görevlinin tutumu ise herkesi şaşırttı. Aydın’da tekli eğitim sistemine geçilmeyen Gazi Paşa Ortaokulu’nda eğitim gören öğrenciler ve veliler haftanın 5 günü adeta zulüm yaşıyor. Güneşin sabah 08.17’de doğduğu Aydın’da öğrenciler okuldaki derslere yetişebilmek için sabah saat 06.30’da kalkıp yola çıkmak zorunda kalıyor. Sabah ezanının saat 07.15 sıralarında okunduğu şehirde sabah ezanından önce okula gitmek zorunda kalan çocukların okul yolunda can güvenliğinden endişe ettiklerini belirten veliler Aydın Valiliği ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yardım istediler. Çocuklarını okula yetiştirebilmek için sabah 06.00 kalktıklarını belirten veliler, okul giriş saatinde düzenleme yapılamamasının sadece öğrenciyi değil tüm ailenin hayatını olumsuz etkilediğini belirterek, bu sıkıntının bir an önce çözülmesini istedi. Sabah şafak ile birlikte çocuğunu okula getiren velilerden B.K. isimli anne sorunun çözülmesi için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER)’e bile yazdıklarını belirterek “Sabah saat 06.50 gibi çocuklarımız evden çıkıyor. Özellikle kız çocuklarının bu şartlarda evden okula gelebilmesi imkansız. Yollarda sürüler halinde sokak köpeği de var akşamdan sızıp kalmış sarhoşu da. Üstelik şehirdeki birkaç fırıncı dışında hiçbir esnafın dükkanı da açık değil. Yağmurlu günler ayrı bir sorun. Hele elektrikler de kesik ise kabusu yaşıyoruz. Bu saatte yanında refakatçisi olmadan hiçbir öğrenci okula gidemez. Kocası işe giden ve bebeği olan anneler ise ciddi bir çıkmazın içinde. Bebeğini evde bıraksa ayrı bir sorun. Çocuğunu bu saatte okula gönderse bir başka sorun. Ne olur yetkililer bu sorunu çözsün artık” diyerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. “Okul görevlisi küfür ederek basına tepki gösterdi” Öğrenci ve velilerin talebi üzerine sabah ezanı öncesi haber yapmak üzere okul önüne gelen basın mensubu da elinde tespih ile okulun bahçesinde dolaşan bir görevlinin küfür ve hakaretlerine maruz kaldı. Okul görevlisi olduğu öğrenilen şahısın öğrenci ve öğretmenlerin gözü önünde basına küfür ve hakaretler savurması şaşırttı. Okul görevlisinin küfür ve hakaretlerine maruz kalan basın mensubu Okul Müdürlüğü’ne müracaat ederek şahıstan şikayetçi oldu.
Adana Hamile eşini öldürdüğü için ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan sanığa şok suç duyurusu Adana’da 7 aylık hamile eşi 20 yaşındaki Hatice Demir’i boğarak öldürdüğü iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen cani koca Emrah Demir (28) hakkında mahkeme, olay tarihinde Hatice Demir’in hamile olması ve ölümü dolayısıyla sanığın eyleminin TCK kapsamında başka bir suçu oluşturup oluşturmadığı hususunda değerlendirme yapılmak üzere sanık hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Seyhan ilçesi Kavaklı Mahallesi’nde 29 Ekim 2023’te yaşanan olayda, Emrah Demir ile 7 aylık hamile eşi Hatice Demir arasında gece saatlerinde tartışma çıktı. Tartışmanın sabaha karşı kavgaya dönüşmesi üzerine Emrah Demir, bağırmaması için eliyle eşinin yüzünü kapattı. Bir süre sonra eşinin hareket etmediğini fark eden Demir, sokağa çıkıp ’galiba eşimi öldürdüm’ diye bağırarak komşularından yardım istedi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrolde Hatice Demir’in hayatını kaybettiği belirlendi. Olaydan sonra yakalanıp tutuklanan Emrah Demir, ’eşi kasten öldürmek’ suçundan yargılandığı Adana 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son savunmasında, mahkeme salonunda bulunan kayınbabası, kayınvalidesi, kayınbiraderi, mahkeme heyeti ve avukatlardan böyle bir olay yaşandığı için özür diledi. Cani koca Demir, "Ben kötü bir insan değilim. Sadece ateş-buz hastası biriyim. Olay sırasında da uyuşturucunun etkisindeydim. Bu nedenle eşimi öldürüp öldürmediğimi hatırlamıyorum. Eşimi çok seviyordum. Bu olay nedeniyle ruh sağlığım bozuldu. Mahkeme heyetinin de takdiri olursa yine Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’ne kapatılmak istiyorum" dedi. Aile avukatlarından Şirin Şeyma Bulut ise sanığın, eşini ve karnındaki 7 aylık bebeğini kasten öldürdüğünü belirterek en üst hadden 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi. Yine aile avukatlarından Ecem Sena Mutlay da, "Sanık uyuşturucunun etkisiyle hareket ettiğini söylemekteyse de bunu kendi rızasıyla gerçekleştirmiştir. Cezai ehliyeti tamdır. Herhangi bir pişmanlık göstermemiştir. Bildiğimiz kadarıyla 26 haftalık hamile eşini ve karnındaki bebeği öldürmüştür. Yaklaşık yarım saat kadar eylemlerine devam etmiştir. İçeriye kimsenin girmesine müsaade etmemiştir. Bu hususlar dikkate alınarak sanığın 2 kez kasten öldürme suçundan cezalandırılmasını talep ederiz" dedi. Mahkeme heyeti, sanık Emrah Demir’i eşi Hatice Demir’i, kadına ve eşe karşı kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Heyet, olayın gerçekleşme şekli, sanığın yargılama sırasındaki davranışlarını da dikkate alarak verilen cezada indirim uygulamayıp, sanığın tutukluluğunun devamını kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, olay tarihinde Hatice Demir’in hamile olması ve ölümü dolayısıyla sanığın eyleminin TCK kapsamında başka bir suçu oluşturup oluşturmadığı hususunda değerlendirme yapılmak üzere sanık hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Avukatlar, mahkemenin suç duyurusu üzerine savcılıkça, sanığın eşini öldürürken beraberinde bebeğinin de ölümüne neden olmak suçundan dava açılması halinde sanık Emrah Demir’in anne karnındaki 7 aylık bebeğini öldürmek ya da ölümüne neden olmak suçundan da yargılanacağı belirtildi.
Ankara Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği Resmi Gazete’de Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları İle Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği Sağlık Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de tebliğ edildi, buna göre araçlar ile hizmet sunumuyla ilgili tedbirler alındı ve değişiklikler yapıldı. Sağlık Bakanlığı tarafından ambulans ve acil sağlık hizmetlerine ilişkin düzenlemeler içeren tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre bakanlık, 2006 yılında yürürlüğe konan Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği’nde düzenlemeye gidecek. Denetleme mekanizmasını nitelik ve nicelik açısından güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede, vatandaşların ilk çağrıdan sağlık tesislerine ulaştırılmasına kadar verilen tüm sağlık hizmetleri baştan sona elden geçiriliyor. Vaka bazlı olarak, canlı trafik verisine göre en yakın ve en uygun ambulans ekibi, bilişim destekli bir sistem tarafından belirlenecek. Ambulans ekibine, vatandaşın intikal ettirileceği en yakın ve en uygun sağlık tesisi, dijital sistemler tarafından belirlenerek mobil cihaz üzerinden bildirilecek. Sağlık Komuta Kontrol Merkezleri tarafından tüm ambulanslar, yol ve sürücü mahallini gösteren IP kamera sistemleriyle canlı olarak izlenecek. Vatandaşın sağlık durumu ve vatandaşa ambulans içerisinde yapılan tüm müdahalelerin bilgileri mobil cihaz üzerinden kayıt altına alınıyor ve ilgili sağlık tesisine dijital sistemler üzerinden aktarılacak. Özel ambulans servislerinin açılma kriterleri ve işletme usülleri güçlendirilerek, sektörün daha kurumsal bir niteliğe kavuşturulması hedeflenecek. Ambulans hizmeti veren kamu-özel tüm kurum ve kuruluşlara yönelik yapılan denetimler artırılacak. Ambulans personelinin tarafından acil servisi haricinde çalıştırması yasaklanacak Yayımlanan yönetmelik ile beraber hizmet sunumu yönünden değişikliklere gidildi. Buna göre, ambulans servisleri, kamu kurum ve kuruluşları ve özel sağlık kuruluşları dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından ambulans işletilemeyecek. Maden sahaları, sanayi bölgeleri, şantiye alanları gibi acil yardım gerektiren olayların sık yaşandığı alanlarda müdürlük onayıyla acil yardım ambulansı işletme izni verilebilecek. Ancak bu ambulanslar, sadece izin alan işletmenin ihtiyaçları için kullanılabilecek ve başka amaçlarla kullanımı yasaklanacak. Ambulans servisi açılmasına ilişkin daha önce 2 adet olarak öngörülen asgari ambulans sayısı, illerin nüfus ve gelişmişlik düzeyine göre 2-5 adet arasında kademelendirilecek. Ambulans servislerinde danışman hekim bulundurmak zorunlu olacak. Danışman hekim, vaka takibi ve tedavi süreçlerinden ambulans ekibiyle birlikte sorumlu olacak. Yılda 2 kere olan rutin denetimlerin sayısı yılda 3 kere olacak. İl dışında istasyon açılması uygulamasına son verilecek. Ayrıca ambulans personelinin özel sağlık kuruluşları tarafından acil servisi haricinde çalıştırması yasaklanacak. Belirlenen alanlar dışında duraklama yapılamayacak Yönetmelikte geçen “Ambulanslar; ambulans servisi, istasyon, sözleşmeli olduğu yerler dışında, sağlık tesisi alanında ve çevresinde (SKKM’ye bildirilen görevler hariç) duraklama yapamaz. Hasta alım ve teslimi esnasında sağlık tesisi alanında duraklama süresi otuz dakikayı geçemez” düzenlemesi ile özel sektör tarafından kullanılan ambulanslar ile sağlık tesisleri etrafında hasta alım ve teslimi dışında beklemek suretiyle hasta ve hasta yakınları ile anlaşabilmek için girişilen uygun olmayan reklam, tanıtım ve pazarlıkların önüne geçilmesi amaçlanıyor. Sağlık tesisi yakınında hasta alım ve teslimi esnasında duraklama dışındaki hallerde ambulanslar yukarıdaki bentte belirtilen görevli oldukları yerlerde konuşlanacak. Ambulans hizmetlerinde görevli tüm personel, hizmetlerine uygun tek tip kıyafet giyecek. Görev yapan personelin unvanı kıyafetlerin üzerinde yazılı olarak bulunacak. Kıyafetlerin üzerinde fosforlu şeritler, ambulans servisinin adı ve amblemi ile çağrı merkezinin iletişim numarası bulundurulacak. Seçilen kıyafetler Bakanlık personelinin görev kıyafetlerini çağrıştırır desen ve renkte olamayacak. Ambulans servisi isimlerinde “ambulans” kelimesi ve yabancı kelimeler geçmesi yasaklanacak. Ambulans servisi ismi örneğin “A” olarak kullanılabilecek, “A Ambulans” olarak belirlenemeyecek. Bu yasağın yürürlüğe koyma nedeninin, ikinci kez “ambulans” ibaresi kullanımının önüne geçmek olduğu amaçlanıyor.