SAĞLIK - 28 Kasım 2024 Perşembe 15:19

Yeni yönetmelik gereksiz ilaç kullanımını önlemeyi hedefliyor

A
A
A
Yeni yönetmelik gereksiz ilaç kullanımını önlemeyi hedefliyor

Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe giren yeni ‘Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ hakkında açıklamalarda bulundu. Yönetmelikle gereksiz ilaç kullanımını önlemenin hedeflendiğini belirten Uz. Dr. Öztürk, "Vatandaşlarımızda özellikle şu alışkanlığı kazandırmak istiyoruz; sağlıkla alakalı herhangi bir endişeleri olduğunda akıllarına ilk olarak aile hekimlerimizin gelmesi ve aile hekimlerimize güvenle başvurmalarını istiyoruz ” dedi.



Yeni Yönetmeliğin Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak eş güdümlü olarak vatandaş ile çalışan memnuniyetini arttırmak amacıyla yürürlüğe girdiğini belirten İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, yönetmelikle hangi yenilikler yapıldığı, bunların sağlık hizmetlerine nasıl yansıyacağı konusunda bilgi verdi.



“Her şeyden önce vatandaşlarımızın aile hekimlerimiz tarafından koruyucu sağlık hizmeti gerçekleştirmek”


Denizli’de 1. basamak sağlık hizmetlerinde 132 Aile Sağlığı Merkezi’nde 356 Aile Hekimi ve aile sağlığı çalışanları ile hizmet verildiğini ve Denizli’de aile hekimi birimi başına düşen nüfus ortalamasının 2 bin 976 olduğunu belirten Denizli İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, “Denizli’mizde 1. basamak sağlık hizmetlerinde 132 Aile Sağlığı Merkezimizde 356 Aile Hekimimiz ve aile sağlığı çalışanlarımız ile hizmet veriyoruz. Aile Sağlığı Merkezlerimizde tanı ve tedavi edici sağlık hizmetleri ile birlikte, vatandaşlarımıza sağlık danışmanlığı, aile planlaması ve koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmekteyiz. İlimizde aile hekimi birimi başına düşen nüfus ortalaması 2 bin 976 olup İl Sağlık Müdürlüğü olarak nüfusun yoğun olduğu yerlerde Aile Sağlığı Merkezi açarak Aile Hekimi Birimi başına düşen nüfuslarımızı düşürmeyi hedefliyoruz. Eski Yönetmeliğimiz, bir aile hekimimize 4000’e kadar nüfusun kayıtlı olabilmesine izin veriyordu. Yeni yönetmelikle bu nüfus 3500’e düşürüldü. Yani artık 3500 nüfusu olan bir aile hekimine vatandaşlarımız kayıt olamayacaklar. Böylelikle vatandaşlarımıza daha fazla vakit ayrılabilmesi bu sayede aile hekimlerimizin asli görevlerinden olan koruyucu sağlık hizmetinin daha etkin sunulabilmesi vatandaş ve çalışan memnuniyetinin arttırılması hedeflenmektedir. Bakanlığımızın temel anlayışı; vatandaşlarımızın hastalanmadan sağlıklı kalmalarını sağlayabilmek olup bunun için de her şeyden önce vatandaşlarımızın aile hekimlerimiz tarafından koruyucu sağlık hizmetlerinin yapılabilmesidir. Koruyucu sağlık hizmetleri; erken teşhis, önlenebilir hastalıkların önlenmesi ve uzayan insan ömrünün bedensel, ruhsal ve sosyal olarak iyilik halinde geçmesini sağlamaktır. Bu amaçla; bebek ve lohusa izlemleri, aşılamalar, çocukluk çağı taramaları, kanser taramaları, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, obezite, diyabet açısından sağlıklı bir kronik hastalık takibi yapılması ve yaşlılık izlemleri sayesinde yaşlılarımızın sağlığının takibi yapılmasıdır” diye konuştu.



"Gereksiz İlaç Kullanımını Önlemek Hedeflenmekte”


Aile hekimlerinin bundan sonra ilaç yazamayacağı iddialarını da açıklık getiren Uz. Dr. Öztürk, “Akılcı olmayan ilaç kullanımı, insanlarda bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesine, hastalıkların tekrarlamasına veya uzamasına, tedavi maliyetlerinin artmasına neden oluyor. Şu anda Türkiye’de bin kişiye düşen günlük antibiyotik kullanım miktarı, OECD ortalamasından 2,5 kat daha yüksektir. Gereksiz antibiyotik ve ilaç kullanımı, küresel bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Sağlık Bakanlığımızın açıkladığı yeni aile hekimliği yönetmeliği, aile hekimlerinin tanı ve tedavisine müdahale etmiyor, reçete yazma özgürlüğünü de ortadan kaldırmıyor aksine tüm dünyada ve özellikle ülkemizde en büyük sağlık problemlerinden birisi olan antibiyotik direncinin önlenmesi için gereksiz antibiyotik kullanımını sınırlandırmayı amaçlıyor. Denizli’de özveri ile çalışan tüm aile hekimlerimiz ile birlikte zaten yıllardır antibiyotik kullanımı üzerine çalışıyoruz. Bakanlığımız yeni yönetmelikle; akılcı ilaç uygulamalarını teşvik ediyor; aşırı kullanımının başkaca sağlık sorunlarına yol açtığını bildiğimiz bazı mide ilaçları (PPİ) ve bazı ağrı kesici ilaçların da dikkatli kullanılmasını teşvik ediyor. Şüphesiz; halkımızın sağlığı ve geleceği açısından büyük önem taşıyan bu konuda aile hekimlerimiz de vatandaşlarımız da gerekli hassasiyeti göstereceklerdir. Bu nedenle vatandaşlarımızın, tavsiye üzerine ilaç kullanmasını istemiyor, bunun yerine ilaç kullanmadan önce hekimine danışmalarını, böylece gereksiz ilaç tüketiminin önüne geçmek istiyoruz” dedi.



“Hastalar sağlıkla alakalı endişeleri olduğunda akıllara ilk olarak aile hekimlerinin gelmesini ve güvenle başvurmalarını istiyoruz”


Yeni yönetmelikle aile hekimi ile kayıtlı nüfus arasındaki bağın güçlendirilmesinin amaçlandığını belirten İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk, vatandaşların 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarından önce aile hekimine başvurmalarının teşvik edildiğini vurguladı. Aile hekimlerinin iyi bir korucu sağlık hizmeti verildiği takdirde hasta olan vatandaşların sayısı azalacağını ve vatandaşların özellikle sağlıkla alakalı endişeleri olduğunda akıllara ilk olarak aile hekimlerinin gelmesi ve aile hekimlerine güvenle başvurmalarını istediklerini belirten Uz. Dr. Öztürk, “Koruyucu sağlık hizmetleri bir ülkenin gelişmişliği ile paralel ilerler ve gelişmişliğin göstergesidir. Biz aile hekimlerimizle iyi bir korucu sağlık hizmeti verebilirsek hasta olan vatandaşlarımızın sayısı azalacaktır. Bu da hastalıktan dolayı kişinin kaybedilmesi, ilaç, hastane ve tetkik masrafları hepsinin önlenebilir olması, hem 2. basamak hem de 3. basamak sağlık hizmetlerinin rahatlaması demektir. 2. basamak dediğimiz devlet hastaneleri; yatarak tedavi olunabilecek, ileri tetkiklerle tanısı konulabilecek, yoğun bakımların olduğu, cerrahi müdahalelerin, ameliyatların yapılabileceği yataklı tedavi kurumlarıdır. Aynı şekilde 3. basamak üniversite hastanelerimizin asli görevi; 2. basamakta çözülemeyen daha komplike vakaların, araştırılarak tanı konulacak hastalıkların tanılarının konulduğu, araştırmaların ve tedavilerinin yapıldığı, yatarak tedavi hizmetinin verildiği sağlık kurumlarımızdır. Bugün gerekli devlet hastanelerimiz, gerek üniversitelerimizin hasta kayıtlarına baktığımızda rutin de kullanmakta oldukları ilacın reçetesini yenilemek için gelen vatandaşlarımızın sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu görebilmekteyiz. Buralarda oluşan yoğunluklar; gerçekten araştırılması ve daha fazla zaman ayrılması gereken hastalara yeterli zaman ayrılamamasına, sağlık hizmeti kalitesi ve etkinliğinin azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle; aile hekimliği uygulama yönetmeliğinde hastalık yüküne göre bir çalışma yapılmış olup önümüzdeki süreçte hastanelerimizde aile hekimlerimiz için randevu kontenjanları oluşturularak aile hekimleri kendi hastalarına gereken hallerde hastanelerden öncelikli randevu alabilir hale gelecektir. Yani zaten gerekli bir durum olduğunda aile hekimlerimiz hastasını 2. basamak ya da 3. basamak sağlık kuruluşuna kendisi yönlendirebilecektir. Yeni yönetmelikle, vatandaşlarımızın seçtikleri aile hekimlerine yılda en az iki kez başvurmalarını istememizin temel nedeni de budur. Bu sayede sağlık sistemi üzerindeki yükün doğru şekilde dağıtılması hedeflenmektedir. Vatandaşlarımızda özellikle şu alışkanlığı kazandırmak istiyoruz; sağlıkla alakalı herhangi bir endişeleri olduğunda akıllarına ilk olarak aile hekimlerimizin gelmesi ve aile hekimlerimize güvenle başvurmalarını istiyoruz ” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’den 81 ile kitap desteği giderek büyüyor Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Emekliler Meclisi iş birliği ile yürütülen kampanya ile Nilüfer’de toplanan 3 bin 367 kitap daha 9 şehre gönderilmek üzere yola çıktı. Kitap gönderimi sırasında Emekliler Meclisi’ni ziyaret eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, bütün Nilüferliler’i bu anlamlı kampanyaya destek olmaya çağırdı. Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Emekliler Meclisi iş birliği ile Anadolu’daki çocuklar kitapla buluşuyor. Proje çerçevesinde kitaplar, ilçe genelindeki muhtarlıklar ve Nilüfer Kent Konseyi’nde toplanarak gönüllüler tarafından tasnif ediliyor. Ardından toplanan kitaplar Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrencilere ulaştırılıyor. 2013 yılından itibaren her yıl geleneksel olarak düzenlenen proje kapsamında, yardımsever vatandaşların destekleriyle toplanan kitaplar, Türkiye genelindeki 81 şehre ulaştı. 11 yıldır devam eden kampanya kapsamında şimdiye kadar bin 5 okula, 147 bin 180 kitap gönderildi. 9 şehre 3 bin kitap Son olarak 9 şehirdeki 10 okula gönderilmek üzere toplam 3 bin 367 kitap daha yola çıktı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları Okan Şahin ve Emre Karagöz de kitapların gönderilmesi sırasında gönüllülerin yanında yer aldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, son kampanyada kitap gönderilen her okul için, bir kitabın kapağına Nilüfer’den mesaj yazdı. Kitapların ihtiyaç duyulan okullara gönderilmesinin çok değerli olduğunu söyleyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, projeye katkı sunan herkese teşekkür etti. Başkan Özdemir, “Nilüfer Kent Konseyi Emekliler Meclisimiz, halkımızın bağışladığı kitapları Anadolu’nun dört bir yanındaki okullara ulaştırıyor. Halkımıza çağrımız şudur; Okuduğunuz veya yeni aldığınız kitapları Nilüfer Kent Konseyi’ne ya da muhtarlıklara bırakın. Sizin adınıza Anadolu’da kitaplar okunsun istiyoruz. Sizleri de bu organizasyona destek olmaya bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Tekirdağ Tekirdağ’da eşini öldürmekle suçlanan sanığın yargılanması devam ediyor Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde eşi Buse Ateş Suna’yı darp ederek ölümüne neden olduğu iddia edilen Enes Suna’nın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, davanın 28 Ocak 2025 tarihine ertelenmesine karar verdi. Tekirdağ 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Enes Suna, hayatını kaybeden Buse Ateş Suna’nın anne ve babası Ayşe ile Yaşar Ateş, tarafların avukatları, Tekirdağ Barosu ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Bir önceki duruşmada Enes Suna’nın talebiyle incelenmesine karar verilen Buse Ateş Suna’nın cep telefonu raporu mahkeme başkanı tarafından okundu. Rapora göre, Buse Ateş Suna’nın telefonunda "T.A." olarak kaydedilen bir numaranın, aslında bir erkek şahsa ait olduğu ve sosyal medya üzerinden bu kişiyle iletişim kurduğu tespit edildi. Duruşmaya SEGBİS sistemi ile katılan söz konusu şahıs, Enes Suna’yı tanımadığını, Buse Ateş Suna’nın evli olduğunu bilmediğini söyledi. Şahıs, sosyal medya üzerinden tanıştıkları Buse Ateş Suna’nın kendisine "Sözlüm var, sorunlar yaşıyorum" dediğini, ancak kendisini rahatsız ettiği gerekçesiyle iletişimi kestiklerini ifade ederek ilerleyen süreçte Ateş Suna’yı engellediğini ifade etti. Duruşmada, olay günü ihbara giden ATT personeli de tanık olarak dinlendi. Tanık, gece saat 04.00 sularında gelen ihbar üzerine olay yerine gittiklerini belirterek, “Ambulansı bir kişi karşıladı. Daha sonra Buse Ateş Suna kendisi yürüyerek ambulansa geldi. Baş ağrısı şikayeti vardı, ilk müdahalesini yaptıktan sonra Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk ettik” dedi. Sanık Enes Suna, savunmasında eşini çok sevdiğini ve hiçbir şekilde şiddet uygulamadığını iddia ederek tahliye talebinde bulunarak, “Eşimle severek evlendim. Babası bizi ölümle tehdit ediyordu, bununla ilgili ses kayıtları var. İşlemediğim bir suç yüzünden 10 aydır cezaevindeyim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Buse Ateş Suna’nın avukatları, Enes Suna’nın telefonunun incelenmesi ve HTS kayıtlarının çıkarılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve davanın 28 Ocak 2025 Salı günü saat 15.00’te görülmesine karar verdi. Duruşmaya katılma talebinde bulunan Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün ve üyelerinin talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Ancak baro temsilcileri duruşmayı dinleyici olarak takip etti.