GÜNDEM - 15 Kasım 2024 Cuma 10:33

Havalar soğuyunca balığa talep arttı

A
A
A
Havalar soğuyunca balığa talep arttı

DENİZLİ (İHA) – Son yılların en kurak sonbahar mevsimini geçiren Denizli’de, havaların soğumaya başlamasıyla birlikte balık çeşitlerine olan ilginin de artmaya başladığı belirtildi.



Havaların soğumaya başlamasıyla balık tüketiminin de artış gösterdiğini belirten balık çarşısı esnaflarından Ferhat Tak, “Küçük mevsim balıklarımızdan Ege’nin incisi sardalyanın yağlı olduğu bir dönemdeyiz. Hamsiyi mümkün olduğunca Karadeniz’den tedarik ediyoruz. Çinekop her zaman denizlerin paşasıdır, lüferin de küçüğü bu dönemde çok lezzetli oluyor. Büyük balıklarda şuan palamutta bolluk var. Fiyatı tane 250 liradan satılıyor ve büyüklük olarak 1 kilogramın üstüne geliyor. 1 tanesi 1 kilo 300 gram gelenlere denk geliyoruz. Ardından sırasıyla levrek, çupra, kaya levreği, barbun, tekir geliyor. Küçük balıklarımızın fiyatı, hamsinin kilosu 200 liradan, sardalyanın kilosu 200 liradan, istavritin kilogramı 200 liradan, çinekopun kilogramı 450 liradan, palamut tanesi 250 liradan, levrek kilogramı 360 liradan, çupra kilogramı 400 liradan ve kaya levrek kilogramı 380 liradan satılıyor” dedi.



Denizli’de balık tüketiminin yüksek olduğunu kaydeden Tak, “Denizli halkımız, balık tüketimi olarak diğer illere göre üst seviyelere çıkmış durumda. Günlük olarak Denizli’mize Ege ve Karadeniz bölgesinden balık sevkiyatı yapıyoruz. Piyasadaki oluşan hareketliliğe baktığımızda Denizli’de günlük tonlarca balık tüketildiğini söyleyebiliriz. Halkımızı sağlıklı yaşamak için haftada en az iki defa balık yemeye davet ediyorum" diye konuştu.



Havalar soğuyunca balığa talep arttı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hızlı yürümede ortaya çıkan nefes darlığı KOAH habercisi olabilir Tüm dünyada KOAH gelişimine neden olan en önemli risk faktörünün tütün kullanımı olduğunu belirten Doç. Dr. İrfan Eser, "KOAH’ta başta nefes darlığı olmak üzere öksürük ve balgam gibi belirtiler gözlenmektedir. Başlangıç evresinde hızlı yürüme, merdiven çıkma ya da koşma gibi aktiviteler sonucunda ortaya çıkan nefes darlığı problemi, hastalığın ilerleyen evrelerinde uyku sırasında dahi gözlenebilen bir problem halini alır” dedi. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İrfan Eser, 20 Kasım Dünya KOAH Günü (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Tüm dünyada KOAH gelişimine neden olan en önemli risk faktörünün tütün kullanımı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Eser, hastalığa bağlı olarak akciğer kapasitesinin büyük oranda azaldığına dikkat çekti. Doç. Dr. Eser, KOAH hastalığında dokulara yeterli miktarda oksijen iletimi sağlanamayacağından, başta nefes darlığı olmak üzere öksürük ve balgam gibi belirtilerin gözlendiğini ifade etti. “Sigara ve tütün kullanımı en önemli risk faktörü” KOAH’ın nedenlerine değinen Doç. Dr. Eser, “KOAH, akciğer dokusunun uzun süreli hasarının yol açtığı hava yolu daralması neticesinde gelişen öksürük, balgam ve ilerleyici nefes darlığı ile karakterize yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. KOAH gelişimi için en önemli risk faktörü sigara kullanımıdır. Pipo, puro ve nargile kullanımı da KOAH’ın nedenleri arasındadır. Kişinin yaşadığı yer ya da mesleği nedeniyle organik ve inorganik tozlu ortamlara, kimyasal maddeler ve buharları içeren maddelere maruz kalması, KOAH’a neden olabilmektedir. Bireyin toz, duman ve zararlı gazlara maruz kalması, kapalı ortamlarda ısınmak ya da yemek pişirme amacıyla kullanılan ‘biomas’ adı verilen organik yakıtlar, odun, tezek, bitki kökleri ve kömür dumanının yol açtığı iç ortam hava kirliliğini diğer nedenler olarak sıralayabiliriz” diye konuştu. “Uzun süreli öksürük görülür” KOAH’ın belirtilerinden bahseden Doç. Dr. Eser, “Başta nefes darlığı olmak üzere öksürük ve balgam gibi belirtiler gözlenmektedir. Başlangıç evresinde hızlı yürüme, merdiven çıkma ya da koşma gibi aktiviteler sonucunda ortaya çıkan nefes darlığı problemi, hastalığın ilerleyen evrelerinde uyku sırasında dahi gözlenebilen bir problem halini alır. Öksürük ve balgam problemi ise yine başlangıç evrelerinde yalnızca sabah saatlerinde ortaya çıkan birer belirti olarak görülse de, hastalığın ilerlemesiyle birlikte şiddetli öksürük ve yoğun balgam gibi KOAH belirtileri görülebilir” dedi. “Sigara bırakılmalı, grip ve zatürre aşıları yapılmalı” KOAH’ta akciğer fonksiyonlarındaki hızlı bozulmayı yavaşlatan tek etkenin sigaranın bırakılması olduğunu dile getiren Doç. Dr. Eser, “Hastalığı tedavi etmenin temel amaçları arasında hastalığın bulgularını hafifletmek, solunum yollarındaki hasarı azaltmak ve akciğerlerin oksijenlenmesini düzeltmek yer almaktadır. Bu bağlamda hastanın, hastalık hakkında bilgilendirilmesi ve tedaviye katılım sağlaması için cesaretlendirilmesi oldukça önemlidir. Hastalığın seyrini kötüleştiren alevlenmelerden ve zatürreden korunması için grip ve zatürre aşılarını yaptırması, aktif yaşam biçimini benimsemesi, tütün ve tütün ürünlerini bırakması için desteklenmesi, nefes açıcı etkisi olan, ‘inhaler’ olarak adlandırılan ve solunum yolu ile uygulanan ilaçları düzgün ve düzenli kullanması, tedavide göz ardı edilmemesi gereken noktalardır” ifadelerini kullandı.
Ankara Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Hiçbir hekimin ilaç yazması veya tanısıyla ilgili müdahale yapmıyoruz" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Bir algı operasyonu yapılıyor ’Paramızı kesiyorlar, ilaç yazmamızı engelliyorlar’ diye. Biz hiçbir hekimin parasını kesmiyoruz. Hiçbir hekimin ilaç yazması veya tanısıyla ilgili müdahale yapmıyoruz" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Memişoğlu, aile hekimliğinin işleyişini ikinci basamakla entegre edip daha etkin hale getirmeyi amaçladıklarını belirterek, "Aile hekimliğini daha etkin hale getirmeye çalışıyoruz. Burada bizim yaptığımız şey, sadece aile hekimliğinin işleyişini biraz daha ikinci basamak sağlık hizmetleriyle entegre edip daha verimli bir hale getirmektir. Ancak bu konuda yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz" dedi. "Sağlıkta daha az sevk, daha sağlıklı nüfus" Bakan Memişoğlu, "Aile hekimine eğer önceki dönemine göre hastalar bir sene sonra daha az gidiyorsa, bir aile hekimi bir yıl önceki döneme göre hastalarını ikinci ve üçüncü basamağa daha az yönlendiriyorsa bu durum bölgedeki, kendi nüfusundaki insanların daha sağlıklı olduğunu gösterir. Yani daha az sevk yapılan bölgelerdeki nüfusun sağlık durumu daha iyi demektir. Biz ona teşvik, ilave ödeme veriyoruz" şeklinde konuştu. "Yanlış bir algı oluşturuluyor" Bakan Memişoğlu, aile hekimlerinin ödemelerinin kesildiği iddialarının doğru olmadığını belirterek, "Biz aile hekimlerinden ödeme kesmiyoruz. Eğer bir aile hekimi, önceki dönemde daha fazla ilaç yazmışsa aynı ödemeyi alacak. Ama daha az ilaç yazıyorsa, biz ona biraz daha ödeme yapıyoruz. Burada bir algı operasyonu yapılıyor ’Paramızı kesiyorlar, ilaç yazmamızı engelliyorlar’ deniyor. Biz hiçbir hekimin parasını kesmiyoruz ve hiçbir hekimin ilaç yazması veya tanısına müdahale etmiyoruz" dedi.