POLİTİKA - 10 Ocak 2025 Cuma 15:42

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Halep Kalesi’ne asılan ay yıldızlı sancak CHP’ye niye dokunuyor"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP’yi Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili takındığı tavır üzerinden eleştirerek, "Fikri akrabalıkları olan Baas’ın düşmesini hazmedemediler. Eski Genel Başkanlarının, Esed sevgisinin ardında farklı nedenler vardı ama yeni Başkanlarının niçin bu kadar rahatsız olduğunu merak ediyoruz. Kendisine soruyorum, Halep Kalesi’ne asılan ay yıldızlı sancak CHP’ye niye dokunuyor?" dedi.

AK Parti Denizli İl Teşkilatı 8. Olağan İl Kongresi, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Hasan Güngör Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen kongreye katılan binlerce partili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sevgi gösterilerinde bulundu. Coşkulu kalabalığa seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine Denizlilileri selamlayarak konuşmasına başladı. Hayatını kaybeden Ahmet İyimaya’yı anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Denizli için kaleme alınmış bir şiiri kalabalığa okudu. Erdoğan, Denizli’yi dünyada tanıtan sanatçılar Özay Gönlüm ve Hayri Dev’i de konuşmasında unutmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Eski yönetime teşekkür eden ve yeni yönetime de başarılar dileyen Erdoğan, “Bu kongreden sonra AK Parti Denizli’de daha da güçlenecek, kardeşliğe daha da katkı sunacaktır. Denizli’de AK Parti’yi görkemli günlerine tekrar buluşturacağız. 31 Mart’taki yol kazasını ilk fırsatta telafi edeceğiz. İstiklal harbimizde ve terörle mücadelede istiklalimiz için gül bahçesine girercesine kara toprağa düşen şehitlerimize Allah’tan niyaz ediyorum. 24 sene evvel yola revan olduk. Uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik. Dostun evi gönüllerdir gönüller yapmaya geldik diyerek yola revan olduk. Bu kutlu yolda sabırla yürüyoruz. Yola çıkarken istikametimizi millet belirledi, bu rotadan asla sapmadık. Milletimize hizmet etme tutkumuz eskimedi eksilmedi. Türkiye’ye 22 yılda cumhuriyet tarihinin başarılarını eserlerini kazandırmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Hangi alana baksanız 22 yıl öncesine göre ortada muazzam bir başarı ile karşılaşırsınız. Geçen hafta dış ticaret rakamları açılandı, 2024 yılını 262 milyar dolarlık rakam ile kapattık. Bu meblağ geldiğimizde 36 milyar dolardı. 262 milyar dolar yıllık bazda en yüksek tutar. Bu başarıda Denizli’mizin de payı bulunuyor. Denizli’nin ihracatı bir önceki yıla oranla 4,3 oranında arttı. Denizli’nin Birleşik Krallığa 2023’te ihracatı 634 milyon dolarken geçtiğimiz yıl 90 milyon dolar artışla 727 milyon dolar olarak gerçekleşti. Gittiğimiz her ülkede Denizli’de yapılan ürünleri görüyor ve bununla iftihar duyuyoruz. Merkez Banka’mızın rezervlerini göreve geldiğimizde 27.5 milyar dolardan devralmıştık. Aralık ayında 163,5 milyar dolarla rekor kırdı. Milli gelirimiz 1 trilyon 130 milyon dolara çıktı. Bu gelirin 1 trilyon 330 milyon dolara yükselmesini bekliyoruz. Bu başarıdan sevinmek için Cumhur İttifakı’na oy vermeye gerek yok. Denizli’nin başarısı diğer 80 vilayetimizin de başarısıdır. Biz her şey Denizli için her şey Türkiye için dediğimizde bunu slogan için söylemiyoruz, tüm kalbimizle inandığımız için ifade ediyoruz. Denizli için olan her şey Türkiye içindir, Türkiye için olan her şey Denizli içindir" diye konuştu.

"Muhalefet aşağı çekmeseydi Türkiye daha farklı konumda olurdu"

Ana muhalefet partisinin yapılan hizmetlere engel olmaya çalıştığını öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millete hayal kırıklığı yaşatmadık, bundan sonra da asla yaşatmayacağız. Güçlenerek, ölçek büyüterek yolumuza devam edeceğiz. Türkiye tüm bu başarılarını müzmin muhalefete rağmen elde etti. Yol yaptık karşı çıktılar, havalimanı yaptık çamur attılar. Tünel, köprü yaptık mutlaka bir kulp taktılar. Millete hayrı dokunan işlerin ucundan tutmadılar. Türkiye’yi paçasından tutup aşağı çeken muhalefet olmasa ülkemiz daha farklı konumda olurdu. Hizmet edeceğimiz enerjiyi muhalefetin sabotajlarını savurmak için harcadık. Muhalefette isimler değişse de zihinler değişmiyor. Ne iş yapma niyetleri var ne de yaptıklarımıza tahammül ediyorlar. Bunlar iş yapmıyor çünkü bunlar tembel. Konforumuz bozulmasın, ağzımızın tadı kaçmasın havasındalar. Şantiye tozu yutmak yerine çilingir sofrasında kadeh tokuşturmak daha çok hoşlarına gidiyor. ’On dönüm bostan, yan gel yat Osman’ sözü bunlarda vücut bulmuştur” şeklinde konuştu.

"Halep Kalesi’ne asılan ay yıldızlı sancak CHP’ye niye dokunuyor"

Ana muhalefet dış politikada takındığı tavrı da eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu ülkenin iftiharlarına sevinemiyorlar. Askeri diplomatik kazanımlarımızdan dahi mutlu olamıyorlar. Bunun en son örneği Suriye krizidir. 13 yıl süren kanlı katliamlar sonrasında Esed devrildi, muhalifler Şam’ı tekrar fethetti. Aralarında bizim de desteklediğimiz unsurların bulunduğu muhaliflerin 13 yıllık zulme son vermesinden biz de memnuniyet duyduk. Suriye’nin özgürleştirmesi bizi de sevindirdi. Bundan daha doğal bir şey olamazdı. 911 kilometre sınırımızın olduğu Suriye’deki çatışmaları en fazla hisseden ülkelerden biriydik. Pek çok alanda ciddi bedeller ödedik. Bölücü örgütler bu istikrarsızlıktan beslendi. Bölücü örgüte binlerce Tır dolusu silah gönderdiler. Esed, Suriye’yi uyuşturucu üretim çiftliğine dönüştürmüştü. Aile olarak ürettikleri haplar, ölüm ve işkence merkezine çevrilen hapishaneler, evlatları önünde katledilen kadınları burada saymıyorum. Herkesin mutlu olacağı büyük bir halk ihtilali gerçekleşti ama balkıyorsunuz CHP’de matem havası var. Fikri akrabalıkları olan Baas’ın düşmesini hazmedemediler. Eski Genel Başkanlarının, Esed sevgisinin ardında farklı nedenler vardı ama yeni Başkanlarının niçin bu kadar rahatsız olduğunu merak ediyoruz. Kendisine soruyorum Halep Kalesi’ne asılan ay yıldızlı sancak CHP’ye niye dokunuyor? Türkiye için yapılan dualar sizde neden hazımsızlık oluşturuyor. Emevi Camisi’ndeki dualara tepki göstermelerinin asıl sebebi nedir? Mazlum Suriye halkı ile alıp veremediğiniz nedir. Haktan hukuktan bahsederken niçin belediye başkanlarınızın hukuk tanımazlıklarına sesinizi çıkarmıyorsunuz. Açıkça ırkçılık yaptığını, hukuku çiğnediğini itiraf eden başkanınızla ilgili bile açıklamanız olacak mı Sayın Özel? Bunlar cevap veremeyecekleri sorulardır. Tek parti faşizminin kodlarından kendilerini kurtaramadılar."

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Dünya liderleri Türkiye’nin başarısını teyit ediyor"

"İşte böyle bir partiye rağmen Türkiye’yi bu seviyelere taşıdık" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"ABD Başkanı Trump dahil dünya liderleri Türkiye’nin başarısını teyit ediyor. Türkiye ayağına vurulan prangaları parçaladıkça gücünü en üst seviyede kullanıyor. Ülkemizdeki muhalefet ne yazık ki bunların hiçbirini görmüyor. Bunlar birer başlangıç, inşallah daha iyi yerlerde olacağız. Milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı’nı mutlaka inşa edeceğiz. Tarihi bir sorumluluk üstlendik. Dünyada kartların yeniden karıldığı dönemde ağır bir mesuliyetle karşı karşıyayız. Türkiye’yi sadece güçlenerek çıkarmayacağız, aynı zamanda asırlık hayallerimizi de gerçeğe dönüştüreceğiz. Rehavete kapılmak gibi bir lüksümüz yok. Kırgınlığa, gönül koymaya yer yok. Biz işimize bakacağız."

Mehmet Barlas - Fadıl Kösedağ - Halil Aşkar - Semih Can Yılmaz - Burak İlemin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da dijital sektörlerde NEET’lerin istihdamının arttırılması projesi sona erdi Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Bilim Eğitim Vakfı tarafından yürütülen "Dijital Sektörlerde NEET’lerin İstihdamının Arttırılması Projesi"nin kapanış etkinliği, yerel kurumlar, STK’lar ve gençlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, kent ekonomisinin geleceği olarak gördükleri genç nüfusa daha iyi eğitim verilemediğini ve istihdama katılımda zorlanıldığını belirtti. Kaya, “Gençlerimiz iş aramaktan vazgeçiyor, işletmeler ise nitelikli iş gücüne ulaşamıyor. Bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Hele ki gittikçe dijitalleştiğimiz, yeni nesil işlerin geliştiği günümüzde gençlerin ekonomiye katılımı çok önemli. Bunun için yerelde yeni modeller çalışmalıyız ve özel politikalar geliştirilmesi için de girişimlerde bulunmalıyız” şeklinde konuştu. DTSO Proje Birimi Uzmanı Lezgin Yalçın ise, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve Gençlik ve Değişim Derneği ortaklığında, Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü ve Diyarbakır İşkur İl Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen projede 1.200 gence ulaşıldığını, bunlardan 177’sine uzun süreli eğitimler ve iş arama destekleri verildiğini belirtti. Yalçın, eğitim programlarının yanı sıra yarışmalar ve eşleştirme çalışmalarının da yapıldığını ifade etti. Saha çalışmasının sonuçlarını da DTSO Genel Sekreter Yardımcısı Meryem Özdemir Ok tarafından paylaşıldı. 18-29 yaş arasındaki 627 genç ile yapılan görüşmelerde, gençlerin iş bulmada zorluk çektikleri, eğitim aldıkları alanların iş bulmalarını kolaylaştırmadığı ve ekonomik sorunlar nedeniyle eğitim ve sosyal etkinliklere katılamadıkları ifade edildi. Ayrıca, gençlerin büyük bir kısmının mesleki yeterliliğe sahip olmadığı vurgulandı. Etkinlik, yerel kurumlar, belediyeler, STK’lar ve gençlerin değerlendirme konuşmalarıyla sona erdi.
Tunceli CHP’li Erol’dan korkutan deprem uyarısı: "Bingöl’de muhtemel 7.4’lük deprem Tunceli’de 10 büyüklüğünde hissedilecek" CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol başkanlığında 23 milletvekilinden oluşan heyet, deprem konusunda inceleme ve görüşmeler yapmak için Tunceli’ye geldi. Milletvekili Erol, deprem bilimci Naci Görür’ün kendilerine yaptığı sunumda Bingöl’de meydana gelebilecek 7.4 büyüklüğündeki depremin Tunceli merkezin bazı mahallelerinde 10 büyüklüğünde hissedilebileceğini söylediğini ifade etti. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol başkanlığında 23 milletvekilinden oluşan çalışma grubu, Elazığ ve Tunceli’de muhtemel depreme hazırlık raporu oluşturmak için temaslarda bulunuyor. Elazığ ziyaretinin ardından Tunceli’ye gelen heyet, Vali Bülent Tekbıyıkoğlu’nu ziyaret ettikten sonra Moğultay Mahallesi’nde bulunan Hüseyin Güntaş Kültür Merkezinde sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlarla bir araya geldi. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, yaptığı konuşmada, "Buraya gelmeden önce Naci Görür hocayı Ankara’ya davet ettik. Kendisi heyetimizi muhtemel Bingöl depremi hakkında bilgilendirdi. Çok detayına girmek istemem ama yaptığı sunumda tüylerimiz diken diken oldu. Yani dört fay hattının arasındayız. Muhtemel bir depremin Tunceli’nin bazı bölgelerine yansıması çok daha şiddetli olacak. Yani Bingöl depremi eğer 7.4 olursa Tunceli merkezin bir çok mahallesinde bu on büyüklüğünde hissedilecek. Ve böyle bir depremde taş üstünde taş kalmama riski var. Zeminin kötü, sulu oluğu bölgede çok büyük risk var. Ama biz Tunceli’yi bu süreçte sahipsiz bırakmayacağız. Tunceli ile ilgili heyet olarak bakanlıklar ve bürokratlarla gerekirse sayın Cumhurbaşkanı ile görüşeceğiz. Tunceli’de, ölümleri, enkazları engelleyeceğiz. Yani deprem olduktan sonra geçmiş olsun demek için gelmeyin, Tunceli’ye hizmet getirin diyeceğiz" dedi. Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu ile Ankara’da kentin depreme hazırlanması konusunda bir dizi görüşmeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Erol, "Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanına gittik. Belediye ile ilgili çöp araçları, ödemeler, arsa takasları, yeni belediye binası yapımı, kentsel dönüşüm konusundaki talepler iletildi. Bakan bu konuda talimat verdi. İlk aşamada 375 köy konutunun ihale talimatı verildi. Buradaki köy konutları prefabrik değil iklim koşullarından dolayı betonarme yapılacak. Kentsel dönüşüm kapsamında 280 dairenin hemen yapılması talimatı verildi. Yeni belediye binası, rezerv alanı, şehir meydanı gibi çalışmalar da ardından gelecek. Yani hem depreme yönelik sağlamlaştırma hem de şehri yeni bir vizyon katma anlamında çalışmalar yapılacak" diye konuştu. Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun depreme hazırlık konusunda önemli çalışmalar yaptığını hatırlatan Milletvekili Gürsel Erol, CHP grubu olarak kendilerinin de depremin faciaya dönüşmemesi ve deprem dirençli kent haline getirilmesi konusunda ellerini taşın altına koyduklarını kaydetti. Konuşmaların ardından heyet üyeleri, sivil toplum ve meslek kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlardan gelen soruları yanıtladı.
İzmir CHP Genel Başkanı Özel: “İzmir ile helalleşme olacak” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, “İthal vekil konusunda teminat benim. İmkan olsa İzmir’de seçimi komple yenilesek. Kontenjan vekil olur ama olacaksa bile İzmir ile bağı olan konmalı. Bizim İzmir’e borcumuz var. İzmir ile helalleşme olacak” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir programı kapsamında Ege Belediyeler Birliği ev sahipliğinde düzenlenen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü programına katıldı. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilen programda basın mensuplarıyla bir araya gelen Özel, gazetecilerin gününü kutladı. Burada konuşan Özel, “İzmir benim için çok kıymetli. Hem komşu kentimiz, 20 dakika yolla Bornova Osman Kibar Meydanı’nda olabilecek kadar İzmir’in içindeyim. Genel başkan sıfatıyla da İzmir’in siyasetini İzmir’e borcu olan siyasetçilerin İzmir’e hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada da adım atmak hepimizin boynunun borcu” diye konuştu. “Terör bitecekse her şeyi yaparım” Tuvaletleri işleten bir şirkette çalışan insanların, belediyede işe alınmadıkları için protesto etiklerini belirten Özel, şunları kaydetti: “Gelir protesto eder, hak bu. Bizi engellemedikten sonra istediği pankartı açar, istediği sloganı atar. Ama Türkiye’de işler böyle yürümüyor. Kollukla iş birliği içinde olması gereken basın, kolluğun yanlışını yazınca dava açılabiliyor. Dezenformasyon yasası diye bir şey var, liderler bunu Putin’den öğrendi. AK Parti’nin Genel Başkan Yardımcıları ‘Öyle şey olmayacak’ dedi. Ama şimdi gazetecilerin başına ne gelirse bu dezenformasyon yasasından geliyor. Biz 31 Mart seçimlerinden sonra özeleştirilerde hep şunu gördük; ‘Bu bize yakışmaz, öyle bir şey yok. Onların demesiyle terörist mi olacağız’ dendi. Ama öyle bir medya gücü, sosyal medyada harcanan milyarlar ve görevini yapması gerekenlerin elinin armut topladığı dönemde gerçek olmayan bilgiyi alenen yayma suçu yoktu. Devlet eliyle CHP’nin terör örgütü yakını olduğu yayıldı. Kimse bir şey yapmadı. Seçimden sonra montaj dendi. Gerçeği söyleyenlere şu anda en kolay yoldan terörist damgası vuruyorlar. CHP el sıkınca ‘DEM’lenmek, el sıkan Devlet Bey olunca ‘barış eli uzatıldı’ Tayyip Bey de ‘barış elini taktir etti’ oluyor. Bir anda kürsüye Abdullah Öcalan gelsin, çağrı yapsın. Bir yanda ‘Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır’ dedi. Ben bir şehit az gelecekse, üzerine bin görev düşüyorsa hepsini yaparım. Terör bitecekse her şeyi yaparım. Ama başkasının siyasi oyununun parçası olmam.” “İktidar partisinin Genel Başkanı olarak geleceğim” “Bir daha kimsenin yandaşlaştıramayacağı, tamamına hâkim olamayacağı Gazetecilik Kanunu, Medya Kanunu için çalışacağız” diyen Özel, sözlerine şunları da ekledi: “Örneğin birden fazla gazete sahibi olmanın yasaklanabilir. Beş ve on yıl sonra kamu ihalesiyle meşgul olanların gazete sahibi olamadığı, sarı basın kartının sadece gazetecilik meslek örgütü tarafından dağıtılacak. Basın İlan Kurumu’nun gazeteci meslek örgütü tarafından denetlendiği, siyasi saiklerle ilanların dağıtılmadığı bir düzen istiyoruz. Türkgün ilan alırken Sözcü, Evrensel, Birgün, Korkusuz ilan alamıyor. Ne kadar iktidara yakınsan o kadar ilan alıyorsun. Basının bir daha ele geçirilememesini istiyoruz. Eğer basın zapt edilemeseydi Türkiye bu kadar zapt edilemezdi. İzmir’de birçok sıfatla geldim. Umarım birkaç seneye İzmir’e iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim.” “İthal vekil konusunda teminat benim” İthal vekil konusunda teminatın kendisi olduğunun altını çizen Özel, “En ağır fatura İzmir’e çıktı. Bazı arkadaşlarımız kendi istekleri dışında geldi. İki genel başkan yardımcımız iki bölgede de birinci sırada oldu. Bir partinin genel başkan yardımcısı, doğal olarak burada performans gösteremiyor. İzmir’de yük birkaç arkadaşımızın sırtında. Keşke imkan olsa İzmir’de seçimi komple yenilesek. Elbette kontenjan vekil olur ama olacaksa bile İzmir ile bağı olan konmalı. Hatta bizim İzmir’e borcumuz var. İzmir ile helalleşme olacak. Belediye başkanlığında gördünüz. Kadın dedik kadın koyduk, genç dedik genç koyduk” ifadelerini kullandı. "Ekonomik darbe girişimi" İzmir’deki 31 ilçenin 31’ni neredeyse alacaklarını, Menemen’de genel seçimde oylarının çok önde olduğunu ifade eden Özel, “Bizim İzmir’e borcumuz büyük. İlk yılın zorluklarını yaşadık. Finansal bir toplanma için İzmir’e 1,7 milyarlık saldırıda bulundular. Bu yapılanı askeri yolla yapsalar askeri darbe olurdu. Yaptıkları mali darbe. Belediyeye maaş ödettirmemeye çalışıyorlar. Otobüs çalışmasın, çöp toplanmasın, oradan siyaset yapacak. Bu ekonomik darbe girişimi. Askeri darbe gibi anayasal suçu olmasa da vicdanen bence şiddete bulaşmamakla birlikte zihniyet olarak aynı kötücül aklın ürünü” diye sözlerine ekledi. "Basın şehitlerimizi saygıyla anıyorum" Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise “Bugün buraya sadece basın toplantısı için değil demokrasimizin can damarını oluşturan basın özgürlüğünü savunma mücadelesine destek vermek için geldik. Gazetecilerin çalışanı çalışmayanı olmaz. Ama 10 Ocak Gazeteciler günü, basın tarihinde çetin bir mücadelenin günüdür. 1961 yılında yürürlüğe giren 212 sayılı kanunla, çalışma şartlarını iyileştiren, yasal zemine oturtan gazetecilerin ülkemize örnek direnişin günüdür. Tüm basın şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. Basın susturulmak ve mahkûm edilmek isteniyor ancak basın ulusun sesidir. Basın özgürlüğü, sadece basın emekçilerinin meselesi değildir. Tarafsız ve korkusuz basın demokratik bir toplumun teminatıdır. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak, demokrasiye sıkı sıkı sarılmaktır. Özgür bir basın olmadan demokratik bir toplum inşa edilemez. Basını susturmak halkı susturmaktır. Sansüre hayır diyenlerin göreve gelmesi zorunluluktur. Basın hürdür, asla sansür edilemez. Halkın çıkarlarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Biz basın özgürlüğünü sadece hak değil ulusal bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Türkiye’nin geleceği gazetecilerimizin kalemiyle, mikrofonuyla ve cesaretiyle şekillenecektir. Hep birlikte özgürlüklerin genişletildiği adaletin sağlandığı bir Türkiye’yi inşa edeceğimizden şüphem yoktur” açıklamalarına yer verdi. "İzmir basınının yanındayız" Hem CHP’liler olarak hem de İzmirlilerin sorumluluk verdiği yerel yöneticileri olarak, namusla ahlakıyla, toplumun vicdanına ses olmak için gecesini gündüzüne katan gazetecilerin her zaman yanında olduklarını anlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, şöyle konuştu: "İzmir’imizin yerel basının güçlenmesi için her zaman yanında olacağız. Bunu İzmir’de gazetecilik yapan değerli arkadaşlarımız biliyor. Gazetecilik ne kadar özgür yapılıyorsa o ülkede demokrasi o kadar iyi işler. Halkın bilinçli olması da o derece sağlanır. İçinde yaşadığımız dönem maalesef yandaş olmayan herkesin baskı altında olduğu bir dönem. Burada yandaş olarak tabir edilen kötü örnekler bir yerde gazeteciliği kirletiyor. Bunlardan kendimizi korumak için tarafsız bir şekilde görevini yapan basın emekçilerinin her zaman yanındayız. Biz İzmir olarak bu duruşu göstermeye devam edeceğiz. Umuyorum, önümüzdeki yıllarda CHP iktidarıyla gazetecilerimiz çok daha özgür bir şekilde görevlerini yerine getirdiği, işsiz olmadıkları, güvencesiz olmadıkları bir ortamı hep beraber sağlayacağız.”