SPOR - 02 Ekim 2024 Çarşamba 09:27

Bozkurtlu atıcı Konya’da şampiyon oldu

A
A
A
Bozkurtlu atıcı Konya’da şampiyon oldu

Bozkurt Belediyespor Atıcılık Takımı sporcusu, Konya’da düzenlenen turnuvada birinci olarak önemli bir başarıya imza attı.



Başarılı sporcuyu kutlayan Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, yaptığı açıklamada; “Konya Seydişehir Başkanlık Kupası Trap Atış Turnuvası’nda Bozkurt Belediyesporumuz 1. olarak bizleri gururlandırdı. Bozkurt Belediyespor Kulübü Atıcılık Takımızı temsilen Profesyonel Trap kategorisinde yarışlara katılan Muharrem Sarı’yı tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum. Her zaman sporun ve sporcunun yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.



Bozkurtlu atıcı Konya’da şampiyon oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan İsmail Yetişkin’den ’cami satılıyor’ haberlerine tepki Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, SGK ile yapılan anlaşma sürecinde kamu taşınmazlarının vergi borçlarına karşılık devredilmesi konusunda çıkan iddialara açıklık getirdi. 1 Ekim 2024 tarihli Seferihisar Belediyesi meclis toplantısında konuşan Başkan Yetişkin, bu sürecin yasal çerçevede ve geçmişte birçok belediyenin izlediği yol ile aynı olduğunu belirtti. Başkan Yetişkin, kamunun kamuya borcunun tahsilinde takas ve devirin mevzuatta da yeri olan bir uygulama olduğunu söyleyerek, "Biz bir çok belediyenin de deneyimine dayanarak ve mevzuata uygun şekilde bu yerlerin satışı değil devrini önerdik. Bu tamamen yasal bir süreçtir ve daha önce AK Partili belediyeler tarafından da benzer şekilde uygulanmıştır" dedi. Başkan Yetişkin, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Tuzla Belediyesi, Çekmeköy Belediyesi ve Akdeniz Belediyesi gibi birçok belediyenin benzer taşınmazları vergi borçlarına karşılık devrettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Tuzla, Çekmeköy, Güngören, Üsküdar ve daha birçok belediye, cami, okul, sağlık ocağı gibi yerleri vergi borçları için hazineye devretmiştir. Bu işlemler belgeli olarak mevcuttur ve tamamen yasal bir süreçtir. Ancak bizim bu uygulamamız, ne yazık ki siyasi bir boyuta çekildi. ’Satılıyor, alındı, gidiyor’ gibi söylemler ortaya atıldı. Halbuki imar planında cami ya da okul yeri olarak görünen bir alanın amacının dışında kullanılması mümkün değildir." Başkan Yetişkin, kamu yararına hizmet eden bu taşınmazların devredilmesinin, başka bir yapıya dönüştürülmesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Bizim yapmak istediğimiz de bu taşınmazların amacına uygun şekilde kullanılmasıdır. Ancak konu farklı yansıtıldı ve yanlış anlaşıldı. Kamu yararını korumak adına hareket ettiğimiz bu süreç, hiçbir şekilde satış anlamına gelmemektedir. Bu noktada halkımızın doğru bilgilendirilmesi önemlidir" dedi. Başkan Yetişkin, sürecin yasal çerçevede ilerlediğini ve Seferihisar halkının çıkarlarını koruyarak, kamu yararına uygun adımlar atmaya devam edeceklerini vurguladı.
İzmir Bu proje ile lisansüstü öğrencilere acil psikiyatrik bakım ve ruh sağlığı triyajı eğitimi verilecek Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Engin’in koordinatör yardımcılığını yaptığı “Acil Psikiyatrik Bakım ve Ruh Sağlığı Triyajı Eğitimi” konulu proje TÜBİTAK BİDEP 2237/A Bilimsel Eğitim Destekleme Programları kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Ege Üniversitesi bilim insanları öncülüğünde hazırlanan projelerin TÜBİTAK tarafından desteklenmeye devam ettiğini söyleyen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyi gerçekleştiren ekibi tebrik ederek başarılar diledi. Proje ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Esra Engin, “Projenin amacı lisansüstü düzeyde öğrenim gören hemşirelere yönelik acil servise ruhsal sıkıntıları nedeniyle başvuran hastalara yaklaşım ve ruh sağlığı triyajı hakkında eğitim vermek ve eğitimi değerlendirmektir. Psikiyatrik acillerde, duygu, düşünce ve davranış alanlarının bir ya da bir kaçında ortaya çıkan belirtiler nedeniyle, kişinin bedensel, zihinsel, sosyal bütünlüğü, işlevleri, yaşam kalitesi kendisi ve çevresi açısından tahammül edilemeyecek derecede bozulur. Acil servis hemşireleri ruhsal sıkıntısı olan hastalara bakım verirken; bu hastaları fiziksel, ruhsal ve psikososyal açıdan değerlendirerek, triyaj kategorisini ayırt edebilmeli ve uygulayabilmelidir. Ayrıca, hastaların kendilerine ve başkalarına zarar verme riskini tespit ederek, risk altındaki hastaları korumalı ve bakımını yürütebilmelidir. Tüm bunların yanında bu hastalara psikososyal yaklaşım gösterebilmelidir. Acil hemşireleri tarafından ortaya koyulabilecek tüm bu becerilerle yapılacak olan ilk müdahale, hastaların benzer nedenle tekrar acile başvurmasını önleyebileceği gibi hasta ve yakının tedaviye uyumunu da kolaylaştıracak ve bakımın niteliğini dolayısıyla hasta memnuniyetini artıracaktır” diye konuştu. Prof. Dr. Esra Engin, “TÜBİTAK tarafından desteklenen bu projemiz, danışmanlığını üstelendiğim, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Büyükbayram Arslan tarafından tamamlanan ‘Acil Servis Ruh Sağlığı Triyaj Modelinin Türkiye’ye Uyarlanması’ konulu doktora tezinin devamı olarak oluşturulmuştur. Yaptığımız çalışmalar sonucunda bu proje kapsamında; eğitim hemşirelik alanında lisansüstü eğitimine devam eden hemşirelere yönelik olacaktır. Proje kapsamında, lisansüstü öğrenimine devam eden hemşirelere yönelik acil servise ruhsal sıkıntıları; akut psikotik durum, kriz, psikososyal stres, özkıyım, saldırganlık, zehirlenme nedeniyle başvuran hastaya yaklaşım ve ruh sağlığı triyajı konulu teorik bilgi ve vaka çalışmalarından oluşan bir eğitim programı yürütülecektir. Eğitimciler psikiyatrik aciller konusunda deneyimli olan psikiyatri hemşireliği öğretim üye ve elemanları çoğunlukta olmak üzere Türkiye’nin farklı illerindeki hemşire akademisyenlerden oluşmaktadır” dedi. Projenin eğitimleri, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ev sahipliğinde yapıldı. Eğitim Koordinatörlüğünü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı’nın yapacağı projede, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Engin ise Eğitim Koordinatör Yardımcısı olarak görev alıyor. Ayrıca Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı araştırma görevlisi Erkan Ünsal da eğitimciler arasında bulunuyor.
Konya Meme taraması kişiye özel olmalıdır Dünya’da ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseri olurken, istatistiklere göre her 8 kadından 1’i meme kanserine yakalanıyor. Meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, meme kanserine yenilmemek için meme kanseri taramasının aksatılmaması gerektiğine dikkat çekti. Son yıllarda Avrupa modeli gibi ülkemizde de koruyucu hekimlik giderek artıyor. Medicana Konya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, meme kanseri taramasının bir nevi koruyucu hekimlik olduğunu ve meme kanseri taraması sayesinde, bu hastalıktan kaynaklanan ölüm oranlarının düşürüleceğini vurguladı. “Hastanın öyküsüne göre tarama yaşı değişir” Herhangi bir rahatsızlık ya da şikayet olmadan hekime görünmenin sağlık taraması olarak adlandırıldığını, her kanserin taramasının yapılmadığını ifade eden Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Tarama yaptırmak için herhangi bir şikayetinizin olmasına gerek yoktur. Taramanın amacı hastalığın erken evrede teşhis edilip, hastalığa bağlı ölüm oranlarını düşürmektir. Meme organına sahip olan herkesin, meme kanserine yakalanma ihtimali de vardır. Eğer meme kanseri erken evrede yakalanırsa, hastaların kanserle daha iyi bir şekilde mücadele etmeleri sağlanır” dedi. Meme kanserinin erken teşhis edilerek kolay tedavi edilmesi ve tedavi yolunun belirlenmesi için tanı ve tarama yöntemlerinin çok önemli olduğunu, kişiden kişiye tarama yaşının değişebileceğini söyleyen Doç. Dr. Ahmet Okuş, “25 yaşından itibaren kişinin kendi kendisini muayene etmesi gerekir. Hekim kontrolüne 30 yaşında başlanabilir. 30 ile 40 yaş arasında 2 -3 yıl aralıklarla hekim kontrolü olmalıdır. Hekim kontrolünde meme muayene edilir ve gerekli görülürse görüntüleme tetkiki istenir. 40 yaşından sonra ise tarama yıllık istenir. Çünkü yaşla birlikte meme tümörünün görülme oranı da artar. Tümör erken evrede tespit edilirse hastanın hayatta kalma şansı da o kadar çok olur” şeklinde konuştu. “Öncelikle kendi kendinizin doktoru olmalısınız” Meme kanserinin, 30, 40 ve 50 yaşlarındaki kadınlarda daha sık görüldüğü, yaş ortalamasının ise 20’li yaşlara kadar düştüğü görülmekte olduğunu, bu durumdan dolayı hastanın öyküsüne göre tarama yaşının da değişebileceğini ifade eden Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Annede ya da teyzede meme kanseri öyküsü varsa, meme kanseri tarama yaşı annenin hastalığa yakalandığı yaşa göre değişir. Genelde ailedeki en genç meme kanseri vakasından 10 yıl öncesinde taramaya başlanır. Örneğin teyzesi 40 yaşında meme kanserine yakalanmışsa o kişinin 30 yaşında meme kanseri taraması yaptırması önerilir. Böyle durumlarda riski en aza indirmek için klasik taramaların dışına çıkmak gerekir. Meme taraması kişiye özeldir” diye konuştu.
Mersin Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı gerçekleştirildi Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde hayata geçirdiği 1. Dönem Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı düzenlendi. Toplantıda, temmuz ayında alınan 8 kararla birlikte 7 gündem maddesi görüşüldü. Kent yönetiminde çocukların da söz sahibi olabilmeleri, görüşlerini, fikirlerini ve taleplerini özgürce ifade edebilmeleri amacıyla hayata geçirilen Mersin Büyükşehir Belediyesi 1. Dönem Çocuk Meclisi’nin Eylül Ayı Olağan Toplantısı Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salon’da gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Meriç Yeşilçayır’ın oturumu yönettiği toplantıda, temmuz ayında alınan 8 kararla birlikte 7 gündem maddesi görüşüldü. Maddeler arasında; Sokak Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasını içeren kanunun yasallaşmasına ilişkin kitle iletişim araçları üzerinden çalışmalar yapılması ve faaliyetler düzenlenmesi, merkezdeki çocukların spor, sanat ve müzikal derslerinin ücretsiz verilmesi ve turnuvalar düzenlenmesi, çocukların gelişimine destek olacak etkinlik ve atölyelerin daha fazla yapılması, vatandaşlara geri dönüşüm ve sıfır atık bilincinin kazandırılması için Büyükşehir Belediyesinin faaliyetlerini artırması başlıkları yer aldı. Dilek ve temenniler bölümünde ise okulların açılmasıyla öğrencilerin ulaşım güçlüğü çekmemesi için durak sayılarının artırılması, okul giriş ve çıkış saatlerinde okul yollarının denetlenmesi, çocukların kültürel birikimlerini destekleyecek tarihi ve turistik gezilerin daha sık yapılması ve ilçelerde etkinliklerin artırılması talep edildi. "Çocukların sesini duyurmaya devam edeceğiz" Çocuk Meclis Başkanı Meriç Yeşilçayır, Çocuk Meclisi’nin özellikle uzak ilçelerde yaşayan çocukların sesi olduğunu belirterek, "Çocuk Meclisi olarak çocukların sesini duyurmaya devam edeceğiz" dedi. Çocuk Meclisi üyelerinden Elif Su Kurtuluş da Çocuk Meçlisinin önemine değinerek, "Burası bizim kendimizi en rahat hissettiğimiz sesimiz. Burada istediğimizi söyleyebiliyoruz. Herkes kendi ilçesinden gelerek düşüncesini, gelemeyen çocukların düşüncesini iletebiliyor" diye konuştu. Eğitim Komisyonu üyesi Firdevs Kaya ise Çocuk Meclisi’nin önlerini açtığını ifade ederek, "Hepimizin farklı düşünceleri var. Burada dilek ve temennilerimizi dile getirebiliyoruz. Çocukların sesi bu şekilde daha iyi duyuluyor" dedi.
Adana ATÜ, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin temeli atıldı Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi binasının temel atma töreni, Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen’in katılımıyla gerçekleştirildi. Adana’nın TEKNOFEST’e ilk defa ev sahipliği yaptığını hatırlatan Rektör Sözen, böyle anlamlı bir günde temel atmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Tören programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen, kısa süre önce göreve başlamasına rağmen ikinci temel atma törenini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen, Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenecek olan TEKNOFEST 2024’ü hatırlatarak, “Adana 2-6 Ekim tarihleri arasında TEKNOFEST’e ilk defa ev sahipliği yapacak. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nin temelini böyle anlamlı bir günde atıyoruz” şeklinde konuştu. Son dönemlerde, Ülkemizde gelişen savunma sanayine dikkat çeken Rektör Sözen, “Siz değerli hocalarımızın desteğiyle, öğrenci yetiştireceğimiz bir fakültenin temel atma törenin, böyle anlamlı bir güne denk gelmesi hepimize mutluluk verdi. Üniversitemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Rektör Sözen, konuşmasına son verirken Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı İsmail Şahin’e ve ekibine katkılarından dolayı teşekkür etti. Kura’an tilaveti ve duanın ardından temel atma törenine geçildi. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, 6 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu 3 katlı modern laboratuvar ve sınıflara sahip olacak. Törene, ATÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Mustafa Güneş, Lisansüstü Enstitü Müdürü Prof. Dr. Haşim Kelebek, Genel Sekreter V. Doç. Dr. Nihat Döngel, Yapı İşleri Teknik Daire Başkanı İsmail Şahin ile akademik ve idari personel katıldı.