KÜLTÜR SANAT - 21 Temmuz 2024 Pazar 22:04

Osmancıklı sadrazama Hitit taş kabartma sanatıyla anıt mezar yapılacak

A
A
A
Osmancıklı sadrazama Hitit taş kabartma sanatıyla anıt mezar yapılacak

Prut Antlaşması’nın yıldönümünde, Osmancıklı olan Osmanlı Sadrazamı Baltacı Mehmet Paşa için Çorum’un Osmancık ilçesinde Hitit taş kabartma sanatı ile anıt mezar yapılmak üzere çalışma başlatıldı.


Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan, Osmancık’ın en önemli ve tarihi isimlerinden bir tanesi olarak bilinen Osmanlı Sadrazamı Baltacı Mehmet Paşa için Hitit taş kabartma sanatı ile anıt mezar çalışmaları başladı. Osmancık Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilal Çevrim, Baltacı Mehmet Paşa’nın Rus Çariçesi Katerina ile 21 Temmuz 1711’de imzaladığı barış anlaşmasının tarihin en önemli olayları arasında yer aldığını hatırlatarak, “2019 yılında ‘Osmancık Uluslararası Barış Festivali’ adı altında bir etkinlik ve Baltacı Mehmet Paşa’nın adına ilçeye bir anıt mezar yapılması önerisinde bulunmuştuk. Bunun için gerekli olan tüm yazışmalarımızı da ilgili kurum ve kuruluşlarla da gerçekleştirmiştik. Konuyla ilgili çalışmalarımız ve çabalarımız Osmancık Gazeteciler Cemiyeti olarak devam etmektedir. Bu kapsamda dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan, ilçemizin en önemli ve tarihi isimlerinden bir tanesi olan Baltacı Mehmet Paşa için anıt mezar çalışmalarına cemiyet olarak başladık. Baltacı Mehmed Paşa’nın yaşadığı dönemde yapılan La Motraye’in seyahatnamesindeki resmi, Alacahöyük’te faaliyet gösteren Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı Hasan Kaplan tarafından anıt mezarda yer alacak Hitit Uygarlığı’nda kullanılan taşlardan birinin üzerine oyulmaya başlandı. Gelecek yıl tarihler 21 Temmuz’u gösterdiğinde nasip olursa Osmanlı Cihan Devleti’nde valilikler ve iki kez başbakanlık görevi yapan Baltacı


Mehmet Paşa anısına yaptırdığımız anıt mezarın açılışını gerçekleştirmeyi planlanıyoruz. Limni Adası’ndan getirdiğimiz toprağı da anıt mezarda kullanmak için muhafaza ediyoruz” dedi.



"Saray entrikalarının kurbanı oldu"


Araştırma yapmak üzere geçtiğimiz yıllarda Yunanistan’ın Limni Adası’na giden Osmancık Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilal Çevrim, Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa’nın Prut Savaşı’nda önemli bir zafer elde etmesine rağmen saraydaki entrikaların kurbanı olduğunu söyledi. Tarihin en ünlü isimlerinden Rus Çariçesi Katerina ile yapmış olduğu barış anlaşmasının Baltacı’ya dünya çapında ün kazandırdığını kaydeden Çevrim, "Osmancıklı Baltacı Mehmet Paşa, iki dönem sadrazamlık yapmış ve Prut Savaşı gibi önemli bir savaşın başkomutanlığını yapmış bir devlet adamıdır. Aslen savaşta önemli bir zafer elde etmiş, Osmanlı Devleti’nin işgal edilen topraklarını geri kazanmış, barış antlaşması karşılığında da savaş tazminatı almıştır. Ancak saraydaki rakiplerinin entrikalarına kurban olmuş ve azledilerek Limni Adası’na gönderilmiştir" şeklinde konuştu.



"İlçemiz için önemli bir turizm potansiyelidir"


Bilal Çevrim, Baltacı Mehmet Paşa’nın ünlü Çariçe Katerina ile barış antlaşması imzalamasının tarihin en önemli olayları arasına girdiğini belirterek, "Bugün Baltacı Mehmet Paşa’nın ünü dünyaca bilinmektedir. Halen tarihin en çok konuşulan devlet adamlarındandır. İlçemiz için önemli bir turizm potansiyelidir. Ancak mezarının Limni Adası’nda olması, ilçede adına herhangi bir anıt olmaması nedeniyle pek fazla değerlendirilememiştir. Baltacı Mehmet Paşa’nın Osmancık için önemi ön plana çıkarılmalıdır. Gazeteciler Cemiyeti olarak bu çalışmadaki amacımız budur. Gazeteciler Cemiyetinin başlattığı çalışmalara ilgili yetkililerin Osmancık’ın geleceği açısından kendilerini sorumlu hissetmeleri gerektiğini her fırsatta dile getirmeye, önerilerimizi tekrar etmeye ve yenilerini sunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.



"Uluslararası barış festivali ateşini biz yakalım"


Bilal Çevrim, 21 Temmuz’da yapılan Prut Anlaşması’nın yıldönümünde ilçede uluslararası bir festivalin yapılması önerisini tekrarladı. "Uluslararası barış festivali ateşini biz yakalım" diyen Çevrim, “Prut Savaşı ve Antlaşması 18. yüzyılın ve günümüzün halen en çok tartışılan konularından birini teşkil etmektedir. Bugün Ukrayna’yı işgal ederek savaş başlatan Rusya o yüzyılda da sıcak denizlere açılma ihtiyacı duymuş, İsveç Kralı Demirbaş Şarl ile (XII. Karl) Rus Çarı Deli Petro arasında sürekli bir savaş başlamıştır. Bu savaş Rusya topraklarında Osmanlı sınırlarına yakın yerlere kadar ilerleyen İsveç kralının Rus çarı karşısında yenilip yaralı bir halde Osmanlı topraklarına sığınması ve akabinde Prut Nehri’nin taşkın yatağında başlayan savaş Rus birliklerinin 21 Temmuz’da Osmanlı’ya teslim olmalarıyla beraber son bulmuştur. Osmanlı ordusunun başında ise iki kez sadrazamlık yapan hemşerimiz Baltacı Mehmet Paşa yer almıştır. Halen tarihin en çok konuşulan devlet adamı olan Osmancıklı Baltacı Mehmet Paşa’nın ünü bugün dünyaca bilinmektedir. Bilhassa Baltacı Mehmet Paşa’nın Rus Çarı I. Petro ile 21 Temmuz 1711’de barış anlaşması imzalaması tarihin en önemli olayları arasında yer almaktadır. Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan barış anlaşmasının yıldönümlerinin ilçemizde yapılabilecek uluslararası bir etkinlikle değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.


Cemiyet adına Yunanistan’a yapılan ziyaret sonrası Baltacı Mehmet Paşa’nın hayatı Türker Kurugül tarafından senaryolaştırılmış, Celal Bıyıklı’nın yönetmenliğinde müzikal haline dönüştürülüp, 120 kişilik bir kadro tarafından sahneye konulmuştu.



Osmancıklı sadrazama Hitit taş kabartma sanatıyla anıt mezar yapılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da DEM Partili belediyeler tarafından işten çıkarılan 21 kişi mahkemeyi kazandı Van’da DEM Partili belediyeler tarafından belediyenin ekonomik durumu gerekçe gösterilerek işten çıkarılan 21 işçi mahkemeyi kazandı. Van’da 31 Mart yerel seçimlerinden sonra DEM Parti’nin kazandığı Van büyükşehir Belediyesine bağlı BELVAN şirketi ile Tuşba Belediyesi tarafından belediyenin ekonomik durumu gerekçe gösterilerek birçok işçi işten çıkarılmıştı. İşten çıkarılan işçilerin eylemi 4 aydır sürerken mahkemeden işçilere sevindirici bir haber geldi. Mahkeme Van Büyükşehir’e bağlı BELVAN şirketinde 18 üye ve Tuşba Belediyesi’nde işten çıkarılan 3 kişinin iadesine karar verdi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan HAK-İŞ İl Başkanı Fatih Akdeniz, "İşten çıkarılan işçilerin mücadelesi için eylemlerimiz sürüyor. Mevcut çalışan arkadaşlarımız mobbinge maruz kalıyor ve hakları ödenmiyor. Geriye dönük hakları bulunan işçilerin hakları ödenmiyor. Pazartesi günü okullar açılıyor. İşten çıkarılan işçiler, çocuklarına okul malzemesi alamıyor. Belediye başkanları halkın sorunlarıyla ilgilenmek zorundadır. Derdimizi dinlemeden mi başkanlık yapacaklar" dedi. Sendika Avukatı Osman Sarı ise, "Van’da haksız ve hukuksuz şekilde sendika üyelerinin işten çıkarıldığını belirterek, “Bugün itibariyle Van Büyükşehir’e bağlı BELVAN şirketinde 18 üye ve Tuşba Belediyesi’nde işten çıkarılan 3 kişinin iade davası kazanılmıştır. Mahkemece fesihlerin geçersizliğine, davacıların işe iadesine ve buna bağlı olarak tazminata hükmedilmiştir. Dolayısıyla söz konusu işten çıkarmaların haksız olduğu kanıtlanmıştır" ifadelerine yer verdi. Davayı kazanan Ömer Aslan da, "Burada haklı davamızı sürdürüyoruz. Bugün de mahkemeyi kazandık. Arkadaşlarımız davalarını kazanacaklar. Eylemlerimizle birlikte büyük bir direniş örneği sergiledik" diye konuştu.
Erzurum Uçağın tuvaletindeki not acil iniş yaptırdı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, bomba ihbarı üzerine Erzurum Havalimanı’na acil iniş yapan uçakta yapılan çalışmaların devam ettiğini açıklayarak, "Yolculardan birisi lavaboya girdiğinde, uçakta bomba var notunu oraya bırakıyor ve oradan çıkıyor. Uçağın görevli hosteslerinden birisi lavaboya girdiğinde bu notu görüyor ve bu durumu da pilota intikal ettiriyor. Notu bırakan kişiyle ilgili herhangi bir bilgiye ulaşılamadı. Yani şu anda ilk etapta uçağın aramasını tamamlamak istiyoruz" dedi. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, havalimanında basın mensuplarına süreç ile ilgili bilgi verdi. Vali Çiftçi, "Bugün Hindistan Vistara Havayolları’na ait olan yolcu uçağı Mumbai Frankfurt seferini yaparken alınan bomba ihbarı üzerine saat 16.30 sıralarında Erzurum Havalimanı’mıza acil iniş yapmak durumunda kalmıştır. Havalimanımıza iniş yaptıktan sonra uçağın içerisinde bulunan toplamda 234 yolcu, 13 tane mürettebat güvenli bir şekilde uçaktan tahliye edilmiş ve aramalar yapıldıktan sonra havalimanı binamıza alınmıştır. Şu anda yolcular havalimanı binamızda istirahat etmektedirler. Uçaktan yolcuların tahliyesi sağlandıktan sonra iki tane bomba imha uzmanımız ve bir tane de arama köpeğimiz şu anda uçağın içerisinde. Arama çalışmalarına devam ediyorlar. İlk kısmı yani o uçağın önündeki ilk bölüm tamamlanmış durumda. Bu arada çalışmanın uzayabileceğini de düşünerek jandarma komutanlığımızdan bir bomba arama köpeği daha talep ettik. Şu anda iki arama köpeği ile uçağın içerisindeki çalışmalar, arama çalışmaları devam ediyor. Bu çalışma tamamlandıktan sonra altta bulunan bütün bagajlar pistte indirilecek. Yine arama köpeklerimiz orada da bagajları incelemeden, aramadan geçirecekler, koklayacaklar. Bunlar da tamamlandıktan sonra kabinin içerisindeki kabin bagajları incelenecek. Onlar da gerekli aramalardan, taramalardan geçirildikten sonra eğer bomba ihbarı asılsız çıkarsa yolcular tekrar uçağa alınacak" dedi. "21.00’e kadar acil durum ilan edildiğinden dolayı havaalanımıza bütün inişler ve kalkışlar durdurulmuş durumda" "Şu anda 21.00’e kadar acil durum ilan edildiğinden dolayı havaalanımıza bütün inişler ve kalkışlar durdurulmuş durumda" diyen Vali Çiftçi, "Bu çalışma nihayetlendikten sonra tekrar uçağa gönderdikten sonra bu durum ortadan, acil durum ortadan kalktıktan sonra havaalanımıza iniş ve kalkışlar devam edebilecek. İlk açıklamalarımız, ilk bilgilerimiz bu şekilde. Ne şekilde bomba ihbarının yapıldığı, eğer böyle bir soru akla gelecek olursa, yolculardan birisi lavaboya girdiğinde, uçakta bomba var notunu oraya bırakıyor ve oradan çıkıyor. Uçağın görevli hosteslerinden birisi lavaboya girdiğinde bu notu görüyor ve bu durumu da pilota intikal ettiriyor. Bu durumun tespit edilmesi üzerine uçak ilk önce Ordu Havaalanı’na inmek istiyor. Ordu Havaalanı’nda tadilat çalışmaları devam ettiği için oraya inme imkanı olmuyor. Trabzon’a yönlendiriyorlar uçağı. Trabzon’da da hava trafiği yoğun olduğundan dolayı uçağın oraya da inmesine izin verilmiyor ve bunun üzerine uçak Erzurum Havalimanı’na yönlendiriliyor. Az önce de ifade ettiğim gibi saat 16.30 sıralarında havalimanımıza uçak bu şekilde acil iniş yapıyor. Şu anda içerideki çalışmalar devam ediyor. Ne zaman biteceğini bilemiyoruz. İçerideki, uçağın içindeki çalışmalar bittikten sonra da bagajların aranması tamamlanacak. Ve ondan sonra da eğer herhangi bir sorun olmazsa, ihbar asılsız çıkarsa, uçak havalimanımızdan ayrılacak" diye konuştu. Vali Çiftçi, yolcuların sağlık durumuyla ilgili soru üzerine, "Uçaktaki yolcuların herhangi bir sağlık problemi yok. Şu anda zaten böyle bir ihbarın alınmasından sonra uçağın havalimanımıza inişi belli olduktan sonra burada bütün ekiplerimiz gerekli tedbirleri aldılar. Mesela şu anda 100 tane emniyet personelimiz havalimanımızda gerekli emniyet tedbirlerini aldılar. Bunun yanında itfaiye ekiplerimiz, AFAD ekiplerimiz, UMKE ekiplerimiz, ambulanslarımız tam tertibatlı bir şekilde gerekli tertibatları, gerekli tedbirleri aldılar. Bize intikal eden herhangi bir yolcunun sağlık problemi yaşadığı intikal etmedi. Yani herhangi bir bilgimiz yok o yönde" dedi. Vali Çiftçi, uçağın tuvaletine bırakılan soruyla ilgili olarak da, "Notu bırakan kişiyle ilgili herhangi bir bilgiye ulaşılamadı. Yani şu anda ilk etapta uçağın aramasını tamamlamak istiyoruz. Çünkü acil bir durum. Ardından da bagajların aranması bittikten sonra mutlaka o konuda araştırılmasına sıra gelecek. Ama ilk önce şu anda uçağın güvenli bir şekilde yani ihbarın doğru olup olmadığını araştırıyoruz" dedi.
İstanbul Emine Erdoğan, koruyucu aileler ve çocuklarıyla buluştu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğini artırma gayretinde olduklarını belirterek, "Çünkü inanıyoruz ki çocuklar, uğruna savaşılacak yegane hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen’in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım’ın, Ukrayna’nın çocuklarına dünya bir gelecek borçlu" dedi. Emine Erdoğan, İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen İstanbul Çocukları Vakfı Koruyucu Aile Şenliği’ne katıldı. Burada konuşan Erdoğan, şenlik vesilesiyle çocuklar ve koruyucu aileleriyle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti. Aileleri bir araya getiren, birbirilerini tanıma ve yakınlaşma imkanı sunan etkinliklerin yapılıyor olmasını çok kıymetli bulduğunu söyleyen Erdoğan, "Yavrularımızın ve ailelerinin bugün buradan yüzlerinde tebessüm, kalplerinde neşe ile ayrılmasını temenni ediyorum" dedi. Erdoğan, çocukluğun, geleceğin ekildiği bir toprak gibi olduğunu vurgulayarak, "Çocukluk; cesaret, doğruluk gibi erdemlerin, merhamet, sevgi gibi güzel duyguların ruha işlendiği ömrün en kıymetli dönemidir. Merak ve keşfetme duygusuna güçlü bir vicdanın eşlik ettiği her çocuk, yetişkinliğinde çevresini güzelleştiren birer iyilik pınarına dönüşür. Çocuklarımızın içindeki bu potansiyel, ancak sevgi ve güven ortamında köklenip yeşerebilir. Bu imkana sahip olmayan çocuklarımıza gönüllü aile olan koruyucu anne ve babalarımız, yalnızca bir çocuğun geleceğini değil, toplumdaki huzuru da inşa eder" ifadelerini kullandı. "Koruyucu aileler çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdı" Koruyucu ailelerin, çocukların hayat hikayesini adeta baştan yazdığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Her biriniz bu hikayenin başkahramanısınız. Koruyucu aileleri olduğunuz günden itibaren çocuklarımızın ilk öğretmeni, can yoldaşı, rol modellerisiniz. Sunduğunuz himayeyle onlara yaşamları boyunca yüreklerinde taşıyacakları mutlu bir çocukluk hediye ediyorsunuz. Gönüllülüğünüzle acının yerini sevinç, yalnızlığın yerini muhabbet, kimsesizliğin yerini güven duygusu alıyor. Rengarenk boyadıkları resimleri, uyumadan önce kurdukları hayalleri, evi şenlendiren neşeleri sizlerin eseri. Bu anlamlı yolculukta kazandığınız deneyimlerinizi paylaşarak başka gönüllü anne babalara da ilham olmanızı diliyorum." Erdoğan, Türk toplumunda açığı kapatma, eksiği tamamlama ve boşu doldurmanın adeta bir refleks gibi olduğunu kaydederek, "Bu topraklar, kökleri eskilere dayanan, kadim bir dayanışma ve vakıfçılık kültürü ile bilinir. Eytam Nezareti, Darülaceze, Darüşşafaka gibi tarihi asırlar öncesine uzanan kurumlar, kültürümüzdeki ötekine karşı merhamet temelli bakışın eserleridir" diye konuştu. Koruyucu ailelik 4 farklı modelle teşvik ediliyor Bugün Gönül Elçileri Projesi ile muhafaza etmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştıkları koruyucu ailelik müessesinin de bu geleneğin bir mirası olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "2002 yılında koruyucu aile yanındaki çocuk sayımız, ülke genelinde 515 iken, bugün ne mutlu ki yalnızca İstanbul’da 1263’e ulaştı. Türkiye genelinde koruyucu aile yanında yaşayan 10 bin 266 çocuğumuzun 1132’si ise özel gereksinimli. Bu özel çocuklarımıza, tüm zorluklara rağmen gönüllü anne babalık yapan ailelerimiz, hayatta karşılıksız sevginin aşamayacağı engel olmadığının birer ispatı. Bu süreçte devletimiz de koruyucu ailelerimize, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılarken, sunabileceği tüm imkanları seferber etmeye devam ediyor. Farklı beklentilere hitap edecek, ’akraba ve yakın çevre’, ’süreli’, ’geçici’ ve ’uzmanlaşmış’ olmak üzere 4 farklı model ile koruyucu aileliği teşvik ediyor ve kolaylaştırıyor." Erdoğan, 12. yılını tamamlayan Gönül Elçileri Projesinin küresel ölçekte ilgi ve takdir görmeye başlamasını da memnuniyet verici bir gelişme olarak ifade etti. Gönül Elçileri Projesi ve Koruyucu Ailelik modellerinin, Birleşmiş Milletler Çocuk Programı UNICEF’in raporlarında, "Dünya için umut vaat eden proje" olarak değerlendirildiğini aktaran Erdoğan, "Diğer çalışmalarımızda olduğu gibi, koruyucu ailelik konusunda da edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri, projemizi uygulama örneği olarak ele alan ve iş birliği yapmak isteyen her ülke ile paylaşmaya hazırız" dedi. "Çocuklar uğruna savaşılacak yegane hazine" Emine Erdoğan, bu çerçevede, Azerbaycan ve Özbekistan ile Türkiye’nin Aile Bakanlıkları arasında ortak çalışmalar yürütüldüğünü aktararak, "Aynı şekilde, UNICEF ile kimsesiz çocuklara yönelik iş birliğimizi artırma gayretinde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Çünkü inanıyoruz ki çocuklar uğruna savaşılacak yegane hazine, insanlığın ortak emanetidir. Bombalar altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’nin çocuklarına, açlıkla mücadele eden Yemen’in çocuklarına, evini defalarca terk etmek zorunda kalan Kırım’ın, Ukrayna’nın çocuklarına, dünya bir gelecek borçlu" diye konuştu. Bugün Gazze’de, ailesinden hiçbir üyenin sağ kalmadığı ve yaralı olarak kurtarılan çocuk sayısının çok yüksek olduğunu ve bu nedenle onlara özel bir tanım geliştirildiğini vurgulayan Erdoğan, "İsimleri yok, hepsi ’Ailesi Hayatta Kalmayan Yaralı Çocuk’. Oysa tıpkı tüm kimsesiz kalmış çocuklar gibi savaş hayatlarını gölgelemeden önce onların da bir ismi, hayatı, hayali ve ailesi vardı. Kalıcı bir barış ve adaletin, ancak dünyanın tüm çocuklarına adil bir gelecek vaat edebildiğinde mümkün olduğuna yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı. Erdoğan, organizasyona ev sahipliği yapan İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teşekkür ederek, "Koruyucu ailelerimiz ve çocuklarımız arasında yeni dostlukların filizlenmesine imkan verecek böylesi buluşmaların, bütün illerimize örnek olmasını diliyorum" dedi. Koruyucu aile yanında büyüyen Hatice Kaya müzik dinletisi sundu Programda, koruyucu aile yanında büyüyen ve konservatuarı bitirmesinin ardından müzik öğretmeni olarak atanan görme engelli Hatice Kaya’nın müzik dinletisi ile halk oyunları ekibinin gösterisini ilgiyle izleyen Erdoğan, "Gerçekleştirdiği müzik dinletisiyle yüreklerimize şifa olan Hatice kızımızı ve özel gösterileri için halk oyunları ekibini tebrik ederim" dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından katılımcılarla "Biz büyük bir aileyiz" fotoğrafı çektirdi, etkinlik alanındaki çocukları ziyaret etti. Çocuklara patlamış mısır, patates kızartması ve kağıt helva dağıtan Erdoğan, çocukların halat çekme yarışmasını izledi. İstanbul Valiliğinin ev sahipliğindeki programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eşi Hatice Nur Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, İstanbul Çocukları Vakfı’nın Mütevelli Heyeti ile yönetim kurulu üyeleri, milletvekilleri, koruyucu aileler ve yanlarında kalan çocuklar katıldı.