ASAYİŞ - 04 Nisan 2025 Cuma 05:23

Çankırı’da aynı fabrikaya ait ikinci otobüs kazası: Bu kez domuz sürüsüne çarptı

A
A
A
Çankırı’da aynı fabrikaya ait ikinci otobüs kazası: Bu kez domuz sürüsüne çarptı

Çankırı’da 23 işçinin yaralandığı otobüs kazasının ardından, işçilerin çalıştığı aynı fabrikaya ait ikinci bir otobüs kazası daha meydana geldi. İşçileri taşıyan otobüs, karayoluna aniden çıkan domuz sürüsüne çarptı. Bu kez kaza maddi hasarla atlatıldı.


Kaza, gece saatlerinde Çankırı’nın merkez ilçesine bağlı Tüney köyü mevkiinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Sumitomo Rubber Ako Lastik Fabrikası’nda çalışan işçileri taşıyan 18 S 0075 plakalı Otokar marka otobüs, karayoluna aniden çıkan domuz sürüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle birçok domuz telef olurken, otobüste bulunan yolcular ise kazayı yara almadan atlattı.


Öte yandan, yaklaşık 4 saat önce yine aynı fabrikaya ait M.G. yönetimindeki 18 S 0135 plakalı MAN marka otobüs, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole devrilmişti. Meydana gelen kazada 23 kişi yaralanarak ambulanslarla hastaneye kaldırılmıştı.



Çankırı’da aynı fabrikaya ait ikinci otobüs kazası: Bu kez domuz sürüsüne çarptı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İzinsiz yürüyüşlere katıldıkları iddia edilen 34 sanığa tahliye İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör ve yolsuzluk soruşturmalarını, yasadışı eylemlerle protesto ettikleri iddiasıyla haklarında dava açılan 49 sanıktan tutuklu olan 34’ü adli kontrol şartıyla tahliye edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör ve yolsuzluk soruşturmalarını, yasak kararına uymayarak izinsiz gerçekleştirdikleri eylemlerle protesto ettikleri iddia edilen 49 şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlanmış, şüphelilere ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet’ suçundan 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Konuya ilişkin İstanbul 70. Asliye Ceza Mahkemesi, 49 sanık hakkında hakkında hazırlanan iddianameyi kabul ederek hazırladığı tensip zaptıyla tutuklu 34 sanığın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verdi. Mahkeme, tahliyeye gerekçe olarak mevcut delil durumu, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri süre, sanıkların sabit ikametgah sahibi oluşu ve kaçma şüphelerinin olmadığını, özellikle tensip kararı ile verilen tutukluluk halinin devamına ilişkin karara sunulan itiraz dilekçe içeriklerinin dikkate alındığını belirtti. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 49 kişi ’şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, İstanbul’da farklı noktalarda söz konusu yasaklama kararlarına uymayarak çeşitli toplantı, gösteri ve yürüyüşler düzenlendiğinin tespit edildiği, şüphelilerin İstanbul Valiliğince alınan yasaklama kararına ve dağılmaları yönünde ikaz edilmelerine rağmen "kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü"nde bulunmaya devam ettikleri ve uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ettikleri aktarıldı. İddianamede, 49 şüphelinin ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet’ suçundan 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Mersin 7. Tour of Mersin Uluslararası Bisiklet Turu’nda 2. etap tamamlandı Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 7. Tour of Mersin Uluslararası Bisiklet Turu’nun 2. etabı tamamlandı. Gülnar Hükümet Konağı önünde start alan sporcular Mut, Silifke ve Erdemli ilçelerini kapsayan güzergahı takip ederek 125 kilometre boyunca pedal çevirdi. Bisiklet tutkunlarını bir araya getiren 7. Tour of Mersin Uluslararası Bisiklet Turu’nun 2. Etabı Gülnar Hükümet Konağı önünden başlayarak Erdemli ilçesinde sona erdi. Yeşille mavinin bir araya geldiği Mersin’in tarihi ve doğal güzellikleri eşliğinde 125 kilometrelik parkurda pedallar birincilik için çevrildi. Renkli görüntülere sahne olan yarışta, hem yerli hem de yabancı sporcular performans gösterdi. Güvenlik önlemlerinin üst düzeyde tutulduğu bisiklet turunda, Büyükşehir Belediyesinin sağlık ekipleri de parkurlarda hazır bulundu. 7. Tour of Mersin Uluslararası Bisiklet Turu’nda 2. etabın birincisi Mihajlo Stolic, ikinci Stefan de Bod ve üçüncü ise Mathias Bregnay oldu. Sarı ve Mavi Mayo’yu Stefan de Bod, Kırmızı ve Beyaz Mayo’yu ise Balint Feldhoffer aldı. Dereceye girenlere madalyalarını Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz takdim ederken, Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Emrullah Taşkın, Gençlik ve Spor Hizmetleri Şube Müdürü Bünyamin Gökayaz ve Büyükşehir Belediyesi Erdemli Koordinatörü Vedat Uzunbağ da dereceye giren diğer sporculara mayolarını teslim etti. Mihajlo Stolic: "Burada olmaktan dolayı çok mutluyum" 7. Tour of Mersin Uluslararası Bisiklet Turu’nda 2. etabın 1.’si Sırp sporcu Mihajlo Stolic, birinci geldiği için mutlu olduğunu ama takım olarak Sarı Mayo’yu alamadıkları için burukluk yaşadığını kaydetti. Yarınki mücadeleda Sarı Mayo için çalışacaklarını ifade eden Stolic, "Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Bu benim Mersin’de 2. yarışmam. Burada üst üste 2. yılımız. Bu da aslında bu organizasyonun ne kadar iyi bir organizasyon olduğunu gösteriyor. Umarım önümüzdeki senelerde de burada olmaya devam ederiz" dedi. Organizasyonun 3. etabında yarın sporcular, Tarsus’tan başlayıp Çamlıyayla’dan geçerek Toroslar ilçesine bağlı Ayvagediği Mahallesi’nde sona erecek 104.6 kilometrelik parkurda mücadele edecek.
Ankara Türk Eğitim-Sen’den Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen) tarafından Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı düzenlendi. Türk Eğitim-Sen, tarafından Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme ve Değerlendirme Çalıştayı düzenlendi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan Okul Öncesi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (Temel Eğitim, Ortaöğretim), Fen Bilimleri, Hayat Bilgisi, İlkokul Matematik, İlkokul Türkçe, İnsan Hakları Vatandaşlık ve Demokrasi, Ortaokul Matematik, Ortaokul Türkçe, Sosyal Bilgiler, T.C İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (Temel Eğitim, Ortaöğretim), Biyoloji, Coğrafya, Felsefe, Fizik, Kimya, Matematik, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı derslerini kapsayan 21 program ile ilgili öneri ve görüşler masaya yatırılacak. Çalıştayın açılış programı çerçevesinde konuşan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, dünyanın en gelişmiş ülkelerine bakıldığında, ortak noktalarının güçlü ve adil bir eğitim sistemine sahip olmaları olduğunu söyledi. Geylan, eğitime yapılan her yatırımın, ülkelerin insan kaynağını güçlendirerek hem ekonomik hem sosyal kalkınmayı beraberinde getirdiğini dile getirdi. Geylan, Çalıştayda ele alınacak ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ öğretim programlarının, eğitim sisteminin geleceğini doğrudan ilgilendirdiğini de ifade ederek, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni her zaman içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından bilimsel ve çağdaş bir eğitim sistemi açısından değerlendirdiklerini aktardı. Türk Eğitim-Sen olarak ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin içeriği, kazanımları, hazırlanacak eğitim materyalleri ve uygulama esaslarıyla ilgili olarak hem sahadan gelen verileri hem de bilimsel değerlendirmeleri bir araya getirdiklerini söyleyen Geylan, mevcut verileri de 5 Mayıs 2024 tarihinde kapsamlı bir değerlendirme raporu hazırladıklarını aktardı. Raporla yüzlerce eğitim çalışanının sahadan bildirdiği sorunları veriye dönüştürerek somutlaştırdıklarını da işaret eden Geylan, raporun yalnızca eleştiri değil; çözüm odaklı öneriler de sunan, geleceğe dönük stratejik bir doküman olduğunu belirtti. "Raporlar TBMM, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılacaktır" Geylan, düzenlenen çalıştayın, bu sürecin doğal bir devamı olduğunu da söyleyerek, "2025 yılı başı itibariyle başlayan süreçle birlikte sonuç raporlarının değerlendirileceği bu çalıştay öncesinde Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen il ve bölge bazlı çalıştaylarda öğretmenlerimiz, alan uzmanları ve sendikamız temsilcileri bir araya gelerek hem mevcut programları değerlendirmiş hem de önerilerini rapor haline getirmiştir. Bu raporlar, Genel Merkezimizde kurulan değerlendirme komisyonları tarafından analiz edilerek birleştirilmiş ve şimdi de siz değerli katılımcıların nihai değerlendirmesine sunulacaktır. Çalıştayımızda elde edilecek bulgular ve öneriler, bir sonuç raporu haline getirilerek Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere TBMM, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılacaktır" ifadelerine yer verdi. "Öğretmenlerimiz birçok yeni iş yüküyle karşı karşıyadır" Amaçlarının körü körüne eleştirmek olmadığını sürece katkı sunmak ve eksikleri göstermek olduğunu söyleyen Geylan, "Saha verileri ve raporlarımız göstermektedir ki tarih, matematik, hayat bilgisi, din kültürü gibi pek çok alanda hem kazanım hem uygulama hem de içerik açısından bazı değiştirilmesi, eklenmesi, bağlaştırılması gereken alanlar olduğu görülmektedir. Özellikle ülkemizin kurucu değerleri ile ilgili olarak ilave edilmesi gereken alanların olduğu açıkça görülmektedir. Bunların yanında yeni program ile özellikle Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı ve gelecekte yabancı dil öğretmenlerine yönelik ölçme değerlendirme yükü son derece artmıştır. Öğretmenlerimiz bir yandan müfredata uygun ders planları hazırlarken diğer yandan yazılı sınav, etkinlik değerlendirmesi, metin çözümlemeleri, gelişim raporları ve analiz tabloları gibi birçok yeni iş yüküyle karşı karşıyadır" değerlendirmesinde bulundu. "Teşkilatlarımızdan gelen her ses bizim için kıymetlidir" Türk Eğitim-Sen olarak, yalnızca bir sendika değil Türk milletinin çocuklarının daha iyi bir geleceğe ulaşması için mücadele eden vicdani bir kuruluş olduklarını söyleyen Geylan, "Ülkemizden, üyelerimizden ve teşkilatlarımızdan gelen her ses bizim için kıymetlidir. Her mesaj bir emanet, her talep bir sorumluluktur. Biz, eğitim çalışanlarının haklarını savunurken aynı zamanda öğrencilerimizin daha nitelikli bir eğitim almasını da savunuyoruz. Çünkü biz, öğretmenine kıymet veren bir ülkenin geleceğinin emin ellerde olduğuna inanıyoruz. İnanıyorum ki, bugün burada, milletimizin maarif davası için ortak aklı inşa ediyoruz" diye konuştu. "Çalıştay kapsamında 17 komisyon ve her ders için ayrı ayrı 22 ders ekseninde detaylı analizler yapılacaktır" Her çocuğun Türkçeyi en güzel şekilde konuştuğu, milli değerleri içselleştirdiği bir eğitim sistemi hayali kurduklarının altını çizen Geylan, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Değerlendirme ve İzleme Çalıştayı kapsamında 17 komisyon ve her ders için ayrı ayrı 22 ders ekseninde detaylı analizler yapılacaktır. Bu çerçevede, ilgili ders programları, ders kitaplarının içerikleri ve etkinlikleri titizlikle incelenecek; ölçme ve değerlendirme yaklaşımları mercek altına alınacaktır. Komisyonlar, müfredatın ön plana çıkarılması gereken güçlü yönleriyle birlikte geliştirilmesi elzem alanları belirleyecek; özellikle ölçme ve değerlendirme süreçlerindeki aksaklıkları ortaya koyarak çözüm önerileri sunacaktır. Aynı zamanda, ders kitapları da değerlendirilecek, içeriklerin milli değerler ve kültürel birikim çerçevesinde öğrencilere aktarılma biçimi ayrıntılı şekilde tartışılacaktır" değerlendirmesinde bulundu.