KÜLTÜR SANAT - 13 Eylül 2023 Çarşamba 10:18

Binlerce asker balığının salındığı göl turizme kazandırılacak

A
A
A
Binlerce asker balığının salındığı göl turizme kazandırılacak

Çankırı’nın Atkaracalar ilçesinde binlerce asker balığının salındığı göl, yürütülen proje ile turistlerin ilgi odağı olacak.


Atkaracalar’da 2 bin 500 metrekare alanda yapılan göl projesinde sona yaklaşılıyor. Binlerce asker balığının salındığı göle gelen ziyaretçilerin tarihi, kültürel ve doğa güzelliklerini gezerek hoşça vakit geçirmesi hedefleniyor. İçerisinde yöresel köy ürünleri satışı, tuz odası, müze, sosyal tesis, çocuk parkı ve gezi alanları bulunan göl, yerli ve yabancı turistlerini ağırlamak için gün sayıyor.



“İnşallah proje tamamlandığında güzel bir hale bürünecek”


Proje ile ilgili bilgi veren Atkaracalar Belediye Başkanı Harun Oflaz, “Asker balıkların, savaş dönemlerinde askere gittiği ve savaş sonrası yaralı olarak geri geldiği söylenen bir inanış var. Biz de bu şekilde olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla burası çok yerli ve yabancı çok turist alıyordu. Şimdi de Allah bu projeyi başlatmayı nasip etti. Bin metrekare olan alan, 2 bin 500 metrekareye çıkartıldı. Bulunduğumuz alana bir seyir terası yaptık. Taşlar döşenecek ve yeşil alanları olacak. Urfa’daki Balıklı Göl’den esinlenerek su kanalları yaptık. Buranın en büyük sorunu lavabo sorunuydu, lavabo ve şadırvanın da yapımı tamamlandı. Burada yöresel köy ürünleri satışı, tuz odası, müze, sosyal tesis, çocuk parkı ve gezi alanları olacak. Bir hayırsever, cami yaptırmıştı, camiyi yeniledik. Işıklandırılması ve sosyal donatılarıyla hemşehrilerimiz ve ziyaretçilerimizin ihtiyaçlarına cevap verir bir hale bürünecek. Gece gündüz ziyarete açık bir yer olacak. Sadece burası için değil, Çerkeş, Kurşunlu, Ilgaz için önemli bir yer. İnşallah proje tamamlandığında güzel bir hale bürünecek” dedi.



Binlerce asker balığının salındığı göl turizme kazandırılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Deprem Bilimci Prof. Dr. Ercan: "Mersin’in sorunu zemin sıvılaşması ve buna bağlı hissedilen aşırı çalkalanma" Deprem Bilimci Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Mersin’den fay geçmediğini ancak yıkım için fay gerekmeyip sarsıntının yeterli olacağını belirterek, "Mersin’in sorunu zemin sıvılaşması ve buna bağlı hissedilen aşırı çalkalanma" dedi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından ’Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Şehirler Konferansı’ düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, kentsel dönüşüm süreci ve uygulamaları ele alındı. Üç oturumda tamamlanan konferansta afet yönetimi, dirençli ve sürdürülebilir kentler ile dünyadaki iyi uygulamalar, uzman konuşmacılar tarafından aktarıldı. Organizasyonun ikinci gününde ise konunun uzmanlarının katılımıyla Kentsel Dönüşüm Çalıştayı düzenlenerek Mersin’e ışık tutacak yol haritası belirlendi. "Kötü zeminde iyi yapı olmaz" Konferansın açılışında konuşan Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremleri felakete dönüştürenin insanlar olduğunu belirtti. Depremin güneşin doğması kadar doğal bir doğa olayı olduğunu vurgulayan Ercan, bu nedenle depreme uygun bir yaşam sürülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’de depreme yönelik bugüne kadar yürütülen çalışmaları anlatan Ercan, depremle mücadele noktasında Yapı Denetim Kuruluşları kurulduğunu hatırlattı. Ancak bunun tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Ercan, "Deprem yıkımlarının yüzde 65’i yerden gelen sorunlardan kaynaklanıyor. Kötü zeminde iyi yapı olmaz. Demek iyi yer seçeceksin. Bunu seçmek için de mutlaka Yer Denetim Kuruluşları kurulmalı. Yer denetlendikten sonra yapı denetim kuruluşu yapıyı denetlemeli" dedi. Yeri jeofizik ve jeoloji mühendislerinin denetlemesi gerektiğini kaydeden Ercan, bu denetimin ardından eğer uygun bir alansa daha yapı oluşmadan Yapı Güvenlik Belgesi çıkarılıp tapuya işlenmesi gerektiğini kaydetti. Yer ve yapı denetim kuruluşlarının aynı zamanda bir sigorta şirketi gibi çalışması gerektiğine dikkat çeken Ercan, "Yerde bir sıvılaşma olur, yapıda oturma yıkılma olursa bu kuruluşların yapının tüm sorumluluğunu üstlenmesi gerekir. Bunlar yapılırsa depremin adı felaket olmaz" diye konuştu. "Mersin’de rezonans çalışmasına başlanmalı" Konuşmasını Mersin’i değerlendirerek sürdüren Ercan, Mersin’den fay geçmediğini ancak yıkım için fay gerekmeyip sarsıntının yeterli olacağını ifade ederek, "Mersin’in sorunu zemin sıvılaşması ve buna bağlı hissedilen aşırı çalkalanma" dedi. Kentsel dönüşüm için sahil kesiminin tamamen yeşil alan olarak bırakılıp Toroslar’a doğru önce bir katlı yapılar arkasına iki-üç katlı yapılar yapılarak devam edilmesi gerektiğini belirten Ercan, "Toros Dağlarına istediğiniz kadar yüksek kat yapabilirsiniz" diye konuştu. Mersin’de tüm kentte vakit kaybetmeden rezonans çalışmasına başlanması, hangi bölgenin sarsıntıdan daha çok etkileneceğinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Ercan, bina kat sayılarının üniversitelerin çalıştığı sıvılaşma haritaları dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Mersin’in Kahramanmaraş depremini 6 şiddetinde hissettiğini ve kentteki tüm zeminle yapıların yorulduğuna işaret eden Ercan, "Şu anda yerin eski özellikleri yok. Kenti depreme hazırlamak istiyorsanız önce göçü, nüfus artışını durdurup yapıları öyle planlamalısınız" değerlendirmesinde bulundu. Çakır: "İnsanımızı korumak zorundayız" MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır da bazı konuların ancak o konuda büyük bir sorun yaşandığında önem kazandığını, bazılarınınsa büyük yıkımlar, felaketler yaşansa da zamanla unutulduğunu ifade etti. Çakır, "Bu nedenle hepimiz kendimizle yüzleşmek zorundayız. Kendisiyle yüzleşmeyen toplumlar gelişemezler" dedi. Bu noktada ele alınması gereken konulardan birinin de kentsel dönüşüm olduğunu belirten Çakır, bugüne kadar yaşanan depremleri hatırlatarak, bu depremlerin ekonomik zararlarının ölçüldüğünü ancak yitirilen canların bedelinin ölçülemeyeceğini kaydetti. Çakır, "Bugün İstanbul’da beklenen deprem olursa Türkiye ekonomisinin yarısı yok olur deniyor. Böylesi bir depremde sadece maddi zarar mı yaşanır? İnsanımızı korumak zorundayız. İşte bu anlamda kongrenin büyük fayda sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu. Doğan: Mersin’i depremlere hazırlamak adına her kesimle birlikte hareket etmek istiyoruz" 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Meclis Üyesi Güven Doğan ise hayata geçirdikleri proje kapsamında neler yaptıklarına ve neleri hedeflediklerine değindi. Mersin’i depremlere, doğal afetlere hazırlamak adına merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve kent dinamikleriyle birlikte hareket etmek istediklerini vurgulayan Doğan, bilimsel verilere dayanarak, kentsel dönüşüm uygulamaları, güçlendirme ve kentsel planlamayı hayata geçirip güvenilir bir yaşam alanı oluşturmak istediklerini kaydetti. Doğan, yürüttükleri faaliyetlerle kamuoyunu bilinçlendirip lobi faaliyetlerini yürütmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.