KÜLTÜR SANAT - 13 Eylül 2022 Salı 17:59

Çankırı’da ’yılın ahisi’ plaketle ödüllendirildi

A
A
A
Çankırı’da ’yılın ahisi’ plaketle ödüllendirildi

Çankırı’da düzenlenen törenlerle kutlanan Ahilik Haftası ve Yaran Kültürü Kutlamaları çerçevesinde yılın ahisi seçilen esnaf plaketle ödüllendirildi.

Çankırı’da düzenlenen törenlerle kutlanan Ahilik Haftası ve Yaran Kültürü Kutlamaları çerçevesinde yılın ahisi seçilen esnaf plaketle ödüllendirildi.


Ahilik Haftası ve Yaran Kültürü Kutlamaları, Çankırı’da düzenlenen törenle kutlandı. 100. Yıl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen kutlama programına Çankırı Valisi Abdullah Ayaz, AK Parti Çankırı Milletvekili Salim Civitçioğlu, Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, STK temsilcileri, esnaflar ve vatandaşlar katıldı.


İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda konuşan Çankırı Valisi Abdullah Ayaz, “Toplumun yazılı olan kurallarının yanında örfün, adetin, teamüllerin ve toplumun kendi dinamiklerinin yaşatılması çok büyük önem arz etmekte. Ahilik de bunun bu coğrafyadaki en güzel örneklerinden birisi. Toplumun, çarşının, esnafın, ticaret erbabının kendi dinamiği, geçmişten günümüze farklı formlara bürünmüş olsa da devam eden bir gelenek. Ahilik örfüne, adet ve geleneğine uygun olarak esnaflığını, ticaretini yapan tüm ticaret erbabına huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Allah yollarını açık etsin. Bu geleneğin yaşaması için mücadele eden başta Esnaf Odası Başkanı ve tüm esnafımıza da teşekkür ediyorum. Yıllarını esnaflığa vermiş yılın ahisini de tebrik ediyorum. Genç ahilerimiz olan çıraklarımız ve kalfalarımıza da yolları, bahtları açık olsun diyorum. İnşallah bu geleneği bu adeti bu doğruluğu ve dürüstlüğü gelecek nesillere aktarabiliriz. Bu uğurda bizler de elimizden geleni yapacağız. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışından gelen bir devletin yönetiminin parçasıyız. Bu sebeple bu geleneğin devamı için, esnafımızın bu çarşıda ve bu coğrafyada faaliyetini devam ettirmesi adına devlet adamı olarak üzerimize düşen ne varsa ben ve çalışma arkadaşlarım esnafımızın yanında olacağız" dedi.


Konuşmaların ardından Çankırı Yazarlar ve Sanatçılar Derneği (ÇAYASAD) Başkan Yardımcısı Yüksel Arslan tarafından “Osmanlı Dönemi Ticari Hayat ve Esnaf Teşkilatları” konulu konferans verildi. Konferansın ardından Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerin "Ahilik" yiyatro gösterisi sahnelendi. Programın sonunda, Çankırı Valisi Abdullah Ayaz tarafından, yılın ahisi seçilen esnaf Burhan Çalışkan’a, şed kuşatılarak plaket verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da domatesin miktarı düştü, fiyatı arttı Antalya’da Eylül ayında domates fiyat endeksi yıllık yüzde 63,40 artarken, miktardaki yüzde 47,37’lik düşüş bu yükselişte etkili oldu. Antalya Ticaret Borsası Eylül ayı hal endeksini açıkladı. Antalya hallerinde işlem gören domates miktar endeksi yıllık yüzde 47.37 azalırken, fiyat endeksi yüzde 63.40 arttı. Sebze miktar endeksi yıllık yüzde 48.91 azalırken, fiyat endeksi yüzde 55.99 arttı. Meyve miktarı ise endeksi yıllık yüzde 40.20 azalırken, fiyat endeksi yüzde 44.75 arttı. Antalya hallerinde işlem gören domates, sebze ve meyvelerin işlem miktar ve fiyatlarıyla ilgili endeks değerleri, 2024 Eylül ayında bir önceki aya göre ve geçen yılın aynı ayına göre değişim gösterdi. Eylül ayı endeksleri miktarda bir önceki aya göre (aylık) domateste yüzde 9,27, sebzede yüzde 34,89 ve meyvede yüzde 13,13 artarken, miktar endeksleri geçen yılın aynı ayına göre (yıllık) domateste yüzde 47,37, sebzede yüzde 48,91, meyvede ise yüzde 40,20 azaldı. Eylül ayında endekslerdeki yıllık değişimler miktarda domates, sebze ve meyve için 9 yıllık ortalamanın rekor ile altında kalırken, yıllık fiyat endekslerindeki değişimler domates, sebze ve meyve için ortalama üstünde gerçekleşti. Eylül ayında domates fiyat endeksi yıllık yüzde 63,40 artarken, miktardaki yüzde 47,37’lik düşüş bu yükselişte etkili oldu. Sebze fiyat endeksi yıllık yüzde 55.99 artarken, sebzenin yıllık miktar endeksinin yüzde 48.91’lik düşüşü fiyat endeksi artışını etkiledi. Meyve fiyat endeksi yıllık yüzde 44.75 artarken, meyvenin yıllık işlem miktarındaki yüzde 40.20’lik düşüş fiyat endeksi artışında etkili oldu. Eylül ayında miktar ve fiyat endekslerindeki aylık değişimler, domates için son 6 yılın ortalama miktar artışı ve fiyatta ise 2019 yılından sonraki en düşük artış olarak tabloya yansıdı. Bir önceki aya göre (aylık) domates işlem miktar endeksi, Eylül ayında yüzde 9,27, işlem fiyat endeksi aylık yüzde 1,73 arttı. Bir önceki aya göre (aylık) sebze işlem miktar endeksi, Eylül ayında yüzde 34,89 artış göstermesine karşılık, işlem fiyat endeksi aylık yüzde 2,19 azaldı. Son 6 yılın Eylül ayları dikkate alındığında sebze miktar endeksinde rekor artış, fiyat endeksinde ise rekor düşüş gerçekleşti. Bir önceki aya göre (aylık) meyve işlem miktar endeksi, Eylül ayında yüzde 13,13 artarken, fiyat endeksi yüzde 0,72 azaldı. Son 6 yılın Eylül ayları dikkate alındığında aylık değişimler, meyve miktar endeksinde ortalama üstü artış, fiyat endeksinde ise ortalama düşüş olarak gerçekleşti.
İzmir Başkan İsmail Yetişkin’den ’cami satılıyor’ haberlerine tepki Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, SGK ile yapılan anlaşma sürecinde kamu taşınmazlarının vergi borçlarına karşılık devredilmesi konusunda çıkan iddialara açıklık getirdi. 1 Ekim 2024 tarihli Seferihisar Belediyesi meclis toplantısında konuşan Başkan Yetişkin, bu sürecin yasal çerçevede ve geçmişte birçok belediyenin izlediği yol ile aynı olduğunu belirtti. Başkan Yetişkin, kamunun kamuya borcunun tahsilinde takas ve devirin mevzuatta da yeri olan bir uygulama olduğunu söyleyerek, "Biz bir çok belediyenin de deneyimine dayanarak ve mevzuata uygun şekilde bu yerlerin satışı değil devrini önerdik. Bu tamamen yasal bir süreçtir ve daha önce AK Partili belediyeler tarafından da benzer şekilde uygulanmıştır" dedi. Başkan Yetişkin, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Tuzla Belediyesi, Çekmeköy Belediyesi ve Akdeniz Belediyesi gibi birçok belediyenin benzer taşınmazları vergi borçlarına karşılık devrettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Tuzla, Çekmeköy, Güngören, Üsküdar ve daha birçok belediye, cami, okul, sağlık ocağı gibi yerleri vergi borçları için hazineye devretmiştir. Bu işlemler belgeli olarak mevcuttur ve tamamen yasal bir süreçtir. Ancak bizim bu uygulamamız, ne yazık ki siyasi bir boyuta çekildi. ’Satılıyor, alındı, gidiyor’ gibi söylemler ortaya atıldı. Halbuki imar planında cami ya da okul yeri olarak görünen bir alanın amacının dışında kullanılması mümkün değildir." Başkan Yetişkin, kamu yararına hizmet eden bu taşınmazların devredilmesinin, başka bir yapıya dönüştürülmesinin söz konusu olmadığını belirterek, "Bizim yapmak istediğimiz de bu taşınmazların amacına uygun şekilde kullanılmasıdır. Ancak konu farklı yansıtıldı ve yanlış anlaşıldı. Kamu yararını korumak adına hareket ettiğimiz bu süreç, hiçbir şekilde satış anlamına gelmemektedir. Bu noktada halkımızın doğru bilgilendirilmesi önemlidir" dedi. Başkan Yetişkin, sürecin yasal çerçevede ilerlediğini ve Seferihisar halkının çıkarlarını koruyarak, kamu yararına uygun adımlar atmaya devam edeceklerini vurguladı.
İzmir Bu proje ile lisansüstü öğrencilere acil psikiyatrik bakım ve ruh sağlığı triyajı eğitimi verilecek Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Engin’in koordinatör yardımcılığını yaptığı “Acil Psikiyatrik Bakım ve Ruh Sağlığı Triyajı Eğitimi” konulu proje TÜBİTAK BİDEP 2237/A Bilimsel Eğitim Destekleme Programları kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Ege Üniversitesi bilim insanları öncülüğünde hazırlanan projelerin TÜBİTAK tarafından desteklenmeye devam ettiğini söyleyen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyi gerçekleştiren ekibi tebrik ederek başarılar diledi. Proje ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Esra Engin, “Projenin amacı lisansüstü düzeyde öğrenim gören hemşirelere yönelik acil servise ruhsal sıkıntıları nedeniyle başvuran hastalara yaklaşım ve ruh sağlığı triyajı hakkında eğitim vermek ve eğitimi değerlendirmektir. Psikiyatrik acillerde, duygu, düşünce ve davranış alanlarının bir ya da bir kaçında ortaya çıkan belirtiler nedeniyle, kişinin bedensel, zihinsel, sosyal bütünlüğü, işlevleri, yaşam kalitesi kendisi ve çevresi açısından tahammül edilemeyecek derecede bozulur. Acil servis hemşireleri ruhsal sıkıntısı olan hastalara bakım verirken; bu hastaları fiziksel, ruhsal ve psikososyal açıdan değerlendirerek, triyaj kategorisini ayırt edebilmeli ve uygulayabilmelidir. Ayrıca, hastaların kendilerine ve başkalarına zarar verme riskini tespit ederek, risk altındaki hastaları korumalı ve bakımını yürütebilmelidir. Tüm bunların yanında bu hastalara psikososyal yaklaşım gösterebilmelidir. Acil hemşireleri tarafından ortaya koyulabilecek tüm bu becerilerle yapılacak olan ilk müdahale, hastaların benzer nedenle tekrar acile başvurmasını önleyebileceği gibi hasta ve yakının tedaviye uyumunu da kolaylaştıracak ve bakımın niteliğini dolayısıyla hasta memnuniyetini artıracaktır” diye konuştu. Prof. Dr. Esra Engin, “TÜBİTAK tarafından desteklenen bu projemiz, danışmanlığını üstelendiğim, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayşe Büyükbayram Arslan tarafından tamamlanan ‘Acil Servis Ruh Sağlığı Triyaj Modelinin Türkiye’ye Uyarlanması’ konulu doktora tezinin devamı olarak oluşturulmuştur. Yaptığımız çalışmalar sonucunda bu proje kapsamında; eğitim hemşirelik alanında lisansüstü eğitimine devam eden hemşirelere yönelik olacaktır. Proje kapsamında, lisansüstü öğrenimine devam eden hemşirelere yönelik acil servise ruhsal sıkıntıları; akut psikotik durum, kriz, psikososyal stres, özkıyım, saldırganlık, zehirlenme nedeniyle başvuran hastaya yaklaşım ve ruh sağlığı triyajı konulu teorik bilgi ve vaka çalışmalarından oluşan bir eğitim programı yürütülecektir. Eğitimciler psikiyatrik aciller konusunda deneyimli olan psikiyatri hemşireliği öğretim üye ve elemanları çoğunlukta olmak üzere Türkiye’nin farklı illerindeki hemşire akademisyenlerden oluşmaktadır” dedi. Projenin eğitimleri, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ev sahipliğinde yapıldı. Eğitim Koordinatörlüğünü İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Leyla Baysan Arabacı’nın yapacağı projede, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Engin ise Eğitim Koordinatör Yardımcısı olarak görev alıyor. Ayrıca Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı araştırma görevlisi Erkan Ünsal da eğitimciler arasında bulunuyor.
Konya Meme taraması kişiye özel olmalıdır Dünya’da ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseri olurken, istatistiklere göre her 8 kadından 1’i meme kanserine yakalanıyor. Meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, meme kanserine yenilmemek için meme kanseri taramasının aksatılmaması gerektiğine dikkat çekti. Son yıllarda Avrupa modeli gibi ülkemizde de koruyucu hekimlik giderek artıyor. Medicana Konya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Okuş, meme kanseri taramasının bir nevi koruyucu hekimlik olduğunu ve meme kanseri taraması sayesinde, bu hastalıktan kaynaklanan ölüm oranlarının düşürüleceğini vurguladı. “Hastanın öyküsüne göre tarama yaşı değişir” Herhangi bir rahatsızlık ya da şikayet olmadan hekime görünmenin sağlık taraması olarak adlandırıldığını, her kanserin taramasının yapılmadığını ifade eden Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Tarama yaptırmak için herhangi bir şikayetinizin olmasına gerek yoktur. Taramanın amacı hastalığın erken evrede teşhis edilip, hastalığa bağlı ölüm oranlarını düşürmektir. Meme organına sahip olan herkesin, meme kanserine yakalanma ihtimali de vardır. Eğer meme kanseri erken evrede yakalanırsa, hastaların kanserle daha iyi bir şekilde mücadele etmeleri sağlanır” dedi. Meme kanserinin erken teşhis edilerek kolay tedavi edilmesi ve tedavi yolunun belirlenmesi için tanı ve tarama yöntemlerinin çok önemli olduğunu, kişiden kişiye tarama yaşının değişebileceğini söyleyen Doç. Dr. Ahmet Okuş, “25 yaşından itibaren kişinin kendi kendisini muayene etmesi gerekir. Hekim kontrolüne 30 yaşında başlanabilir. 30 ile 40 yaş arasında 2 -3 yıl aralıklarla hekim kontrolü olmalıdır. Hekim kontrolünde meme muayene edilir ve gerekli görülürse görüntüleme tetkiki istenir. 40 yaşından sonra ise tarama yıllık istenir. Çünkü yaşla birlikte meme tümörünün görülme oranı da artar. Tümör erken evrede tespit edilirse hastanın hayatta kalma şansı da o kadar çok olur” şeklinde konuştu. “Öncelikle kendi kendinizin doktoru olmalısınız” Meme kanserinin, 30, 40 ve 50 yaşlarındaki kadınlarda daha sık görüldüğü, yaş ortalamasının ise 20’li yaşlara kadar düştüğü görülmekte olduğunu, bu durumdan dolayı hastanın öyküsüne göre tarama yaşının da değişebileceğini ifade eden Doç. Dr. Ahmet Okuş, “Annede ya da teyzede meme kanseri öyküsü varsa, meme kanseri tarama yaşı annenin hastalığa yakalandığı yaşa göre değişir. Genelde ailedeki en genç meme kanseri vakasından 10 yıl öncesinde taramaya başlanır. Örneğin teyzesi 40 yaşında meme kanserine yakalanmışsa o kişinin 30 yaşında meme kanseri taraması yaptırması önerilir. Böyle durumlarda riski en aza indirmek için klasik taramaların dışına çıkmak gerekir. Meme taraması kişiye özeldir” diye konuştu.