ASAYİŞ - 11 Ocak 2025 Cumartesi 08:21

Gökçeada’da rahatsızlanan vatandaşın tıbbi tahliyesi Sahil Güvenlik ekiplerince gerçekleştirildi

A
A
A
Gökçeada’da rahatsızlanan vatandaşın tıbbi tahliyesi Sahil Güvenlik ekiplerince gerçekleştirildi

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde bir vatandaş rahatsızlandı. Rahatsızlanan vatandaşın tıbbi tahliyesi Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince gerçekleştirildi.


Gökçeada ilçesinde rahatsızlanan bir vatandaş tahliyesi için durumu Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerine bildirildi. Ekipler, rahatsızlanan vatandaşın tıbbi tahliyesini gerçekleştirdi. Çanakkale’ye getirilen vatandaş hastanede tedavi altına alındı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de çocuklar ’Değişim için Birlikte’ projesi kapsamında atölye çalışmasına katıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi, Anadolu Kültür Sanat’ın ’Değişim için Birlikte’ projesinin paydaşı olarak tarım alanındaki ailelerin çocuklarıyla bir araya gelerek, sanatsal ve eğitici atölye çalışmaları düzenledi. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Uyum Merkezi’nin desteğiyle, ilk etapta Tarsus’un Günyurdu Mahallesi’nde yaşayan çocuklardan bir grup belirlendi. Çocuklarla yapılan atölyelerde çeşitli sanatsal ifade çalışmaları gerçekleştirildi. Çocuklar, eğitim ve kültür hakkı gibi önemli konuları gündeme getirirken, sanatı bir ifade biçimi olarak kullandı. Atölye çalışmasının ilk gününde Günyurdu-Atgirmez mevkisinde bulunan Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde çocuklar kendi hikayelerini anlatarak, heykeller ve korkuluklar tasarladı. İkinci gün ise Büyükşehir Belediyesinin Adnan Menderes Bulvarı’nda yer alan Etkinlik ve Sanat Merkezi’ne getirilen çocuklar, burada kendi tasarladıkları korkuluk figürlerini yaptı. "Hedefimiz, çocukların nitelikli eğitime, kültürel ve sanatsal faaliyetlere erişimini sağlamak" Sosyal Hizmetler Dairesi’nde görev yapan Sosyal Hizmet Uzmanı Yusuf Yazgı, tarım alanlarında yaşayan çocukların eğitim hakkına odaklanmak ve farkındalık oluşturmak adına, yerel yönetim, sivil toplum ve kültür sanat aktörleri olarak bir arada olduklarını belirtti. Tarsus’un Günyurdu Mahallesi’nde yaşayan çocuklara yönelik atölyeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Yazgı, "Projede hedefimiz, tüm çocukların nitelikli eğitime, kültürel ve sanatsal faaliyetlere erişimini sağlamak" dedi. "Çocukların yaşadıkları yerin rotalarını çıkardık" Kültürhane’de görev yapan Ciran Ay da proje kapsamında her kuruluşun kendince bir rol aldığını belirterek, "Büyükşehir Belediyesi Göç Uyum Merkezi’ndeki arkadaşlar bize yer seçiminde yardımcı oldu ve o çocuklarla tanıştık. Bir çıktı alabilmek için çocuklarla aktiviteler yaparak, çocukların yaşadıkları yerin rotalarını çıkardık. Çocukların köy içindeki rotasını çizmeye çalıştık" diye konuştu. Çocuklar etkinlikten keyif aldı Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Günyurdu-Atgirmez mevkisinde bulunan Kadın ve Çocuk Atölyesi’nde program dahilinde düzenlenen atölye çalışmalarına katılan Hasret Ağırağaç, bazı etkinlikleri ilk kez deneyimleme fırsatı yakaladığını belirterek, "Bizim için çok büyük bir anı oldu. Gezmediğim, görmediğim yerleri gördüm. Birçok insanla tanıştım" dedi. Ravza Kahveci ise her çocuğun eğitim alması gerektiğinin altını çizerek "Atölyenin bize çok katkıları oldu" diye konuştu.
Bursa Hem hayat, hem iş arkadaşı Bursa’nın İznik ilçesinde ağır sanayi sektöründe çalışan eşinin işten geç saatte yorgun dönmesine üzülen genç kadın eşi ile ortak oldu. Çekicilere kasa imalatı yapan genç kadın elinin hamuruyla sanayide demir dövüp kaynak yapıyor. Gamze Acar çalışkanlığı ile “erkek işi” diyenlerin ön yargısını kırdı. Bursa’nın İznik ilçesinde yaşayan evlendiği günden bu yana çekici kasaları imalatı yapan, eşi Kadir Acar’ın (32) işine ilgi duyan 29 yaşındaki Gamze Acar bu ilgisini eşi eve geç ve yorgun gelince, mesleğe çevirme kararı alarak sanayide eşinin de desteği ile çırak olarak işe başladı. 2 sene önce başladığı bu işte bir çok ön yargıyla karşılaşan Acar, eşinin de desteğiyle bu ön yargıları kırarak müşterilerin ve sanayi esnafının takdirini kazandı. Acar, “2 yıl önce heves ettiğim işi eşime söyledim. Eşimde beni kırmadı ve burada işe başlamama izin verdi. Boş zamanlarımda sürekli sanayiye geliyorum çalışmaya. Hayat arkadaşım canım eşim sağ olsun her konuda bana çok yardımcı oluyor. Her konuda desteğini benden esirgemeyen eşim sayesinde birçok şey öğrendim. Şu anda işyerimize gelen çekici kasaları imalatı yaparken, sök-tak işlerini ve kaynak yapıyorum. Demir dövüyorum. Bir çok farklı işi yapabiliyorum" dedi. Günümüzde kadınların elini attığı her işte başarılı olabileceklerini yeter ki istemeleri gerektiğini ifade Acar, "Bu meslek zor meslek kolay bir meslek değil ama her işin bir zorluğu vardır. Önemli olan zaten zoru başarmaktır. Ben kadınların zoru başaracağına inanıyorum. Yani kadınların da bu mesleği yapabileceğine inanıyorum. Çoğu kadın böyle zor meslekleri yapabiliyor. Bazen mesela bir şey söküp takıyorken müşteriler görüyor, azimli olduğumu, tebrik edip gurur duyuyorlar. Bence kadınlar her şeyi başarabilir” diye konuştu.
Eskişehir Sevimli dostlar bin 500 liraya özel şampuanlarla yıkanıp tıraş ediliyor Eskişehir’de 7 yıldır pet kuaförlüğü yapan Kaan Uryan, evcil hayvanları önce yıkayıp sonra tıraş ediyor. Uryan, 2-3 ayda bir yapılan işlemler hayvanların hijyeni ve bakımı açısından önemli yere sahip olduğunu belirtti. Eskişehir’de 7 yıldır pet kuaförlüğü yapan 25 yaşındaki Kaan Uryan işinin inceliklerini anlattı. Evcil hayvanların rahatı ve hijyeni için yapılan yıkama ile ardından gerçekleşen kesimler, yaklaşık 2 buçuk saatte bitiyor. Özel şampuanla yıkanan, ardından da kurulanan hayvanların, makas ve tıraş makinesi yardımı ile ise tüyleri kısaltılıyor. Doğduklarından bu yana pet kuaföründe yıkanan ve tıraş edilen kedi, köpek, tavşan gibi evcil hayvanların duruma alıştıkları gözleniyor. Genellikle 3 ayda bir pet kuaföründe bakımları getirilen ve bakımları hayvanlar daha sonra sahiplerine teslim ediliyor. Yapılan 4 buçuk saatlik bakımların fiyatı ise ortalama bin 500 TL oluyor. Son olarak evcil hayvanlarını evde tıraş etmeye çalışan vatandaşlara uyaran Kaan Uryan, bunun deriye ciddi zararlar verebileceğini belirtti. “Bize özellikle köpek, kedi ve tavşan getiriliyor” Yaklaşık 7 yıldır pet kuaförlüğü yapan Kaan Uryan, mesleğinin hakkında şöyle konuştu: “Pet kuaförüyüz, hayvanların tıraşını ve genel bakımını yapıyoruz. Onların sağlıkları için hijyen bakımıyla ilgili hizmetleri veriyoruz. Mesleğimiz, bir ustalıkla yapılması gereken bir iş. Öyle evde, ’Hadi makasımla, makinemle keseyim’ gibi düşünülebilecek bir meslek değil. Nasıl her kadın, her erkek kuaföre gidip saçını yaptırıyorsa, aynı o şekilde bu dostlarımızın tıraşı için de uzman bir kuaför hizmetine ihtiyacı var. Temel olarak köpeklerin sadece güzel görünümü ve hijyen temizliği ortaya çıkıyor. Dostlarımızın geneline bebeklikten bu işlemlere başladığımız için genellikle hepsi sakin durabiliyorlar. Tabii ki durmayanlar da oluyor. Bize özellikle köpek, kedi ve tavşan getiriliyor. Önce yıkama, sonra tıraş yapabiliyoruz ya da önce tıraş, sonra yıkama olabiliyor. Bazen 2 yıkama, 2 tıraş şeklinde arka arkaya gidilebiliyor. Bunlar yapılacak işleme göre değişiyor. Fiyatlar ortalama bin 500 TL civarında.” “2-3 ayda bir kesinlikle tıraşa gelmesi gerekiyor” Bu tür işlemlerin evde yapılmasını önermeyen Uryan, kesici aletlerin hayvanın derisine ve cildine ciddi zararlar verebileceği konusunda uyardı. Yapılan işlemeler hakkında da konuşan Uryan, "Kesici aletlerle çalıştığımız için hayvanın derisinde kesikler oluşabilir. Biz ne kadar uzman olsak da bu ihtimalimiz var. Bu evde yapıldığında risk oranı daha da yükselebiliyor. O yüzden böyle işlemlerin evde yapılması hiçbir şekilde önerilmiyor. Bazı köpeklerde tüy çok çabuk uzayıp hemen karışmaya başlayabiliyor. Bu karışıklık da derinin hava almasına engel oluyor. O yüzden onların 2-3 ayda bir kesinlikle tıraşa gelmesi gerekiyor. Evde iyi bakım yapılır ve tüyler taranırsa bu süre 5 aya kadar çıkabilir. Özellikle kedilerde makine ile kısa kestiğimiz için tüyün dökülme oranında hiçbir değişiklik olmuyor. Sadece tüy küçük olduğu için siz görmüyorsunuz. Bu tarz tatlı dostlarla çalışmak hiç sıkıcı değil, gerçekten oldukça eğlenceli. Önemli olan, onların alışkın olması ve bizim de bu işi elimizden geldiği kadar iyi yapmamız. Bildiğin insan gibi tıraş oluyorlar. İşlemlerimiz ortalama 2 buçuk saat sürüyor. Süre tüy durumuna göre değişiyor. İşin içine tarama işlemleri de girince bu süre 4-5 saate kadar çıkabiliyor. Boyamaya kadar yapabiliyoruz. Renklendiriyoruz, boyuyoruz. Tabii ki, ’Şurası uzun olsun, burası kısa’ gibi talepleri de karşılıyoruz” dedi.
Adana Sedyeyle geldiği doktordan oynayarak çıktı Adana’da unutkanlık ve dengede duramama şikayetiyle sedyede doktora başvuran 70 yaşındaki Nazım Diken, ameliyatla sağlığına kavuştu. Doktora kontrole gelen Diken, “Ben neşeli bir adamdım ve şuanda tekrardan o eski neşeme döndüm. Şuanda oynayabiliyorum, hatta güreşebilirim” dedi. Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Nazım Diken (70), 6 ay önce unutkanlık, dengede duramama ve idrar kaçırma şikayetiyle hastaneye başvurdu. Bir türlü sağlığına kavuşamayan Diken’e önce Parkinson, ardından da alzaymır tanısı konuldu. Tedavilere rağmen sağlığına kavuşamayan Nazım Diken, 3 ay önce Adana’ya gelip Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen’e başvurdu. Tetkiklerden sonra Prof. Dr. Şen, Nazım Diken’e hidrosefali tanısı koydu. Daha sonra Prof. Dr. Orhan Şen, 70 yaşındaki adamı ameliyat etti ve Diken sağlığına kavuştu. “Şuan çok iyiyim” Kontrole gelen Nazım Diken, sağlığına kavuştuğunu ve artık oynayabildiğini söyledi. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Diken, “Daha önce arabaya binerken eğiliyordum, binemiyordum. Şuanda Allah’a çok şükür iyiyim. Oturup, kalkabiliyorum bir sorunum yok. İdrar kaçırıyordum geçti, unutkanlık sorunum geçti. Gitmediğim yer kalmadı, spor dahi yaptım ama bir çözüm bulamadım. En son buraya geldik ve burada hocamız yaptığı tetkikler sonucu bana hidrosefali tanısı koydu. Başarılı bir ameliyat geçirdim ve onun sayesinde şuanda oynayabiliyorum, hatta güreşebilirim. Geziyorum ve arabaya binebiliyorum. Ben neşeli bir adamdım ve şuanda tekrardan o eski neşeme döndüm. 3 ay önce ameliyatımı oldum ve şuanda çok iyiyim” ifadelerini kullandı. “Hastamız sağlığına kavuştu” Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen ise her alzaymır ve Parkinson tanısının doğru olmadığını, uzman kişiler tarafından kontrollerin yapılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “Dengesizlik, idrar kaçırma, unutkanlık şikayetiyle hastamız bize başvurdu. Daha önce gittiği doktorların bazıları Parkinson, bazıları da alzaymır tanısı koymuş. Ancak biz yaptığımız tetkiklerde hidrosefali olduğunu fark ettik. Klinik yakınmalarda hidrosefali ile uyumluydu. Öncesinden belden su alma işlemi yaptık. Su alma işleminden sonra meslektaşım Op. Dr. Ahmet Sedat Kurtar ile birlikte hidrosefali ameliyatını yaparak ‘Şant’ taktık. Ondan sonra hastamız düzeldi, şuanda sağlığına kavuştu. Her unutkanlık alzaymır veya bir Parkinson değil. Beraberinde idrar kaçırma, dengesizlik veya konuşma bozukluğu varsa mutlaka beyin sinir ve omurilik cerrahisi uzmanı görmeli” diye konuştu.