GÜNDEM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 09:57

Sevimli dostlar bin 500 liraya özel şampuanlarla yıkanıp tıraş ediliyor

A
A
A
Sevimli dostlar bin 500 liraya özel şampuanlarla yıkanıp tıraş ediliyor

Eskişehir’de 7 yıldır pet kuaförlüğü yapan Kaan Uryan, evcil hayvanları önce yıkayıp sonra tıraş ediyor. Uryan, 2-3 ayda bir yapılan işlemler hayvanların hijyeni ve bakımı açısından önemli yere sahip olduğunu belirtti.


Eskişehir’de 7 yıldır pet kuaförlüğü yapan 25 yaşındaki Kaan Uryan işinin inceliklerini anlattı. Evcil hayvanların rahatı ve hijyeni için yapılan yıkama ile ardından gerçekleşen kesimler, yaklaşık 2 buçuk saatte bitiyor. Özel şampuanla yıkanan, ardından da kurulanan hayvanların, makas ve tıraş makinesi yardımı ile ise tüyleri kısaltılıyor. Doğduklarından bu yana pet kuaföründe yıkanan ve tıraş edilen kedi, köpek, tavşan gibi evcil hayvanların duruma alıştıkları gözleniyor. Genellikle 3 ayda bir pet kuaföründe bakımları getirilen ve bakımları hayvanlar daha sonra sahiplerine teslim ediliyor. Yapılan 4 buçuk saatlik bakımların fiyatı ise ortalama bin 500 TL oluyor. Son olarak evcil hayvanlarını evde tıraş etmeye çalışan vatandaşlara uyaran Kaan Uryan, bunun deriye ciddi zararlar verebileceğini belirtti.



“Bize özellikle köpek, kedi ve tavşan getiriliyor”


Yaklaşık 7 yıldır pet kuaförlüğü yapan Kaan Uryan, mesleğinin hakkında şöyle konuştu:


“Pet kuaförüyüz, hayvanların tıraşını ve genel bakımını yapıyoruz. Onların sağlıkları için hijyen bakımıyla ilgili hizmetleri veriyoruz. Mesleğimiz, bir ustalıkla yapılması gereken bir iş. Öyle evde, ’Hadi makasımla, makinemle keseyim’ gibi düşünülebilecek bir meslek değil. Nasıl her kadın, her erkek kuaföre gidip saçını yaptırıyorsa, aynı o şekilde bu dostlarımızın tıraşı için de uzman bir kuaför hizmetine ihtiyacı var. Temel olarak köpeklerin sadece güzel görünümü ve hijyen temizliği ortaya çıkıyor. Dostlarımızın geneline bebeklikten bu işlemlere başladığımız için genellikle hepsi sakin durabiliyorlar. Tabii ki durmayanlar da oluyor. Bize özellikle köpek, kedi ve tavşan getiriliyor. Önce yıkama, sonra tıraş yapabiliyoruz ya da önce tıraş, sonra yıkama olabiliyor. Bazen 2 yıkama, 2 tıraş şeklinde arka arkaya gidilebiliyor. Bunlar yapılacak işleme göre değişiyor. Fiyatlar ortalama bin 500 TL civarında.”



“2-3 ayda bir kesinlikle tıraşa gelmesi gerekiyor”


Bu tür işlemlerin evde yapılmasını önermeyen Uryan, kesici aletlerin hayvanın derisine ve cildine ciddi zararlar verebileceği konusunda uyardı. Yapılan işlemeler hakkında da konuşan Uryan, "Kesici aletlerle çalıştığımız için hayvanın derisinde kesikler oluşabilir. Biz ne kadar uzman olsak da bu ihtimalimiz var. Bu evde yapıldığında risk oranı daha da yükselebiliyor. O yüzden böyle işlemlerin evde yapılması hiçbir şekilde önerilmiyor. Bazı köpeklerde tüy çok çabuk uzayıp hemen karışmaya başlayabiliyor. Bu karışıklık da derinin hava almasına engel oluyor. O yüzden onların 2-3 ayda bir kesinlikle tıraşa gelmesi gerekiyor. Evde iyi bakım yapılır ve tüyler taranırsa bu süre 5 aya kadar çıkabilir. Özellikle kedilerde makine ile kısa kestiğimiz için tüyün dökülme oranında hiçbir değişiklik olmuyor. Sadece tüy küçük olduğu için siz görmüyorsunuz. Bu tarz tatlı dostlarla çalışmak hiç sıkıcı değil, gerçekten oldukça eğlenceli. Önemli olan, onların alışkın olması ve bizim de bu işi elimizden geldiği kadar iyi yapmamız. Bildiğin insan gibi tıraş oluyorlar. İşlemlerimiz ortalama 2 buçuk saat sürüyor. Süre tüy durumuna göre değişiyor. İşin içine tarama işlemleri de girince bu süre 4-5 saate kadar çıkabiliyor. Boyamaya kadar yapabiliyoruz. Renklendiriyoruz, boyuyoruz. Tabii ki, ’Şurası uzun olsun, burası kısa’ gibi talepleri de karşılıyoruz” dedi.



Sevimli dostlar bin 500 liraya özel şampuanlarla yıkanıp tıraş ediliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te dijital bağımlılığa değindi Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, dijital bağımlılığın modern çağın vebası olduğunu söyleyerek, "Çünkü öldürmüyor ve tedavisi en zor hastalık. Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir" dedi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Bilecik’te ‘Merkez-Taşra Buluşması’na katıldı. Diyanet İşleri Başkanlığınca hizmetlerin etkin ve verimli şekilde yürütülmesi, merkez ve taşra teşkilatı arasındaki iletişimin güçlendirilmesi, faaliyetlerin yerinde görülerek katkı sağlanması amacıyla Bilecik’te Merkez-Taşra Buluşması programı yapıldı. "Dünyanın en ücra köşesinde oluşan bir bilgi dijitalleşme sayesinde anında dünyanın her tarafına yayılmaktadır" Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açış konuşmasını İl Müftüsü Ahmet Dilek yaptı. Müftü Ahmet Dilek, “Dünyanın en ücra köşesinde oluşan bir bilgi dijitalleşme sayesinde anında dünyanın her tarafına yayılmaktadır. Bizler din görevlileri olarak dijitalleşen bu çağda görevimizi en etkili ve verimli bir şekilde nasıl yapacağız. Dijitalleşen dünyada temsil ettiğimiz dini değerleri, sahip olduğumuz dini müktesebatı nasıl anlatacağız ve enformasyona nasıl dönüştüreceğiz; dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sıkıntıları nasıl aşacağız. Bu konularda bizleri aydınlatmak için ilimizi teşrif eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun Hocamız bizlere sunumlarını gerçekleştirecek. Ben hepiniz adına kıymetli hocamıza teşekkür ediyor, anlatacaklarından müstefit olmayı Rabbimden niyaz ediyorum” dedi. "Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir" Konuşmasında teknoloji bağımlılığı konusuna değinen Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, “Dijital bağımlılık, modern çağımızın vebasıdır. Bağımlılık ademoğlunun başına gelebilecek en kötü hastalıktır. Çünkü öldürmüyor ve tedavisi en zor hastalık. Bağımlılık sebebiyle kaybettiğimiz her bir genç, vatan toprağından kaybedilmiş bir karış toprak gibidir. Maliyeti yüksek, kaybı büyük ve onarımı zor bir sorundur” dedi. "Çocuklarımızı ekrandan kopartalım; camilere, cami dışı aktivitelere ve spor müsabakalarına yönlendirelim" Doç. Dr. Argun, “Gençlik rol model arıyor. Bizler gençlerimize karakterimizle, kimliğimizle, ilmimizle ve davranışlarımızla rol model olabiliyor muyuz onu sorgulamamız lazım. Ekranla aramıza mesafe koymamız lazım. Etrafımızda bizlere halka oluşturan ve bizlerle hemhal olan gençleri ekrandan uzak tutmamız lazım. Gençlere meşguliyet alanları açmamız lazım ki onları bağımlılıktan uzak tutalım. Toplumumuzun bizden beklentisi budur. Çocuklarımızı ekrandan kopartalım camilere, cami dışı aktivitelere ve spor müsabakalarına yönlendirelim. Elimizden ne geliyorsa onlarla ilgilenerek teknoloji bağımlılığından kurtaralım. Unutmayalım ki çocukları ekrandan uzak tuttuğumuz her an bizim için ve çocuklarımızın geleceği için büyük bir kazanç olacaktır” diye konuştu. "Çocuklarımızı ve gençliğimizi korumak ve kollamak için çalışmalarda bulunacağız" Din görevlilerine Yeşilay’ın çalışmalarına destek olmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Argun, “Kurtuluş Savaşı döneminde Şeyhülislam İbrahim Haydarizade’nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından 5 Mart 1920’de İstanbul’da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulan Yeşilay ile beraber hareket ederek, ortaklaşa program ve faaliyetler düzenleyerek gençlerimizi bağımlılık tehlikesine karşı korumalıyız. Unutmayalım ki her gün yeni bir bağımlılık türü ortaya çıkıyor. Öncelikle kendimizi çağın vebası olan bu dijital bağımlılıktan koruyacağız. Daha sonra çocuklarımızı ve gençliğimizi korumak ve kollamak için çalışmalarda bulunacağız. İyi bir dijital okur-yazar olacağız. Teknoloji ve gündemi iyi takip edecek tüm imkanlarını pozitif yönde kullanacağız. Çünkü bizler bu dünyada olup bitene bigane kalamayız” dedi. Hatıra fotoğraflarının çekildiği konferansın ardından İl Müftüsü Ahmet Dilek tarafından günün anısına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun’a hediye takdim edildi. Konferans sonrası Merkez-Taşra Buluşması programı kapsamında bir dizi toplantı gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun farklı ünvanlarda görev yapan personel ile bir araya gelerek istişarelerde bulundu.