EĞİTİM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 15:37

AFAD Başkanı Memiş: "Dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır"

A
A
A
AFAD Başkanı Memiş: "Dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır"

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin ’2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde ’Türkiye’de Afet Yönetimi ve 6 Şubat Depremleri’ konusunda ilk dersi veren AFAD Başkanı Okay Memiş, "Anlattığım operasyon dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonudur. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır. Eksiklerimiz vardır ama bu operasyon bu kadar kısa sürede yapılan en büyük operasyonudur. Bunu dünyadaki diğer afetleri inceleyerek söyledik" dedi.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinin ’2024-2025 Akademik Yılı Açılışı Töreni İÇDAŞ Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, AFAD Başkanı Okay Memiş, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve akademisyenlerin katıldığı program; saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Program, ÇOMÜ Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Senfoni Orkestrası konseriyle devam etti.


Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı açılışında ’Türkiye’de Afet Yönetimi ve 6 Şubat Depremleri’ konusunda ilk dersini veren AFAD Başkanı Okay Memiş, "Sizlere şu ana kadar anlattığım operasyon dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonudur. Bunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır. Eksiklerimiz vardır ama bu operasyon bu kadar kısa sürede yapılan en büyük operasyonudur. Bunu dünyadaki diğer afetleri inceleyerek söyledik. Amerika’daki FEMA bizim muadil kurumumuz. Japonya’da depremler ve diğer afetler, Çin’de ve diğer dünyanın diğer memleketlerinde meydana gelen afetlerde devletin gösterdiği risk, milletin gösterdiği tavır, devletin, milletimizin gösterdiği refleks gerçekten takdire şayandır. Afet yönetiminin üç ayağı vardır. Bir, afet öncesi. İki, afetlere müdahale. Üç, afet sonrası iyileştirme. Az önce de söyledim. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti olarak afetlere müdahalede ve afet sonrası iyileştirmede dünyanın en iyi memleketlerinden birisiyiz. Hele bunu anlattığım örnek hamaset olsun diye söylemiyorum. Hepsini araştırarak akademisyenlerimiz de burada araştırmaya da istediği gibi bakabilirler. En büyük operasyonudur. Ancak risk azaltmada daha epeyce mesafe almamız gerektiğinin de bilincinde ve farkındayız" dedi.



"Müdahale kapasitenizi geliştiriyoruz ve artırıyoruz"


Deprem afeti açısından riski azaltmanın kentsel dönüşüm demek olduğunu ifade eden Memiş, "Çanakkale’de risk varsa Çanakkale’deki binaların riski tespit edilip yerel yönetimlerimiz, vatandaşlarımızın marifetiyle mutlaka dönüşümünü gerçekleştirmemiz lazım. Bunu yapamazsak şayet yıkımlarla karşı karşıya kalacağız. Bu bizim için çok önemli. İkinci deprem afeti açısından. Çünkü her afetin risk azaltması farklıdır. Bina deprem yönetmeliğinden birazdan bahsedeceğim. Güncelliyoruz, güncelledik. Akademik çalışmayı mühendislerimizle, hocalarımızla bitirdik. Kamuoyuyla bakanlar kuruluna sunduktan sonra paylaşacağız. Binaların daha sağlam şekilde yapılması ile ilgili çalışma. ’Ya arkadaş aklın neredeydi, eskiden niye yapmadın’ diyecek olursanız, her depremin öğrettiği hususlar var mühendislik açısından. Yaşanan depremin büyüklüğünden sonra sistemi yeniden kurgulamak bir zorunlu hale geldi. Dolayısıyla gerçekten risk azaltmaya yönelik de çalışma yapmamız gerekiyor. Müdahale kapasitenizi geliştiriyoruz ve artırıyoruz. Az önce bir rakamdan bahsettim size. Dünyada o kadar rakama ulaşmak mümkün değil. Bizim yapmamız gereken, yıkılmayacak sağlam zemine sağlam bina yapmak. Ama biz şuna başladık. Kahraman ordumuzu, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, jandarmamızı, polisimizi eğitmeye başladık. Önce kamudan başladık. Onlara verdiğimiz eğitimlerle enkazlarda ve afetlerde müdahale kapasitemiz artırmaya başladı. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında arama kurtarmada 100 bin bir projesi koyduk adını. Çalışmalarımız devam ediyor. Şimdiden 106 bin rakamı ulaştık. Ve çalışmalarımız da devam ediyor. Bu artarak devam edecek bu. Eğitim alanı ve eğitmen kapasitemizi artırdık. Araba kurtarma eğitmenini de çok önemli. Biz sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde özellikle hem gönül coğrafyamızda hem Türk Cumhuriyetlerinde mentörlük yapıyoruz. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği Sivil Koruma mekanizmasının da üyesiyiz. Ve uluslararası akreditasyona sahip olan bir kurumuz. AFAD olarak hatta dünyada da bu işi en iyi bilen ekiplerden birisiyiz. Keşke dramatik tecrübelerimiz olmasa da bunu söylemesek ama bizim yaşadığımız trajik ve dramatik tecrübeleri başka memleketler çok yaşamadığı için bizim ekiplerimiz hakikaten bu anlamda çok deneyime sahipler. Arama-kurtarma malzemeleri yerine birleştiriyoruz. Ama yüksek moralle 7/24 dört hiçbir ayrım yapmaksızın Anadolu’nun 85 milyonunda 81 vilayetteki bütün kardeşlerimizin hem emrindeyiz hem de onların yanındayız. Bütün imkanlarımızı onlar için seferber etmeye gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.



"En fazla insani yardım yapan ülke pozisyonundayız"


Sadece Türkiye’de değil uluslararası alanda da 5 kıta 70 ülkede insani yardım faaliyetlerini yürüttüklerinin altını çizen Memiş, "5 kıta 70 ülkede insani yardım faaliyetlerini yürütüyoruz. Onu da özellikle ifade etmek isterim. 2018-2022 yıllı Küresel İnsan Yardım Raporu incelendiğinde her yıl neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti gayri safi milli hasılası orantılandığında en fazla insani yardım yapan ülke pozisyonundayız. Bunları anlatırken yer yer eleştiriler ve sosyal medyada haksız linçlere de maruz kalıyoruz. Biz kendi ülkemizin vatandaşlarını asla ihmal etmeden bu yardımları yapıyoruz. Biz Maraş’ta, Hatay’da, Adıyaman’da, Malatya’daki vatandaşlarımızı asla ihmal etmeden bu işleri yapıyoruz. Gazze’ye toplamda 80 bin ton insanı yardım yapıyoruz. Biz AFAD olarak insanın yardım boyutundayız. Her ay neredeyse Mısır’a, Kahire’ye kendim bizzat gidiyorum. Refah sınırın kapısından insanın yardım malzemelerini ulaştırmaya gayret ediyoruz ama çok büyük güçlüklerle karşı karşıya kalıyoruz. Biz AFAD olarak Mısır’la Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden iyi şekilde başlamasına vesile olduğumuzu söyleyebiliriz. Orada afet diplomasisiyle, oradaki hükümetlerle güven telkin ederek bizim iyi niyetimizi anladılar. Biz de onlara birçok konuda yardımcı oluyoruz ve yeniden bu şeylere başlattık diyebilirim. Sadece Gazze’ye değil, şu anda Başkan Yardımcı Bosna Hersek’te, orada en son bir sel meydana geldi. 18 kişi hayatını kaybetti. 40 kişi kayıptı, oradayız. Bangladeş’te sel oldu, oradaydık. Afganistan’da, Pakistan’da, Sudan’da, Somali’de, şimdi Lübnan’da bir şey var. Güneyimizde 2 saat mesafede bir savaş ortamı var adeta. Dolayısıyla biz duyarlı bir şekilde bekliyoruz" diye konuştu.



AFAD Başkanı Memiş: "Dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme operasyonunu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti başarmıştır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Atatürk’ün Nazilli’ye gelişinin 87. yıldönümü coşkuyla kutlandı Aydın’ın Nazilli ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 87 yıl önce ilçeye gelişinin ve Sümerbank Basma Fabrikası’nın açılışının yıl dönümü coşkuyla kutlandı. Kutlamalar İstasyon Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önüne çelenk sunumu ile başladı. Törene Nazilli Kaymakam Huriye Küpeli Kan, Nazilli Belediye Başkanı Ertuğrul Tetik, Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, Garnizon Komutanı Personel Albay Mehmet Toker, İlçe Emniyet Müdürü Şafak Yıldırım, İlçe Jandarma Komutanı Ahmet Refik Özsoy, siyasi parti ve STK temsilcileri, Muharip Gaziler Nazilli Şubesi, Nazilli Kuva-yi Milliye Derneği üyeleri, kurum ve daire müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı. Kortej yürüyüşü ile belediye meydanında birinci bölümü tamamlanan etkinlikler, Sümerbank Müzesi’nin gezilmesi ve Gıdı Gıdı Tren İstasyonu önünde protokol üyelerinin günün anlam ve önemine ilişkin konuşmaları ile devam etti. “Cumhuriyete çok şey borçluyuz” Sümer Kampüsü’nde devam eden etkinliklerin ikinci bölümünde günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı ADÜ Nazilli Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Özçağ yaptı. Üniversite olarak sanayinin musikisini eğitim alanında devam ettirmenin gayreti içerisinde olduklarını belirten Özçağ, Sümerbank Fabrikasının, sadece bir fabrika değil, aynı zamanda bir medeniyet hareketi olduğunu sözlerine ekledi. Özçağ, “23 Ağustos 1935 tarihinde dönemin ekonomi bakanı Celal Bayar tarafından temelleri atılan, 18 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlanarak, 9 Ekim 1937 tarihinde bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce teşrifleriyle hizmete açılan ve Genç Cumhuriyet’in Birinci Beş Yıllık Planı’nın ilk önemli eseri sayılan Nazilli Basma Fabrikası; Büyük Menderes nehrinin suladığı verimli toprakların ürünü olan pamuğu uzağa gitmeksizin yine aynı nehrin suyundan yararlanarak bölgeye yakın linyit kaynaklarının elektriğe dönüşmesi, bölgede yaşayan işgücünden faydalanarak üretilecek basmaların İzmir-Aydın demiryolu vasıtasıyla pazara sevki açısından büyük önem taşımaktadır. Fabrikanın kurulmasından önce bölgede üretilen pamuğun daha iyi nitelik kazanması amacıyla pamuk ıslah istasyonu kurulması, Sovyet kredisi ile inşa edilen fabrikanın kredi geri ödemesinin narenciye ile yapılması, işçilerine sunduğu modern ve huzurlu çalışma ortamına ek olarak sağlanan ekonomik ve sosyal imkanlar, Nazilli’yi büyük bir şehir kimliğine kavuşturması, Nazilli Basma Fabrikası’nı büyük bir dehanın eseri ve tam bir devletçilik projesi yapmaktadır. Tekniğin, üretimin, devletçiliğin musikisi tam 65 yıl boyunca bu ülkeye hizmet etti. Basma üretti, elektrik üretti, hastane üretti, lojman üretti, kreş üretti, spor üretti, bir şehri oluşturdu. Keşke bu musikinin sesi hiç kesilmeseydi. Nazilli’yi, cumhuriyeti aydınlatmaya devam edebilseydi. Bizler, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün içerisinde bulunduğumuz bu değerli mirasında, sanayinin musikisini eğitim alanında devam ettirmenin gayreti içindeyiz. Bu gayreti gösterirken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel değerlerine bağlı gençler yetiştirmek temel hedeflerimizdendir. Unutmayalım ki cumhuriyete çok şey borçluyuz. Bu borcumuzu çalışarak, üreterek ödemeye yaşamımız boyunca da devam edeceğiz" dedi. “Bu önemli mirası yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 87 yıl önce Nazilli’de sadece bir fabrika açmakla kalmayıp, burada bir şehir oluşturduğunu vurgulayan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, “ Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma hamlelerinin önemli bir dönüm noktası olan bir günü anıyoruz. 87 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin ilk basma fabrikası olan Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası’nın açılışını gerçekleştirmek üzere Nazilli’ye gelmişti. Atatürk’ün Nazilli’ye armağan ettiği Sümerbank, sadece bir fabrika değil, aynı zamanda bir dönem, bir mücadele ve bir başarı hikâyesi idi. Bu önemli mirası yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi. Nazilli, Sümerbank’la birlikte Türkiye’nin kalkınma tarihinde önemli bir yer edinmiştir ve bu miras, sonsuza dek yaşayacaktır” dedi. “Ben de bir Sümerbank çocuğuyum” 1938 yılının Nazilli’sinde Sümerbank Fabrikasında balo salonundan, kreşine kadar her türlü imkanın var olduğunu hatırlatan Başkan Tetik, “Ben bu fabrikanın lojmanlarında oturdum. İnsanlar o gün o kadar güzel yaşardı ki, şu an bir belediye başkanı olarak o dönemden geri kaldığım için utanıyorum. Atatürk bir dehaydı, onu örnek alalım. Sümerbank çocuğu olduğum için duygusalım. Gelin hep birlikte Sümerbank’ımızı yeniden Nazilli’mize kazandıralım. 1938 ruhunu yeniden yaşatalım ve el ele, millet olarak bu değerimizi yaşatalım. 87 yıl önce Nazilli’de sadece bir fabrika açmakla kalmayıp, burada bir şehir oluşturan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı sevgi minnet ile anıyor şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Gıdı gıdı ile nostaljik gezi Konuşmaların tamamlanmasının ardından, öğrenciler tarafından Atatürk şiirleri okundu. Nazilli Belediyesi Halk Dansları Topluluğu ile Halk Eğitim Müdürlüğü Halk Dansları Topluluğunun zeybek gösterileri izleyenler tarafından büyük ilgi gördü. Atatürk ve Sümerbank konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere protokol üyelerinin ödüllerini vermesi ile törenler son bulurken, protokol üyeleri ve eski Sümerbank çalışanlarının katılımıyla gıdı gıdı treni hareket ettirildi. Gıdı Gıdı Treni’nin sireni ve vagonunun raylarda çıkardığı ses ile nostalji turuna katılanlar heyecan ve duygu dolu anlar yaşadı.