- 10 Temmuz 2021 Cumartesi 21:52

Bursa sokakları sanatla şenleniyor

A
A
A
Bursa sokakları sanatla şenleniyor

Bursa Büyükşehir Belediyesinin pandemi döneminde ciddi gelir kaybına uğrayan yerel sanatçıları desteklemek için düzenlendiği ‘Birnefestival’, renkli kortej yürüyüşü ile başladı.

Bursa Büyükşehir Belediyesinin pandemi döneminde ciddi gelir kaybına uğrayan yerel sanatçıları desteklemek için düzenlendiği ‘Birnefestival’, renkli kortej yürüyüşü ile başladı.



Bursa’da Mart ayında “Bursa’nın Her Sokağı Ayrı Bir Şarkı” projesiyle sokak sanatçılarına sağlıklı ortamda sanatlarını icra etme imkanı sunan ve geçtiğimiz ay Sokak Sanatçıları Festivali’ne imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, yerel sanatçıları desteklemek amacıyla sanatı sokağa indirmeye devam ediyor. Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı işbirliğiyle düzenlenen, Bursa’nın merkez ve 17 ilçesini Eylül ayı sonuna kadar açık hava sanat etkinlikleriyle buluşturacak ‘Birnefestival’ programı düzenlenen kortej yürüyüşü ile başladı. Müzisyenler, pandomim sanatçıları, tiyatrocular, uzun bacaklar ve palyaçolarla eşliğinde Cumhuriyet Caddesi’nde yapılan yürüyüşe renkli görüntülere sahne oldu. Vatandaşlar da şenlik havasındaki yürüyüşte alkışlarıyla sanatçılara destek verdi.



Kortej yürüyüşünün ardından düzenlenen festival açılış törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Büyükorhan Belediye Başkanı Ahmet Korkmaz, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ve çok sayıda sanatsever katıldı.



Sanata Hayat


Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yaklaşık 1,5 yıldır, Covid-19 salgını ve onunla mücadele için alınan önlemler nedeniyle hayatın günlük rutinlerinin değiştiğini ve pek çok sektörün de işçisi ve işvereni ile bu değişimlerden olumsuz etkilendiğini söyledi. Konser, eğlence ve sahne etkinliklerinin salgının başından beri ciddi anlamda kısıtlanması sebebiyle sanatçıların da gelir kaybı yaşayan önemli gruplar arasında yer aldığını hatırlatan Başkan Aktaş, “Biz de bu dönemde ’sanata hayat’ mottosu ile yola çıktık ve bir dizi etkinlik ve faaliyet ile şehrin ve bölgenin sanatçılarına destek olmayı bir görev edindik. Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi ve Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında, toplamda 450 sanatçıya hem maddi destek hem de uygun önlemlerle açık havada sahne alma imkânı sağlayarak bu zorlu dönemi atlatmalarına destek oluyoruz. Birnestival, tiyatro, çocuk tiyatrosu, müzik, gölge oyunları ve animasyon gibi pek çok kategoride gerçekleşecek. Etkinliklerimiz her kesimden izleyiciye hitap ediyor. 17 ilçemizde farklı noktalarda gerçekleşecek olan Birnefestival, Eylül sonuna kadar sürecek. Herkese iyi seyirler diliyorum” dedi.



Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de yeme içme nasıl bedenin gıdası ise sanatın da ruhun gıdası olduğunu hatırlatarak, yerel sanatçılara bir nefes olacak festivali düzenleyen Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.


Açılış töreni Ekim Sanat’ın açık havada sergilediği ‘Yaşlı Kadın ve Papağan’ adlı tiyatro oyunu ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yumaklı: "Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı "Bab-ı Ali Toplantıları-Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" konulu toplantıda konuştu. Bakan Yumaklı, Ana muhalefetin boykot çağrılarına karşı ekonomimizin önü ardı hiç düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bab-ı Ali Toplantıları - Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" Toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, "Tarım sektörü milli güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Ülkelerin stratejik bakışlarında ilk üçün içerisinde mutlaka yer alan bir sektör olarak konuşulur. Küresel iklimin en büyük etkisi de yine bu son derece stratejik olan sektöre gelmiş durumda. "Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği". Burada bir görüş alış verişinde bulunacağız. Tarım ve orman sektörü, gıda arzı ve güvenliğine sağladığı katkının yanı sıra bütün sanayiler içinde bir girdi teminini ifade eder. Dolayısıyla hem kırsal kalkınmada olan etkisi hem oluşturduğu istihdamla da modası asla geçmeyecek stratejik bir sektördür. Dünyada kırılma dönemlerine baktığımızda her zaman bir takım zorlukların sıkıntıların gerçekleştiğini görüyoruz. Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. Gün içinde gündemimiz defalarca değişebiliyor. Hele ki son günlerde bunun örneğini çok yakında görüyoruz. Böyle dönemde kendimizi tarımsal üretimde, gıda-arz güvenliğinde güçlü tutmak zorundayız. Öncelikle bunun altını kuvvetlice çizmek istiyorum." dedi. "Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ’Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır’ prensibince hareket ediyoruz." diyen Yumaklı, "Birleşmiş Milletlerin (BM) yayınladığı bir rapora göre 2050 yılında yüzde 65’le yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu nedenle bizim önümüzde kıldan ince kılıçtan keskin bir yol var. Biz bakanlık olarak bütün bunlardan sorumluyuz. Biz bütün bu kapsamda bakanlık olarak toplamda 165 bin arkadaşımızla beraber öncelikle ülkemizin gıda-arz güvenliğinin gerektirdiği hususları yerine getiriyoruz. Daha sonrada bizlerin ürettiklerine ihtiyacı olan bu ülkelerin de ihtiyacını gideriyoruz." dedi. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatının söz konusu olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, "Çiftçiyi korumak ve tüketiciyi korumak’ bugün için bizim parolamız bu. Tarımsal destekler var. Ar-ge var. Sulamada çok ciddi yatırımlar halen yapılmaya devam ediyor. Bugün ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasında. 186 ülkeye 2 binin üzerinde tarım ve gıda ürünü ihraç ediyoruz. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatımız söz konusu. Bu ihracatta katkısı olan çiftçisinden sanayicisine kadar, sektörün tüm paydaşlarına teşekkür etmek istiyorum." Önümüzdeki dönemde 5 ana temel üzerine tarımsal üretimin oturtulduğunu kaydeden Yumaklı, "Birincisi yapmış olduğumuz üretimin sürdürülebilir olması gerekir. Sürdürülebilir üretimin verimli olması gerekir. Sürdürülebilir ve verimli tarımsal üretimin elde ettiği çıktıların kalitesi olması gerekir. Bütün bunların kayıt altına alınması gerekir ki en çok mücadele verdiğimiz alanlardan bir tanesi ve son madde ise bütün bunlardan elde edilen gelirin tarım sektörüne yatırım olarak geri dönmesi. Bu 5 eksen etrafında şekillendirdik. Bu kapsamda son 2 yılda özellikle hayata geçirmek için mücadele ettiğimiz tarımsal üretim planlamasını 2024 yılı itibariyle hayata geçirdik. Yani şuanda bizim hasat edeceğimiz ürünler tarımsal üretim planlamasının ilk meyveleri olacak bu sene. Türkiye’nin kendi ürünlerini üreten ve katma değerli hale getirerek bunları pazarladığı bir ülke olması bizim açımızdan son derece önemli. Başka önemli bir konu ise tarımsal üretimin teknolojik ihtiyacı. 2025 yılını tarımsal teknoloji konusunda çok daha farklı bir perspektifi getirmek üzere projeler oluşturmaya ayırdık." dedi. Ana muhalefetin boykot çağrılarına ekonominin kurban edilmemesi gerektiğine işaret eden Yumaklı, "Ekonomimizin bu anlamda hakikaten hiç önü ardı düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını bir kez daha kuvvetlice ifade etmek istiyorum. Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz. Başka bir şeyi konuşuyoruz. Sizin ülkenizde gıda arz güvenliğiyle ilgili bir sorun olduğunda, bütün dinamiklerinizi ya da avantajlarınızı kaybettiğinizde ’bu ülkede işte bir siyasi görüş daha az etkilenecek öbürü hiç etkilenmeyecek’ diye bir şey yok. Herkes aynı şekilde etkilenecek. Dolayısıyla şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekir." dedi.