POLİTİKA - 05 Kasım 2021 Cuma 11:56

Batı Trakya Türklerinden ABD’ye üs tepkisi

A
A
A
Batı Trakya Türklerinden ABD’ye üs tepkisi

Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı’na ABD tarafından askeri sevkiyat hazırlığı yapılmasına Bursa’daki Batı Trakya Türkleri sert tepki gösterdi.

Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı’na ABD tarafından askeri sevkiyat hazırlığı yapılmasına Bursa’daki Batı Trakya Türkleri sert tepki gösterdi.


ABD’nin Batı Trakya’da Türk azınlığının yoğun olduğu İskeçe’de Yunanistan ile ortaklaşa yaptığı tatbikat sonrası, Dedeağaç Limanı’na dev askeri sevkiyat hazırlıkları Bursa’daki Batı Trakya Türklerinin tepkisini çekti. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Bursa Şubesi Genel Merkezi Temsilcisi ve Osmangazi Belediye Meclis Üyesi İsmail Hayat, Dedeağaç’taki hareketliliği Osmangazi Belediye Meclisi’nin Kasım ayı olağan toplantısında gündeme getirdi. ABD’nin üs kurma çalışmalarına karşı kınama metnini okuyan İsmail Hayat, “ABD’nin dünyanın çeşitli ülkelerindeki stratejik olarak askeri üs kurma ya da sayılarını artırma çabalarında son dönemde Yunanistan ön plana çıkmaktadır. Yunanistan’da önceden 5 ayrı askeri üssü bulunan ABD’nin son hamlesi, maalesef Türkiye’ye sadece 40 kilometre uzaklıkta olan Dedeağaç bölgesine askeri üs kurması ve büyük bir askeri sevkiyat düzenlemesi oldu. Batı Trakya’nın en önemli bölgelerinden olan Dedeağaç bölgesinin seçilmesiyle Lozan Barış Antlaşması’ndaki bu bölgelerin silahsız kalması yükümlülüğü Yunanistan ve ABD tarafından çiğneniyor” dedi.



“Batı Trakya Türklerinin hakları ihlâl ediliyor”


Dünyanın parlayan yıldızı Türkiye’ye karşı Yunanistan’ın ABD’yi yanına çekmeyi amaçladığını ifade eden Hayat, “Maksat, Türkiye ve Yunanistan arasında Lozan ile şartları belli olan, ancak Yunanistan devletinin hiçbir zaman uygulamadığı Batı Trakya konusuna ABD’yi de dahil etmek, Güney Kıbrıs ve İsrail enerji kaynaklarının Avrupa’ya arzını güvenceye almak, Boğazlar ile Ege’yi gözlem altına almaya çalışmak, Dedeağaç, Bulgaristan ve Romanya üzerinden yeni bir hat oluşturarak boğazların stratejik değerini düşürmeye çalışmaktır. Bu sebeplerin ışığında ABD ve Yunanistan’ın bu bölgeye kuracağı üssün hem Türkiye, hem de Batı Trakya Türklerine olumsuz sonuçları olacaktır. Böylece Lozan Barış Antlaşması’nı açık bir şekilde hiçe sayan ABD ve Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin Lozan’dan kaynaklanan haklarını ihlal ve işgal etmeye devam edecektir. Bizler haklarımızı kazanana dek bu haklı mücadelemizi her platformda vermeye devam edeceğiz. Batı Trakya Türkleri olarak hukuka ve antlaşmalara aykırı olarak Dedeağaç bölgesine ABD’nin askeri üs kurmasını şiddetle kınıyoruz” diye tepkisini dile getirdi.


Kınama metnine, Osmangazi Belediye Meclisi’ndeki bütün siyasi partiler destek verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ etkinlikleri başladı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Merkezi (AKAUM) tarafından ’Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı’ gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Merkezler Birimler Binası’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir, 25 Kasım - 10 Aralık tarihleri arasında ’16 Günlük Aktivizm Kampanyası’ başladığına dikkat çekerek, "Anadolu Üniversitesi’nde 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslarararsı mücadele ve dayanışma gücüne ilişkin etkinlikleri başlatmak üzere beraberiz. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için çalışmaktadır. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşler Patria, Minerva ve Maria Teresa diktatörlüğe karşı mücadele verdiler, ağır baskı ve hapis cezasına çarpıtıldılar. 25 Kasım 1960’da Mirabal Kardeşler, Trujillo diktatörlüğü tarafından öldürüldü. Ölümlerinin 1 yıl ardından başlatılan diktatörlük karşıtı hareket diktatörlüğün sona ermesini sağladı. Onların özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketlerinin sembolü haline geldi" dedi. “Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır” Taşdemir, sözlerinin devamında,"1999 yılında Birleşmiş Milletler’de 25 Kasım’ın ’Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’ olarak belirlenmesine karar verdi. Kadına yönelik şiddet, toplum içinde ya da özel hayatta cinsiyete dayalı olarak kadının fiziksel, cinsel ve psikolojik zarar görmesi ve acı çekmesi ile sonuçlanan ya da bu tür sonuçlara yol açabilecek olan tehdit, baskı ve özgürlüğün keyfi olarak engellenmesine karşılık gelmektedir. Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır. Kadınlar yaşamın her alanında ve mücadelelilerinde şiddete uğramaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden savaşlarda ve iç çatışmalarda kadınlar ve kız çocukları tecavüze uğrayıp, öldürülmekte ya da insan ticaretinin öznesi haline gelmektedir. Türkiye’de erkek şiddeti 344 kadının hayattan kopartmış, 558 kadını ise yaralanmıştır" ifadelerini kullandı. "Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır" Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı, AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in açılış konuşmasının ardından Tazelenme Üniversitesi temsilcilerinden Şükran Bilge ve Ferhat Taşdelen’in kadına yönelik şiddetin insan haklarına vurulan bir darbe olduğu ve çocukların da aile içindeki şiddetten en çok etkilenen bireylerin olduğuna değinmesiyle devam etti. Merkezler Birimler Binası İdari Sorumlusu Şermin Akaltan ve ekibi ise, ’Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır’ sloganları attı. Eskişehir Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyesi ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Üyesi Ayten Bayraktaroğlu’nun Kadına yönelik şiddetin en önemli unsurunun çocukluktan başladığına ve çocuklarda şiddetin aileden başladığına değinmesinin ardından toplantı sona erdi. Toplantıya AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in yanı sıra AKAUM Merkez Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Balkaya Çetin başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.