EKONOMİ - 15 Ekim 2024 Salı 10:26

Bakan Yardımcısı Dönmez: Hedef Yüksek Teknolojili Üretim Yapan Türkiye

A
A
A
Bakan Yardımcısı Dönmez: Hedef Yüksek Teknolojili Üretim Yapan Türkiye

BTÜ Konuşmalarının konuğu olan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez Türkiye sanayisindeki ana hedefin Ar-Ge, Ür-Ge ve teknolojiye yatırım olduğunu vurguladı. Katma değerli üretim için çağrıda bulunan Dr. Dönmez, “Ar-Ge ve üretim konusunda uyanışa ihtiyacımız var” dedi.


Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerini alanında uzman kişilerle bir araya getiren BTÜ Konuşmaları, 3’ncü sezonuna başladı. Sezonun ilk konuğu “SANTEK-101, Sanayi ve Teknolojiye Giriş” başlıklı konuşmasıyla Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez oldu. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da öğrencilerle buluşan Dr. Çetin Ali Dönmez, rekabetçi üretim, yerli malına bakış, finansman gibi konulara değindi. Türkiye sanayisi için asıl anahtarın, kolay kopyalanamayacak, herkesin üretemeyeceği, nitelikli işgücü gerektiren bir üretim şekli olduğunu vurgulayan Çetin Ali Dönmez, “Bu işin temelinde rekabetçi olmak, Ar-Ge, Ür-Ge ve teknoloji yatıyor. Herkesin yapamayacağı bir ürün üretiyorsanız, daha fazla kar edersiniz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Türkiye’de üretim yapan herkesin olabildiğince Ar-Ge ve teknoloji odaklı gitmesi için teşvikte bulunuyoruz. Bu işin kilidi ilk aşamada Ar-Ge, devamında ise Ür-Ge ve teknoloji... Çünkü üretim yaptığın araçların teknolojisine yatırım yapmazsan daima kullanıcı olursun. Bu döngüden çıkmamız gerekiyor. Memleketimizin Ar-Ge ve üretim konusunda bir uyanışa ihtiyacı var ” dedi.


“Uzun vadeli bakış açısı edinmeliyiz”


Türkiye’nin en temel problemlerinden bir tanesinin kısa vadeli bakış olduğunu vurgulayan Bakan Yardımcısı Dönmez, “Kısa vadeli bakış değişmediği sürece bir basamak üste çıkamayacağız. Uzun vadeli bakış ve Ar-Ge ile kendi teknolojimizi üretmemiz gerekiyor. Türkiye’nin bu açmazı çözebilmesi için siz üniversite öğrencilerimizin yapacağı Ar-Ge çalışmalarına da ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.


“Kendi teknolojimizi üretmeliyiz”


Türkiye’deki pek çok orta ölçekli şirkette hala dijitalleşmenin söz konusu olmadığını belirten Dr. Çetin Ali Dönmez, “Dijitalleşme, fabrikanın kapısından çıkışına kadar değil lojistik tedarik, üretim, yani müşteriye ulaşan tüm süreçlerde olmalı. Teknolojinin yanına bu dijitalleşmeyi de entegre etmeliyiz. Kendi teknolojimizi, kendimiz üretmeliyiz. Makine alıp üretim yapma mottosundan gidersek eşik atlayamayız. Biz o makineyi, o teknolojiyi üretmeliyiz” ifadelerini kullandı.


“Üreticimize sahip çıkıyoruz”


Gelişmişliğin; Ar-Ge oranının milli gelir oranına göre ölçüldüğünü belirten Dr. Çetin Ali Dönmez, “Hangi ülke az gelişmişse Ar-Ge oranı milli gelir oranına göre düşüktür. Bir ülkenin Ar-Ge geliri yüksekse, o ülke zaten gelişmiştir. Mevcutta Türkiye’de Ar-Ge gelirinin, milli gelire oranı % 1’in üzerinde ve bu yükseliş devam edecek” dedi. Yabancıların Türkiye’deki şirketleri yok etme stratejisi güttüğünü ifade eden Bakan Yardımcısı Dr. Dönmez, bu oyuna gelinmemesi ve ülke üreticisinden alışveriş yaparak kendi üreticimize sahip çıkılması gerektiğini anlattı.


“Rekabetçi üretim olmalı”


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ana hedeflerinden bir tanesinin üreticiyi Ar-Ge’ye teşvik olduğunu dile getiren Bakan Yardımcısı Dönmez, şunları sözlerine ekledi: “Amacımız Türkiye’yi üretim üssü hale getirmek değil, Türkiye’yi yüksek teknoloji alanında, çevreye saygılı bir üretim üssü haline getirmek. Rekabetçi üretim yapalım insanımız çok kazansın istiyoruz. Bunun için bize lazım olan anahtarlar; Ar-Ge ve Ür-Ge ile mühendisimize, işletmelerimize yatırım yapmak.


Her çarşamba alanında uzman konuklar


Dönem sonuna kadar her çarşamba günü gerçekleştirilecek olan BTÜ Konuşmaları kapsamında, akademisyen, bilim insanı, sanayici, iş insanı, bürokrat gibi alanında uzman yetişmiş insan kaynakları öğrencilerle buluşacak. Konuklar, öğrencilere sektör bilgilerini ve deneyimlerini aktaracak. Programda, öğrenciler, konuklara merak ettiklerini sorma fırsatı da bulacak. BTÜ Konuşmaları’na düzenli olarak katılan öğrenciler, sosyal seçmeli bir derslerinden muaf sayılacak ve sosyal transkriptine eklenecek. BTÜ Konuşmaları’nın her bölümü etkinlikten bir gün sonra https://www.youtube.com/@BursaTeknikUni kanalından da yayınlanacak.



Bakan Yardımcısı Dönmez: Hedef Yüksek Teknolojili Üretim Yapan Türkiye

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ANTGİAD ilk temsilciliklerini açtı Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD), büyümeye ve kurumsallaşmaya devam ediyor. Dernek, kurulduğu günden bu yana sürdürdüğü yenilikçi yaklaşım ve vizyon doğrultusunda, ilk kez ilçe temsilcilikleri oluşturma sürecini başlattı. Bu kapsamda Korkuteli, Kumluca ve Manavgat ilçelerinde ANTGİAD temsilcilikleri faaliyete geçti. ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, derneğin kurumsallaşma yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olan bu gelişme hakkında şu açıklamalarda bulundu: "ANTGİAD olarak her zaman genç iş insanlarının gelişimine destek olmayı ve iş dünyasında dayanışmayı artırmayı hedefliyoruz. Antalya’nın farklı ilçelerinde oluşturduğumuz bu temsilciliklerle, ANTGİAD’ın vizyonunu daha geniş kitlelere ulaştırmak ve yerel ekonomilere katkı sağlamak için önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Açılan temsilcilikler, ANTGİAD’ın Antalya genelinde sınırlarını genişletmesini sağlayarak, yerel iş dünyasına yeni bir dinamizm kazandırmayı hedefliyor. Korkuteli Temsilciliği görevine Muharrem Yavuz, Kumluca Temsilciliği görevine Hasan Nizamoğlu ve Manavgat Temsilciliği görevine Deniz Tanır atanmış olup, bu isimler ANTGİAD’ın değerlerini bulundukları ilçelerde başarıyla temsil edecekler." Başkan Ercan Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni temsilciliklerimiz aracılığıyla yerel iş insanlarını bir araya getirerek, Antalya’nın dört bir yanındaki iş potansiyelini harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu süreç, hem derneğimizin büyümesi hem de genç iş insanlarının daha geniş bir ağda etkinleşmesi için de büyük bir fırsattır." Bu yeni yapılanma ile ANTGİAD, Korkuteli, Kumluca ve Manavgat’taki genç iş insanlarına ulaşarak, iş dünyasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlıyor. Temsilcilikler, ilçeler arasındaki ticari faaliyetleri geliştirmek ve ortak projelerle bölgesel ekonomiyi canlandırmak için çalışmalar yürütecek. Ayrıca, ilerleyen dönemde Antalya’nın diğer ilçelerinde de yeni temsilciliklerin açılması planlanıyor. ANTGİAD’ın bu atılımı, derneğin gelecekteki projelerine dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Kurumsal yapısını güçlendiren ANTGİAD, bölgesel ekonomiye katkı sağlamayı ve genç iş insanlarının sesi olmayı hedefliyor.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi savunma yapıyor: "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı, kimse hayrına bir şey yapmıyordu" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri hakim karşısında savunmalarına devam ediyor. Duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. Bebek basamakları ile oynama yapılıyordu. Hasta yatışları genelde uzundu. Sorumlu hekim karar veriyordu bu yatışlara. Bunu yapmalarının nedeni SGK’dan fazla para almaktı. Normalde epikriz raporlarını doktorun yazması lazım. Epikriz raporlarını ben de yazıyordum, başkaları da yazıyordu" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı, kimse hayrına bir şey yapmıyordu" Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, "Savcılıkta ve emniyette bildiklerimi söyledim. Epikriz değiştirme şöyleydi; bir şablon sistemi vardı, hastane hemşireleri atardı, ona göre yapılırdı. Bunlar görevli kişilerin gönderdiği notlardı. Ben 2019 yılından beri hemşire olarak çalışıyorum. Fırat Sarı’nın normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim. 6 aylık sürede de şoförlüğünü yaptım. Bebek sevklerini Fırat Sarı, İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir yapıyordu. Esenyurt’ta tıp merkezinde doğan bebeğin doktoru, Fırat Sarı’nın tanıdığı doktordu. 112 araya girmeden sevk yapıyorlardı. Bebeğin doğduğu hastanenin çocuk doktoru ile Fırat Sarı kendi arasında sevki ayarlıyordu. Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. Bebek basamakları ile oynama yapılıyordu. Hasta yatışları genelde uzundu. Sorumlu hekim karar veriyordu bu yatışlara. Bunu yapmalarının nedeni SGK’dan fazla para almaktı. Normalde epikriz raporlarını doktorun yazması lazım. Epikriz raporlarını ben de yazıyordum, başkaları da yazıyordu. SGK’dan fazla para alıyorlardı. Hemşireler bundan bir şey kazanmıyordu. Fırat Sarı’nın belirlediği basamak oranları vardı. Denetim olunca bunları düşürüyorduk. Doğru değildi bu basamak oranları. Epikriz raporlarına göre basamak düzenlemesi yapılıyordu. Epikriz de doğru değildi" dedi.
İzmir İzmir’de gözaltına alınan cani baba adliyede İzmir’de görüntülü aradığı boşanma aşamasındaki eşine tehditler savurup, 3 yaşındaki çocuğunun boğazına bıçak dayayan baba, emniyetteki ifadesinde kan donduran videonun eski olduğunu ileri sürüp suçlamaları reddetti. Burdur’da bulunan resmi nikahlı eşi F.A.’yı görüntülü arayarak tehditler savuran Ş.A. (32), 3 yaşındaki oğlunun boğazına ekmek bıçağı dayadı. O anları telefondan izleyen anne dehşeti yaşarken, görüntüler sosyal medyada infial uyandırdı. Çok sayıda paylaşımla olayı emniyet birimlerine duyurmaya çalışan kullanıcılar, cani babayla ilgili öfke mesajları paylaştı. Görüntülerin hızla yayılması sonrası Ş.A. isimli şahsın İzmir’de ikamet ettiği ortaya çıktı. Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği ekipleri, cani babayı kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. ’Video eski’ diyerek kendisini savundu Gözaltına alınan Ş.A.’nın emniyetteki ilk ifadesinde videonun eski olduğunu ileri sürerek suçlamaları reddettiği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmek üzere emniyet binasından çıkartılan Ş.A., basın mensuplarının sorularına da "Ben kimseye bir şey yapmadım" diye cevap verdi. Çocuklar devlet korumasında Bu arada, çiftin iki çocukları olduğu, Y.C.A. (7) ve boğazına bıçak dayanan B.A.’nın (3) Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Karşıyaka Çocuk Yurdunda koruma altına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor.