Bitlis Girişimci Kadınlar Derneği tarafından ‘Tarihi bugüne taşımak, bugünleri de yarına taşıyabilmek’ projesiyle topraktan üretilen çanak, çömlek, tandır, vazo, sürahi ve süs eşyaları gibi el emeği göz nuru malzemeler sergilendi.
Dernek tarafından Bitlis Eren Üniversitesinin (BEÜ) kış bahçesinde açılan sergiye özellikle kadınlar yoğun ilgi gösterirken, sergiyi Bitlis Valisi Yardımcısı Kübra Sivaslıoğlu da gezdi. Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Kavakbaşı beldesinde özellikle kadınlar tarafından çamurdan üretilen çanak çömlek geleneği asırlardır devam ediyor. İlk başlarda kadınlar tarafından kendi evlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için çamurdan yapılan mutfak araç gereçleri, rağbet görmesi üzerine zamanla ticarete dönüştü. Çok zor şartlarda toprağı çıkarıp çamur haline getiren belde kadınlarının yaptıkları çanak, çömlek, tandır, vazo, sürahi ve süs eşyaları gibi el emeği göz nuru malzemeler, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri olmak üzere Türkiye’nin birçok yerine gönderiliyor. Bu anlamda geçen yıl Bitlis Girişimci Kadınlar Derneği tarafından bu tür malzemeleri üreten kadınlara yönelik bir proje geliştirildi. Proje kapsamında kadınlara yönelik kurslar açılarak kurs bitirme belgeleri ve usta öğretici belgeleri verildi.
Bitlis Girişimci Kadınlar Derneği Başkanı Gül Göktekin, “Derneğimizde verilen bir yıllık kurstan sonra Kavakbaşı Beldesine gittik. Oradaki kadınlarımızla birlikte çalıştık. Sınavlara girip buradaki kadınlarımı usta öğretici olmaya hak kazandılar. Bitlis Eren Üniversitesinin kış bahçesinde onların yapmış olduğu ürünlerin sergisini açtık. Sergimizde güveç kapları, su bardakları, çanak, çömlek gibi ürünler var. Bunun yanı sıra sadece süs söylenince akla seramik veya çini geliyor. Topraktan da çok güzel hediyelik eşyalar olabiliyor” dedi.
Derneğin yıllarca çok projeye imza attığını belirten Göktekin, “Sinema, tiyatro başta olmak üzere birçok projeye imza attık. En son projemiz çanak ve çömlek üzerine oldu. Onunda Mutki ilçemizin Kavakbaşı beldesi ile yapmak istedik. Derneğimiz bünyesinde bir yıllık kurstan sonra belgelerimizi alarak soluğu da Kavakbaşı beldesinde aldık. Kaybolmaması gereken bir meslek diyorum. Çünkü çok elverişli bir meslek. Hammaddesi toprak hiçbir zararı yok. İnsan sağlığı için çok iyi. Benim evimde şu anda tüm toprak kapların her çeşidi vardır. Çünkü vücuttaki elektriği alıyor. Sağlıklı olarak deterjan kullanmıyoruz çünkü zehir yok. Sadece sıcak suyla beraber limon veya sirkeyle yıkıyoruz” diye konuştu.