EĞİTİM - 01 Kasım 2024 Cuma 19:34

BARÜ’den 2 akademisyen “Lider Araştırmacılar” arasında yer aldı

A
A
A
BARÜ’den 2 akademisyen “Lider Araştırmacılar” arasında yer aldı

Bartın Üniversitesinden (BARÜ) Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz, TÜBİTAK BİDEB 2247-A programı kapsamında “Ulusal Lider Araştırmacı” seçildi.


Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından ülkemizdeki yetkin bilim insanlarının nitelikli projelerine katkı sağlamak amacıyla çağrıya çıkılan 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı başvuru sonuçları açıklandı. Program kapsamında projeleri desteklenmeye hak kazanan 44 bilim insanı arasına BARÜ Fen Fakültesi Biyoteknoloji Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Bilgisayar Teknolojisi ve Bilişim Sistemleri Bölümünden Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz ismini yazdırmayı başardı.


Modern yöntemlerle yeni nesil nanokatalizörler geliştirilecek


“Atomik Katman Depolama Tekniğiyle Yeni Nesil Nanokatalizörlerin Geliştirilmesi ve Uygulamaları” başlıklı projesi desteklenmeye değer bulunan, aynı zamanda TÜBA Asosiye Üyesi olan Prof. Dr. Zahmakıran, duyduğu mutluluğu dile getirerek yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Zahmakıran, “Düşük parçacık boyutlarında yüksek yüzey dağılımına sahip monometalik ve bimetalik nanoparçacıklar farklı katı destek malzemeleri yüzeylerinde geliştirilecek, ileri spektroskopik/görüntüleme yöntemleriyle tanımlanacaktır. Hazırlanacak olan bu yeni nesil nanokatalizörlerin katalitik performansları iki model katalitik tepkime olarak seçilen karbondioksitin (CO2) hidrojenlenmesi yoluyla metanol üretimi ve amonyak-boranın (H3NBH3) metanoliz tepkimesinden yüksek saflıkta H2 eldesinde incelenecektir” diye konuştu.


Yeni yöntemlerin deneneceği çalışmalara BARÜ’den Prof. Dr. Selçuk Gümüş, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Erkartal ve TOBB Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Zafer Say araştırmacı olarak katkı sunacak.


Yapay Zekâ Destekli Sistem ile Öğrenme Güçlükleri Erken Tespit Edilecek


Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz ise “Göz İzleme Tabanlı ve Yapay Zekâ Destekli Öğrenme Güçlüğü Belirleme Sistemi” adlı projenin öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin tanılanmasında yenilikçi çözümler sunmayı hedeflediklerini kaydetti. Projenin desteklenmesi noktasında duyduğu memnuniyeti dile de getiren Prof. Dr. Karaoğlan Yılmaz “Proje kapsamında geliştirilecek sistemle Üniversitemiz Dijital Yetkinlik Merkezi Laboratuvarında göz izleme teknolojisi kullanılarak öğrencilerin öğrenme güçlüğüne ilişkin veriler toplanacak. Bu veriler yapay zekâ algoritmaları ile işlenerek uzmanlara öğrencinin mevcut durumu hakkında detaylı raporlar sunacak. Böylece yeni teknolojiler kullanılarak uygulayacağımız çalışma, öğrenme zorluğu bulunan öğrencilere erken müdahalede önemli bir destek sağlayacak” dedi.


Proje sürecinde iş birliği protokolü imzalanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Bartın İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmaların yürütüleceği projeye BARÜ’den Doç. Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Kocaarslan, Doç. Dr. Evrim Güler, Dr. Öğr. Üyesi Şeyma Çağlar Özhan, Dr. Öğr. Üyesi Özge Çulhaoğlu araştırmalarıyla destek verecek.


“Yetkin araştırmacılarımızın çalışmalarıyla bilim ekosistemimizi güçlendiriyoruz”


‘Üreten Üniversite’ anlayışıyla oluşturulan araştırma-geliştirme ekosisteminin başarılı sonuçlarını almaya devam ettiklerini vurgulayan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun “Üniversitemizde bir kültüre dönüştürerek sürdürülebilir hale getirdiğimiz araştırma ve bilim ekosistemimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Yetkin araştırmacılarımız çalışmalarıyla, projeleriyle bilim dünyasına önemli katkılar sunuyoruz. TÜBİTAK BİDEB 2247-A Ulusal Lider Araştırmacılar Programı kapsamında desteklenmeye değer bulunan 44 proje arasında yer alan öğretim üyelerimiz Prof. Dr. Mehmet Zahmakıran ile Prof. Dr. Fatma Gizem Karaoğlan Yılmaz’ı tebrik ediyor, başarılarıyla gurur duyduğumuzu belirtiyorum. Kurumsal ilerleyişimize sundukları katkı dolayısıyla Fen Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Bülent Karakaş’a teşekkür ediyorum. Ayrıca yerli ve milli üretim anlayışını benimseyerek bizlere yol gösteren Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır’a teşekkürlerimi sunuyorum. Geleceğe olan yürüyüşümüzdeki destekleri için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar’a ve etki değeri yüksek bilimsel çalışmalara yönelik teşvikleri dolayısıyla TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Orhan Aydın’a teşekkürlerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum Belediyesi Çocuk Atölyeleri başladı Bodrum Belediyesi Çocuk Atölyeleri, Umurça Parkı Nazım Hikmet Kütüphanesi’nde başladı. Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından eğitimde fırsat eşitliği kapsamında çocukların kaliteli zaman geçirmeleri için Çocuk Atölyeleri düzenleniyor. Umurça Parkı Nazım Hikmet Kütüphanesi’nde başlayan atölyelerin ilkine Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’yi temsilen Başkan Yardımcısı Tanju Aksu, Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Gülizar Gökçakır, belediye eğitmenleri ve 5-6 yaş arası çocuklar katıldı. Kukla gösterisi ile başlayan atölyeler, eğlenceli ve öğretici etkinliklerle devam etti. Katılımcı çocuklar; drama, sosyal beceri oyunları, motor becerilerini geliştirmek üzere kraft ve katlama etkinlikleriyle keyifli bir öğrenme deneyimi yaşarken sosyal becerilerini pekiştirme fırsatı buldu. Etkinliklerin ardından Belediye Başkan Yardımcısı Tanju Aksu ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Gülizar Gökçakır tarafından çocuklara başarı sertifikaları teslim edildi. Başkan Yardımcısı Tanju Aksu, geleceğin teminatı olan çocukların hayatına dokunacak adımlar atmanın önemine değindiği açıklamasında Çocuk Atölyeleri ile ilgili şunları söyledi: “Yerel yönetimler olarak sosyal belediyecilik anlayışımızla geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın hayatına dokunacak adımlar atıyor; onları eşit, özgür ve güzel bir geleceğe hazırlamayı hedefliyoruz. Eğitim alanında yapacağımız çalışmalarla eğitimde fırsat eşitliğini sürdürmek istiyoruz. Bodrum Belediyesi olarak çocuklarımızın geleceğine ışık tutacak projelerle halkımıza hizmet etmek gayesindeyiz”
Aydın Aydın Ticaret Borsası Üyeleri Antalya’daki fuarda, tarımın geleceğini inceledi Aydın Ticaret Borsası, üyeleriyle birlikte tarım sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmek ve üyelerine daha geniş bir perspektif sunmak amacıyla, Antalya’da düzenlenen 23. Growtech Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı’na katılım sağladı. Dünyanın en prestijli örtüaltı tarım fuarlarından biri olan Growtech, sektördeki yeniliklerin tanıtıldığı, iş birliklerinin geliştirildiği ve bilgi paylaşımının ön planda olduğu bir platform olarak dikkat çekti. Fuara katılan Aydın Ticaret Borsası yönetimi ve üyeleri, tarım makineleri, sera teknolojileri, tohumculuk, akıllı tarım uygulamaları ve dijital çözümler gibi geniş bir yelpazede sunulan yenilikçi ürün ve hizmetleri yerinde inceleme fırsatı buldu. Ayrıca, sektörün önde gelen firmalarıyla bir araya gelerek modern tarım uygulamaları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, tarım sektöründeki hızlı değişim ve gelişmelerin önemine vurgu yaparak Growtech gibi uluslararası fuarların üyeler için taşıdığı değeri şu sözlerle dile getirdi. Çondur, "Tarım sektörü, sürekli yeniliklerle kendini güncelleyen dinamik bir alandır. Bu dinamizmi yakından takip etmek, sektörel gelişmeleri anlamak ve hayata geçirmek, üyelerimizin sürdürülebilir bir başarı yakalaması için kritik bir öneme sahiptir. Dünya çapında düzenlenen tarım fuarları, üyelerimizin sektördeki en yeni teknolojilerle tanışmasını, modern tarım yöntemlerini yerinde görmesini ve bu yenilikleri kendi iş süreçlerine uyarlamasını sağlamaktadır. Bu tür organizasyonlar, tarımda verimliliği artırmanın yanı sıra uluslararası rekabet gücümüzü destekleyecek yenilikçi çözümler sunarak üyelerimize doğrudan katkı sağlamaktadır. Aydın Ticaret Borsası olarak, tarımsal üretim ve ticaret alanında bilgi ve deneyim paylaşımını destekleyen bu tür etkinliklere katılımı önemsiyor, üyelerimize her fırsatta bu kazanımları sunmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” dedi. Growtech 2024, tarımsal mekanizasyondan iklim dostu üretim teknolojilerine, akıllı sulama sistemlerinden biyoteknolojik ürünlere kadar sektördeki birçok yeniliği gözler önüne serdi. Aydın Ticaret Borsası üyeleri, tarımda sürdürülebilirlik ve yenilikçilik konularında önemli kazanımlarla fuarı tamamladı.
Antalya Çocuklarda boyun şişliklerine dikkat: Geç kalmak ciddi risklere yol açabilir Prof. Dr. Berna Oğuz, çocuklarda gelişen boyun şişliklerinin aile bireyleri tarafından dikkate alınmasını ve mutlaka bir hekime başvurmaları gerektiğini kaydetti. Oğuz, “Lenf nodlarının büyüklüğünün önemsenmesi gerekiyor. Çünkü, bazen ciddi hastalıklar altında ortaya çıkabiliyor. Hekimler tarafından bunun değerlendirip incelenmesi gerekiyor, önemsenmezse geç tanılara yol açabiliyor. Örneğin, bir kanser tanısını geç koyabiliyoruz” dedi. Basit bir çizik, yara ya da soğuk algınlığı çocuklarda lenf bezi büyümesine yol açabiliyor. Ancak kanser gibi ciddi hastalıklar da lenf bezleri ile belirti verebiliyor. Bu nedenle lenf bezlerinin takibi büyük önem taşıyor. 45. Ulusal Radyoloji Kongresi için Antalya’da bulunan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Oğuz, lenf bezi büyümesinin bazı durumlarda ciddi hastalıkların habercisi olabileceğini işaret etti. “Örneğin, bir kanser tanısını geç koyabiliyoruz” Ailelerin çocuklarıyla ilgili herhangi bir şikayette hekime başvurması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Berna Oğuz, “Boyun şişlikleri çocuklarda sıkça rastlanılan bir sağlık sorunu. Bunun nedeni, çoğunlukla enfeksiyonlara bağlı şişlikler ve geçici durumlar, bunları çok da ileri tetkik yapmaya gerek yok. Ama bazı durumlarda lenf nodu büyüklükleri ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Bu nedenle hepsi önemsenmeli. Eğer enfeksiyonla uyumlu bir semptom varsa bu şişlikle birlikte bir enfeksiyondur ve gerekli tedavi yapıldıktan sonra gerilemesini bekleriz. Ama gerilemeyen, ağrılı olmayan, giderek büyüyen lenf bezlerinde mutlaka radyolojik tetkiklerin yapılması gerekiyor ve bunun için de ilk başta ultrasonografi yapıyoruz. Ultrasonografiyle bu lenf nodlarının özelliğini, yapısını, büyüklüğünü görebiliyoruz ve enfeksiyon olanlarla enfeksiyon olmayan hastalıkları yüzde 100 değil ama büyük oranda ayırt edebiliyoruz. Örneğin diyoruz ki; bu bir reaktif lenf nodu, enfeksiyona bağlı bir lenf nodu olabilir. Bu nedenle takip etmemiz gerekir. Onun için 3 ay sonra tekrar bir ultrasonla takip ediyoruz. Ama kritik bir hastalığı bize, bir kanseri düşündürüyorsa zaten o biyopsinin örneklenmesini öneriyoruz ya da başka bir detaylı görüntüleme yöntemine ihtiyaç duyuyorsak onu öneriyoruz. Ailelerimize vereceğimiz mesaj şu, lenf nodlarının büyüklüğünün önemsenmesi gerekiyor. Çünkü bazen ciddi hastalıklar altında ortaya çıkabiliyor. Hekimler tarafından bunun değerlendirip incelenmesi gerekiyor. Önemsenmezse, geç tanılara yol açabiliyor. Örneğin, bir kanser tanısını geç koyabiliyoruz” diye konuştu.