ASAYİŞ - 03 Nisan 2025 Perşembe 14:19

Bingöl-Elazığ karayolunda kaza: 4 yaralı

A
A
A
Bingöl-Elazığ karayolunda kaza: 4 yaralı

Bingöl-Elazığ karayolunda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil yoldan çıktı. Kazada 4 kişi yaralandı.


Edinilen bilgilere göre kaza, Bingöl-Elazığ karayolu Kuruca mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 12 ACD 008 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıktı. Kazada 4 kişi yaralandı. Haber verilmesi üzerine olay yerine 112 acil sağlık ve güvenlik güçleri sevk edildi. Yaralılar olay yerinde yapılan ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.


Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.



Bingöl-Elazığ karayolunda kaza: 4 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Cunta demek CHP demektir" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cunta kelimesinin aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 21. Olağanüstü Kurultayı’nın siyaset ve demokrasi hayatına taze ve yeni bir nefes vermek yerine kara leke olarak geçtiğini belirterek, "CHP Genel Başkanı’nın nefret saçan dili, son derece çarpık ve dağınık üslubu ülkemiz ve milletimiz adına esef verici olduğu kadar demokrasi kültürünü zehirleyecek boyutlara sancılı şekilde ulaşmıştır. Türkiye böylesi kirli, kifayetsiz ve kindar bir muhalefet anlayışına, üstelik iliklerine kadar gayri milli ve faşizan özellikleri barındıran icazetli bir siyasi yapıya elbette mahkum ve müstahak değildir" ifadelerini kullandı. "Helal kazanca düşmanca saldıran bir partinin paldır küldür yuvarlandığı iyice anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur" Kurultayın şaibeli olduğunu iddia eden Bahçeli, "CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayı baştan ayağa aşikar olan kuşkulu ve kumandalı bir senaryo kapsamında, muhtemelen de ülkemiz aleyhine plan yapan iç ve dış mihrakların tazyik, tertip ve tesiriyle gerçekleşmiştir. Mezkur 6 Nisan Kurultayı’nın her etabında nükseden ayak oyunları, tedavüle sokulan dedikodu ve iftira kampanyaları, aleni fırtınaya dönen alavereve dalavereler hukuki değilse bile ahlaki ve demokratik meşruiyeti tartışmalı hale getirmiştir. İlkesine ve milletine ekonomik boykot uygulayan, yerli ve milli sermayeye cephe açan; daha vahim anlatımla siftaha, nafakaya, rızka, helal kazanca düşmanca saldıran bir partinin bugünkü süreçte tarihin hangi karanlık noktasına paldır küldür yuvarlandığı iyice anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur. Siyonist ve emperyalist barbarlıkla CHP Genel Başkanı ve yönetimi aynı fotoğraf karesine girmiş, aynı emel ve hedeflerde birleşmiş, Türkiye’ye karşı da bilenmiştir" ifadelerine yer verdi. "CHP, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür" İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrasında CHP tarafından başlatılan boykot sürecini değerlendiren Bahçeli, "Boykot ve sokaklara davet çağrısı CHP’nin siyasi ihtirasları uğruna milletimizi ve ülkemizi nasıl ateşe atmaya hazır olduğunu netleştirmiştir. Nitekim CHP, tüketimi durdurmak için husumet kartını sahaya sürerken, aslen ve esasen siyasi, fikri ve ahlaki tükeniş sürecini hızlandırmıştır. Görünen gerçek şudur: Saraçhane-Söğütözü ve Silivri arasında cereyan eden rant, ikbal ve siyasi mahiyetli çıkar rekabeti; hatta bu minvalde sürekli derinleşen, hizipler arasında gittikçe şiddetlenen kutuplaşma ve çatışma hali iç barışımızı, milli güvenliğimizi ve toplumsal huzurumuzu kırılma noktasına kadar bükmenin amacına hizmet etmiştir. CHP, yasa dışı marjinal grupların sözcüsü, Türkiye düşmanlarının gözcüsü durumuna düşmüştür. Bu yaka silkilecek ve utanç duyulacak tablo, bir partinin siyaset yerine dış güçlerin taşeron ve dönen tekeri olduğunu ibretle tescillemiştir" açıklamasını yaptı. "Cunta demek CHP demektir" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultayda Cumhurbaşkanı Erdoğan için kullandığı sözlere ilişkin Bahçeli, "CHP’nin muhteris Genel Başkanı’nın 6 Nisan Kurultayı’nda yaptığı konuşma işin özünde bir çiğlik, çirkeflik ve çirkinlik manifestosundan öte bir anlam taşımamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımıza cunta başı iftirası tam anlamıyla akıl tutulması, zeka yoksunluğu, sağduyu yoksulluğu, gerçeğin ve milli iradenin aydınlığına tahammül edemeyen potansiyel darbe meraklısı bir zavallının hezeyanıdır. Siyasi tarihimizin ısdıraplı sayfaları karıştırıldığında, bunun yanında milli hafızanın sabırla deşifresi yapıldığında cunta kelimesinin aynısının tıpkısıyla CHP’de karşılık bulduğu ve siyasi şablonuna uyduğu görülecektir. Cunta demek CHP demektir, bunu bilmeyen de yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımıza bu alçak bühtanı reva görenlerin aklından ve hayalinden neyin geçtiği, demokrasi dışı dönemlere duyulan özlemin nasıl depreştiği her vicdan sahibi insanımızın malumudur. Şayet CHP Genel Başkanı, cuntacı arıyorsa yüzünde sırıtan ve her milli hadise sonrasında aşınan demokrasi maskesini çıkarıp aynaya bakmalı veya tek parti olmakla nam salmış CHP’nin postallar üzerine inşa edilmiş rehinli tarihini okumalıdır. Bu şahıs kurşun askerliğine özendiği çevrelerle yol yürümekte ısrarlıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın meşruiyetini sözde tartışmaya yeltenmek, bununla da kalmayıp cuntacılıkla suçlamak bir nevi darbe çığırtkanlığından başka şey değildir" açıklamasında bulundu. "CHP Genel Başkanı’nın başını çektiği koroyu ayaklarını denk almaya ve sükûnete davet ediyorum" Türk milletinin artık darbelere izin vermeyeceğini belirten Bahçeli, "15 Temmuz’daki hain FETÖ kalkışmasını iradesiyle toprağa gömen Türk milleti, Türkiye’de darbeler dönemini bizzat helal kanıyla kapatmıştır. Bu gerçekten ders çıkaramayanlar varsa, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize darbeye heveslenenler CHP’nin çağrısıyla ortaya çıkacaksa, 15 Temmuz’dan daha acıklı bir sona hazır olmaları gerektiğini hatırlatmak ikazen ve ihtaren boynumuzun borcudur. Türk milleti iradesine pranga vurulmasına asla müsaade etmeyecek, iç cephesinin taciz ve tahribine izin vermeyecektir. Demokrasimize ve millet iradesine müdahale etmeyi aklından kim ya da kimler geçiriyorsa Türk milletinin kudretiyle yerle yeksan olacaklarını bilmelerinde sayısız ve sonsuz yarar vardır ve açıktır. CHP Genel Başkanı’nın başını çektiği demokrasi ve hukuk muarızı koroyu sorumsuz ve suçluluk telaşıyla yapılan bayağı açıklamalardan uzak durmaya, ayaklarını denk almaya ve sükûnete davet ediyorum" ifadelerini kullandı. "Herkes söylediği söze daha dikkat etmelidir" Türkiye’nin içerisinde bulunduğu süreçte herkesin daha dikkatli konuşması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Terörsüz Türkiye hedefi istikametinde adım adım ilerleyişin yaşandığı şu günlerde, herkes söylediği söze daha dikkat etmelidir. Bölgemizin ve dünyamızın zor günlerden geçtiği bir dönemde iç cephemizi sarsmaya ve gedik açmaya çalışan müflis, müfrit ve münafık siyaset tellallarına asla merhamet ve hoşgörü gösterilmeyecektir. Biliyor ve inanıyoruz ki Türk milleti siyasi jakobenlere ve ruhu cuntacı olan hasis ve hain güruha değil Cumhur İttifakı’nda geleceğini görmeye ve kardeşçe yaşamanın muazzez nimetlerini muhafazaya devam edecektir. Hiç kimse boşuna imza toplayıp erken seçim hayali kurmamalıdır. Türk milletinin muarazam desteğiyle seçilen Sayın Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi görevinin başındadır. Cumhur İttifakı’nın ortak iradesi seçimlerin zamanında yapılması yönündedir ve bu irade kesindir. Aynı zamanda Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma azmimiz çok güçlüdür. Vakit hizmet vakti, icraat vakti, reform vakti, yükseliş vakti, kucaklaşma vakti, sosyal ve ekonomik meseleleri aziz milletimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda çözme vaktidir."
Malatya MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Akçin: "ABD’nin vergi kararı fırsata dönüşebilir" MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, ABD’nin ithalata getirdiği yüzde 10’luk ilave verginin Türkiye için bir avantaj sunduğunu belirterek, "Türk iş dünyası, ABD pazarında yeni fırsatlar yakalayabilir" dedi. MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin, ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan yeni ticaret politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Akçin, ABD’nin ithal ürünlere uygulamaya başladığı yüzde 10 oranındaki asgari ilave gümrük vergisinin, Türk iş dünyası açısından "kötünün iyisi" olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yeni düzenleme kapsamında, Çin, Vietnam, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerden gelen ürünlere yüzde 25 ila yüzde 49 oranlarında yüksek vergiler uygulanırken, Türkiye için bu oranın yüzde 10 ile sınırlı tutulduğunu vurgulayan Akçin, "Bu durum, Türk firmaları için ciddi bir rekabet avantajı oluşturuyor" dedi. "Türkiye, ABD ile adil ortaklık ilişkisini sürdürüyor" Türkiye’nin ABD ile olan dış ticaretinde 2024 yılı itibarıyla 2,4 milyar dolarlık bir açık verdiğini hatırlatan Akçin, "Bu tablo, Türkiye’nin adil bir ticaret ortağı olduğunu gösteriyor ve diplomatik zeminde avantaj sağlıyor. ABD tarafından Türkiye’ye daha olumlu bir yaklaşım oluşmasının önünü açabilir" ifadelerini kullandı. "İhracatçılar İçin Yeni Kapılar Aralanıyor" Yeni vergi oranlarının, Türk ihracatçıları için Amerika pazarında önemli fırsatlar barındırdığını dile getiren Yunus Akçin, şu değerlendirmelerde bulundu, "Uzak Doğu ülkelerinden ithalat yapan ABD’li firmalar, yüksek vergi yüklerinden kaçmak adına alternatif tedarikçiler arayacaktır. Bu noktada Türkiye, hem coğrafi avantajı hem de kaliteli üretimiyle öne çıkmaktadır. Hazır giyim, tekstil, makine ve otomotiv yedek parça gibi sektörlerde Türk ürünlerinin tercih edilme oranı ciddi şekilde artabilir." ABD’de yatırım ve ortaklık çağrısı Akçin, Türk firmalarına ABD pazarına yönelik yatırım yapma çağrısında da bulunarak, "Bu süreçte firmalarımızın ABD’de depo, showroom açmaları ya da yerel ortaklıklarla pazarda kalıcı hale gelmeleri büyük önem taşıyor. Aynı şekilde, ABD’deki Türk girişimcilerin Türkiye’den üreticilerle distribütörlük veya temsilcilik anlaşmaları yapmaları önemli fırsatlar doğurabilir" ifadelerine yer verdi. "100 milyar dolarlık hedefe giden yolda kritik bir dönem" Ticaret Bakanlığı’nın ABD ile yürüttüğü aktif müzakerelere dikkat çeken Yunus Akçin, "İş dünyamızın da bu sürece katkı sunması gerekiyor. Türkiye ile ABD arasında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşmak için önümüzdeki dönem kritik önem taşıyor" ifadelerini kullandı. Son olarak, tüm MÜSİAD üyelerine ve iş insanlarına süreçle ilgili güncel gelişmeleri yakından takip etmeleri çağrısında bulunan Akçin, Ticaret Bakanlığı’nın yayınlarını ve TIFA toplantılarını izlemelerinin büyük fayda sağlayacağını belirtti.