EKONOMİ - 20 Mart 2025 Perşembe 17:12

Kuşadası’nda yerel üretici pazarı büyük ilgi görüyor

A
A
A
Kuşadası’nda yerel üretici pazarı büyük ilgi görüyor

Kuşadası Belediyesi tarafından kentin kırsal mahallerinde tarımsal faaliyette bulunan üreticiler ile sağlıklı beslenmek isteyen tüketicileri aracısız buluşturmak amacıyla her Perşembe günü Cumhuriyet Mahallesi Burç Sokak’ta kurulan Yerel Üretici Pazarı büyük ilgi görmeye devam ediyor.



Kuşadası Belediyesi tarafından 2019 yılında açıldığı ilk günden bu yana uygun fiyata doğal ve sağlıklı beslenmek isteyenlerin vazgeçilmez adresi olan yerel üretici pazarının tezgâhlarını her Perşembe günü mevsimlik gıda ürünleri süslüyor. Kuşadası’nın kırsal mahalleleri olan Kirazlı, Caferli, Çınar ve Soğucak’ta yaşayan yerel üreticilerin iyi tarım uygulamaları ile ürettikleri mevsimlik ürünlerini satışa sunduğu pazar tezgâhları, ilkbaharın gelişi ile birlikte bin bir çeşit Ege otu ile şenlenirken yöreye has zeytin, zeytinyağı, incir gibi ürünler de büyük ilgi görüyor.



Kadınlar tarafından üretilen ev yapımı sirke, reçel, turşu gibi ürünlerin yanı sıra keşkek, sarma, aşure, içli köfte, otlu börek gibi yerel tatlar da pazarın en çok rağbet gören ürünleri arasında yer alıyor. Doğal yollarla üretilen yumurta, bal ve süt tazelik ve lezzetleri ile dikkat çekerken el açması gözleme ve bazlama tezgâhları ise pazara ayrı bir renk katıyor.



Kuşadası’nda yerel üretici pazarı büyük ilgi görüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Belediyeden yaşlılara bayram ev temizliği Erzurum Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Ramazan Bayramı öncesi, özellikle tek başına yaşayan ve ihtiyaçlarını kendileri gideremeyen vatandaşların evlerine bayram temizliğine gidiyor. Büyükşehir Belediyesi Yaşayan Değerler Koordinasyon Merkezi ekipleri, hem evleri temizliyor hem de bayram öncesi yaşlıların sağlık muayenesini yapıyor. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, kent merkezinde 65 yaş üstü yaklaşık 200 kişinin evinin ekipler tarafından temizlenmeye başlandığını belirtti. "Her türlü ihtiyacımı karşılıyorlar" Daha önce belirlenen ve kendilerine gelen talepleri değerlendiren Yaşayan Değerler Koordinasyon Merkezi ekipleri, yaşlıların evlerine günlük ziyaretlerde bulunarak aynı zamanda yaşlıların sağlık kontrollerini de yapıyor. Ateş, tansiyon ve benzeri ölçümlerinin ardından bu kez temizlik ekipleri evleri tepeden tırnağa temizliyorlar. Bu arada yaşlılara ihtiyaç duyulması ve talep edilmesi halinde medikal malzeme temini de yapılıyor. Yakutiye ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde bir gecekonduda yaşayan 80 yaşındaki Şükriye Güven evi bayram öncesi temizlenen kişilerden birisi. Sağlık kontrolü ve bayram temizliğinin ardından belediye görevlilerini kapıya kadar uğurlayan Şükriye Güven, "3 yıldan beri beni ziyaret ediyor, evimi temizliyor ihtiyaçlarımı karşılıyorlar. Bu çalışmayı başlatanlardan ve beni yalnız bırakmayan bu görevlilerden Allah razı olsun" diye konuştu. Evler Ramazan Bayramı’na hazırlanıyor Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, 65 yaş üstü olanlara çok önemli hizmetler yaptıklarını hatırlatarak, "Yaşlıların kişisel bakımları, kuaför hizmetleri, ev temizliği, temiz sağlık hizmetlerinin yanı sıra 3 öğün sıcak yemek, medikal malzeme destek veriyoruz. Şu ana kadar 15 bin haneden oluşan bir saha çalışması yaptık. Yaklaşık 7 bin hanenin bu ifade ettiğimiz hizmetlerinin önemli bir kısmını tamamladık. 200 civarında yaşlımızın da sürekli hizmetini yapıyoruz. Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde 200 yaşlının evinde temizlik çalışması başlattık. Bu yaşlılarımız gönül rahatlığıyla bayram geçirmek istiyorlar. Şu an bayram temizliklerini yapıyor, ihtiyaç duydukları ürün ve malzemeleri temin ediyoruz. İnşallah arife gününe kadar tespit ettiğimiz evlerin bu çalışmaları bitireceğiz" şeklinde konuştu.
Bursa Polen alerjisi olanlar dikkat Bahar aylarında havaların ısınması, çiçeklerin açması ve ağaçların yeşermesi beraberinde alerjiyi de getiriyor. Saman nezlesi ya da alerjik rinit olarak da bilinen bahar alerjisi en çok çayır, çiçek ve ağaç polenlerinden kaynaklanıyor. Tedavi edilmediğinde astıma dönüşebilen bahar alerjisine karşı alınacak önlemler ise hastalığın daha hafif geçmesine yardımcı oluyor. Bahar aylarında burun akıntısı, hapşırma, göz kızarması, öksürük, nefes tıkanması ve cilt kaşınmasından yakınanların sayısı artıyor. Medicana Bursa Hastanesi KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Hüsamettin Olgun, "Şehirlerde görülen polen miktarları yılda yüzde 3 oranında artış göstermektedir. Bunun sebebi ise hava sahasındaki karbondioksit oranına bağlanmaktadır. Karbondioksit, hava ve iklim ısınmasına sebep olduğu için çiçekler her yıl daha erken açmaya başlamakta ve buna bağlı olarak polenler daha erken ve daha uzun süreli uçuşmaktadır. Halk arasında saman nezlesi olarak da bilinen polen alerjisi, daha çok 5 ile 40 yaş grubu arasındakileri etkilemektedir. Polen alerjisi olan kişiler, özellikle temizliğe önem vermelidir. Ağır kokulardan ve tütün dumanından da uzak durmalıdırlar" dedi. Gerekli tedbirler alınmadığı sürece ya da yeterli tedavinin uygulanmaması durumunda hastalığın astıma dönüşme ihtimali bulunduğunu belirten Op. Dr. Hüsamettin Olgun, "Birçok insan öncelikle üşüttüğünü düşünürken, alerjik unsurlar gözden kaçmaktadır. Bu alerjilere uygulanabilecek tedavi yöntemleri çok geniş değildir. Anti alerjik burun spreyleri, göz damlaları veya ilaçlar kullanılabilmektedir. Belli gruplara aşı tedavisi de uygulanabilmektedir. Ancak aşı tedavisi Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre uygulanmalıdır" diye konuştu. Op. Dr. Olgun, alınabilecek bazı tedbirleri ise şu şekilde sıraladı: "Hasta mümkün olduğunca sokağa çıkmamalıdır. Dışarı çıktığında ise polen maskesi kullanmalıdır. Polen mevsiminde açık havada spor yapmak doğru değildir. Evi sabah değil öğle sonrası havalandırmalıdır. Araba ve evlerin pencereleri kapalı tutulmalıdır. Polenler daha çok sabah saat 05.00 ile 10.00 arasında yayılmaktadır. Ev ve arabadaki klimaların polen filtreleri sık sık değiştirilmelidir. Ev içi hava temizleyiciler eve giren polenlerin ortadan kaldırılmasında faydalı olabilir. Dışarıdan gelindiğinde duş almakta fayda vardır. Çamaşırlar dışarıda kurutulmamalıdır. Kedi ve köpek uzun süre oturma ve yatak odasında bulundurulmamalı."
Erzurum Erzurum’un beşeri kalkınma endeksi 0,815 oldu TÜİK 208-2022 yıllarını kapsayan ve İl Seviyesinde Beşeri Kalkınma Endeksi rakamlarını açıkladı. 2022 yılında il düzeyinde en yüksek beşeri kalkınma endeksine sahip il, 0,891 ile Ankara oldu. Bu ili, 0,886 ile İstanbul ve Kocaeli, 0,870 ile İzmir ve 0,867 ile Muğla izledi. Beşeri kalkınma endeksi en düşük olan il 0,748 ile Ağrı olurken, bu ili Şanlıurfa, Van, Muş ve Bitlis izledi. Erzurum’da beşeri kalkınma endeksi ise 0,815 oldu. "Beşeri sermayesinin yeterliliği de önemli" TÜİK tarafından yapılan açıklamada, bir ülkenin iktisadi kalkınma sürecinde, fiziki sermayesi kadar beşeri sermayesinin yeterliliğinin de ehemmiyet arz ettiği ifade edilerek, "Beşeri kalkınma endeksi de, bu minvalde, ülkelerin beşeri sermaye yeterliliklerinin tespit edilebilmesi maksadı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hesaplanmaktadır. Endeks; yaşam beklentisi, eğitim ve gelir olmak üzere üç alt bileşenden oluşmaktadır. Beşeri kalkınma endeksi, 0 ile 1 arasında bir değer almakta olup, endeksin 0,8 ve üzerinde olması "çok yüksek beşeri kalkınma" seviyesini, 0,7 ile 0,8 arasında olması "yüksek beşeri kalkınma" seviyesini, 0,55’in altında olması ise ilgili ülkenin "düşük beşeri kalkınma" seviyesinde yer aldığını göstermektedir. Ülkemize ait beşeri kalkınma endeks değerleri, günümüze kadar UNDP tarafından ülke düzeyinde üretilmekteydi. Ortalama eğitim süresi ve muhtemel eğitim süresi göstergelerinin ilk kez 2023 yılında Kurumumuz tarafından yayımlanması sayesinde, beşeri kalkınma endeksi ülkemiz tarafından üretilebilir hale gelmiştir. Söz konusu endeks milli politikalara da yön verebilmesi amacıyla ilk kez bu haber bülteni ile ülke seviyesinin yanı sıra il seviyesinde de resmi istatistik olarak yayımlanmaktadır" denildi.
Trabzon Kahverengi kokarca kış uykusundan erken uyandı Karadeniz Bölgesi’nde 8 yıldır tarım ürünlerine büyük zarar veren kahverengi kokarca kış uykusundan erken uyandı. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle 2 ay erken uyanan kahverengi kokarcaya karşı mücadele çalışmaları başladı. Türkiye’ye 2017 yılında Gürcistan üzerinden geldiği bilinen ’kahverengi kokarca’ adlı böcek, Karadeniz Bölgesi’nde 8 yıldır tarım ürünlerine büyük zarar veriyor. Özellikle bölgedeki fındık bahçelerine dadanıp, suyunu emdiği bitkiye zarar veren böcek 300’den fazla bitki türünde besleniyor. Başta fındık olmak üzere birçok bitki için tehdit oluşturan böceğin ürememesi için biyolojik ve kimyasal mücadeleler devreye alındı. 2024 yılında 10 bin adet samuray arısının doğaya bırakıldığı mücadele çalışmalarda ayrıca böceğin yoğunluğunun tespit edildiği bölgelere feromon tuzakları da yerleştirildi. Kimyasal mücadelesinin yanı sıra biyosidal mücadelenin de yapıldığı zararlı böcek bu yıl kış uykusundan hava sıcaklıklarının artması nedeniyle erken uyandı. Böceğin üreyerek tekrar harekete geçmemesi için Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince çalışma başlatıldı. Ekipler tarafından Trabzon’un 18 ilçesinde yapılan çalışmaların yanı sıra kırsal mahallelerdeki üreticilere 5 bin adet biyosidal ürün dağıtımı yapıldı. 2023-2024 tarihleri arasında üreticilere büyük risk oluşturan böceğin ürememesi için bu yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1 milyon adet samuray arısı doğaya bırakılacak. Trabzon genelinde 2024 yılı kışlak mücadelesinde 47 binden fazla boş bina, depo ve mesken ilaçlaması gerçekleştirilirken, 600 lokasyona yerleştirilen feromon tuzakları ile zararlı popülasyonları azaltılacak. "1 milyon adet samuray arısını doğaya bırakacağız" Kahverengi kokarcaya yönelik yürütülen çalışmalar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, biyolojik mücadelenin samuray arıları ile yapıldığını belirterek, "Kahverengi kokarcanın Türkiye’ye 2017 yılında Gürcistan’dan geldiği biliniyor. İlk seneler çok fazla tahribat yapmadı. Artvin ve Rize’den sonra Trabzon’a geldi. 34 tane ile yayılmış durumda. Bir nevi Kovid gibi pandemiye maruz kaldık. Bununla ilgili bakanlığımız ilk günden itibaren çok etkin bir çalışma yapıyor. Stratejik planlarını oluşturdu. Bizler ne yapacağımızı, nasıl mücadele edeceğimizi harfiyen Bakanlığın Eylem planına göre yapmaktayız. Tabi bunun yanında Bakanımız bu konuyla ilgili büyük bir bütçe ayırdı. Elimizdeki kaynaklarımızda çok güçlü. Biyolojik mücadeleyi samuray arıları ile yapıyoruz. İlimizde geçen yıl 10 bin adet Samuray arısı bırakıldı. Ama bu sene 4 tane enstitüde 1 milyon adet samuray arısını doğaya bırakacağız. Bunun haricinde kimyasal mücadelemiz ilaçlamalar devam ediyor. Mekanik mücadelemiz kışlıkları girip çıkarken tespit et yok et şeklinde bir mücadelemiz var. Şu anda da biyosidal ürün dediğimiz halk sağlığı ürünlerimiz var. Bunlar Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldı. Kışlaklarda, evlerde, konaklarda kış uykusundan çıkan kokarca için dağıttığımız bir sprey var. Bölgemizde 5 bin tane dağıttık. Zirai mücadele olarak da bizi ekiplerimiz ilaçlamaya devam ediyor" dedi. "Sıcak-soğuk etkisiyle çoğalma baskılandı" Geçen sene tarımsal anlamda yüzde 7’lik bir zayiat olduğunu kaydeden Kaplan, "Kokarca kışlaktan çıkıyor soğuğu görünce tekrar kışlığa geri dönüyor. Bu kokarcayı öldürmüyor ama çiftleşip çoğalmasını baskılayan bir yöntem oluyor. Sıcak tekrar soğuk. İnşallah bunu birkaç kez yaşarız. Kokarca dışarı çıktığı zaman fenomen kokularına doğru gelecek ama önce karnını doyurma lazım. Bunu genelde Sonbahar’da kışlaklara giderken bir de çiftleşme zamanında cezbet-öldür dediğimiz sisteme geçiyoruz. Bununla ilgili bakanımız çok büyük ödenek verdi. Arazimizin büyük bir çoğunluğuna feromon tuzaklar yerleştireceğiz. Geçen sene ülkemizde üretim yoktu bu yıl ülkemizde de üretim var. Tuzakları özellikle meyve vermeyen ağaçlara asıyoruz. Çünkü zirai ilaç attığımız ağaçta herhangi bir meyve zarar görmesin diye. 3-5 günde bir toplanan kokarcayı orada imha ediyoruz. Hangi bölgede ne kadar tuzak koyacağımızı da önceden belirlediğimiz çalışmalarla oluşturuyoruz. Geçen sene bizim yüzde 7’lik bir zayiatımız vardı. Geçen sene de bir düşüş olduğunu düşünüyoruz. Çünkü geçen sene de aynı sıcak soğuk etkisiyle bir çoğalma da baskılandı. İnşallah bu senede daha az bir zayiatla sezonu kapatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.