ÇEVRE - 25 Mart 2025 Salı 09:17

Kahverengi kokarca kış uykusundan erken uyandı

A
A
A
Kahverengi kokarca kış uykusundan erken uyandı

Karadeniz Bölgesi’nde 8 yıldır tarım ürünlerine büyük zarar veren kahverengi kokarca kış uykusundan erken uyandı. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı nedeniyle 2 ay erken uyanan kahverengi kokarcaya karşı mücadele çalışmaları başladı.


Türkiye’ye 2017 yılında Gürcistan üzerinden geldiği bilinen ’kahverengi kokarca’ adlı böcek, Karadeniz Bölgesi’nde 8 yıldır tarım ürünlerine büyük zarar veriyor. Özellikle bölgedeki fındık bahçelerine dadanıp, suyunu emdiği bitkiye zarar veren böcek 300’den fazla bitki türünde besleniyor. Başta fındık olmak üzere birçok bitki için tehdit oluşturan böceğin ürememesi için biyolojik ve kimyasal mücadeleler devreye alındı. 2024 yılında 10 bin adet samuray arısının doğaya bırakıldığı mücadele çalışmalarda ayrıca böceğin yoğunluğunun tespit edildiği bölgelere feromon tuzakları da yerleştirildi. Kimyasal mücadelesinin yanı sıra biyosidal mücadelenin de yapıldığı zararlı böcek bu yıl kış uykusundan hava sıcaklıklarının artması nedeniyle erken uyandı. Böceğin üreyerek tekrar harekete geçmemesi için Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince çalışma başlatıldı. Ekipler tarafından Trabzon’un 18 ilçesinde yapılan çalışmaların yanı sıra kırsal mahallelerdeki üreticilere 5 bin adet biyosidal ürün dağıtımı yapıldı. 2023-2024 tarihleri arasında üreticilere büyük risk oluşturan böceğin ürememesi için bu yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1 milyon adet samuray arısı doğaya bırakılacak. Trabzon genelinde 2024 yılı kışlak mücadelesinde 47 binden fazla boş bina, depo ve mesken ilaçlaması gerçekleştirilirken, 600 lokasyona yerleştirilen feromon tuzakları ile zararlı popülasyonları azaltılacak.



"1 milyon adet samuray arısını doğaya bırakacağız"


Kahverengi kokarcaya yönelik yürütülen çalışmalar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürü İsa Kaplan, biyolojik mücadelenin samuray arıları ile yapıldığını belirterek, "Kahverengi kokarcanın Türkiye’ye 2017 yılında Gürcistan’dan geldiği biliniyor. İlk seneler çok fazla tahribat yapmadı. Artvin ve Rize’den sonra Trabzon’a geldi. 34 tane ile yayılmış durumda. Bir nevi Kovid gibi pandemiye maruz kaldık. Bununla ilgili bakanlığımız ilk günden itibaren çok etkin bir çalışma yapıyor. Stratejik planlarını oluşturdu. Bizler ne yapacağımızı, nasıl mücadele edeceğimizi harfiyen Bakanlığın Eylem planına göre yapmaktayız. Tabi bunun yanında Bakanımız bu konuyla ilgili büyük bir bütçe ayırdı. Elimizdeki kaynaklarımızda çok güçlü. Biyolojik mücadeleyi samuray arıları ile yapıyoruz. İlimizde geçen yıl 10 bin adet Samuray arısı bırakıldı. Ama bu sene 4 tane enstitüde 1 milyon adet samuray arısını doğaya bırakacağız. Bunun haricinde kimyasal mücadelemiz ilaçlamalar devam ediyor. Mekanik mücadelemiz kışlıkları girip çıkarken tespit et yok et şeklinde bir mücadelemiz var. Şu anda da biyosidal ürün dediğimiz halk sağlığı ürünlerimiz var. Bunlar Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldı. Kışlaklarda, evlerde, konaklarda kış uykusundan çıkan kokarca için dağıttığımız bir sprey var. Bölgemizde 5 bin tane dağıttık. Zirai mücadele olarak da bizi ekiplerimiz ilaçlamaya devam ediyor" dedi.



"Sıcak-soğuk etkisiyle çoğalma baskılandı"


Geçen sene tarımsal anlamda yüzde 7’lik bir zayiat olduğunu kaydeden Kaplan, "Kokarca kışlaktan çıkıyor soğuğu görünce tekrar kışlığa geri dönüyor. Bu kokarcayı öldürmüyor ama çiftleşip çoğalmasını baskılayan bir yöntem oluyor. Sıcak tekrar soğuk. İnşallah bunu birkaç kez yaşarız. Kokarca dışarı çıktığı zaman fenomen kokularına doğru gelecek ama önce karnını doyurma lazım. Bunu genelde Sonbahar’da kışlaklara giderken bir de çiftleşme zamanında cezbet-öldür dediğimiz sisteme geçiyoruz. Bununla ilgili bakanımız çok büyük ödenek verdi. Arazimizin büyük bir çoğunluğuna feromon tuzaklar yerleştireceğiz. Geçen sene ülkemizde üretim yoktu bu yıl ülkemizde de üretim var. Tuzakları özellikle meyve vermeyen ağaçlara asıyoruz. Çünkü zirai ilaç attığımız ağaçta herhangi bir meyve zarar görmesin diye. 3-5 günde bir toplanan kokarcayı orada imha ediyoruz. Hangi bölgede ne kadar tuzak koyacağımızı da önceden belirlediğimiz çalışmalarla oluşturuyoruz. Geçen sene bizim yüzde 7’lik bir zayiatımız vardı. Geçen sene de bir düşüş olduğunu düşünüyoruz. Çünkü geçen sene de aynı sıcak soğuk etkisiyle bir çoğalma da baskılandı. İnşallah bu senede daha az bir zayiatla sezonu kapatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.



Kahverengi kokarca kış uykusundan erken uyandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Uludağ’daki otel yangınıyla ilgili 4 kişi tutuklandı Uludağ’da milli kayakçı Berkin Usta ile babası eski milli kayakçı ve kayak hocası Yahya Usta’nın hayatını kaybettiği otel yangını ile ilgili soruşturma kapsamında 4 kişi tutuklandı, 2 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Dün sabaha karşı Uludağ Birinci Oteller Bölgesi’nde bulunan Kervansaray Otel’de çıkan yangında Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı ve eski milli kayakçı Yahya Usta, eşi Fikriye ve milli kayakçı oğlu Berkin Usta (25), dumandan etkilenmişti. Otelden bilinci kapalı çıkarılan Usta ailesinden Yahya Usta ve oğlu Berkin, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında dün otel müdürü Tekin D. gözaltına alındı. Aynı soruşturma kapsamında oteli işleten firmanın yöneticisi C.K.A. ile kapalı alanda yapılan mangal sonrası söndürülmeden açıkta bırakılan közler nedeniyle yangına neden oldukları iddia edilen otel çalışanları T.K, M.K.Ç. ve E.T. gözaltına alındı. 5 kişiden 4’ü tutuklandı Aralarında işletme sahibi, işletme müdürü ve kayak odası çalışanı bulunan 5 kişi tutuklama talebi, otel mülk sahibi 1 şüpheli ise adli kontrol talebiyle ’Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 4 şüpheli hakkında tutuklama, 2 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da Ramazan ayının son teravih namazı eda edildi Diyarbakır’da Ramazan ayının son teravih namazı, binlerce kişinin katılımıyla camilerde eda edildi. İslam alemi için büyük önem taşıyan bu gecede, vatandaşlar manevi atmosferi doyasıya yaşadı. Diyarbakır’ın tarihi camileri ve mahalle mescitleri, Ramazan’ın son teravih namazı için doldu taştı. Namaz sonrasında yapılan dualarda, İslam dünyasının barış ve huzura kavuşması, Filistin başta olmak üzere tüm mazlum coğrafyalar için niyazda bulunuldu. Ayrıca, yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi heyecanın hissedildiği gecede, vatandaşlar Ramazan’ın manevi ikliminden ayrılmanın hüznünü yaşadı. Vatandaşlardan Rıdvan Engin, Ramazan ayının bu sene de rahat geçtiğini ifade etti. Engin, "Ramazan’ın son gününe doğru havanın da güzelleşmesi bir nevi bayramın da geldiğinin göstergesi oldu hepimiz için. Ben şöyle söyleyeyim, üç ayları tutuyorum benim için biraz daha duygusal oluyor. Ben her sene Ramazan’ın son teravih namazını gözlerim dolu dolu kılıyorum. 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayı herkese bolluk, bereket getiren bir aydır" dedi. Ramazan ayının kendileri için güzel geçtiğini fakat Gazze’deki Müslümanlar için öyle olmadığını aktaran Engin, ’’Tüm İslam aleminin bayramı mübarek olsun Allah herkesin tuttuğu oruçları kabul etsin’’ diye konuştu. Vatandaşlardan Mehmet Emin Şenol ise Ramazan ayının çok güzel geçtiğini belirtti. Şenol, "Herkese iyi bayramlar dilerim selamlarımı iletirim. Allah cümle alemin tuttuğu oruçları kabul etsin" ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul’da izinsiz gösterilere katılan 74 şüpheliye iddianame hazırlandı İstanbul’daki izinsiz gösterilere katıldıkları gerekçesiyle 59’u tutuklu 74 şüpheli hakkında 3’er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik "terör ve yolsuzluk" soruşturmalarının ardından İBB Binası ve bazı cadde ve sokaklarda yaşanan izinsiz gösterilerle ilgili soruşturmada iddianame hazırlandı. Soruşturmaya ilişkin 59’u tutuklu 74 şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İstanbul Valiliğinin kararıyla 19-23 Mart tarihlerinde toplanma, yürüyüş ve protesto gibi eylemlerin yasaklandığı, ardından bu kararın 4 gün daha uzatıldığı belirtildi. İstanbul genelinde farklı noktalarda söz konusu yasaklama kararlarına uyulmayarak çeşitli toplantı, gösteri ve yürüyüşlerin düzenlendiğinin tespit edildiğinin aktarıldığı iddianamede, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce kanuna aykırı olarak faaliyetlerde bulunan gruplar içerisinde yer alan şüphelilerin deşifre edilmesine yönelik yapılan çalışmalarda şüphelilerin tespit edildiği anlatıldı. İddianamede, eylem görüntüleri üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde her bir şüpheli yönünden ayrı ayrı araştırma tutanakları düzenlendiği, şüphelilerin İstanbul Valiliği’nin yasaklama kararına rağmen toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde yer aldığının sabit olduğu belirtildi. 3’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi Hazırlanan iddianamede, ifade tutanakları, sorgu zaptları, kollukça düzenlenen araştırma tutanakları, yasaklama kararı ve dosya kapsamına göre şüphelilerin, İstanbul Valiliği’nce alınan yasaklama kararına, dağılmaları yönünde ikaz edilmelerine rağmen kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşünde bulunmaya devam ettikleri, uyarılara rağmen dağılmamakta ısrar ederek 2911 sayılı ’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda’ belirtilen suçu işlediklerine dair yeterli şüphe oluştuğu kaydedildi. İddianamede şüphelilerin, ’kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine katılarak, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme’ suçundan, 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, dosya kapsamında haklarında yakalama kararı düzenlenen ya da ayrıca değerlendirme yapılacak 25 şüpheli için de ayırma kararı verilerek, dosyanın ayrı soruşturma numarasına kaydedildiği bilgisine yer verildi.