SPOR - 14 Ekim 2024 Pazartesi 11:32

Türkiye’nin en hızlıları Kepez’de buluştu

A
A
A
Türkiye’nin en hızlıları Kepez’de buluştu

Antalya’da Kepez Drag Pisti, Türkiye Drag Şampiyonası’nın 2. ve 3. ayak yarışlarına ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 57 sporcu, 2024 yılı şampiyonluğu için rekabet etti.


Türkiye Drag Şampiyonası’nın 2. ve 3. ayak yarışları, Kepez Drag Pisti’nde gerçekleştirildi. İki gün süren yarışlarda 2024 yılı şampiyonları belirlendi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen 57 sporcu, 2024 yılı şampiyonluğu için yarıştı. 12 Ekim Cumartesi günü antrenman ve sıralama turlarıyla başlayan yarışlar, yerini 2. ayak yarışlarına bıraktı. 13 Ekim Pazar günü ise 3. ayak yarışları hız tutkunlarını yeniden buluşturdu.



Mersin Motosiklet Spor Kulübü birinci oldu


Yarışlar 11 farklı kategoride düzenlendi. Sporcular; Süper Street, Pro Street, Street 2, Street 750, Street 600, Standart 1, Standart 2, Pro 200, Pro 300, Standart 300 ve Kadınlar kategorisinde dereceye girmek için mücadele ederken, izleyiciler de bu heyecanı tribünlerden takip etti.


2024 yılı şampiyonlarının belirlendiği yarışlarda, Mersin Motosiklet Spor Kulübü de birinciliğini ilan etti.



Türkiye’nin en hızlıları Kepez’de buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Darp edilen ambulans şöförünün hastaneye yetiştirdiği kadının tedavisi sürüyor Bursa’nın Gemlik ilçesinde hasta taşıyan ambulans sürücüsü, önü kesilerek darp edildi. Sürücünün hastaneye ulaştırdığı Nedime Gencay’ın tedavisi Bursa Şehir Hastanesi’nde devam ediyor. Edinilen bilgiye göre, Gemlik Devlet Hastanesi’nden 80 yaşındaki hastayı Bursa Şehir Hastanesi’ne götüren ambulans, trafiğe takılmamak adına emniyet şeridinde seyretmeye başladı. Dinlenme tesislerinden ana yola çıkan Selim Yedikardeş yönetimindeki 16 YK plakalı otomobil ise ambulansın arkasından ilerleyince, ambulans şoförü Muhammet Ali K. (26) ile Selim Yedikardeş arasında tartışma yaşandı. İddiaya göre, ambulans sürücüsü hakarete varan sözler sarf edince Selim Yedikardeş aracıyla ambulansın önünde durup çocuklarıyla araçtan indi. Ambulans sürücüsünün iddiasına göre, şahıslar ile sağlık görevlileri arısında yaşanan tartışmada, Selim Yedikardeş’in 22 yaşındaki oğlu Melih Yedikardeş tarafından kendisine yumruk atıldı. Dudağı patlayan Muhammet Ali K.’nin yardımına arkadaşları koştu. Yaralanan Muhammet Ali K.’nin ilk müdahalesi kendi sürdüğü ambulansta yapıldı. Hastaneye giden sürücünün dudağına 12 dikiş atıldı. Hastaneden çıktıktan sonra karakola giden ambulans sürücüsü şahıslardan şikayetçi oldu. Karşı taraftaki şahıslar da kendilerine hakaret edildiğini öne sürüp, şikayetçi oldular. Olay sonrası mahkemeye çıkan Selim Yedikardeş serbest bırakılırken, oğlu Melih Yedikardeş ise tutuklandı. Melih Yedikardeş’in araç sürücüsü babası Selim Yedikardeş dinlenme tesisinden yola çıktıkları için ambulansın önlerine tesadüfen düştüğünü, ambulans sürücüsünün yanlış anlayıp ambulansı takip ettiklerini sandığını ileri sürdü. 80 yaşındaki kadın hayati tehlikeyi atlattı Ambulansla hastaneye götürülen ve 2 gün yoğun bakımda kalan 80 yaşındaki Nedime Gencay’ın hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi.
Manisa Uzm. Dr. Alyanak: “Bağışıklık sistemini güçlendirmek hastalığı uzak tutuyor” Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzman Hekimi Uzm Dr. Berna Kalender Alyanak, özellikle kış aylarında artan akut üst solunum yolları enfeksiyonu hakkında bilgilendirmelerde bulunarak bağışık sisteminin güçlendirilmesinin önemine değindi. Manisa Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzman Hekimi Uzm Dr. Berna Kalender Alyanak, akut üst solunum yolları enfeksiyonu hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Kış aylarında insanların daha çok kapalı alanlarda vakit geçirmesiyle beraber hastalığın yayıldığını ve bu yüzden de acil servislerde doluluk yaşandığını belirten Uzm. Dr. Alyanak, hastalıktan korunma yolları hakkında bilgi verdi. Alyanak, “Özellikle havaların soğumasıyla beraber her sene olduğu gibi yine bu senede akut üst solunum yolu semptomlarıyla acil servisimize başvuran hasta sayılarında çok ciddi artışlar görmekteyiz. Biz aslında bu enfeksiyonları yılın her mevsimi görüyoruz. Ancak soğuk hava virüs ve bakterilerin yaşaması ve yayılması için elverişli bir ortam hazırlarken bizlerde kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirmeye başladığımız için damlacık yoluyla bulaşan bu enfeksiyonlarla daha çok temasa ediyoruz. Bu da bizim vakalarımızın sayılarının artmasına neden olmaktadır” dedi. Hastalık hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Alyanak, “Öncelikle nezle yani soğuk algınlığı olarak da bilinen rinovirüslerin neden olduğu viral kaynaklı enfeksiyonlardır. Daha çok karşımıza basit klinikle çıkmakta bunlar yüksek olmayan ateş, burun tıkanıklığı ya da akıntısı, öksürük, hapşırık, gözlerde yaşarma, hafif boğaz ve vücut ağrısı en sık gördüğümüz semptomlar arasındadır. Viral kaynaklı enfeksiyon oldukları için nezlede antibiyotiğin yeri yoktur. Biz genellikle hastalarımıza istirahat etmelerini ve bol sıvı tüketmelerini öneriyoruz. Tabi bununla beraber hastaların semptomlarına göre ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve bazı dekonjestan ilaçlarda tedavilere eklenebilir. Semptomlar genellikle 3-5 günde kendini sınırlarken , immün sistemine göre hastanın bu semptomların 3 haftaya kadar da uzadığını görebilmekteyiz. Gribal enfeksiyon dediğimiz enfeksiyonlar ise nezleye kıyasla daha gürültülü bir tabloyla karşımıza çıkan yine influenza virüslerin neden olduğu viral kaynaklı enfeksiyonlardır. Daha çok yüksek ateşi, yaygın vücut ve eklem ağrıları, şiddetli öksürük ve halsizlik en sık gördüğümüz semptomlar arasındadır. Yine gribal enfeksiyonlarda viral kaynaklı enfeksiyon olduğu için tedavisinde antibiyotiklerin herhangi bir yeri ya da yararı yoktur. Biz yine hastalarımıza semptomlarına göre destek tedavi başlıyoruz ve bazı hasta gruplarına da uygun hasta gruplarında da antiviral tedavileri de verebiliyoruz. Ancak gribal enfeksiyonlar ilerlerse ya da başka enfeksiyonlarla kombine hale gelirse yerleşim yerine göre çok daha ciddi hastalıklarla karşımıza çıkabilmektedir. Otit, sinüzit, tonsillit, bronşit hatta pnömoni yani zatürre gibi ciddi akciğer hasarlarına neden olabilmektedir. İşte böyle durumlarda mutlaka bir hekim muayenesi ve kararı doğrultusunda tedavilere antibiyotiklerde eklenebilir. Özellikle riskli grup dediğimiz hasta grubunda yani yenidoğanlar, gebeler, 65 yaş üstü hastalar özellikle KOAH, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, diyabet gibi kronik rahatsızlığı olan hastalarımızda ve immünsüpresif hastalarda gribal enfeksiyonların çok ciddi kliniklere yol açtığı hastane ve yoğun bakım yatışlarına ve hatta ölümlere bile neden olduğunu maalesef sıkça görmekteyiz. Bu yüzden özellikle bu risk grubu hastalarının tedavisinin mutlaka bir uzman hekim tarafından planlanması ve takip edilmesi büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı. Hastalıktan korunma yollarını söyleyen Alyanak, “Öncelikle bağışıklık sistemimizin kuvvetli olması, bunun içinde düzenli ve sağlıklı beslenmeye, sebze, meyve ve bakliyat ağırlıklı beslenmeye, yeterli miktarda sıvı almaya ve kişisel hijyenimize çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bunun yanı sıra bulunduğumuz kapalı ortamları düzenli aralıklarla havalandırmak, temiz havada vakit geçirmeye gayret etmek ve enfekte kişilerle de temas etmemek çok önemlidir. Özellikle 65 yaş üstü hastalarımızın ve kronik rahatsızlığı olan hastalarımızın grip aşısı yaptırması, kendilerini kalabalık ortamlarda maske ile izole etmeleri ve enfekte kişilerle de teması azaltmaları da oldukça önemli. Bizim bu dönemde acil servislerde yaşadığımız en büyük sıkıntı ise acil servis doluluk oranların çok yüksek olması. Bu da çoğu zaman acil servis işleyişini sekteye uğratabilmektedir. Bu yüzden mutlaka risk grubunda olmayan yüksek ateşi olmayan hastalarımızın basit semptomlar için tanı ve tedavi amaçlı acil servisler yerine öncelikle aile hekimlerine ve polikliniklere başvurması acil servis işleyişinin devamı açısından da çok önemlidir” dedi.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Antalya-Alanya Otoyolu’nun tamamlanmasıyla zamandan ve akaryakıttan 6,6 milyar tasarruf edeceğiz" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya-Alanya Otoyolu’nun tamamlanmasıyla zamandan ve akaryakıttan toplam 6,6 milyar lira tasarruf sağlanacağını dile getirdi. Bakan Uraloğlu, bakanlık binasında gerçekleştirilen Antalya-Alanya ve Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu Projeleri Yapım Protokolü İmza Töreninde konuştu. Ankara-Kırıkkale-Delice ve Antalya-Alanya Otoyolları projesi gibi yeni projelerle karayolu ulaşım ağının gücüne güç katmaya ve vatandaşların güvenli ve konforlu ulaşımla buluşturmaya devam ettirdiklerini dile getiren Uraloğlu, “Bu yeni inşa edeceğimiz otoyollarımızdan Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolumuzun 101 kilometresini ana gövde, 19 kilometresi ise bağlantı yolu olmak üzere toplam 120 kilometre uzunluğunda projelendirdik. Proje çerçevesinde; Ankara Çevre Yolu, İmar Yolu, Elmadağ, Kırıkkale Batı, Kırıkkale Güney, Kırıkkale Doğu ve Yozgat Ayrım Kavşağı olmak üzere 7 adet kavşak, toplam uzunlukları 3 bin 656 metre olan 4 adet tünel, 3 bin 652 metrelik 8 adet viyadük ve 3 adet otoyol hizmet tesisi de inşa edeceğiz” dedi. Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu’nun Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Karadeniz’e, Akdeniz’den Karadeniz’e erişim sağlayan kara yolu koridorları arasında önemli bir köprü özelliği taşıdığını dile getiren Uraloğlu, “Bu proje ile yük ve yolcu taşımacılığını daha güvenli, hızlı ve konforlu bir şekilde Ankara’nın doğu ve kuzey koridoruna ve buradan da Ortadoğu ve Kafkas ülkelerine aktarmış olacağız. Ankara-Kırıkkale arasında bulunan mevcut devlet yolu yoğunluğunu da azaltmış olacağız. Kırıkkale; Yozgat-Sivas üzerinden Doğu’ya, Çorum üzerinden Orta Karadeniz’e, Kayseri üzerinden Doğu Akdeniz ve Güneydoğu’ya uzanan yolların kavşak noktasında yer alması bakımından, bu proje 43 il için batıya açılan kapıdır. Trafik sıkışıklığının ortadan kalkmasıyla; zamandan 2,8 milyar lira, akaryakıttan 500 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 3,3 milyar lira tasarruf edilecektir. Ayrıca çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 41 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Antalya-Alanya Otoyolu’nun ise 84 kilometresinin ana gövde ve 38 kilometresinin bağlantı yolu olmak üzere 122 kilometre uzunluğunda projelendirdiklerini kaydeden Uraloğlu, “Bu projemiz kapsamında da Serik Kavşağı, Taşağıl Kavşağı, Manavgat Kavşağı, Manavgat Doğu Kavşağı, Alarahan Kavşağı, Konaklı Kavşağı ve Alanya Batı Kavşağı olmak üzere 7 adet kavşak, toplam 11 bin 300 metre uzunluğunda 8 tünel, 7 bin 30 metrelik 19 adet viyadük ve 4 adet otoyol hizmet tesisi de inşa edeceğiz” ifadelerine yer verdi. Antalya-Alanya Otoyolu Projesi’nin bölge turizmi için önemli bir dönüm noktası olacağını bildiren Bakan Uraloğlu, “Artık neredeyse bütün yıla yayılan trafik yoğunluğu, otoyol sayesinde önemli ölçüde azalacağı için bu durum, turistlere ve vatandaşlarımıza daha rahat ve stressiz bir seyahat imkanı sağlamış olacaktır. Daha kısa sürede daha fazla noktaya ulaşabilme imkanı, turistlerin bölgede daha fazla zaman geçirmelerine ve farklı destinasyonları keşfetmelerine imkan tanıyacak” açıklamasında bulundu. Antalya-Alanya Otoyolu’nun tamamlanmasıyla zamandan ve akaryakıttan toplam 6,6 milyar lira tasarruf sağlanacağını dile getiren Uraloğlu, çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunun da 57 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacaklarını sözlerine ekledi. Öte yandan, Uraloğlu, Türkiye’nin gelişimi ve Türkiye Yüzyılı için koyulan hedeflere ulaşma noktasında her türlü kararlılığı ve gayreti göstermeye devam edeceklerini vurguladı.