GÜNDEM - 05 Temmuz 2024 Cuma 12:39

Muratpaşa Belediyesi’nin Çağrı Merkezi Haziran ayında 21 bin 728 çağrıya cevap verdi

A
A
A
Muratpaşa Belediyesi’nin Çağrı Merkezi Haziran ayında 21 bin 728 çağrıya cevap verdi

Antalya’da Muratpaşa Belediyesi halkla ilişkiler, yönetişim ve iletişim projesi olan Turunç Masa’nın 444 80 07 numaralı Çağrı Merkezi, Haziran ayında 21 bin 728 çağrıya cevap vererek vatandaşların talep ve şikâyetlerini anında değerlendirip işleme aldı.


Muratpaşa Belediyesi’nin halkla ilişkiler, yönetişim ve iletişim projesi Turunç Masa, 444 80 07 numaralı çağrı merkezinde haziran ayında telefonlar hiç susmadı. Her 2 dakikada bir telefonun çaldığı çağrı merkezi, Haziran ayında 21 bin 728 telefonu cevapladı. 17 kişinin çalıştığı 7 gün 24 saat ulaşılabilen merkez, çağrılardan 11 bin 352’sini kayıt altına alarak başvuru haline getirdi.


Turunç Masa, geçen ay diğer kanallarla birlikte 13 bin 661 başvuru aldı. Çağrı merkezi, yüzde 83.1’lik payla ilçe sakinlerinin en çok tercih ettiği iletişim aracı olurken onu bin 729 başvurunun kabul edildiği web, mail ve CİMER kanalları takip etti. Başvuruların çözüme ulaştırılmasında memnuniyet oranı ise yüzde 93.7 oldu.


Belediye Başkanı Ümit Uysal, Turunç Masa’nın Türkiye’nin en disiplinli ve sistematik yönetişim sistemi olduğunu söyledi. Turunç Masa’nın ilçe sakinlerine kamu hizmetlerini eşit şekilde ulaştırmakta belediyenin en önemli gücü olduğunun altını çizen Başkan Uysal, 10’uncu yılına giren projenin verimlilik, etkinlik, sorumluluk ve hesap verebilirlik kavramlarıyla iç içe olduğunu söyledi.


Kasım 2014’ten bu yana uygulamada olan Turunç Masa, başvuru masası, çağrı merkezi, gezici ekipler, sosyal medya, web ve basın birimleriyle Muratpaşalıların istek, öneri ve şikâyetlerini çözüme kavuşturuyor. Turunç Masa, ilçe sakinlerinin belediyeye doğrudan ulaşmasını sağlıyor, Muratpaşa’nın nabzını tutuyor.



Muratpaşa Belediyesi’nin Çağrı Merkezi Haziran ayında 21 bin 728 çağrıya cevap verdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Emekliler gönüllerince eğleniyor Mersin Büyükşehir Belediyesi, Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren emekli evlerinde etkinlik gerçekleştirdi. Emekliler Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinliklerde, emekliler Türk Sanat Müziği konseriyle geçmişe giderken, oyun havaları eşliğinde gönüllerince eğlendi. Sosyal ve kültürel etkinliklerin yanı sıra tur, geziler ve eğitim programları düzenleyerek yaş almış vatandaşların emeklilik sonrası toplum içinde daha aktif olmalarını ve yaşam kalitelerini artırmayı amaçlayan Büyükşehir Belediyesi, Emekliler Haftası dolayısıyla bir dizi etkinlik düzenledi. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Halkkent, Yenişehir ve Mezitli emekli evlerinin yanı sıra Tarsus ve Anamur’daki emekli evlerinde de organizasyonlar düzenleyen Büyükşehir Belediyesi, yaş almışların hem keyifli vakit geçirmesini hem de moral bulmalarını sağladı. Etkinliklerde pasta keserek Emekliler Günü’nü kutlayan yaş almışlar; Türk Sanat Müziği konseri eşliğinde geçmişe giderken, oyun havaları eşliğinde gönüllerince eğlendi. "Emeklilerimizin tecrübesi bizim için kıymetli" Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Engin Yıldırım, hayatta en kıymet verdiği konunun tecrübe ve emek olduğunu söyledi. Yıldırım, "Emeklilerimiz, birçok alandan, birçok sektörden, birçok iş kolundan tecrübeleriyle emekli oluyorlar. Bunların bize katkısı, benim yaşımın üzerinde. Buraya gelip sizlerden tavsiye almak, emekli evlerini geliştirme açısından çok önemsediğim bir konu. Emeklilerimizin tecrübesi bizim için kıymetli. İyi ki sizlerleyiz" dedi. "Hayatın her alanında emeklilerimizle birlikteyiz" Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Özlem Yaşar da hayatın her alanında emeklilerle birlikte olmaya devam ettiklerini ifade etti. Tarsus, Halkkent, Yenişehir, Mezitli ve Anamur’daki emekli evlerinde düzenledikleri etkinliklerle emeklilerle birlikte olduklarını belirten Yaşar, "Onların kendilerini daha iyi ve verimli hissetmeleri için sağlıkla ilgili eğitimler, piknikler, önemli gün ve haftalarla ilgili canlı müzik eşliğinde etkinlikler düzenliyoruz. Onların sosyalleşmesine katkı vermek amacıyla yine bir dizi program hazırladık" diye konuştu. "Emekli evi ile rahat bir nefes alıyoruz" Emeklilerden Ökkeş Yetim, Halkkent Emekli Evi’nin kendisinin ikinci evi gibi olduğunu dile getirerek, "Kahvehaneye gidip oturmaktansa, burada temiz hava alıyor, sohbet ediyoruz. Burası olmasaydı, evde dört duvar arasında oturacaktık. Burada çok mutluyuz” dedi. Halkkent Emekli Evi’nden faydalanan Müslüm Doğan da emekli evini kendi evi gibi gördüğünü ifade ederek, "Ya kahveye gidecektik ya da evde sıkışıp kalacaktık. Emekli evi ile rahat bir nefes alıyoruz” diye konuştu. Halkkent Emekli Evi üyesi Ethem Türk de "Emekliyiz ama hala sosyaliz ve halen bir şeyler yapabilmek bizi mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. Yaş almış vatandaşlardan Peruze Berki ise akranlarıyla bir araya geldikleri için mutlu olduklarını kaydederek, "Daha önce böyle imkanlarımız yoktu. Hiçbir yere gidemiyorduk. Burası sayesinde sosyalleşiyoruz, arkadaşlarla iç içe oluyoruz. Güzel sohbetler ediyoruz" dedi. Bülent Göçer, Yenişehir Emekli Evi’ne ilk kez geldiğini vurgularken, Mehmet Ali Hayrat da boş vakitlerini emekli evinde değerlendirdiklerini ifade etti.
İstanbul İstanbul’da sahte parfüm operasyonu: 31 bin şişe sahte ürün ele geçirildi İstanbul’da düzenlenen operasyonda, piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lirayı bulan 31 bin 760 şişe sahte parfüm ele geçirildi. Baskınlarda, 1 kişi gözaltına alınırken, ünlü markaların taklidi olduğu değerlendirilen parfümlerin ’merdiven altı’ diye tabir edilen imalathanelerde üretildiği ortaya çıktı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, bir kişinin ’merdiven altı’ olarak bilinen sağlıksız imalathanede üretilen ünlü markalara ait yüklü miktarda taklit parfümü piyasaya sürmek üzere olduğu istihbaratını aldı. Piyasa değeri 10 milyon lira Şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında yapılan teknik ve fiziki takibin devamında 5 Temmuz Cuma günü Başakşehir’de belirlenen depoya operasyon düzenleyen emniyet ekipleri, burada 1 kişiyi gözaltına aldı. Baskın yapılan adreste, piyasa değeri yaklaşık 10 milyon lirayı bulan 31 bin 760 şişe sahte parfüm ele geçirildi. Ele geçirilen ürünler imha edilmek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Operasyon kapsamında yakalanan 1 şüpheli ise İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Yakalanan zanlı hakkında başlatılan tahkikat işlemlerinin devam ettiği aktarıldı. Öte yandan, operasyonda el konulan taklit parfümler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi yerleşkesinde sergilendi.
Adana ’Tetik parmak sendromu’nu iyileştiren bitkisel karışım geliştirdi Adana’da, hazırladığı karışımı ’tetik parmak sendromu’ yaşayan 12 farklı hastada deneyen ve işe yaradığını fark eden Prof. Dr. Hikmet Yeter Çoğun, karışım için patent başvurusuna hazırlandıklarını söyledi. Adana’da Veterinerlik Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Hikmet Yeter Çoğun, çeşitli bitkileri bir araya getirerek kasları rahatlatan bir karışım elde etti. Bitkisel karışımı ’tetik parmak sendromu’ yaşayan arkadaşında deneyen Çoğun, işe yaradığını görünce aynı hastalığı yaşayan gönüllü 12 ayrı hastada denedi. 1 hafta karışımı kullanan hastalar şikayetlerinin geçtiğini söyledi. "1 hafta içerisinde sorunlarının çözüldüğünü gördük" Yaptığı bitkisel karışımın parmağa masaj yapılarak uygulandığını kaydeden Çoğun, "Bu ürünü tesadüfen bulduk ve bazı araştırmalarımızın ardından geliştirdik. Sonucunda tetik parmak rahatsızlığına iyi gelen çözeltimizi bulmuş olduk. Şu anda deneysel aşamada. Ancak hepsinin patentleri gerekli başvuru hazırlıklarımızı yaptık ve patent çalışmalarına hız verdik. Gönüllülük esasına dayalı olarak bazı arkadaş ve tanıdıklarımızdan ’böyle bir rahatsızlığımız var’ diyerek bize başvuranlara ürünümüzü tavsiye ettik. 1 hafta boyunca karışımı kullandılar. Tetik şeklinde kalan parmaklarına masaj yaparak 1 hafta içerisinde sorunlarının ameliyatsız çözüldüğünü gördük. Şu ana kadar 12 kişi gönüllü olarak bize başvurdu. Onlara tavsiye ettik, kullandılar. Şu an gayet iyiler. Patentini aldıktan sonra bunu farklı durumlarda da kullanacağız. Ürün ciltteki kaz ayaklarına da iyi geliyor. Kozmetik sanayiye uygulamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda eklem ağrılarına da iyi geldiğini keşfettik. Güzel bir ürün. Daha da geliştireceğiz" şeklinde konuştu. "Parmağımdaki kitlenme kesilmeye başladı" Ürünü ilk deneyimleyenlerden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Sulanç ise, "Parmağımda ’tetik parmak’ dediğimiz sendrom başlamıştı. Parmağıma sürerek ertesi sabah sonucuna baktım. Normalde karışımı kullanmadan önce, ciddi ağrılarım oluyordu. Parmak kapanıyor ve açmak çok zor oluyordu. İlacı sürdükten birkaç gün sonra fark ettim ki parmaktaki kitlenme kesilmeye başladı. Sonrasında anladım ki karışımdaki etken madde parmağımı tedavi etti ve sürekli olarak kullanmaya devam ettim" dedi. Tetik parmak rahatsızlığının kendisine genetik olarak annesinden geçtiğini ve annesinin de ’tetik parmak’ sendromundan muzdarip olduğunu anlatan Sulanç, "İlk tedaviyi kendimde yaptım. Baktım sonuç veriyor. Yaşlı annemde de bunu denedim. Yaşlı insanları herhangi bir ilaçla tedavi etmek zordur, operasyon gerekir. Karışım annemde de olumlu sonuç verince mükemmel olduğunu gördüm. Kendimde denedikten sonra annemde de sonuç almak bende çok büyük bir mutluluk bıraktı" diye konuştu. Tetik parmak sendromu nedir? Parmakların aniden kilitlenmesi, kasılı kalması ve buna bağlı ağrı şeklinde belirtilerle ortaya çıkan tetik parmak sendromu, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Genel olarak küçük parmak, yüzük parmağı ve başparmakta ortaya çıkan tetik parmak sendromu, özellikle sağ el parmaklarında yaygın olarak gözlemleniyor.
Eskişehir ESÇEVDER’den, ’Cengiz Holding Türkiye’yi zehirleyecek’ iddiası Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Sadık Yurtman, Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerinde 15 yıllık olarak planlanan Alpagut-Atalan Projesinde yılda 12 milyon ton kazı yapılacağını, patlatmalı açık ocak işletmeciliği, siyanürlü yığın liç yöntemi ile altın-gümüş çıkarılması hedeflendiğini belirterek "Cengiz Holding Türkiye’yi zehirleyecek" iddiasında bulundu. Mihalgazi’de düzenlenen ve dernek üyelerinin de katıldığı basın açıklamasında konuşan Yurtman, Alpagut-Atalan Altın-Gümüş Maden Ocağı ve Zenginleştirme Tesisi için Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş.’nin ÇED Başvuru dosyasını Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne teslim ettiğini belirtti. Yakında halkın bilgilendirme toplantısı yapılacağını anlatan Başkan Sadık Yurtman, "862 sayfalık ÇED Başvuru dosyasına göre ruhsat, ÇED ve ünitelerin toplamı 2740 hektar olup, ÇED alanı 509 hektar’dır. 15 yıllık olarak planlanan Alpagut-Atalan Projesinde yılda 12 milyon ton kazı yapılacak ve patlatmalı açık ocak işletmeciliği, siyanürlü yığın liç yöntemi ile Altın-Gümüş çıkarılması hedeflenmektedir. Projeye göre ilk etkilenecek mahalleler Atalan, Alpagut, Avlamış, Atalantekke, Behçetiye, Çalkara, Demirciler, Karaoğlan, Karacabaşı Pınarı, Tarpak ve Tekeciler olup maden sahası Atalan’a bin 300 metre, Alpagut’a 3 bin 300 metre ve Tekeciler’e 3 bin 400 metre mesafededir. ÇED Başvuru Dosyasına göre proje sahasında 28 endemik bitki türü, 61 omurgalı türü ile 128 kuş türü tespit edildiği ve Birinci Arkeolojik sit alanına 220 metre ve bin 800 metre mesafede olduğu belirtilmiştir. Bu ülkemizin kültürel mirası da bir sermaye şirketinin karı için bir kere daha hiçe sayılmaktadır. Sahanın en yüksek noktası bin 285 metre en düşük noktası ise 340 metre olup, ÇED alanı içinde yüzde 40 dan büyük eğim vardır. Bu eğimli arazi aklımıza Erzincan’daki toprak kaymasını ve bu maden sahasında bir kazada Sakarya nehrine siyanürlü toprak karışması ihtimalini aklımıza getirmektedir" diye belirtti. "Türkiye’nin geleceği ipotek altına alınmaktadır" Patlatmalarda çıkan toz bulutunun, Türkiye’nin narenciye ve sebze ihtiyacının yüzde 20 sini karşılayan Sakarya vadisindeki çiftçiliği ve hayvancılığı bu siyanürle altın çıkarma sevdası yüzünden yok olacağını iddia eden Yurtman, şunları söyledi; "Micro klima özelliği yitirileceğinden yılda 2-4 kez ürün alma şansı yok olacak ve Sakarya vadisi yaşanamaz bir hal alacaktır. Peki bizler bu değerlerimize ne kadar sahip çıkabiliyoruz? Son yıllarda medya veya sosyal medya da duyduklarımızı, okuduklarımızı, gördüklerimizi hatırlıyor musunuz? Son olarak da İliç te yaşanan felaket halkımızı derinden üzmüştür. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ülkemizin doğal kaynakları ağırlıklı olarak geri dönülemez, artı değer oluşturmayan üretimler için kullanılmakta olduğunu gözlemliyoruz. Tarım, orman ve su kaynaklarımız özelleştirilerek veya maden sahalarına terk edilerek Türkiye’nin geleceği ipotek altına alınmaktadır." "Cengiz Holding’in bu maden aramasını da durduracağız" Yurtman, Eskişehir Tepebaşı Alpu Kömürlü Termik Santralında, Sivrihisar / Kaymaz 3. Siyanürlü Atık Barajın da olduğu gibi Eskişehir Kıymetlidir Platformu” ile birlikte mücadele ederek Kömürlü Termik Santralını kurdurmadıklarını anlatarak, "Üçüncü siyanürlü atık barajını yaptırmadık isek, Cengiz Holdingin bu maden aramasını da durduracağız. Bu bölgedeki tıpkı Erzincan İliç gibi tepe de ve Sakarya nehrine çok yakın konumda olup, ayrıca İliç maden sahasından 4- 5 kat daha büyük olduğundan burada maden açılması durumunda yöre bütün özelliklerini kaybederek Sakarya nehrinin siyanür ile kirlenmesine ve üretilebilen ürünlerin satılamamasına sebep olacaktır. Bu gün bizler doğasına, doğal değerlerine, toprağına, ormanına, suyuna sahip çıkmaya çalışan gönüllü kuruluşlar olarak bir kez daha sesimizi duyurmak istedik ve bu konuda Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) olarak var gücümüzle mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna açıklamaktan mutluluk duyuyoruz" diye belirtti.