ASAYİŞ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 11:40

Çarpıp ölümüne sebep olduğu motosiklete geri dönüp ’ne olmuş’ diye baktı, ardından kaçtı

A
A
A
Çarpıp ölümüne sebep olduğu motosiklete geri dönüp ’ne olmuş’ diye baktı, ardından kaçtı

Antalya-Manavgat kara yolunda otomobilin motosiklete çarparak kaçtığı kazada motosiklet sürücüsü feci şekilde yaşamını yitirdi. Kaza anı güvenlik kamerasına yansırken, olay yerinden kaçan otomobilin tali yoldan geri dönerek yavaşladığı ve olay yerini kontrol ettiği görüldü. Kaza sonrası hayatını kaybeden sürücünün üzerine örtülen örtü açılmasın diye motosikletin plakası konuldu.


Kaza, gece saatlerinde Manavgat-Antalya D-400 kara yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Manavgat istikametinden Antalya istikametine seyir halindeki Sebahattin Saygın’ın (37) kullandığı 07 BDA 507 plakalı motosiklete, aynı istikamette gitmekte olan plakası ve sürücüsü belirlenemeyen otomobil çarptı. Kazada otomobilin çarptığı motosiklet ve sürücüsü asfaltta sürüklenirken, çarpan otomobilin sürücüsü durmayarak yoluna devam etti. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde motosiklet sürücüsü Sebahattin Saygın’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Hayatını kaybeden sürücüden geriye kaskı ve terliği kalırken, kullandığı motosikletin plakasının ise üzerine örtülen örtünün üzerine konulduğu gözlendi.


Jandarma ekipleri olay yerinden ayrılan sürücüyü bulmak için çalışma başlattı.



Çarptığı motosikleti kontrol etmek için geri dönüp izledi


Kaza anı yol kenarında bulunan bir işyerinin güvenlik kamerasına saniye saniyesine yansıdı. Görüntülerde çarpma anı, motosiklet ve sürücüsünün savrulması, çarpan otomobilin durmayarak yoluna devam etmesi, yoldan geçen araçların durarak yardıma koşmaları, çarpan otomobilin yaklaşık 1 dakika sonra tali yoldan geri dönüp olay yerinde yavaşlaması ve yeniden yoluna devam etmesi yer aldı.



Çarpıp ölümüne sebep olduğu motosiklete geri dönüp ’ne olmuş’ diye baktı, ardından kaçtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan TÜFE yıllık yüzde 71,60, aylık yüzde 1,64 arttı Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Haziran’da yıllık yüzde 71,60, aylık yüzde 1,64 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, TÜFE’deki değişim 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 47,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 107,11 ile eğitim oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup yüzde 0,58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 3,79 ile konut oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla, 35 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 103 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık yüzde 70,40, aylık yüzde 1,90 oldu İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,90, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 25,39, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 70,40 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 68,25 olarak gerçekleşti. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık yüzde 50,09 arttı, aylık yüzde 1,38 arttı Yİ-ÜFE 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,38 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 19,49 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,09 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 47,97 artış gösterdi. Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık yüzde 52,80 arttı Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 72,33 artış, imalatta yüzde 52,80 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 10,78 artış ve su temininde yüzde 78,43 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 46,89 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 63,36 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 64,13 artış, enerjide yüzde 30,41 artış ve sermaye mallarında yüzde 53,68 artış olarak gerçekleşti. Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık yüzde 1,18 arttı Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,67 artış, imalatta yüzde 1,18 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 2,72 artış ve su temininde yüzde 4,20 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 0,71 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 1,57 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 1,95 artış, enerjide yüzde 2,22 artış ve sermaye mallarında yüzde 1,53 artış olarak gerçekleşti.
Samsun ‘Yeşil altın’ kenevirin son kalesi ‘Samsun’ Stratejik ürünlerin başında gelen kenevir, Samsun’da 253 üretici tarafından 4 bin 879,5 dekar alanda üretiliyor. Türkiye’nin ‘kenevir üretim merkezi’ olan Samsun’da üretim alanlarının bin 650,5 dekar alanında tohum, 3 bin 228,9 dekar alanında da lif yetiştirilecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘kenevir üssü’ olarak nitelendirdiği Samsun’da geçen yıllarda düşen kenevir üretimi, fabrikaların kurulması ve sanayide kullanılması ile tekrar artışa geçti. Samsun, Türkiye’de kenevir üretiminde tekrar ilk sıraya yükselirken Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, il genelinde 253 üreticinin izinli olarak kenevir ürettiğini ifade etti. “Kenevirin son kalesi Samsun” Samsun’un kenevir için önemli bir konum olduğunu ifade eden İbrahim Sağlam, “Kenevir, son derece stratejik bir ürün. Kimyadan sağlığa, sağlıktan sanayiye, sanayiden tekstil ve uçak sanayine kadar birçok alanda kullanılabiliyor. Kenevirin son kalesi ilimiz Samsun’dur, 2013 yılında 7 dekara kadar azalan kenevir üretimi 2020 yılında 2 bin 633 dekar alanda tohum 14 dekar alan da lif üretimine sahiptir. 2021 yılında ise 113 dekara kadar gerileyen tohumluk üretimi üreticinin aslında kendir (kenevir) tarımından vazgeçmeyeceğine işaret etmektedir. Bakanlığımızın tarımsal desteklemeler deki münavebe kuralları da dikkate alındığında kenevirin yazlık tarla bitkileri için iyi bir münavebe bitkisi olduğu bilinmekte bu durumda 2022 yılında başlayan yatırımlarla birlikte yine Samsun için öncelikli ürünler arasında olan kenevirde 2024 yılı için 1 Ocak - 1 Nisan’da üretim izini müracaatı alınmış ve 240 üretici bin 650,5 dekar alanda tohum 2 bin 973,1 da lif olmak üzere toplam 4 bin 623,751 dekar alanda üretim gerçekleştirilecek. Havza’da da 13 üretici 255 bin 764 da lif üretecek. Böylece toplam 3 bin 228,9 dekar alanda lif üretilmiş olacak. Toplam üretim alanı da 4 bin 879,5 dekar alana yükselecek. Toplam üretici sayısı 253 kişi olacak bicimde üretim devam etmektedir” dedi. “Yeşil altının üretimi Samsun’da artarak devam edecek” Kenevirin bazı bitkiler gibi yetiştirilmesinin zor olmadığına değinen Müdür Sağlam, “Bugüne kadar üretime ilgili kurak etkisi dışında belirgin bir sorunla karşılaşılmamıştır. Endüstri ve sanayi bitkisi olan kenevirin Samsun’daki önemi kültürünün bilinmesi, girdi maliyetlerinin ( ilaç, gübre) diğer yazlık ürünlere göre düşük olması, kışlık ürünlerden sonra yetiştiriciliğinin ekolojik olarak uygun olması önemini artırmaktadır. Mamul değil hammadde olan kenevirin sanayisi ile birlikte kıtığı (lif alındıktan sonra kalan çubuk) lifi ve tohumu ile yeşil altın olarak ilimizde tarımı artarak devam edecektir. Ürünün sadece CBD ve THC olarak değerlendirilmesi kenevire haksızlık olacaktır. Kadim zamandan beri tarımı bilinen ürün Samsun için önemli bir katma değerdir. Sözleşmeli tarım modeli ve sanayide değerlendirilmesi ile birlikte (ip, kedi kumu) kenevir iyi bir münavebe bitkisi olarak ilimize ve ülkemize yüksek katma değer sağlayacaktır. İlimizde resmi ya da gayri resmi sözleşmeli tarımda üretim yapılan bitkinin değerlendirme alanlarının çok geniş olması bir katma değerdir ancak özellikle il dışından gelen ya da yurtdışından gelen girişimcilerin diğer ürünleri bırakıp sadece bitkideki metabolitler üzerine yoğunlaşması ve sanki dünyanın her yerinde metabolitlerin (THC - CBD) ilgili çok rahat üretim kullanım ve çalışmalar yapılıyormuş gibi yaklaşımda bulunması ve sosyal medyadaki bilgi kirliliği girişimcileri yanlış yönlendirmektedir. Konuyla ilgili bakanlığın ve sahada denetim yapan yönetmelik kapsamında ki kurumların güncel bilgilerle donatılması önemlidir” diye konuştu. “70 ülke tarafından üretimi, ithalatı ve ihracatı kontrol altına alındı” Halk arasında kendir olarak bilinen kenevirin dünyadaki birçok ülke tarafından üretim, ithalat ve ihracatının kontrol altına alındığına da değinen Sağlam, şunları söyledi: “TEK sözleşmesiyle üretimi ithalat ve ihracatı bizimle birlikte 70 ülke tarafından kontrol altına alınan bitkilerden bir tanesi olan kenevir, sanki diğer ülkelerde çok rahat üretiliyor, kullanılıyor, satılıyor, ithalat ve ihracat yapılıyor gibi bir yaklaşımla gelmeleri oldukça yanlıştır. 12 Haziran 2024 tarihinde ilimizde düzenlenen ve sahada çalışan daha önce kenevir yetiştiriciliği hakkında eğitim almayan personele yönelik düzenlenen çalışmada bazı sonuçlar çıkmıştır. Buna göre yetiştiricilik kontrol denetim ve üretici yönlendirme konusunda tecrübe sahibi olan personel mutlaka güncel bilgilerle donatılmalıdır. Bölgede yetiştiriciliği tavsiye ettiğimiz sertifikalı Narlı ve Vezir dışında Vezirköprü popülasyonu mevcut olup bunun dışında farklı çeşitlerin bölgeye girişi kesinlikle engellenmelidir. Dış dölek bitki olan elimizdeki çeşitlerin sertifikalı çeşitler dahil genetik ve morfolojik özellikleri değişebilir. Bu da ileriye dönük sıkıntı oluşturacaktır. Yerel yönetimlerden de destek alınarak tarlaların endüstriyel kenevir olduğu ve uyuşturucu özelliği olmadığı yönünde uyarıcı tabelalarla farklı müdahalelerin önlenmesi sağlanacaktır.”