YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç, “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarını bugün erişime açıyoruz. Önemle belirtmek isterim ki Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporları ile amacımız sıralama yapmak değildir. Bu süreçte hedefimiz öncelikle yıl esaslı olmak üzere üniversitelerin gelişimini ortaya koymaktır. Diğer bir ifade ile her bir üniversiteyi kendisiyle yarıştırma ve daimi tekamül, gelişim esaslı faaliyet yapmaya sevk etmektedir” dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) toplantı salonunda, YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç, 2018 yılına ait üniversite izleme ve değerlendirme raporlarını açıkladı. 8 milyona dayanan öğrenci sayısı ve 207 yükseköğretim kurumu ile sayısal büyüme açısından belirli bir düzeye ulaşıldığının aktarıldığı toplantıda Başkan Saraç, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Üniversitelerin 5 ana alanda toplam 45 alt göstergede değerlendirildiğini vurgulayan Saraç, amacın üniversiteleri birbirleriyle yarıştırmak olmadığı, kendi içlerinde kendileriyle yarıştırmak olduğunu söyledi.
Başlangıç olarak raporda belirlenen 5 ana başlık; eğitim ve öğretim, araştırma geliştirme proje ve yayın, uluslararasılaşma, bütçe ve finansman, topluma hizmet ve sosyal sorumluluk alanları olarak belirlendi. YÖK tarafından, üniversite yıllık izleme ve değerlendirme raporlarında yer alan verilerin toplanması için üniversitelerin elektronik ortamda veri girişlerinin yapacakları bir sistem de kuruldu. Bu sistem kapsamında artık verilere dayalı bir izleme sisteminin olacağını belirten Saraç, üniversitelerin gelişmeye açık yanlarının ortaya çıkmasında sistemin faydalı olacağını da aktardı.
“Yükseköğretim sistemimiz artık nitelik üzerine odaklanmalıdır”
YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç, üniversitelerin değerlendirilmesi sürecini, hazırlanan üniversite yıllık izleme ve değerlendirme raporları ile başlatıldığını belirterek, “8 milyona yaklaşan öğrenci sayısı ve 207 yükseköğretim kurumu ile sayısal olarak belirli bir düzeye ulaşan yükseköğretim sistemimiz artık nitelik yani keyfiyet ve kalite üzerine odaklanmalıdır. Bunu sağlamanın en etkili araçlardan biri de üniversitedeki bütün süreçleri kapsayacak, gelişmiş bir izleme ve değerlendirme sistemidir. 5 ana başlıkta 45 göstergeye ait 2018 yılı verileri ile üniversitelerimizin izlenmesi ve değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan raporlarda üniversitelerimize ait veriler topluma açık, şeffaf ve nesnel bir şekilde beyan edilmiştir. Üniversitelerimizin çalışmalarını objektif ölçütlere göre değerlendirmek için; Eğitim ve Öğretim; Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın; Uluslararasılaşma; Bütçe ve Finansman; Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk Alanları olarak belirlendi. Başkanlığımız tarafından belirlenen bu verilerin toplanması için üniversitelerin elektronik ortamda veri girişlerini yapacakları bir sistem kurulmuştur. Oluşturduğumuz bu veri tabanı bizlere, üniversitelere ve kamuoyuna, üniversitelerimiz ile ilgili farklı açılardan analiz yapma fırsatı sunacaktır. Yükseköğretim sistemine ve her bir üniversiteye yönelik politikalar geliştirilirken bu veri tabanındaki verilerin önemli bir kaynak olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.
“Amacımız; üniversiteleri iyi, kötü diye ayırmak ya da birbirleriyle kıyaslamak değil”
2018 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarını paylaşma konusundaki nihai hedefin üniversitelerin kendi eksiklerini görerek, geliştirme yolunda adımlar atmaları olduğunu dile getiren Saraç, “2018 yılında verileri henüz oluşmamış üniversitelerin bir başka ifadeyle yeni kurulan ve ayrılan üniversitelere ait raporları önümüzdeki yıldan itibaren yayımlanacaktır. Burada çok önemli bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Yayımlanan raporlar ile amacımız üniversiteleri iyi veya kötü olarak ayırmak ya da birini diğeriyle kıyaslamak değildir. Asıl gayemiz belirlenen kriterlere göre üniversitelerimizin gelişmeye açık yanlarını ortaya koymak ve her bir üniversitemizi kendi gelişme şartları içerisinde değerlendirerek daha iyiye doğru gitmelerini desteklemektir. Unutulmamalıdır ki, her üniversite kendine özgü şartlar dâhilinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Çok köklü bir üniversite ile daha kuruluş aşamalarını yeni tamamlamış olan bir üniversitenin aynı koşullar altında karşılaştırılması eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu nedenle bütün üniversitelerin belirlenen beş temel alanda da üst düzey performans sergilemesi elbette beklenmemektedir. Nihai hedefimiz üniversitelerimizin bu beş alanda belirli bir seviyeye ulaşmasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.
“Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarını bugün hizmete açıyoruz”
2018 yılına ait her bir üniversitemizin izleme ve değerlendirme raporlarına Yükseköğretim Kurulu’nun ana sayfasından ulaşılabileceğini aktaran Saraç, “Öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz, üniversite yöneticilerimiz ve diğer paydaşlar üniversitelerinin beş alanda ve 45 göstergeye ait sonuç raporunu görebilirler. Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarını bugün erişime açıyoruz. Önemle belirtmek isterim ki Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporları ile amacımız sıralama yapmak değildir. Bu süreçte hedefimiz öncelikle yıl esaslı olmak üzere üniversitelerin gelişimini ortaya koymaktır. Diğer bir ifade ile her bir üniversiteyi kendisiyle yarıştırma ve daimi tekamül, gelişim esaslı faaliyet yapmaya sevk etmektedir” açıklamasında bulundu.
“Yarış Türkiye’nin en köklü üniversiteleriyle değil, bir önceki yıldaki verileriyle olacak”
Raporların incelenmesiyle birlikte belirlenen 5 ana alandaki; Eğitim ve öğretim alanında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin, Araştırma-geliştirme, proje ve yayın alanında KOÇ Üniversitesinin, Topluma hizmet ve sosyal sorumluluk alanlarında Ankara Üniversitesi’nin başarılı olduğu ortaya çıktı. Saraç, konuyla ilgili basın mensuplarından gelen soruları da cevapladı. “Her üniversiteyi bulunduğu yerden daha yukarıya çekebilmek için bilgi esaslı bir düzenleme, bir kurgu. Dolayısıyla biz burada farklı yıllarda kurulmuş, farklı imkanlara sahip, farklı zorluklarla karşılaşan üniversiteler aynı kriterlerle incelenmeye alınmadı. Belli başlıklarla bazı üniversiteler diğerlerine göre öne çıkıyor. Amacımız; bu üniversitelerin 2018 senesine ait verilerini açıkladıktan sonra 2019 verilerini de açıkladıktan sonra üniversitelerin gelişim tekamül çizgilerinin kamuoyuyla paylaşılması ve üniversite hocalarının, öğrencilerinin hatta toplumun tümünün üniversite yönetimini gelişmeye yönelik yol açacak bir yola sevk etmektedir. Üniversitelerin bütün bileşenlerinin son yıllarda kat ettiği veya gerilediği başlıklar varsa eleştirilerini buna göre yapması. Yani üniversitelerin birbirleriyle değil, her üniversiteyi yıl esaslı olmak üzere üniversiteleri kendileriyle yarıştırmak. Bu raporları yayınladıktan sonra değerlendirmeler yapılacaktır. Şuna dikkat etmek durumundayız; son birkaç yılda kurulmuş üniversitelerle Türkiye’nin en köklü üniversitelerini yarıştırmak doğru değildir. Topluma kattığı değer açısından üniversiteleri kendi kendileriyle yarıştıracağız. Bizim kurgumuz bu. Üniversitelerin üst yöneticileri, o üniversitelerin gösterdiği performansa bağlı olarak altındaki akademisyenler ve öğrencilerle kendisini bir yarışta hissedecek. Burada yarıştığı Türkiye’nin en köklü üniversitesi değil, bir önceki yıldaki verileri olacak” dedi.
Toplantıya iştirak eden YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç ve beraberindekiler bahsi geçen web sitesini incelediler.