Tüm Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği (TMD) ve Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, bu ülkenin geleceğinin tarım ve gıdada olduğunu bildirerek, “Bu ülke ekonomisine tarım ve hayvancılıkta 455,07 milyar liralık üretim değerimizle büyük katkıda bulunuyoruz” dedi.
TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, 2019 yılı rakamlarına göre çiftçinin 165,32 milyar liralık canlı hayvan, 93,92 milyar liralık hayvansal ürün, 77,55 milyar liralık tahıl ve diğer bitkisel ürün, 67,83 milyar liralık meyve, içecek ve baharat bitkileri, 50,45 milyar liralık sebze üretimi gerçekleştirdiğini belirtti.
Ülkenin tarımdaki üretime dayanarak 19,7 milyar dolarlık gıda ve tarım ihracatı yaptığını, tarımın 5,1 milyon kişiye iş sağladığını, işsizliği 2 puan civarında düşürdüğünü bildiren Çelik, “Tarım ve hayvancılık potansiyeli çok büyük olan bir ülkede yaşıyoruz. Mülteci ve yabancılarla birlikte 88 milyonluk bir ülkenin gıda güvencesini çiftçimiz ve yetiştiricimiz sağlıyor. Yakın çevrede tarım ve hayvancılıkta bizimle yarışacak bir ülke de yok. Bu ülkenin hala yeterince kullanılmayan tarlaları, otlakları var. Suya kavuşturulmamış 1,9 milyon hektar alan bulunuyor. Türkiye, verimli tarım alanlarını korumalı, sulama yatırımlarını tamamlamalı, kırsalda nüfusu tutacak kırsal kalkınma projeleri uygulamaya koymalı, tüm tarım arazilerini tarımsal üretim için kullanmalıdır. Hayvancılığın en ucuz yem kaynağı mera ve çayırlardır. Çayır ve meralar ıslah edilmelidir. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin çayır ve mera ıslahı çalışmalarına büyük önem verdiğini ve bu konudaki çalışmaları aralıksız sürdürdüğünü de görüyoruz. Bu konuda ve diğer konularda tarıma ve hayvancılığa yaptığı katkılar için teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“Tarım ve hayvancılığa verilen her destek ekonomiye katkı olarak geri dönüyor”
Tarım ve hayvancılık için harcanacak her kuruşun misliyle ekonomiye geri döneceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Tarıma ve hayvancılığa verilen her destek ülkeye ekonomik katkı olarak geri dönüyor. Yeni koronavirüs salgınında da görüldü ki gıda güvencesi ve sağlık her şeyden önemli. Hayat dursa bile sağlık hizmeti durmuyor, gıda tüketimi azalmıyor. Aksine artıyor. Eğer gıda güvencenizi sağlayamıyorsanız, sağlık sisteminiz yetersiz ise istediğiniz kadar zengin ülke olun muhtaç duruma düşüyorsunuz. Bu kriz, bize sağlık sistemimizi ve tarımımızı ne olursa olsun ayakta tutmamız gerektiğini bize gösterdi" şeklinde konuştu.
Koronavirüs sürecinde tarımsal üretimin aksamadan sürdüğüne, çiftçinin ve yetiştiricinin gecesini gündüzüne katarak üretim faaliyetini devam ettirdiğine dikkati çeken Çelik, “bu konuda muhtarlarımızın büyük gayretleri de yadsınamaz. Devlet ile vatandaş arasındaki köprü görevini yapan muhtarlarımız, koronavirüs salgınında yetkili birimlerimizle müthiş bir eşgüdüm içinde çalıştı, kontrolü sağladı ve salgının kırsalda yayılmasının önüne geçtiler” ifadelerine yer verdi.
Kırsalın kalkındırılmasında ana unsur muhtarlarımız olacaktır”
Muhtarların kamunun verdiği her türlü görevi bugüne kadar layıkıyla yerine getirdiğini, kırsalı ayakta tuttuğunu belirten Çelik, “Kırsalın kalkındırılması, ülke ekonomisine tarım ve hayvancılıkla çok daha büyük katkı sağlanması konusunda yapılacak her türlü proje, verilecek her türlü destek uygulamasının başarısında da ana unsur muhtarlarımız olacaktır. Kamu kuruluşları devletin kırsaldaki temsilcisi muhtarlarımızla işbirliği içinde hareket ederse sorunlar çok daha hızlı, kolay ve hedefe uyumlu bir şekilde çözülür” dedi.