POLİTİKA - 14 Ekim 2024 Pazartesi 16:19

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: “Genel Başkanımızın hamlesi; bir taviz, yumuşama, normalleşme adımı değildir”

A
A
A
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın: “Genel Başkanımızın hamlesi; bir taviz, yumuşama, normalleşme adımı değildir”

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Genel Başkanımızın hamlesi; bir taviz, yumuşama, normalleşme adımı değil; bilakis normalin maliklerinin, mekânın sahiplerinin hatırlatılmasıdır" dedi.


Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Türk milletinin tarih sahnesine çıktığı devirlerden itibaren kurduğu bütün devletlerin yönetim sistemine milli egemenlik ve birlik anlayışının şekil verdiğini vurguladı.


“Devlet Bahçeli’nin uzattığı el; bin yıllık kardeşlik hukukunu, bir arada yaşama azmini sürdürme arzusunun izharıdır” diyen Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:


“Genel Başkanımızın uzattığı el; yaşadığımız coğrafyada millî egemenliğini sahibini de bilenlere, bilmeyenlere, inkâr edenlere anımsatmaktadır. Genel Başkanımızın hamlesi; bir taviz, yumuşama, normalleşme adımı değil; bilakis normalin maliklerinin, mekânın sahiplerinin hatırlatılmasıdır. Ülkemizin zor bir dönemden, bölgenin ve dünyanın da ateş çemberinden geçtiği bir iklimde, kavganın ve siyasi mücadelenin kurallarının millî çıkarlar doğrultusunda şekillenmesi elzemdir. Devlet aklı bunu gerektirmektedir. MHP lideri Devlet Bahçeli de bu gerçeği dikkate almıştır.”


Açıklamasında, atılan bu adım zaaf işareti değil, devlet büyüklüğünün ve celadetinin göstergesi olduğunu vurgulayan Yalçın, “Dem, Dem’lenme ve iktidar hayalleri kurma demi değildir. Devir; ayrışma, kamplaşma, kutuplaşma devri değildir. Zira emperyalizmin bölgedeki son taşeronu İsrail’in bölgedeki faaliyetleri, Türkiye’nin güvenliğini ve bölgesel çıkarlarını tehdit etmektedir” ifadelerine yer verdi.


Yalçın, ABD’nin Türkiye’nin engellemesiyle Suriye’nin kuzeyinde bölücü terör örgütü koridoru açamadığına değinerek, “ABD, bu kez Suriye’nin güneyinde Golan, Şam ve Deyrizor üzerinden Irak’a uzanan Davut Koridoru’nun taşlarını döşemek için İsrail’e harekât izni verdiği açıktır. İsrail uçaklarından Suriye’nin güneyindeki stratejik noktalara ve bölge kentlerine atılan bombaların izi sürülerek bu kanlı koridorun tespit edilmesi mümkündür. Ötesi, İran sınırıdır. Böylece ABD, Koalisyon güçleri ve İsrail’in; ileride İran’a YPG’li teröristlerle birlikte kara harekâtı da düzenlemesi mümkün olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.


İsrail başta olmak üzere Ortadoğu’da kurulan bölge devletlerinin hemen hemen İngiliz siyaset mühendisliği sonucu ortaya çıktığına değinen Yalçın, “İşgalci İsrail; bir proje, bir yapay devlettir. Türkiye’nin sınırlarıysa cetvelle değil; kanla, canla, şanla, şerefle, varlık bilinciyle, hürriyet ve bağımsızlık iradesiyle çizilmiştir. Türkiye, binlerce yıllık tarihinden süzülmüş devlet tecrübesine ve yönetim telakkisine sahip büyük bir ülkedir. Türkiye; bölgenin en güçlü orduya, en güçlü demokrasiye, en etkili dış politika geleneklerine sahip ülkesidir” ifadelerini kullandı.


Öte yandan Yalçın, “Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantıları” sloganıyla gerçekleştirilecek olan 27 bölge toplantısının ilkini 29 Ekim’de Erzurum’da gerçekleştireceklerini duyurdu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da emniyet ve jandarmaya 380 araç tahsis edildi Ankara’da İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı’nın filosuna 380 araç daha katıldı. Ankara İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen araçların teslim töreninde konuşan Ankara Valisi Vasip Şahin, emniyet ve jandarmaya teslim edilen araçların personelin hareket kabiliyetini artıracağını ve hizmet standartlarını da daha yukarı çekeceğini belirterek, “Emniyet teşkilatımızın halihazırda bulunan 2 bin 854 araca 288 araç daha eklenerek, 206’sı trafik ekiplerinde, 82’si asayiş birimlerinde kullanılmak üzere tahsis edilmiştir. Ankara giderek artan nüfusuna paralel olarak artan trafiği ile her geçen gün vatandaşımız açısından trafik hizmetlerinin daha da yukarı çıkarılması gerektiren bir hal almıştır. Dolayısıyla hem atanan personellerin hem de araçların trafik hizmetlerine tahsis edilmesinin özel bir anlamı vardır. İl Jandarma Komutanlığımız bünyesinde 528 aracımız vardı. Şu an itibarı ile 92 araç daha kolluk hizmetlerinin emrine tahsis edilerek, güncel sayımız 620’ye ulaşmıştır. Yine tahsis edilen araçlardan 28 araç trafik hizmetlerinde, 17 araç ise asayiş hizmetlerinde kullanılacaktır. Otoyolda hem trafik hem de asayiş hizmetleri birleştirildi ve jandarma tarafından yürütülecek. Burada mağdur olan vatandaşımızın herhangi bir trafik kazası halinde bir taraftan trafik tespiti yapılırken, diğer taraftan adli boyutunun da incelenmesi sağlanmış olacak. Bunun için de 47 araç jandarmaya tahsis edildi” dedi. Jandarma ile emniyet teşkilatının koordine halinde fedakarca görev yaptığını söyleyen İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Recep Yalçınkaya ise, "İlimizde huzur ve güvenlik ortamının sağlanması amacıyla gece gündüz demeden fedakarca görev yapan jandarma personelimiz, yeni tedarik edilen araçlarımız ile birlikte emniyet ve asayiş hizmetlerini daha etkin bir şekilde yerine getirecektir" diye konuştu. Yalçınkaya, tahsis edilen araçlardan bir kısmının trafik hizmetlerinde, bir kısmının da otoyollarda görev yaparak bir yandan trafik güvenliğini sağlayacağını, diğer yandan otoyollardaki muhtemel asayiş suçlarına anında müdahale edeceğini söyledi. İl Emniyet Müdürü Engin Dinç de, Başkent’in güven ve huzurunun sağlanması için personelin görevlerinde kullanacağı yeni araçlar ile gelişen ve değişen şartlara uyum sağlayacaklarını ifade ederek, “Yeni araç ve personel takviyesi ile birlikte trafik düzeni ve kazaların önlenmesi sağlanacak, olaylara daha hızlı müdahale edilebilecek, suçların önlenmesinde ve suçluların yakalanmasında önemli bir ivme kazanılacaktır. Böylelikle olaylara müdahale süremiz yüzde 30 daha da kısalacaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da milletimizin desteği ve güveninden güç alarak tavizsiz bir şekilde suç ve suçlularla mücadelemizi sürdürecek, hızlı, dinamik, nitelikli ve vatandaş odaklı çalışma anlayışımızla güvenli başkentin teminatı olacağız” dedi.
Bursa Nilüfer’de tarımsal kalkınma zirvesi Nilüfer Belediyesi, NİLKOOP iş birliği ile tarımsal üretimin önemine dikkat çekmek ve sürdürülebilir tarım politikası geliştirmek hedefiyle “Tarımsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı”na ev sahipliği yapıyor. 3 gün sürecek çalıştaydan çıkan sonuçlar tarım ve kooperatifçilik çalışmalarında yol gösterici olacak. Tarımsal kalkınma için çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, üretimi teşvik etmek, tarım alanlarının korunması ve kooperatifçiliğin geliştirilmesi için ‘Tarımsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’ gerçekleştiriyor. Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) iş birliğinde düzenlenen çalıştayda, ortak akılla Nilüfer’in tarım potansiyelini harekete geçirecek politikalar için yol haritası oluşturulması hedefleniyor. Nilüfer Nikahevi’ndeki çalıştayın açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Hasan Öztürk ve Kayıhan Pala, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Metin Tunçel, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, BUÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Turgut, NİLKOOP Başkanı Süleyman Ayyılmaz ile akademisyenler, meslek odaları temsilcileri, muhtarlar ve çiftçiler katıldı. Programda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir konuşmasında tarım alanlarının korunması ve kooperatifçiliğin desteklenmesi için yapılan çalışmalara vurgu yaptı. Nilüfer’de toprak analizlerinin gerçekleştirildiğini ve ne tür ürünlerin yetiştirilebileceğine dair analizlerin yapıldığını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “Ayrıca Hasanağa Gıda Merkezi’nde gıda ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve depolanması sağlanıyor. Kadın dernekleri de üretimlerini merkez sayesinde ekonomik değere dönüştürebiliyorlar” dedi. ’Kooperatifleşmeye destek’ Nilüfer’in Türkiye’nin en gelişmiş 8’inci ilçesi olduğunu hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, “Kooperatifleşme modeliyle, satış güvencesi vererek, çiftçilerin üretimi doğru yapmalarını ve hatta bazı girdilerini ortak satın alma platformlarıyla daha ucuza temin etmelerini sağlayabiliriz. Arzumuz, kırsalda kooperatifler kurmak. Buna ‘hayır’ diyen bir kırsal mahalle görmedim; herkes sıcak yaklaşıyor. Ekiplerimiz bu konuda köylülerimizi desteklemeye çalışıyor. Kooperatifleşip ürünlerini bunun üzerinden pazarlamalarını, kendileri satamıyorlarsa, NİLKOOP üzerinden satın alarak onları harekete geçirmek istiyoruz. Bu potansiyel var; sadece üretmek ve ürettiğini doğru satmak gerekiyor” diye konuştu. "Sürdürülebilir hayat tarımla mümkün" Başkan Şadi Özdemir, ayrıca gençleri tarıma teşvik etmek istediklerini, sürdürülebilir bir yaşamın tarımla mümkün olacağını belirterek, “Gençlerimize tarımın gelecekte önemli bir geçim kaynağı olabileceğini göstermek ve köylerinde kalmalarını sağlamak istiyoruz. Bu yönde önemli adımlar atacağız” dedi. Nilüfer’in köylüsü Nilüfer’in efendisi olsun anlayışı ile hareket ettiklerini dile getiren Başkan Şadi Özdemir, “Torunlarımız da bu toprakların o en muhteşem lezzetteki enginarını, incirini, biberini yiyebilsin. Onun için de tarımsal alanların korunması, sağlıklı gıdaya erişim için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Başkan Şadi Özdemir, Nilüfer’de tarım alanlarına yapılan kaçak yapılarla mücadelenin süreceğine, kararlı bir şekilde konunun üzerine gideceklerini sözlerine ekledi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise, tarımsal hammadde üretiminde Türkiye’nin gelecekteki durumunun ortaya koyulması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu tespitleri yıllardır yapıyoruz, şimdi yeniden inşa etme zamanı. Kırsal mahalleler boşalmış, ortalama çiftçi yaşı 56’ya gelmiş. Kırsal mahallelerde okullar kapatılmış, sosyal donatı alanları yok, genç insanların yaşama sevinci alabileceği herhangi bir mekan oluşturmadan, gençler tarıma dönsün diyerek bu meseleyi çözebilecek miyiz? O halde konunun ekonominin yanında, iktisadi, kültürel, politik, çok farklı çeşitleri var. İçinde bulunduğumuz bu yeni başlangıç döneminde, bu çalıştaydan faydalanalım, bu çıktılar bize ışık tutsun” dedi. Nilüfer’in tarımsal potansiyelinin korunmasının önemine vurgu yapan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk de, “Sanayileşme ve plansız yapılaşma bu potansiyeli tehdit ediyor. Belediye Başkanımız Şadi Özdemir’in tarımı yeniden canlandırma vizyonuna tam destek veriyoruz” diye konuştu. CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala ise, “Hepimizin karar verme süreçlerine katılarak, tarım topraklarını korumayı, bundan sonra gıda güvencesi ve gıda güvensizliğini geri planda bırakacak bir adım atmayı başarabilirsek bu hepimiz için özellikle de çocuklarımız ve gelecek kuşaklar için çok büyük değer taşıyacak” dedi. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise konuşmasında tarımın ülke ekonomisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaparak, “Çiftçi yoksa üretim de yok. Gıda hakkı, yaşam hakkından sonra en temel haktır. Çiftçiden çok tüketicilerin düşünmesi gereken bir alandır” diye konuştu. NİLKOOP Başkanı Süleyman Ayyılmaz, tarımda adil ve kapsayıcı bir modeli hayata geçirmeyi istediklerini belirterek, “Bu çalıştayda elde edilecek bilgi ve öneriler, Nilüfer Belediyesi ve NilKOOP’un tarım ve kooperatifçilik politikalarına rehberlik edecektir” şeklinde konuştu. "Türkiye’nin umudu tarımda" Tarım Yazarı-Gazeteci Ali Ekber Yıldırım, tarımda bu yılın çok zor geçtiğini vurgulayarak, “Çiftçi hangi ürünü ekse maalesef zarar etti” dedi. Konuşmasında tarımın hiçbir zaman bitmeyeceğini dile getiren Yıldırım “Tarım, 10 bin yıldır devam ediyor. Tarımda mutlaka çıkış yolu olacak. Türkiye’nin her şeye rağmen umudu tarımda. Sıkıntılarımız olabilir. Ama bunları aşarak, tarımdan zenginlik üretebileceğimize her zaman inandım” ifade etti. Açılışın ardından, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, “Nilüfer İlçesindeki Arazilerin Detaylı Toprak Etüdleri, Arazi Kullanım Planı ve Köy Bazlı Güncel Arazi Kullanım Haritaları”, BUÜ Ziraat Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Şule Turhan, Bursa İli Nilüfer İlçesi Sürdürülebilir Tarımsal Üretim Envanteri, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sevinç Bahar Yenigül ise Tarımsal Kalkınmada Örgütlenme konularında sunumlar gerçekleştirdi. Çalıştay boyunca “Ortak Akıl Masa Çalışmaları”nda yol haritası belirlenmeye çalışılacak. 3 gün sürecek çalıştayın son günü ise çalışma gruplarının sonuçları sunulacak ve beyannâme hazırlanacak.