EKONOMİ - 22 Ekim 2024 Salı 15:56

HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: “Asgari ücret tespit komisyonunun yapısına itirazımız var”

A
A
A
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: “Asgari ücret tespit komisyonunun yapısına itirazımız var”

Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, ““Asgari ücret tespit komisyonun yapısına itirazımız var. Komisyonun yapısı hakkaniyetli, adaletli, kapsayıcı ve katılımcı değil. İkincisi asgari ücret uygulamalarına da itirazımız var” dedi.


HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından, 49’uncu yıldönümü kapsamında ‘Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantı’sı düzenlendi. HAK-İŞ’in 49’uncu yılını konu alan bir kısa film gösterimiyle başlayan toplantıda, HAK-İŞ’in 49’uncu yılı, Türkiye Gündemi, Sendikal Gündem ve Çalışma hayatı konuları ele alındı.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da HAK-İŞ’in kuruluşunun 49’uncu yıldönümü nedeniyle yazılı bir mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajında şu ifadelere yer verildi:


“Ülkemizin sendikal hareketine ve çalışma hayatına olumlu katkıları, işçilerin sorunlarına getirdiği öneri ve tekliflerle çözüm odaklı sendikacılığın temsilcisi HAK-İŞ Konfederasyonu, ülkemizin köklü ve saygın sendikalarındandır. HAK-İŞ Konfederasyonu, dayanışmacı ve uzlaşmacı sendikacılık anlayışıyla, demokrasimize ve çalışma hayatına önemli katkılarda bulunmaktadır. Emek sahiplerinin haklarını korumak için çalışmalarını ilkeli bir şekilde sürdüren HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 49’uncu kuruluş yıldönümünü içtenlikle tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Sizleri, emeğiyle, alın teriyle, üretimiyle ülkemize değer katan tüm üyelerinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.”



Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ’in başta 12 Eylül ve 28 Şubat dönemleri olmak üzere birçok alanda zorlu mücadeleler verdiğini belirterek, HAK-İŞ üzerinde her dönem gerçekleşen baskılara sendikalara yönelik sindirme hareketlerine ve benzeri sorunlarla hep yüzleştiklerini dile getirdi.


Arslan, HAK-İŞ’in 49 yaşında Türkiye’nin her ilinde faaliyet gösterdiğini belirterek, “81 ilde il başkanlıklarıyla bir tanesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) olmak üzere 21 sendikasıyla 850 binden fazla üyesiyle 200 fazla şubesiyle Türkiye’nin en güçlü ama en etkin konfederasyonlarının başında gelmektedir. Ülkemizin pek çok bu konudaki kurumlarının tarafı olmuş, Ekonomik Sosyal Konsey, Karma İstişare Komitesi, Üçlü Danışma Kurulu, MYK, Çalışma Meclisi, SGK, İŞKUR, KÇP gibi pek çok platformda işçileri, emekçilerimizi temsil eden bir noktadayız” açıklamasında bulundu.


HAK-İŞ Konfederasyonu’nun büyümesi için bağlı sendikaların büyümesi gerektiğini aktaran Arslan, HAK-İŞ’e bağlı sendikaların iş kollarında bir numara olmasına rağmen temsil konusunda işçilerin yüzde 50’den fazlasını temsil etmediklerini kaydetti. Arslan, Üç konfederasyonun bağımsız sendikalar dahil Türk çalışma hayatında temsil gücünün yüzde 15 olduğunu dile getirdi.



“Enflasyonun yükseldiği dönemler çalışanların kaybettiği ama işverenlerin kazandığı dönemler”


Çalışma hayatında mevcut sorunların olduğunu kaydeden Arslan bu sorunlardan birinin yüksek enflasyon olduğunu dikkati çekti. Arslan, son dönemdeki yüksek enflasyonun can yakan bir olgu olduğunu söyleyerek, şu ifadelere yer verdi:


“Bütün dünyada enflasyonun yükseldiği dönemler çalışanların kaybettiği ama işverenlerin, bir kısım çevreleri kazandığı bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. O zaman enflasyonun kayıplarının giderilmesi konusunda HAK-İŞ’in üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye zorunluluğu var. Bu yüzden hem hükümetimizle başta Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, Hazine ve Maliye Bakanımız, Adalet Ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Vekilleri ve daha pek çok muhatapla bu konuları sürekli ama ısrarlı bir şekilde gündemde tutmaya devam ettik. Bu çalışmalarımızın sonuç vermesi için sadece itiraz etmedik. Çözümleri de beraberinde koyduk. 2023 yılında Genel Kurulumuzdan sonra oluşturduğumuz HAK-İŞ akademiyle bu sorunlara bilimsel çözümler bulma konusunda önemli bir adım attık.”



“3 Konfederasyon ortak bir bildiri hazırlayarak kamuoyuyla paylaştık”


Arslan, çalışma hayatının ortak sorunlarını çözmek adına 3 işçi konfederasyonunun bir araya geldiğini hatırlatarak, “3 Konfederasyon ortak bir bildiri hazırlayarak kamuoyuyla paylaştık. Daha sonra bu çalışmalarımızı somut hale getirdik. Her konfederasyon üç ilde en az üç ilde bu konuları kendi üyeleriyle kamuoyuyla paylaşılması kararı aldı. Bu doğrultuda HAK-İŞ olarak Kocaeli, Gaziantep ve Kayseri’de gerçekten bizim için büyük bir gurur kaynağı olan çalışanlarımızın büyük desteği ve büyük coşkusuyla bu mitinglerimizi başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Diğer konfederasyonlarda geçtiğimiz hafta sonu son mitingler yapıldı. Bundan sonrası için de gelecekte neler yapılacağı konusunu tekrar görüşmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.



“Doğrudan vergilerin çok kazanandan çok, az kazanandan az şeklinde düzenlenmesini istiyoruz”


Arslan, vergide adaletin sağlanması için yeni bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu kaydederek fakat son atılan adımların vergi vermeyenlerden yeni vergiler almak için önemli bir adım olduğunu kaydederek, “Bunu destekliyoruz ve bunu daha da ileriye götürmesini istiyoruz. Hiç vergi vermeyenler veya sembolik vergi verenler veya vergisi tahakkuk edip daha sonra bunu karşılıklı olarak ortadan kaldıran düzenlemelere yönelik yeni adımlar atıldı. Özel sektör, kamu işbirliği başta olmak üzere bir kısım sermaye kuruluşlarından, borsadan, benzeri yerlerde mevduattan vergiler alınmaya başlandı. Elbette ki önemli ama yeterli değil. Bakınız ben size bir rakam vereyim. Türkiye’nin vergi sisteminin tablosu şu; hepimiz yüzde 66 dolaylı vergi veriyoruz. Vergilerin nasıl toplandığının tipik bir göstergesi. Yüzde 32 doğrudan vergi, yüzde 66 ne yazık ki dolaylı vergi. Peki burada servetten alınan vergi ne kadar? Yüzde 2. Bu Türkiye’nin ayıbını gösteriyor. Dolayısıyla biz dolaylı vergilerin azaltılmasını doğrudan vergilerin de çok kazanandan çok az kazanandan az şeklinde düzenlenmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.



“Enflasyonun düşünülmediği bir maaş bağlama sistemi 2024 ile 2025 arasında ciddi bir çelişkiyi önümüze koymaktadır”


Emeklilik sistemindeki aylık bağlama sisteminin enflasyon etkisinin düşünülmeden düzenlenen bir sistem olduğunu dikkati çeken Arslan, “Özellikle yüksek enflasyonun düşünülmediği bir maaş bağlama sistemi 2024 ile 2025 arasında ciddi bir çelişkiyi önümüze koymaktadır. Bu yıl emekli olacak kardeşlerimiz eğer emekliliğini önümüzdeki yıla bırakırsa emekli maaşlarında yüzde 30’a yakın bir düşüşü kabul etmek zorunda kalacak. Bu ülke için emekçiler için büyük bir kayıp ve büyük bir haksızlık. Daha fazla çalışıyorsunuz. Daha fazla prim ödüyorsunuz. Ama emekli maaşınız daha düşük. Neden? Enflasyonla çarpılan kat sayı 2023 enflasyonu ve o yılki ödenenler yüzde 86, bu yılki hedefler ise yüzde 42 ve üzerine ilave edilen rakamlarla arada 30 puanlık bir farkın sonucu önümüzdeki yıl emekli olanlar maaşlarını düşük alacaklar” diye konuştu.



“Emeklilikle ilgili mağduriyeti giderecek çalışmadan vazgeçildiğini anladık”


Arslan, 2025 yılında emekli olacakların 2024 yılında emekli olanlara oranla daha az maaş almasına ilişkin ilgili bakanlıklarla endişelerini paylaştıklarını vurgulayarak, “Bunun nasıl bir yıkıma neden olacağını anlattık. Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bir çalışma başlattı. Ne yazık ki Bakan’ın açıklamalarından dün bu konudan vazgeçildiğini öğrendik. Açıkça vazgeçtiğini söylemedi ama sorulan sorulara verilen cevaplar maalesef emeklilerle ilgili yaşanacak sorunları önümüzdeki yıl emekli olacakların daha düşük maaş almasına sebep olacak düzenlemenin değişmeyeceği konusudur” ifadelerine yer verdi.



“Türkiye’deki işe iade mekanizması son derece zayıf”


Arslan, iş güvencesi ve sendikal örgütlenmenin önünde engellerin bulunduğunu söyleyerek, “Türkiye’deki işe iade mekanizması son derece zayıf ve işe iade mekanizmasıyla çalışanlar daha fazla mağdur edilir. Gerçek bir iş güvencesinin olmaması var olan iş güvencesinin sembolik olması bunun hayata geçirilmesinde de çalışanlar daha büyük kayıplar yaşıyor. Bunun için eğer biz gerçekten sendikal örgütlenmeyi güçlü tutacaksak bunun en önemli ilk şartı iş güvencesidir. Çünkü işçiler asla sendikacılıktan uzak durmak istemiyorlar. Sendikalara en kötüsü olsa bile sendika üyeliğini istiyorlar. Ve bunlar çoğu zaman sendikal mücadeleye katılıp işsiz kalmayı da göze alacak kadar kahramanlar” diye konuştu.



“Kıdem tazminatımızı arabuluculuk sistemiyle ortadan kaldırılan bir düzenlemenin durdurulmasını talep ediyoruz”


Kıdem Tazminatı hakkına ilişkin konuşan Arslan, bunun arabuluculuk sistemiyle kaldırılarak, işçilerin mağdur olacağını öne süren Arslan, “Kıdem tazminatımızı ne yazık ki ara buluculuk sistemiyle fiilen ortadan kaldırılan bir düzenlemenin de derhal durdurulmasını talep ediyoruz. Ara buluculuk sistemi çalışanların belirlenmiş haklarını gasp eden bir yöne dönüştü. Kıdem tazminatının asgarisi bellidir. 30 günlük bir ücrettir. Fazla mesai izin oranı bellidir. Yıllık ücretli izin yine yasada sınırları bellidir. Bu sınırları pazarlık konusu yapan bir ara buluculuk sistemini kabul etmek ve bunu onaylamak asla mümkün değil. Bu bizim dünyanın hiçbir demokrasisinde olmayan hakları asgari düzeyde belirtilmiş rakamların hakların asla pazarlık konusu yapılmaması gerekir” değerlendirmesinde bulundu.



“Asgari ücret tespit komisyonun yapısına itirazımız var”


Asgari ücret konusuna da değinen Arslan, asgari ücretin en düşük ücret olduğunu fakat Türkiye’de bir genel ücret olarak değerlendirildiğini ifade ederek, “Asgari ücret tespit komisyonun yapısına itirazımız var. Komisyonun yapısı hakkaniyetli, adaletli, kapsayıcı ve katılımcı değil. İkincisi asgari ücret uygulamalarına da itirazımız var. Asgari ücret isminden de anlaşıldığı gibi en düşük ücret minimum ücret. Bu ücretin altında çalıştıramazsınız. Bugün geldiğimiz noktada asgari ücretle çalışanların oranı toplam çalışanlara yüzde 50’ye yaklaşmış durumda” açıklamasında bulundu.


“Yüzde 20 vergi dilimine 5 asgari ücrette ulaşılıyor”


Ücretlerden alınan vergi dilimi hakkında da konuşan Arslan, “2002 yılında asgari ücret 17 ay ödendikten sonra bir üst dilime gidiyordu. Yüzde 20 dilimine 17 asgari ücretten sonra ulaşıyordu. Bugün her ne kadar asgari ücretten vergi alınmasa da baktığımız zaman 5’inci ayda asgari ücret yüzde 20 dilime geliyor” dedi.



HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: “Asgari ücret tespit komisyonunun yapısına itirazımız var”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ümit Uysal’dan milli melek yatırımcı portföyü önerisi Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 9. Turizm Teknolojileri Günü’nün açılış konuşmasında, Türkiye’nin milli melek yatırımcı portföyünü oluşturması gerektiğini belirterek, “Bizim bu vatanı yükseltmekten başka çaremiz yok. O yüzden orta alanda top gezdirmek değil, hayatın içine uygulanabilecek tutumlar içinde olmamız lazım” dedi. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Antalya Şubesi’nin bu yıl 9. kez düzenlediği ve turizm sektörünü bilişim teknolojilerinin yenilikleriyle buluşturduğu Turizm Teknolojileri Günü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) başladı. Günün açılışında konuşan Başkan Uysal, dünyada bireyselliğin arttığı, kişisel hikayelerin ön plana çıktığı, kişiselleştirilmiş ürünlerin değer kazandığı yeni bir turizm trendinin oluşmaya başladığını söyledi. Bunun daha yüksek satışlar, daha kısa seyahat süreleri ve daha yüksek harcamaları beraberinde getireceğini dile getiren Başkan Uysal, tam da bu noktada Türkiye’nin dünya turizm pazarındaki ürünlerini yüksek teknolojiyle buluşturması gerektiğini vurguladı. Başkan Uysal, şöyle konuştu: “Bütün müzelerimizi yeniden elden geçirmemiz lazım, yüksek teknolojiyle. Bütün ören yerlerimizi yeniden elden geçirmemiz lazım, yüksek teknolojiyle. Ve dünyaya bunları bir ürün olarak sunmaya başlamamız lazım. Biz karınca kararınca yapmaya çalışıyoruz. Bir belediye ne kadar yapabilirse. Kaleiçi’nde 10 yıldır yaptığımız şeyi bütün kente yaymaya, dünyayla buluşturma faaliyetinin içine girmeye gayret ediyoruz. Ama bu konuda topyekun bir devlet aklına ihtiyaç var.” Böyle bir çalışmanın en önemli paydaşının milli melek yatırımcılar olması gerektiğini belirten Başkan Uysal, Türkiye’nin bu alanda bir portföye sahip olması gerektiğini ifade etti. Başkan Uysal, “Dünyadan da yatırım kabul ederiz ama dünyadaki melek yatırımcı habitatı her zaman senin buluşlarınla ilgilenmez. Kendi milli melek yatırımcı tablonu oluşturman lazım. Bizim bu vatanı yükseltmekten başka çaremiz yok. O yüzden orta alanda top gezdirmek değil, hayatın içine uygulanabilecek tutumlar içinde olmamız lazım” diye konuştu.
İzmir İZKİTAP kitapseverlerle buluşmak için gün sayıyor Kitapseverlerin sabırsızlıkla bekledikleri İZKİTAP-4. İzmir Kitap Fuarı, 26 Ekim’de kapılarını açıyor. 3 Kasım’a kadar “Sinema ve Edebiyat” temasıyla düzenlenecek İZKİTAP; katılımcı yayınevleri, sahaflar, yapılacak müzayedeler, uluslararası konuk yazarlar ve sergilerle kitapseverlere kültür şöleni sunacak. İZKİTAP - 4. İzmir Kitap Fuarı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ ve TACT Fuarcılık iş birliği ile Fuar İzmir’de kitapseverlerle buluşuyor. 26 Ekim günü kapılarını açacak İZKİTAP’ta söyleşiler, imza etkinlikleri düzenlenirken yüzlerce yazar, çizer, gazeteci, akademisyen okurlarıyla buluşacak. Fuarın temasına özel birçok söyleşi de yazar, oyuncu, gazeteci, düşünür ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilecek. Girişin ücretsiz olacağı, 200’e yakın yayınevi, sahaflar ile sivil toplum kuruluşlarının katılacağı İZKİTAP, 10.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. İZKİTAP, ziyaretçileri için tam bir kültür şölenine dönüşecek. Sivil toplum kuruluşları ve bu kuruluşlar bünyesinde yer alan yazarlar da İzmirli kitapseverlerle buluşacak. Temanın “Sinema ve Edebiyat” olarak belirlendiği İZKİTAP’ta birbirinden değerli isimlerin katılacağı farklı konularda edebiyat ve sinema söyleşileri, şiir okumaları, yazar ve okur buluşmaları, film gösterimleri gerçekleştirilecek. Fuarın onur konuğu Hakan Günday Yazar ve yayıncılarla kitapseverleri bir araya getirecek, sektörü buluşturacak İZKİTAP - İzmir Kitap Fuarı’nın onur konuğu yazarı ise roman, dizi ve film senaryosu, oyun türlerinde eserleri olan, yurtiçi ve yurtdışında birçok prestijli ödülün sahibi Hakan Günday olacak. Okurları, Hakan Günday ile 26 Ekim günü saat 14.30’da düzenlenecek söyleşide bir araya gelip kitaplarının yanı sıra Şahsiyet, Müslüm, Daha gibi film ve dizi senaryoları hakkında sohbet etme imkânı bulacak. ABD’li ünlü yazar Adam Fawer okurlarıyla buluşacak ABD’li ünlü yazar Adam Fawer, İzmir Kitap Fuarı’nda yeni kitabı "Mobius" ile okurlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. “Olasılıksız” ve “Empati” gibi eserleriyle dünyada ve ülkemizde büyük bir hayran kitlesi edinen Adam Fawer, sürükleyici ve bilimsel temalı kurgularıyla tanınıyor. Fawer, 27 Ekim günü saat 15.00’te Tarık Dursun K. Salonu’nda Algan Sezgintüredi moderatörlüğünde düzenlenecek söyleşi ve imza günü etkinliği ile okurlarıyla buluşacak. İZKİTAP’ta; Adam Fawer, Ahmet Mümtaz Taylan, Ahmet Ümit, Akın Ersoy, Ali Mahir Başarır, Altan Öymen, Ayşe Kulin, Behçet Yalın Özkara, Canan Tan, Çağan Irmak, Ercan Kesal, Emrah Serbes, Erol Mütercimler, Ersin Doğer, Hidayet Karakuş, İlker Başbuğ, İnci Aral, Saygı Öztürk, Somer Sivrioğlu, Şermin Yaşar, Şükrü Erbaş, Töre Sivrioğlu, Tuğrul Keskin, Umut Sarıkaya, Varol Yaşaroğlu, Yılmaz Aslantürk (Otisabi), Yoshinori Moriwaki’nin de aralarında yer aldığı isimler hem söyleşiler hem imza etkinliği hem de yeni kitap tanıtımları ile okuyucuları ile buluşacak. Fuara ulaşımı kolaylaştırmak için ek seferler İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilerin Fuar İzmir’e ulaşımını kolaylaştırmak için önceki fuarlarda olduğu gibi İZKİTAP’a özel ulaşım hatları da oluşturacak. 92 numaralı Üçyol Metro-Fuar İzmir, 610 numaralı Gaziemir Semt Garajı-Fuar İzmir, 650 numaralı Fahrettin Altay-Fuar İzmir hatları dışında, şehrin farklı noktalarından Fuar İzmir’e düzenli seferler olacak. Okullardan da öğrencilerin İZKİTAP’a kolay ulaşımı için servisler kaldırılacak. Yıl içerisinde 30’un üzerinde fuar ve etkinliğe, yerli yabancı binlerce katılımcı ile ziyaretçiye ev sahipliği yapan Fuar İzmir, açık ve kapalı alanları, seminer salonları, kafe alanları, 2 bin 500 araç kapasiteli ücretsiz otoparkı ve sahip olduğu pek çok imkan ile dokuz gün boyunca yayıncılık sektörünün tüm bileşenleri, sivil toplum kuruluşları ve kitapseverleri ağırlayacak. İZKİTAP - İzmir Kitap Fuarı, Ekim ayı sonunda Fuar İzmir’de, Nisan ayı içerisinde ise Kültürpark’ta olmak üzere yılda iki kez düzenleniyor. İlkbaharda Kültürpark’ın eşsiz doğası içinde festival havasında geçen İZKİTAP, 26 Ekim - 3 Kasım 2024 tarihleri arasında, Fuar İzmir’de, 28 bin metrekare kapalı alanıyla B Hol’de kitapseverleri buluşturmaya devam edecek.
Bursa Karacabey’e yeni kültür merkezi kazandırılıyor Bursa Karacabey’de ilçenin sosyal ve kültürel hayatını zenginleştirmek amacıyla modern bir kültür merkezi açılıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçeye kazandırılan Kültür Merkezi, çok yönlü etkinliklere ev sahipliği yapacak alt yapısıyla ilçede önemli bir ihtiyacı karşılayacak. Toplam 10 bin metrekarelik alanın üzerine inşa edilen merkezin, 25 Ekim Cuma günü faaliyete geçmesi planlanıyor. Yeni Kültür Merkezi Atatürk Parkı içerisinde yer alacak ve 25 Ekim Cuma günü saat 18.30’da resmi açılışı gerçekleştirilecek. Merkezin içerisinde sinema, tiyatro ve konferans salonlarının yanı sıra, sosyal alanlar, kütüphane ve çeşitli etkinlikler için alanlar bulunacak. Toplamda 10 bin metrekarelik bir alana yayılan bu modern tesisin bölgenin kültürel cazibe merkezlerinden biri olması hedefleniyor. Kültür Merkezi genç yeteneklere kendilerini geliştirebileceği bir platform sunarken sanatsal faaliyetler içinde çok amaçlı salonlar ve atölye çalışmaları için özel alanlar barındıracak. Ayrıca vatandaşlarında kullanıma açık sosyal alanlarıyla merkezin, Karacabey’de hem sanata hem de sosyal hayata yeni bir soluk getirmesi bekleniyor. “Karacabeyliler için yeni bir buluşma noktası oluşturmayı hedefliyoruz” Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, kültür merkezinin ilçenin sosyal hayatına katkıları hakkında yaptığı açıklamada, “İlçemize kazandırılan bu tesis, Karacabey’in kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sağlayacak önemli bir projedir. Bu merkez sayesinde sanat ve kültürün her dalına ev sahipliği yaparak, Karacabeyliler için yeni bir buluşma noktası oluşturmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Sındırgı Kent Konseyi’nde yeni bir dönem başladı Sındırgı Belediyesi, hemşehrilik bilincini artırmak ve sosyal yardımlaşma ile dayanışmayı güçlendirmek amacıyla Sındırgı Kent Konseyi Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Divan başkanlığını Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden’in yaptığı genel kurulda Sındırgı Kent Konseyi Başkanlığına oy birliği ile Dr. Öğr. Üyesi Esat Saçkes seçildi. Toplantının ana hedefleri arasında yönetişim ve katılımı teşvik etmek ile çözümde ortak akıl ilkelerini benimsemek yer aldı. Sındırgı’nın geleceği için önemli fikirlerin paylaşılacağı Sındırgı Kent Konseyi kurulacak çalışma grupları ile ilçenin gelişimine de önemli katkılar sunacak. Genel kurulda konuşan Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak “ Ortak görüş ortak akıl bizim için önemli. Sındırgı’mızın sorunlarını el birlik çözecek hep birlikte kentimizi geleceğe taşıyacağız. Aktif bir kent konseyi ile katılımcı belediyeciliği güçlendiriyoruz. Gündem konularını siz belirleyin, biz uygulayalım” dedi. Kent vizyonu, hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, demokratik katılım ve çözümde ortalık ilkelerinin hayata geçirilmesi adına çalışmalar yürütecek Sındırgı Kent Konseyi’nin Seçimli Genel kurulu gerçekleştirildi. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Balıkesir Kent Konseyi Hukuk Müşaviri Avukat Esra Altıntaş Özışıkoğlu tarafından kent konseyi hakkında bilgilendirme yapıldı. Akabinde gerçekleştirilen protokol konuşmalarında Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden ve Sındırgı Belediye Başkanı Serkan Sak söz aldı. Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Özden Kent Konseyinin siyaset üstü bir yer olduğunu ortak görüş ile şehrin, kentin geleceğini şekillendirecek projelerin üretildiğini belirterek “ Tüm ilçelerimizle Balıkesir’imizi geliştirmek, tüm vatandaşlarımıza faydalı projeler üretmek için var gücümüzle çalışacağız. Kent Konseyi gönüllülük esasına dayanan bir yer. Ahmet başkanımız Kent Konseyi’nin tüm ilçelerde de aktif olması talebine ilk cevap veren yerlerden birisi de Sındırgı. Serkan Başkanımız ortak akıl, birlikte yönetim anlayışına bakış açısı ile Sındırgı’da kent konseyinin en hızlı aktif edilmesini sağladı. Kendisine teşekkür ediyor, seçilen Sındırgı Kent Konseyi Başkanı Esat Saçkes ve yürütme kurulana başarılar diliyorum” dedi. Kent Konseyi boş muhabbetlerin değil, ilçenin geleceğinin belirleneceğiz Sındırgı’nın sadece bugünün değil geleceğinin planlanacağı fikirlerin ortaya çıkacağı bir kent konseyinin fayda sağlayacağını belirten Başkan Sak “Bizler Sındırgı’mızı geliştirmek, geleceğe taşımak adına var gücümüzle çalışıyoruz. Sındırgımızın birçok sorunu var. Gençlerimiz için, yaşlılarımız için, göçü tersine çevirmek için yapılacak birçok işimiz var. Bizler Sındırgı Belediyesi olarak birçok alanda sorunları gidermek, vatandaşlarımıza refah ve huzur seviyesi daha yüksek bir Sındırgı oluşturmak için çalışıyoruz. Ancak sadece bizle de olmuyor, tüm kamu kurumlarımızla, özellikle Kent Konseyimizde oluşturulacak çalışma grupları ile farklı görüşlerin ortak bir paydada buluştuğu projelerle, el birlik birçok projeyi hayata geçirebilir, daha yaşanılabilir kent oluşturabiliriz“ dedi. Çocuklarımız ve gençlerimiz her zaman önceliğimiz Özellikle son yıllarda artan uyuşturucu gibi illetten gençleri korumak adına daha çok çalışmak gerektiğini, sosyal projelerle de onlara daha mutlu bir ortam sunulabileceğini ve bunu gerçekleştirmenin herkesin bir sorumluluğu olması gerektiğini belirten başkan Sak “ Amacımız şehrimizin sadece bugününü değil geleceğini de düşünmek. Bunu yaparken ki süreç içerisinde işte bizim bilen insanlara ihtiyacımız var. Bunu yaptıktan sonra oluşabilecek süreçle ilgili düşünen ekiplere ihtiyacımız var. Biz, danışma meclisi olarak kent konseyinin çok önemli fonksiyonu olduğunu düşüyoruz. Mevzuların nezaket içerisinde gönüllülerle beraber enine boyuna konuşulmasını istiyoruz. Karar alırken sizin göreviniz koordinasyonu sağlamak ve yükü paylaşmak. Biz, ne kadar mücadele edersek edelim bu işler gönüllülerle oluyor. Bir şey yapılmadan önce bir bekleme ve demlenme süresi var. Tabi ki kent konseyi yolumuz çamur, şunlar eksik diyerek rutin işlerin konuşulacağı değil, şehrin geleceğine katkı sunan fikirlerin ortaya çıkması gereken bir yerdir. Bizler Sındırgı Belediyesi olarak zaten üzerimizdeki sorunları biliyoruz. Yolumuzu asfaltlıyor, sosyal projelere önem veriyor, her alanda bu kente hizmet etmeye çalışıyoruz. Konseyimizdeki çalışma gruplarımız da üreteceği projelerle buna katkı sağlayacak. Göçü tersine çevirecek, insanların güven ve huzur içerisinde yaşayacağı, sosyal alanda aktif, gençlerimizin geleceğe daha umutla bakabileceği bir kenti oluşturmayı hep birlikte başarabiliriz. Bu konuda güzel fikirlerin, farklı projelerin de ortaya çıkacağına inanıyorum. Bizler Sındırgı’yı seviyoruz, geleceğimiz için çocuklarımız için çalışmaktan da asla yorulmuyoruz” dedi. Sındırgı Kent Konseyi başkanlığına seçilen Esat Saçkes ve yürütme kurulunu tebrik eden başkan Sak, yapılan, devam eden ve planlanan projeler hakkında da bilgi verdi.