GÜNDEM - 28 Ekim 2024 Pazartesi 12:15

Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı

A
A
A
Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı

Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla paylaştığı mesajda, “Gölbaşılı hemşehrilerimin ve aziz milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kurtuluş ve kuruluş kahramanlarımızı, tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla ve rahmetle anıyorum” dedi.


Gölbaşı Belediye Başkanı Odabaşı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Odabaşı yayımladığı mesajda, “Birlik ve beraberliğimizin temel taşı ve simgesi olan, demokrasimizi güçlü kılan ve milletimizin geleceğini aydınlatan Cumhuriyetimizin 101. yılı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Türk Milleti olarak; Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, hiç bitmeyecek bir azim ve kararlılıkla 101 yılı geride bırakan Cumhuriyetimize sonsuza kadar sahip çıkacağız. İç ve dış tüm şer girişimlerine tek yürekle ve tunçtan bir bilekle karşı çıkmaya, tarihimizden aldığımız kutlu mirası gelecek nesillere aktarmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Kadim değerlerimizden aldığımız güçle, başta hain terör eylemleri olmak üzere birlik ve beraberliğimizi hedef alan bütün söylemlere, çalışmalara ve tuzaklara karşı durmaya, milletimizin ve Cumhuriyetimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Gölbaşı Belediyesi olarak da bundan sonraki süreçte, tarihimizden aldığımız bu sorumlulukla, ilçemizi şeffaf, katılımcı, hesap verebilir bir anlayışla yönetecek, geleceğimize vizyon proje ve çalışmalarla eserler bırakacağız. Bu duygularla, Gölbaşılı hemşehrilerimin ve aziz milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı en içten duygularımla kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere kurtuluş ve kuruluş kahramanlarımızı, tüm şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla ve rahmetle anıyorum” ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Dişi için verilen iğne yüzünden 7 aydır topallıyor Eskişehir’de 7 ay önce dişindeki çürüğü tedavi ettirmek için gittiği hastanede kendine verilen antibiyotik iğnelerini Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde vurulduktan sonra sol bacağında sızı hissetten ve topallamaya başlayan 3 çocuk annesi Yazgül İkiz, 7 farklı hastane dolaşsa da derdine bir deva bulamadı. Yazgül İkiz, sakat kalmaktan korkarken suç duyurusunda bulundu. Eskişehir’de yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Yazgül İkiz, geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda dişindeki rahatsızlık için Eskişehir Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi’ne gitti. Burada kendine verilen antibiyotik iğnelerini alan İkiz, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada iddiasına göre iğneleri bir hemşire tarafından yapılan Yazgül İkiz, sol bacağında çok şiddetli bir sızı hissetti. Sızısı hiç dinmeyen talihsiz kadın tekrar Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada Hasta Hakları Birimi’nden destek ve ilgi görmediğini belirten İkiz, duyduğu sızı eşliğinde topallayarak ile evine döndü. Yürümesi de gün geçtikçe güçleşen İkiz Eskişehir Şehir Hastanesi’ne giderek muayene oldu. Burada da kendine ilaç yazılan kadın bir fayda göremedi. 7 aydır 7 hastane dolaştı Yapılan muayene ve ilaçlardan fayda göremeyen Yazgül İkiz, Eskişehir Anadolu Hastanesi’ne gitti. Burada da 400 TL karşılığında ilaç yazdıran İkiz yine umduğu faydayı bulamadı. 7 ayda, 7 hastane dolaşan 45 yaşındaki talihsiz kadın bir kutu ilaç biriktirirken sakat kalmaktan korkuyor. Sadece dişindeki çürüğü tedavi ettirmek isteyen kadın şimdi sol bacağının üzerine basamıyor. Son olarak savcılığa giden kadın suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. “Girmediğim doktor kalmadı ve ben bu ağrıma bir çare bulamadım” Başından geçenleri anlatan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Yazgül İkiz, “Ben bayramın 2’nci gününde dişim şiştiği için diş hastanesine gittim. Doktor bey bana ilaç ve iğne verdi. İğneyi aldım ve bayramın 2’nci gününde vurulmaya başladım. Antibiyotik ve ağrı kesici kullandım. Yüzüm şiştiği için hemen hastaneye gittim. Yunusemre Devlet Hastanesi’nin acilinde iğne ilk vurulduğunda bana çok ağır geldi. Baktılar, ’Günde 4 iğne yiyorsun, olabilir’ dediler. Ertesi gün bir daha gittim, ’Ayağım uyuştu, ben bu gece uyuyamadım’ dedim. Sonrasında bana, ’Ya bacım çok biliyorsun, biz biliyoruz iğneyi’ dedi. Ben 3 kere iğneyi vurulduktan sonra bir daha vurulmadım. Elimde 15 iğne vardı. Sabah 2, akşam 2 iğne vuruluyordu. Ağrıda duramadığım için tekrar hastaneye gittim. Yunusemre Devlet Hastanesi’ndeki hemşire hanım benimle ilgilenmedi. Ardından başhekime çıkmak istedim. Yardımcısı gelip bana, ’Önce hasta haklarına gitmen lazım’ dedi. Ben hasta haklarına gittim, durumu anlattım. Hasta hakları önüme kâğıt verip şikâyetçi olmamı söyledi. Ben de, ’Şikâyet etmek istemiyorum. Bu bölüme kim bakıyorsa bana yardımcı olun’ dedim. Oradaki kadın müdürünü çağırdı. O da bana, ’Gidin, 182’ye başvurun dedi. Ben 182’de kime başvuracağım ki? Bu bölüme kim bakıyor? Ben bilemediğimi söyledim. İlgilenmedi, beni gönderdi. Orada zaten mağdur oldum. Birebir hasta haklarından şikayetçiyim. Doktorların hepsi beni biliyor şu an. Girmediğim doktor kalmadı ve ben bu ağrıma bir çare bulamadım. O kadar ağrım var ki şu an ayağım çekiyor. Topuğuma basamıyorum, çökmeler oluşuyor ve geceleri yatamıyorum. Yeşil reçete antidepresan hapları veriyorlar. Eskişehir’de gitmediğim hastane kalmadı. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne de gittim. İlker bey, ’Sinir damarına denk gelmiş’ diyerek bana ilaç verdi. İlaçları içtim, geçmediği için tekrar gittim. O da, ’Belinde fıtık olabilir, acilen beyin cerrahına git’ dedi. Beyin cerrahına gittim, o ise durumun kendisiyle ilgili olmadığını söyledi. Yani doktor doktor gezdim” dedi. “Sağlık Bakanlığından yardım istiyorum” Özel hastanelerden de derdine çare bulamayan Yazgül İkiz, suç duyurusunda bulunduğu konusunda şöyle konuştu: “Eskişehir Anadolu Hastanesi’ne de gittim, orada bana sinir ve damar doktoru Zühtü bey baktı. Hoca bana, ’Evet, sinir damarına denk gelmiş olabilir ama ben bu şişiği anlamadım. Ağrı doktoruna gidin’ dedi. Ben de oraya gittiğimi belirttiğimde doktor bunun kendi bölümü olmadığını söyledi. Özel Anadolu Hastanesi’nde hocaya ilaç yazdıracaktım, hoca önce giriş yaptırmamı istedi ve 400 TL para verdim. Ben hem maddi hem de manevi çok kötü durumdayım. Yunusemre Devlet Hastanesi’nde fizik doktoruna gittim. O da bana, ’Şu an sinire denk gelmiş ama ben buna fiziği uygun görmüyorum. Durmadan ilaç içeceksin’ dedi. Ayağıma basamadığımı söyledim, ’Olabilir, bunun tedavi süreci çok sıkıntılı’ dedi. Yani kimse elini taşın altına koymadı. Şu ağrıyı alan yok. Çok kötüyüm ve psikolojim bozuldu. 7 aydır gezmediğim hastane kalmadı, 7 hastane gezdim ve bana bir sürü ilaç verdiler. Ben adliyeye gittim, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Geçen ay savcı beyin kendisiyle görüştüm, adli tıp istedim. O da bana, ’1 sene de olabilir, 1 buçuk sene de. Sen başının çaresine bak, beni bekleme ve doktor doktor gez’ dedi ama doktorlar bakmıyor. Dişim için gittim, bacağımdan oldum. Ben Sağlık Bakanlığından yardım istiyorum.”
Osmaniye Ünlü şefler Osmaniye’yi tanıyor Osmaniye Belediyesi’nin organizasyonuyla kente gelen ünlü şefler "Çukurova’nın Efes’i" olarak adlandırılan Kastabala Antik Kenti ile dünyaya ün salan Karatepe Kilim Dokuma Kooperatifi’ni gezdi. Sıkma ve gözleme keyfi de yaşayan şefler daha sonra "Osmaniye yer fıstığı" tarlasında yer fıstığı hakkında bilgiler aldı. Akdeniz’in incisi Çukurova’nın gözdesi konumunda yer alan Osmaniye, yaşanan yıkıcı depremlerin ardından ağır hasar alırken depremin izlerinin silinmesi adına göreve geldiği günden bugüne durmaksızın çalışan Belediye Başkanı İbrahim Çenet, kentin turizm açısından da gerekli önemi görmesi için çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Osmaniye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü organizasyonuyla kenti gelen ünlü şefler "Çukurova’nın Efes’i" sayılan Kastabala Antik Kenti’ni gezdi. Kenti hayranlıkla gezen şefler rehber eşliğinde kent hakkında detaylı bilgiler alırken yaşadıkları anları da ölümsüzleştirmek adına hatıra fotoğrafı çekilmeyi de ihmal etmediler. Şefler kilim dokuyup, ekmek yaptı Kastabala Antik Kenti’nin ardından şeflerin gezi turunun ikinci durağı dünyaya ün salan Karatepe Kilim Dokuma Kooperatifi oldu. 1972 yılında kurulan ve halen faaliyetlerine devam eden Karatepe Kilim Kooperatifi’nin Başkanı Yüksel Cafri tarafından karşılanan şefler öğretici ustalar eşliğinde kilim dokudu. Geleneksel yöntemlerle asırlık motifler kullanılarak yapılan el dokuması kilimlerin, nar kabuğu, soğan kabuğu, ceviz ağacı yaprağı, çam kabuğu ve çeşitli bitkilerin kaynatılmasıyla elde edilen kök boya ile renklendirilen keçi yünü ipliklerle dokunduğunun bilgisini veren Cafri, şeflerin ilmek tarzı ve mesaj içeren motiflerin dokunmasında katkısı olduğundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Dokunan kilimler hakkında da bilgiler alan şefler, kilimlere duydukları hayranlıklarını dile getirirken dokunan kilimlerin renk ve motiflerinin göz alıcı güzellikte olduğunu söylediler. Kooperatif içerisinde bol bol hatıra fotoğrafı da çektiren şefler, hazırlanan sıkma ve gözlemelerden de tadım yaparak gezinin keyfini çıkardılar. Yer fıstığı hakkında bilgi aldılar Gezi esnasında hasat edilmemiş yer fıstığı tarlasında "Osmaniye yer fıstığı" hakkında Şef Ali Küpeli tarafından bilgiler alan şefler, daha sonra fıstık tarlasında keşif gezisi yaptı. Görünen yapraklarından ziyade toprak altında bulunan kök kısımlarından inci tanesi misali salkım gibi dökülen kabuklu taze fıstıkları gören şefler tadım yaptı. Tarladan sökülen taze çiğ yer fıstığının tadına hayran kalan şefler, yine bu anları ölümsüzleştirmek adına hatıra fotoğrafı çekildiler.