SAĞLIK - 28 Ekim 2024 Pazartesi 13:13

Dişi için verilen iğne yüzünden 7 aydır topallıyor

A
A
A
Dişi için verilen iğne yüzünden 7 aydır topallıyor

Eskişehir’de 7 ay önce dişindeki çürüğü tedavi ettirmek için gittiği hastanede kendine verilen antibiyotik iğnelerini Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde vurulduktan sonra sol bacağında sızı hissetten ve topallamaya başlayan 3 çocuk annesi Yazgül İkiz, 7 farklı hastane dolaşsa da derdine bir deva bulamadı. Yazgül İkiz, sakat kalmaktan korkarken suç duyurusunda bulundu.

Eskişehir’de yaşayan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Yazgül İkiz, geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda dişindeki rahatsızlık için Eskişehir Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi’ne gitti. Burada kendine verilen antibiyotik iğnelerini alan İkiz, Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada iddiasına göre iğneleri bir hemşire tarafından yapılan Yazgül İkiz, sol bacağında çok şiddetli bir sızı hissetti. Sızısı hiç dinmeyen talihsiz kadın tekrar Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Burada Hasta Hakları Birimi’nden destek ve ilgi görmediğini belirten İkiz, duyduğu sızı eşliğinde topallayarak ile evine döndü. Yürümesi de gün geçtikçe güçleşen İkiz Eskişehir Şehir Hastanesi’ne giderek muayene oldu. Burada da kendine ilaç yazılan kadın bir fayda göremedi.

Dişi için verilen iğne yüzünden 7 aydır topallıyor

7 aydır 7 hastane dolaştı

Yapılan muayene ve ilaçlardan fayda göremeyen Yazgül İkiz, Eskişehir Anadolu Hastanesi’ne gitti. Burada da 400 TL karşılığında ilaç yazdıran İkiz yine umduğu faydayı bulamadı. 7 ayda, 7 hastane dolaşan 45 yaşındaki talihsiz kadın bir kutu ilaç biriktirirken sakat kalmaktan korkuyor. Sadece dişindeki çürüğü tedavi ettirmek isteyen kadın şimdi sol bacağının üzerine basamıyor. Son olarak savcılığa giden kadın suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.

“Girmediğim doktor kalmadı ve ben bu ağrıma bir çare bulamadım”

Başından geçenleri anlatan 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Yazgül İkiz, “Ben bayramın 2’nci gününde dişim şiştiği için diş hastanesine gittim. Doktor bey bana ilaç ve iğne verdi. İğneyi aldım ve bayramın 2’nci gününde vurulmaya başladım. Antibiyotik ve ağrı kesici kullandım. Yüzüm şiştiği için hemen hastaneye gittim. Yunusemre Devlet Hastanesi’nin acilinde iğne ilk vurulduğunda bana çok ağır geldi. Baktılar, ’Günde 4 iğne yiyorsun, olabilir’ dediler. Ertesi gün bir daha gittim, ’Ayağım uyuştu, ben bu gece uyuyamadım’ dedim. Sonrasında bana, ’Ya bacım çok biliyorsun, biz biliyoruz iğneyi’ dedi. Ben 3 kere iğneyi vurulduktan sonra bir daha vurulmadım. Elimde 15 iğne vardı. Sabah 2, akşam 2 iğne vuruluyordu. Ağrıda duramadığım için tekrar hastaneye gittim. Yunusemre Devlet Hastanesi’ndeki hemşire hanım benimle ilgilenmedi. Ardından başhekime çıkmak istedim. Yardımcısı gelip bana, ’Önce hasta haklarına gitmen lazım’ dedi. Ben hasta haklarına gittim, durumu anlattım. Hasta hakları önüme kâğıt verip şikâyetçi olmamı söyledi. Ben de, ’Şikâyet etmek istemiyorum. Bu bölüme kim bakıyorsa bana yardımcı olun’ dedim. Oradaki kadın müdürünü çağırdı. O da bana, ’Gidin, 182’ye başvurun dedi. Ben 182’de kime başvuracağım ki? Bu bölüme kim bakıyor? Ben bilemediğimi söyledim. İlgilenmedi, beni gönderdi. Orada zaten mağdur oldum. Birebir hasta haklarından şikayetçiyim. Doktorların hepsi beni biliyor şu an. Girmediğim doktor kalmadı ve ben bu ağrıma bir çare bulamadım. O kadar ağrım var ki şu an ayağım çekiyor. Topuğuma basamıyorum, çökmeler oluşuyor ve geceleri yatamıyorum. Yeşil reçete antidepresan hapları veriyorlar. Eskişehir’de gitmediğim hastane kalmadı. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne de gittim. İlker bey, ’Sinir damarına denk gelmiş’ diyerek bana ilaç verdi. İlaçları içtim, geçmediği için tekrar gittim. O da, ’Belinde fıtık olabilir, acilen beyin cerrahına git’ dedi. Beyin cerrahına gittim, o ise durumun kendisiyle ilgili olmadığını söyledi. Yani doktor doktor gezdim” dedi.

“Sağlık Bakanlığından yardım istiyorum”

Dişi için verilen iğne yüzünden 7 aydır topallıyor

Özel hastanelerden de derdine çare bulamayan Yazgül İkiz, suç duyurusunda bulunduğu konusunda şöyle konuştu:

“Eskişehir Anadolu Hastanesi’ne de gittim, orada bana sinir ve damar doktoru Zühtü bey baktı. Hoca bana, ’Evet, sinir damarına denk gelmiş olabilir ama ben bu şişiği anlamadım. Ağrı doktoruna gidin’ dedi. Ben de oraya gittiğimi belirttiğimde doktor bunun kendi bölümü olmadığını söyledi. Özel Anadolu Hastanesi’nde hocaya ilaç yazdıracaktım, hoca önce giriş yaptırmamı istedi ve 400 TL para verdim. Ben hem maddi hem de manevi çok kötü durumdayım. Yunusemre Devlet Hastanesi’nde fizik doktoruna gittim. O da bana, ’Şu an sinire denk gelmiş ama ben buna fiziği uygun görmüyorum. Durmadan ilaç içeceksin’ dedi. Ayağıma basamadığımı söyledim, ’Olabilir, bunun tedavi süreci çok sıkıntılı’ dedi. Yani kimse elini taşın altına koymadı. Şu ağrıyı alan yok. Çok kötüyüm ve psikolojim bozuldu. 7 aydır gezmediğim hastane kalmadı, 7 hastane gezdim ve bana bir sürü ilaç verdiler. Ben adliyeye gittim, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Geçen ay savcı beyin kendisiyle görüştüm, adli tıp istedim. O da bana, ’1 sene de olabilir, 1 buçuk sene de. Sen başının çaresine bak, beni bekleme ve doktor doktor gez’ dedi ama doktorlar bakmıyor. Dişim için gittim, bacağımdan oldum. Ben Sağlık Bakanlığından yardım istiyorum.”

Dişi için verilen iğne yüzünden 7 aydır topallıyor

Bahadır Turgut - Emir Erten

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri KESOB Başkanı Şeyhi Odakır’dan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, Cumhuriyetimizin 101’inci yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “101 yıllık çınarımız, göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin ilanını idrak ediyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizin, devletimizin nice yüzyıllar görerek bu topraklarda var olmaya devam etmesini temenni ediyorum” dedi. KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 101’inci yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Şeyhi Odakır mesajında, Cumhuriyet’in ilanının üzerinden 101 yıl geçmesine rağmen, Türk milletinin gönlünde yerinin değişmediğini, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin Türk milletinin bağrında yeşermeye devam ettiğini söyledi. “Gelecek nesillerimize bu bilinci aktarmak hepimizin görevi" KESOB Başkanı Şeyhi Odakır, Türk milletinin ve devletinin bu topraklarda yüzyıllardır var olduğunu, farklı isim ve yönetim biçimleri altında varlığını sürdürdüğünü, tarihin son 101 yıllık devrinde de Türkiye Cumhuriyeti olarak adını altın harflerle tarihe yazarak, gururla varlığını devam ettirdiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 101’inci yılını coşkuyla, sevinçle, gururla kutluyoruz. 101 yıl önce Türk milleti Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, düşmanlara karşı verdiği mücadele sonucunda bu devleti kanlarıyla var etti. Atatürk önderliğinde Türk milleti sayısız badirelere karşı göğsünü siper etti ve bu toprakları kendine vatan yaptı. Cumhuriyet ile birlikte Türk milletinin huzuru ve refahı için çok sayıda çalışmalar yapıldı, adımlar atıldı. Her alanda ilerlemenin ve kalkınmanın sağlanması maksadıyla, günün şartları el verdiği ölçüde büyük mücadeleler verildi. Türk milletinin bağımsız bir şekilde yaşaması, demokrasi ile varlığını sürdürebilmesi için şehitler verdik. Bunun değerini iyi kavramamız, vatanımıza her zamankinden daha çok sahip çıkmamız gerekiyor. Birlik ve beraberlik duygusu içerisinde, Cumhuriyetimizin kıymetini bilerek, demokrasimize sahip çıkarak dün olduğu gibi bugün ve yarın da her türlü musibete karşı dimdik ayakta olup karşı durmaya devam etmeli, memleketimize sarılmalıyız. Atatürk’ün açtığı yolda ve gösterdiği hedefe Türk milleti olarak ulaşabilmek için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz. Kültürde, sanatta, iş hayatında, eğitimde akla gelebilecek her alanda bu bilinç ve farkındalıkla Cumhuriyetimizi nice 101 yıllara eriştirmek için el birliğiyle çalışacağız. 101 yıllık çınarımız, göz bebeğimiz Cumhuriyetimizin ilanını idrak ediyor kutluyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemizin, devletimizin nice yüzyıllar görerek bu topraklarda var olmaya devam etmesini temenni ediyorum. Gelecek nesillerimize bu prensipleri ve bilinci aktarmak hepimizin görevidir. Bu duygularla başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere tüm kahraman askerlerimizi, vatanları uğruna hayatlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor ve Cumhuriyetimizin nice 101 yıllar yaşamasını temenni ediyorum. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun.”
Denizli Karcı Dağında başlayan yangın Tavas sınırlarına dayandı Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde 5 gün önce başlayan orman yangını, Tavas ilçesi sınırlarına dayandı. Söndürme çalışmalarını sahadan bizzat koordine eden Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, vatandaşlardan traktörlerle yangın havuzuna su ikmali yapmalarını istedi. Denizli’nin Merkezefendi ilçesi sınırlarında kalan Karcı Dağında, 24 Ekim 2024 Perşembe günü 14.20 sularında çıkan orman yangını devam ediyor. Yanan sahanın genellikle makilik bitki yapısında, vadi konumunda, kayalık ve dik yamaçların hakim olduğu bir bölge olması ekiplerin işlerini güçleştiriyor. Ulaşım yolunun bulunmaması nedeniyle yangın alanına karadan müdahale kısıtlı bir şekilde yapılabiliyor. Havadan müdahaleye katılan helikopterler ise bölgenin vadi yapısı ve oluşan duman nedeniyle su boşaltımında zaman zaman zorlanıyor. Sarp, kayalık ve ulaşımın güç olduğu bir bölgede devam eden yangına havadan ve karadan yoğun bir şekilde müdahale edilirken, alevler Tavas ilçesi sınırlarına dayandı. Tavas Belediyesinin tüm imkanlarını seferber ettiği söndürme çalışmalarını sahadan bizzat yöneten Belediye Başkanı Kadir Tatık, vatandaşlara su takviyesi çağrısı yaptı. Yangın bölgesinden görüntülü bir mesaj yayımlayan Başkan Tatık, “Değerli vatandaşlarımız şuan yangın Tavas sınırına geldi. Kontrolü güç bir şekilde ilerliyor. Traktörü olan ve su getirebilecek olan vatandaşlarımızı bekliyoruz. Burada gereksiz trafik yoğunluğu oluşmayacak şekilde Yeroluk havuzuna su getirmenizi istiyoruz. Yalnız acil bir şekilde bekliyoruz. Çünkü su olmadan bu yangını engelleme şansımız yok. Hepinizi bekliyoruz. Bize acil su lazım” dedi. Su takviyesi sırasında ekiplerin işlerinin güçleştirilmemesini isteyen Başkan Tatık, “Yangın devam ediyor. Söndürme çalışmalarına katkı sağlayabilecek Tavas halkımızdan destek bekliyoruz. Traktörleriyle su getirebilecek olanlar, lütfen yangın havuzuna su getirsinler. Bölgeye ulaşacak olan vatandaşlarımızdan bunu koordineli bir şekilde yapmalarını ve trafiği aksatmamalarını rica ediyorum” ifadelerini kullandı.
İstanbul İstanbul’da sahne alan Muazzez Ersoy hayranlarından tam not aldı İstanbul’da sahne alan nostalji müziğin kraliçesi Muazzez Ersoy hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Elbisesiyle de göz kamaştıran Ersoy; Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses gibi arabeskin önde gelen isimlerine ait okuduğu eserlerle geceye damgasını vurdu. Sevenleriyle olan özlemine İstanbul sahnesinde son veren Ersoy, geceye sesi ve performansı ile olduğu kadar şıklığı ile de damgasını vurdu. Baştan sona ışıltılı taşlarla işlenmiş özel tasarım saçaklı elbisesi, uyumlu ve zarif makyajı Ersoy, sevenlerinden tam not aldı. İlk kez sahne aldığı mekanı sevenleriyle tıka basa dolduran usta sanatçıyı izleyenler arasında yurt dışından ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen hayranları da vardı. Türk Sanat Müziğinin en nadide eserleriyle herkesi mest eden Muazzez Ersoy aynı zamanda arabesk eserlerde seslendirdi. Ünlü sanatçı; Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses gibi arabeskin önde gelen isimlerine ait okuduğu eserlerle misafirlerine tadı damaklarda kalan bir müzik şöleni yaşattı. Hatıran Yeter, Batsın Bu Dünya, Gülüm Benim, Seni Yazdım Kalbime gibi efsane şarkılarla tüm sevenlerini arabeske doyurdu. Ustalara selam niteliğindeki anların ardından Ersoy, "Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses gibi isimler bu ülkeye tekrar gelmeyecek. Ustalarımızın yeri Türk müziğinde her zaman ayrıdır, onlar bizim değerlilerimizdir" dedi.