SAĞLIK - 09 Ekim 2024 Çarşamba 15:36

Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü domuz etinin kasaplık etler sınıfına alındığı yönündeki iddiaları yalanladı

A
A
A
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü domuz etinin kasaplık etler sınıfına alındığı yönündeki iddiaları yalanladı

Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü bazı sosyal medya hesaplarında yer alan “domuz etinin kasaplık etler sınıfına alındığı” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını duyurdu.


Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada, sosyal medyada yayılan iddialar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapıldığı belirtildi.


Açıklamada şu ifadelere yer verildi:


“Bazı sosyal medya hesaplarından ‘domuz etinin kasaplık etler sınıfına alındığı’ şeklinde dolaşıma sokulan Türk Gıda Kodeksi Çiğ Kırmızı Et ve Hazırlanmış Kırmızı Et Karışımları Tebliği yürürlükte değildir. Et ürünlerine ilişkin halen yürürlükte olan Türk Gıda Kodeksi Et, Hazırlanmış Et Karışımları Tebliği’nde domuza ilişkin bir tanım, ifade ve atıf bulunmamaktadır. Bakanlığımızca gerçekleştirilen tüm denetimler bu ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde titizlikle sürdürülmektedir. Sosyal medya üzerinden bu konuda yapılan dezenformasyon, manipülasyon, iftira ve yalanlar gerçeği yansıtmamaktadır.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Camiler Müslüman hayatının merkezi" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Camiler şehirlerimizin süsü ve kalbi. Müslüman hayatının merkezi olarak kabul ettiğimiz yerler. Onun için 150 bin civarında Diyanet İşleri Başkanlığımız mensubuyla camiler haftasını 1 Ekim’den itibaren kutluyoruz" dedi. Ankara Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde “Gözlerden gönüllere senin kadrajından camiler ve cami eksenli din hizmetleri” temalı fotoğraf sergisi açıldı. Sergi 33 parça fotoğraftan oluşuyor. Açılışa katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yaptığı konuşmada, camilerin Müslüman hayatının merkezinde olması gerektiğini belirterek, “Camiler şehirlerimizin süsü ve kalbi. Müslüman hayatının merkezi olarak kabul ettiğimiz yerler. Onun için 150 bin civarında Diyanet İşleri Başkanlığımız mensubuyla camiler haftasını 1 Ekim’den itibaren kutluyoruz. Camiler, din görevlilerimizle hayatın merkezi haline geliyor. O kadar özdeşleşmiş ki birbirinden ayırmak mümkün değil. Hocalarımız olmasa camilerin bir anlamı olmaz. Camilerimiz olmasa hocalarımızın bir anlamı olmaz” ifadelerin kullandı. "Camiler bütün sıcaklığı ile müminleri kuşatıyor" “Camiler bütün sıcaklığı ile ilim, irfan, bilgi, hikmet merkezi oluşuyla müminleri kuşatıyor içine alıyor. O yüzden Peygamber Efendimiz hicret ettiğinde orayı cami ile nurlu şehir haline getirdi" diyen Erbaş, "Bunun temelini Mescid-i Nebevi’de attı. Beytullah’tan sonra ikinci büyük mabedimiz Mescidi Nebevi. Orada aynı zamanda bir okul kurdu. Mescidi Nebevi’nin içinde. Ona da bir suffe diyoruz. Yani mektep anlamında. O okulda nice talebeleri yetiştirdi Peygamber Efendimiz. Onların muallimi Peygamberimiz idi. Tüm hocalarımızla birlikte camilerimiz madem ki hayatın merkezi, o zaman sadece ezan okunan ve namaz kılındıktan sonra kapatılan bir yerler olarak camilerimizi kullanışsız halde bırakmayalım" dedi.