GÜNDEM - 12 Ekim 2024 Cumartesi 13:43

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Dini bilgi hayatla iç içe olmak zorundadır”

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Dini bilgi hayatla iç içe olmak zorundadır”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Dini bilgi hayatla iç içe olmak zorundadır. Yaşanan hayatın sorunları, sosyal gerçeklikleri insanlığın gündemini, ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almayan bir din anlayışı ve hizmeti daima eksiktir ve verimsiz kalır” dedi.


Ankara’da Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye’de Üretilen Dini Bilginin Din Hizmetlerine Katkısı ve Diyanet Akademisi” sempozyumu başladı. Sempozyumda “İlahiyat Programlarının Din Hizmetleri Formasyonuna Katkısı” ve “Türkiye’de üretilen dini bilginin topluma sunumu” gibi konu başlıkları tartışılacak.


Sempozyumun açılışında ise Kocatepe Camii Müezzini Furkan Tıraşçı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile dinleyicilerin kulaklarının pasını sildi. Ardından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptığı açılış konuşmasında, “2011 yılından itibaren Diyanet Akademisi’ni kuralım ve bütün eğitim merkezlerimizi Diyanet Akademisi’nin bünyesi içerisine alalım düşüncesiyle çalışmaya başladık. Elhamdülillah 2022 yılına geldiğimizde Diyanet Akademisi’ni kurduk. Bünyesinde Dini Yüksek İhtisas, Dini İhtisas isimleriyle bugün 36 ilim irfan bilgi hikmet merkezini gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı.


Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti:


“Dini bilgi üretilirken ve eğitim müfredatı hazırlanırken dikkate alınması önemli bir husus da yaklaşık bir asırdır ülkemizde ve yarım asırdır yurt dışında milletimize, soydaşlarımıza ve dindaşlarımıza hizmet sunan başkanlığımızın insan kaynağı ihtiyacıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı dünyanın her yerinde toplumun her alanında din hizmeti sunan bir teşkilattır. Farklı toplumsal katmanlara ulaşmak adına din hizmetleri ve eğitim hizmetleri biriminde hizmet çeşitliliğimiz her geçen gün artmaktadır. Başkanlık bünyesinde bir taraftan imam hatiplik, vaizlik, müftülük, hapishane ve hastanede manevi bakım ile rehberlik hizmetleri, aile ve dini rehberlik büroları, başka kurumlarda örneğin KYK yurtlarında, 4 ila 6 yaş arası Kur’an kurslarında eğitim faaliyetleri sürdürülmektedir.”


Prof. Dr. Erbaş, “Personel temin edebileceğimiz en önemli kaynak ise ilahiyat ve İslami ilimler fakülteleridir. Hem dini bilginin üretilmesinde hem de üretilen bilgiyi hizmete dönüştürecek insanların yetiştirilmesinde belirleyici bir rolü bulunan ilahiyat ve İslami ilimler müfredatının başkanlığımızın güncel insan kaynağı ihtiyacı ve istihdam alanlarının belirleyiciliği yeterlik ölçütlerini dikkate alan bir çerçevede düşünülmesi önem arz etmektedir” diye konuştu.



Erbaş: “Dini bilgi hayatla iç içe olmak zorundadır”


Dini bilginin hayatla iç içe olmak zorunda olduğunu belirten Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı: “Yaşanan hayatın sorunları, sosyal gerçeklikleri, insanlığın gündemini, ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almayan bir din anlayışı ve hizmeti daima eksiktir ve verimsiz kalır. Salt bilgi sahibi olmayı merkeze alan, onu değere dönüştüremeyen toplumun hizmetine sunamayan insanda bir şuur ve farkındalık oluşturamayan bir yaklaşımın İslam’ın bilgi anlayışı ve ahlakından uzak olduğu malumunuzdur.”


Sempozyum 13 Ekim Pazar günü değerlendirme oturumunun ardından sona erecek.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Öğrencilerden kadına şiddete tepki yürüyüşü Kastamonu’da bir araya gelen öğrenciler, kadına yönelik artan şiddete dikkat çekmek için siyah kıyafetlerle yürüyüş yaptı. Kastamonu’da üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda eğitim gören öğrenciler bir araya gelerek, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete tepki göstermek için yürüdü. Kentte yaşayan kadınların da destek verdiği yürüyüşte çok sayıda öğrenci, farkındalık oluşturmak için siyah kıyafetleriyle yürüdü. Kışla Parkı’ndan başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nda Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtı’na kadar yürüyen grup, daha sonra basın açıklaması yaptı. Kadınlar adına açıklamayı yürüyüşe destek veren Avukat Şuheda Domurcuk okudu. “Şiddetsiz toplum güvenli sokaklar” istediklerini söyleyen Domurcuk, “İstanbul’un tarihi ilçesi Fatih’te bir Cuma günü herkesi sarsan elim olayla ilgili sizleri davet ettik. Acı kayıplarıyla tüm ülkeyi hüzne boğan kız kardeşlerimiz İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in ardında bize dair gerçekler apaçık ortaya çıktı. Onlar içinde yaşadığımız toplumun, mükerrer şiddet, nefret, kadına ve çocuğa yönelik istismar eylemlerinin ulaştığı, kötülüğün masum kurbanları oldular. Bu eylemlerin ilk mağduru değiller, korkarız dur demedikçe son da olmayacaklar. Kötülüğün, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve kadınlarımız ile beraber toplum vicdanını da zamanla yitireceğimiz açıktır. Çocuklarını, kadınlarını koruyamayan toplumun, güvenli bir geleceği olmayacaktır. Güvenli gelecek için dil, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz” dedi. “Ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin yüzde 33,7’si uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza almış durumda” Adalet Bakanlığı’nın 2024 yılı verilerine göre ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin yüzde 33,7’sinin uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza aldığına dikkati çeken Domurcuk, “Başka bir söyleyişle, ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir tarafta bağımlılıkla mücadele konulu kamu spotu, diğer tarafta uyuşturucu kullanımının suç olmadığı savunusunun tezatlığı ile karşılaşıyoruz. Bir tarafta kadın cinayetleri, çocuk katliamları, hayvanlara işkence kınanırken, diğer taraftan bu duyguları besleyen akımların ve inançların toplum nezdinde muteber addedilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Bizler her şeyden önce, toplum güvenliği noktasında tehlike arz eden, fikir, inanç, sanat ve her ne isim altında olursa olsun, sınırlarının çizilmesi gerektiğini düşünüyor ve meşru görülmemesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Çocukların istismarı ile sonuçlanan bilinçsiz ve kontrolsüz internet kullanımı, dijital zorbalık, siber suçlar, çocuk pornografisi ve çocukların maruz kaldığı daha birçok konuyu konuştuğumuz bir zeminde, toplumsal farkındalığın önemine vurgu yapıyoruz. Sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm unsurları için güvenli hale getirilmesini savunuyoruz” şeklinde konuştu. Yürüyüş sırasında bazı öğrenciler gözyaşlarına hakim olamadı. Basın açıklamasının ardından katledilen kadın ve çocuklar için dua edildi.
İstanbul Sultangazi’de 2 İETT otobüsü çarpıştı: 1 çocuk ile 1 kadın yaralandı Sultangazi’de seyir halindeki 2 İETT otobüsü yol birleşiminde çarpıştı. Kaza nedeniyle otobüslerde bulunan 1 çocuk ile 1 kadın ambulansla hastaneye kaldırılırken kazaya ilişkin inceleme başlatıldı. Kaza, saat 13.00 sıralarında Sultangazi Habipler Mahallesi Selçuklu Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 336H hattında çalışan İETT otobüsü, yolcuları ile birlikte trafiğe kapalı olan yolda ilerledi. O sırada aynı yönde ilerleyen 336K hattındaki otobüs ile birleşim noktasında çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle otobüste bulunan 12 yaşındaki A.R. ve diğer otobüste bulunan Y.Ç. isimli kadın yaralandı. Olay yerine çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerince yaralılar hastaneye götürülürken, her iki otobüste de hasar oluştu. Üst geçit yapım çalışması nedeniyle yolun bir tarafı trafiğe kapatılırken diğer yön gidiş geliş şeklinde sağlandı. "Gelsinler kontrol etsinler, bir insanın canı bu kadar mı ucuz?" Kazanın ilk olmadığını belirten Murat Taşdemir, "2 hafta önce de aynı şekilde 2 kaza oldu. Artık sorumlu kimse çok büyük hatalar var. Otobüs kapalı olan taraftan geldi, şoför arkadaş galiba bilmiyordu, yolun kesiştiği yerde yandan çarptı diğer otobüse. Bir otobüste 1 yaralı, diğer otobüste de 1 yaralı vardı. Ben aracımla arkalarından geliyordum, gördüm. Ben de son anda kurtardım arkadan diğer otobüse çarpmamak için. Mesafem vardı daha doğrusu. Hafif yaralıydılar, çocuğun biraz kollarında kan falan vardı, üzerine cam düşmüştü. Ciddi bir şey yoktu çok şükür. Yoğun bir ambulans geldi zaten ilk etapta, 4 - 5 ambulans geldi. Diğerleri iyiydi, sadece 2 yaralımız vardı. Burada ciddi bir şey var, bu kadar sorumsuzluk olmaz. Güzelce bir uyarı levhası ya da dikkatli bir şekilde yolu kapatmaları lazım. Bugüne kadar burayı denetleyen hiç kimse yok mu? Gelsinler kontrol etsinler, bir insanın canı bu kadar mı ucuz?" ifadelerini kullandı. Polis ekiplerince kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
Niğde Hint Asıllı Ressam Sherreen ve kızı Tia Niğde’de resim sergisi açtı Niğde Belediyesi Sanat Galerisi önemli bir sergiye daha ev sahipliği yaptı. Niğde’de, Hint asıllı sanatçılar tarafından, küratörlüğünü Ressam Safa Büte’nin yaptığı, "Fırça darbeleriyle bağlanmış olan anne ve kızın, Shereen ve Tia’nın resim sergisi" temasıyla "Bonded by Brushstrokes-Fırçaların Darbeleriyle Birleşen" resim sergisi düzenlendi. Niğde Belediyesi Sanat Galerisi’nde bugün düzenlenen törenle kapılarını açan sergide Ressam Sherreen ve kızı Tia’nın eserleri sanatseverlerin beğenisine sunuldu. “Şiirin, şarkının, sözün ve resmin olduğu bir ortamda şiddet olmaz” Açılış programında konuşma yapan Niğde Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Çifçibaşı, böyle sergilerin kentin tanıtılmasına önemli katkılar sağladığını vurgularken sanatla iç içe olunduğu sürece şiddetin de azalacağını ifade etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözünü hatırlatan Çifcibaşı, "Sanatı sevdiğimiz ve iç içe olduğumuz süre içerisinde şiddetin de azaldığını göreceğiz. Son zamanlarda her türlü canlıya karşı bir şiddet sarmalı içerisindeyiz, bu şiddet sarmalından çıkmak için insanlarımızın edebiyata, sanata, spora ve kültüre zaman ayırsalar, kendi duygu ve düşüncelerini kimi kalemiyle, kimi fırçasıyla kimi de fotoğraf makinesiyle yansıtabilseler. Şiirin, şarkının, sözün ve resmin olduğu bir ortamda şiddetin olmayacağına inanıyorum. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi. Daha önce Dubai, Yunanistan, Bahreyn, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde sergi açan anne ve kızı ise hayallerini gerçekleştirdiklerini ifade etti. Müzik, doğanın görüntüleri, sesleri ve kokusundan ilham alınarak yapılan eserlerin yer aldığı sergi, Niğde Belediyesi Sanat Galerisinde 19 Ekim tarihine kadar ziyarete açık kalacak.
Manisa Atatürk Kent Park’ta Bilim Şenliği coşkusu Manisa Büyükşehir Belediyesi ile Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla TÜBİTAK tarafından desteklenen "Yunus’un Diyarında Yunusemre Bilim Şenliği" Atatürk Kent Park’ta düzenlendi. Şenliğin kapanış törenine Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Doğan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Meliha Çavuşoğlu Kılınçlar, birim ve okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı. 30 atölyede, yaklaşık 5 bin öğrencinin katılımıyla gerçekleşen şenlik, çocukların bilimsel keşif yolculuğunda onlara eşlik eden unutulmaz bir deneyim oldu. Atölyelerdeki deneyler, kodlama etkinlikleri ve zekâ oyunları sayesinde çocuklar, bilimin eğlenceli ve keşfedici bir alan olduğunun farkına vardı. Özellikle öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği tematik bilim oyunları, şenliğe ayrı bir renk kattı. Yunus’un Diyarında Yunusemre Bilim Şenliği, çocuklara bilimsel düşünme becerilerini geliştirmelerinde ve geleceğin bilim insanları olma yolunda ilham verdi. Kapanış töreninin ardından Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Mesut Doğan ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş, bilim şenliği görevlilerine katılım sertifikalarını takdim etti. Manisa’da bilginin ve bilimin yayılmasını sağlayan bu anlamlı etkinliğe katkılarından dolayı görevlilere teşekkür ettiler.
Niğde Hint Asıllı Ressam Sherreen ve Kızı Tia Niğde’de Resim Sergisi Açtı Niğde Belediyesi Sanat Galerisi önemli bir sergiye daha ev sahipliği yaptı. Küratörlüğünü Ressam Safa Büte’nin yaptığı, Hint asıllı sanatçılar Niğde’de "Fırça darbeleriyle bağlanmış olan anne ve kızın, Shereen ve Tia’nın resim sergisi" temasıyla "Bonded by Brushstrokes- Fırçaların Darbeleriyle Birleşen" resim sergisi düzenlendi. Niğde Belediyesi Sanat Galerisi’nde bugün düzenlenen törenle kapılarını açan sergide Ressam Sherreen ve Kızı Tia’nın eserleri sanatseverlerin beğenisine sunuldu. “Şiirin, şarkının, sözün ve resmin olduğu bir ortamda şiddet olmaz ” Açılış programında konuşma yapan Niğde Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Çifçibaşı, böyle sergilerin kentin tanıtılmasına öenmli katkılar sağladığını vurgularken sanatla iç içe olunduğu sürece şiddetin de azalacağını ifade etti. Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözünü hatırlatan Çifcibaşı, "Sanatı sevdiğimiz ve iç içe olduğumuz süre içerisinde şiddetin de azaldığını göreceğiz. Son zamanlarda her türlü canlıya karşı bir şiddet sarmalı içerisindeyiz, bu şiddet sarmalından çıkmak için insanlarımızın edebiyata, sanata, spora ve kültüre zaman ayırsalar, kendi duygu ve düşüncelerini kimi kalemiyle, kimi fırçasıyla kimi de fotoğraf makinesiyle yansıtabilseler. Şiirin, şarkının, sözün ve resmin olduğu bir ortamda şiddetin olmayacağına inanıyorum. Katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum." ifadelerine yer verdi. Daha önce Dubai, Yunanistan, Bahreyn, Abu Dabi, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde sergi açan anne ve kızı ise hayallerini gerçekleştirdiklerini ifade etti. Müzik, doğanın görüntüleri, sesleri ve kokusundan ilham alınarak yapılan eserlerin yer aldığı sergi Niğde Belediyesi Sanat Galerisinde 19 Ekim tarihine kadar ziyarete açık kalacak. (ST-TB-