GÜNDEM - 12 Ekim 2024 Cumartesi 16:09

Öğrencilerden kadına şiddete tepki yürüyüşü

A
A
A
Öğrencilerden kadına şiddete tepki yürüyüşü

Kastamonu’da bir araya gelen öğrenciler, kadına yönelik artan şiddete dikkat çekmek için siyah kıyafetlerle yürüyüş yaptı.


Kastamonu’da üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda eğitim gören öğrenciler bir araya gelerek, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete tepki göstermek için yürüdü. Kentte yaşayan kadınların da destek verdiği yürüyüşte çok sayıda öğrenci, farkındalık oluşturmak için siyah kıyafetleriyle yürüdü.


Kışla Parkı’ndan başlayarak Cumhuriyet Meydanı’nda Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtı’na kadar yürüyen grup, daha sonra basın açıklaması yaptı.


Kadınlar adına açıklamayı yürüyüşe destek veren Avukat Şuheda Domurcuk okudu. “Şiddetsiz toplum güvenli sokaklar” istediklerini söyleyen Domurcuk, “İstanbul’un tarihi ilçesi Fatih’te bir Cuma günü herkesi sarsan elim olayla ilgili sizleri davet ettik. Acı kayıplarıyla tüm ülkeyi hüzne boğan kız kardeşlerimiz İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in ardında bize dair gerçekler apaçık ortaya çıktı. Onlar içinde yaşadığımız toplumun, mükerrer şiddet, nefret, kadına ve çocuğa yönelik istismar eylemlerinin ulaştığı, kötülüğün masum kurbanları oldular. Bu eylemlerin ilk mağduru değiller, korkarız dur demedikçe son da olmayacaklar. Kötülüğün, vahşetin sıradanlaşmasıyla yitirdiğimiz çocuklarımız ve kadınlarımız ile beraber toplum vicdanını da zamanla yitireceğimiz açıktır. Çocuklarını, kadınlarını koruyamayan toplumun, güvenli bir geleceği olmayacaktır. Güvenli gelecek için dil, din, ırk ayırt etmeksizin tüm topluma barış ve huzuru vaat etmeliyiz” dedi.



“Ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin yüzde 33,7’si uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza almış durumda”


Adalet Bakanlığı’nın 2024 yılı verilerine göre ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin yüzde 33,7’sinin uyuşturucu madde ile bağlantılı suçlardan ceza aldığına dikkati çeken Domurcuk, “Başka bir söyleyişle, ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucu nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu istatistik, uyuşturucu ile mücadelenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bir tarafta bağımlılıkla mücadele konulu kamu spotu, diğer tarafta uyuşturucu kullanımının suç olmadığı savunusunun tezatlığı ile karşılaşıyoruz. Bir tarafta kadın cinayetleri, çocuk katliamları, hayvanlara işkence kınanırken, diğer taraftan bu duyguları besleyen akımların ve inançların toplum nezdinde muteber addedilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Bizler her şeyden önce, toplum güvenliği noktasında tehlike arz eden, fikir, inanç, sanat ve her ne isim altında olursa olsun, sınırlarının çizilmesi gerektiğini düşünüyor ve meşru görülmemesi için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Çocukların istismarı ile sonuçlanan bilinçsiz ve kontrolsüz internet kullanımı, dijital zorbalık, siber suçlar, çocuk pornografisi ve çocukların maruz kaldığı daha birçok konuyu konuştuğumuz bir zeminde, toplumsal farkındalığın önemine vurgu yapıyoruz. Sokakların kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm unsurları için güvenli hale getirilmesini savunuyoruz” şeklinde konuştu.


Yürüyüş sırasında bazı öğrenciler gözyaşlarına hakim olamadı. Basın açıklamasının ardından katledilen kadın ve çocuklar için dua edildi.



Öğrencilerden kadına şiddete tepki yürüyüşü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara DEVA Partisi 2. Olağan Büyük Kongresi gerçekleştirildi Ankara’da Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi 2. Olağan Büyük Kongresi yapıldı. DEVA Partisi, 2. Olağan Büyük Kongresi’ni gerçekleştirdi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongre divan başkanının seçilmesiyle devam etti. Divan Kurulu Başkanlığına Halil Çanakçı’nın seçildiği kongrede, tek aday olan Ali Babacan genel başkan seçilirken, yardımcılar ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi için sandığa gidildi. "Siyasi partilerin büyük kongreleri bir muhasebedir" Kongre öncesinde bir konuşma yapan Babacan, “Dertliyiz, içimiz kan ağlıyor ama umudumuzu asla yitirmedik hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. Bu güzel ve büyük ülke için tüm varlığımızı ortaya koyarak yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Siyasi partilerin büyük kongreleri bir muhasebedir. Ülkenin geldiği durumun muhasebesidir. Partilerin yaptığı çalışmaların muhasebesidir. Büyük kongre aynı zamanda yeni bir heyecandır, yeni bir coşkudur. İşte bizim bu ikinci büyük kongremiz ve ikinci büyük kongremize giden süreçte de biraz önce değerli Divan Başkanımız İbrahim Bey’in de söylediği gibi çok ciddi bir özeleştiri ve iç değerlendirme sürecinden geçtik. Dış eleştirileri açık ve dış değerlendirmeleri de sonuna kadar kapıyı açan çok faydalı görüşmeler, değerlendirmeler, analizler, istişareler yaptık. Bütün bunların sonunda ve bütün bu çalışmaların sonucunda ise bizim şu anda yapmakta olduğumuz büyük kongremiz sadece partimiz için değil, Türkiye için yeni bir yolun başıdır” diye konuştu. "Siyaseti iki kutuplu hale getirip Türkiye’de siyaset yapma zeminini yok etmek istiyorlar" Kongrenin ana mesajının ‘yeni bir yol’ olduğunu belirten Babacan, "Neden yeni bir yol? Çünkü bunlar siyaseti 2 kutuplu hale getirip Türkiye’de siyaset yapma zeminini yok etmek istiyorlar. Türkiye’yi siyaset siyasetsizleştirmek istiyorlar. Siyaseti iki kutba ayırıp milletimizi birbirine kırdırmak istiyorlar, birbirine düşürmek istiyorlar. Çünkü ancak bu şekilde destek bulabiliyorlar. Bunlar siyaset zeminini yok edip çok sesliliğin, çoğulculuğun önünü kapatmak, Türkiye’nin renkliliğini siyah ve beyaz olarak iki alana hapsetmek istiyorlar. Bu model kavga üretir, çatışma üretir, çoğulculuğu yok eder ve Türkiye’yi geriye götürür. Bu model ülkeyi kırılmalara götürür. Bu model ülkeyi umutsuzluğa götürür. Sadece iki tercih var ve ülkenin çıkışı yok. Şu anda gençlerimiz umutsuzsa işte bu iki kutuplu siyaset sebebiyle umutsuz, her iki tarafta da aradığını bulamadığı için umutsuz. Bütün araştırmalarda şu anda başta gençlerimiz olmak üzere vatandaşlarımız ‘Gönlüme göre bir siyasi parti bulamıyorum. Beni temsil edecek insanlar bulmakta güçlük çekiyorum’ diyorsa bu iki kutba hapsedilmiş siyasetin sonucu işte biz tam da bu sebeple diyoruz ki milletimizi iti tercihten birine zorlayan bu dayatmaya itirazımız var. Demokrasimize nefes aldıracak, milletimizin gönül rahatlığıyla destek vereceği güvenli yeni bir yola ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.