POLİTİKA - 08 Ekim 2024 Salı 14:33

DEM Parti Grup toplantısı

A
A
A
DEM Parti Grup toplantısı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatımoğulları Oruç, “Bölgesel görünümlü küresel sermaye savaşları için artık teknoloji daha fazla gelişmiş hale gelmiş durumda. Biz bütün dünya halklarına barış çağrısında bulunuyoruz. Gelin evrensel barışı hep birlikte inşa edelim" dedi.


Oruç, partisinin grup toplantısında konuştu. Oruç, İsrail’in Filistin ve Lübnan’daki saldırılarına işaret ederek, “İsrail’in Gazze’ye saldırılarında bir yılda 40 bine aşkın insan hayatını kaybetti. Filistin ve Lübnan’da bu saldırılarda yaşamını kaybeden herkesi saygıyla anıyorum. Bu savaş çok kutuplu dünyada yeni bir paylaşım düzenidir ve yeni bir dünya düzeni oluşturmak için yola çıkan emperyalistlerin savaşıdır. Bölgesel görünümlü küresel sermaye savaşları için artık teknoloji daha fazla gelişmiş hale gelmiş durumda. Biz bütün dünya halklarına barış çağrısında bulunuyoruz. Gelin evrensel barışı hep birlikte inşa edelim" dedi.


Türkiye İsrail ile ticareti farklı yolardan devam ettiğini belirten Oruç, “O yüzden kimse Filistin halkı için timsah gözyaşı dökmesin. Bu çıkışlarıyla Erdoğan’ın iç siyaseti dizayn etmek istediğini biliyoruz. Türkiye çok ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya" diye konuştu.


Anayasa konusunda Oruç, “Ana muhalefet partisinin bu sorunun çözümüne yönelik nasıl bir politikası var bunu kamuoyuna açıklamak zorundalar. DEM Parti olarak biz onurlu barış istiyoruz. Onurlu barışın tesis edilmesi için ödenecek her türlü bedeli ödemeye, müzakereye ve diyaloğa hazırız. Çözüme dair bir plan ve programın kamuoyuna açıklanması halinde barış konuşulabilir. Biz toplumsal barışı ezilenlerle, emekçilerle, kadınlarla sağlamak konusunda hazırız. Herkesin ’benim anayasam’ diyeceği bir anayasayı yapın diyor toplum bize. Evet bu bir ihtiyaçtır ama demokratik bir anayasayı sağlamak için öncelikle yapılması gereken yol temizliğidir. Bunu yapmanın yolu bazı pratik adımlardan geçer. İktidarın Gezi ve Kobani sendromundan kurtulması gerekiyor. Yol temizliği derken, Alevilere yönelik ikinci sınıf toplum muamelesi son bulmalıdır. Aleviler ÇEDES projesini, maarif programını reddediyor, eşit yurttaşlık hakkı bütün inançlar için sağlanmalıdır. Anayasayı yaparken parlamentoda kapalı kapılar ardında değil, topluma gitmek en önemli adımlardan birisidir” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya Serbest Bölge 2024 yılının ilk üç çeyreğinde 838,6 milyon dolarlık ticaret hacmine ulaştı Antalya Serbest Bölgesi, ihracat ve yüksek katma değerli üretimleri ile dikkat çekiyor. Bölge, 2024 yılının ilk üç çeyreğinde 838,6 milyon dolarlık ticaret hacmiyle bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 oranında büyüme kaydederek, ihracatın öneminin vurgulandığı Eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine paralel olarak, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Bölgede gerçekleştirilen üretimin yüzde 93’ü sanayi grubu imalatı olmakla beraber özellikle yat, elektronik ve medikal sektörlerindeki yüksek katma değerli üretim, Antalya Serbest Bölgesi’ni Türkiye’nin ihracatında ön plana çıkartıyor. Ülke genelinde serbest bölgeler hariç ihracatçı birliklerine kayıtlı verilere göre kilogram başına ihracat değeri 2023’te 1,60 USD iken Antalya Serbest Bölgesi’nde yat sektöründe 45 USD, elektronik sektöründe 40 ila 145 USD, medikal sektöründe de 8 ila 140 USD oranında değişiyor. Bu sektörlerdeki büyüme hem istihdama hem de ülke ekonomisine önemli katkıda bulunuyor. Antalya Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren 87 firmanın, toplamda 8 bin 275 kişiye istihdam sağlaması, bölgenin sadece ekonomik büyümeye değil, aynı zamanda istihdama da önemli katkılar sunuyor. Bölgede oluşan istihdam, nitelikli iş gücüne olan talebi artırarak, Türkiye’nin insan kaynakları potansiyelini daha etkin kullanmasına katkı sağlıyor. Antalya Serbest Bölgesi Genel Müdürü Zeki Gürses, bölgenin bu başarılı performansı ve modern alt yapısı nitelikli yabancı yatırımcıların dikkatini çektiğini belirterek, "Bölgemiz kalifiye iş gücü, yatırımcılara sunulan kolaylıklar ve lojistik avantajları ile yüksek katma değerli üretim ve ihracata odaklanarak ülkemize döviz kazandırmaya devam edecek. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımıza devam ederek bölgemizin potansiyelini daha da artırmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu. Genel Müdür Gürses, "Antalya Serbest Bölgesi’nin ticaret hacmi, sektörel verimliliği ve istihdam kapasitesi, Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasına katkı koymaktadır. Bu verimli çalışmaların sürdürülebilir olması ve ihracatçıların daha düşük maliyetlerle daha hızlı bir şekilde ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırmalarını sağlayabilmek amacıyla yatırımlarımıza devam edilmekle birlikte mevzuat istikrarının sağlanması da çok önemlidir" ifadelerine yer verdi.
Niğde Vali Çelik: "Niğde, muhtemel afetlerde diğer illerden daha güvenli Niğde’de 13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü dolayısıyla İl Afet Risk Azaltma Planı toplantısı düzenlendi. İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş başkanlığındaki video konferans toplantısının ardından Niğde Valisi Cahit Çelik basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Vali Yardımcısı Ahmet Arık, Niğde Belediye Başkan Vekili Muharrem Çifcibaşı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ali Nebol, AFAD İl Müdürü Nihal Öner ve ilgili kurum mirleri katıldı. Vali Çelik yaptığı açıklamada Türkiye’nin afetlerin yoğun yaşandığı bir ülke olduğunu ifade ederek risk azaltmanın önemine değindi. Vali Çelik Valilik Toplantı Salonu’nda düzenlediği basın toplantısında; Niğde’nin doğusunda Ecemiş, batısında Tuz Gölü Fay Hattı’nın bulunduğunu ifade ederken kentin diğer illere göre afetler konusunda daha güvenli olduğuna dikkati çekti. Vali Çelik; "6 Şubat’taki depremde ilimiz de etkilendi. Bu depremde 24 ağır hasarlı, 25 de orta hasarlı binamız oldu. Merkezi yönetimin başı olarak bizler ve buradaki yerel idarecilerin bunu bilip ona göre hareket etmesi gerekiyor. Afetlerde bildiğiniz gibi 4 aşama var. Birincisi risk azaltma, ikincisi hazırlık, üçüncüsü müdahale, dördüncüsü ise iyileştirme. Bu dört aşamada birbiriyle bağlantılı. Risk azaltma konusunda ne kadar iyi hazırlığınız olursa, o riski azaltacak ne kadar iyi tedbirler alırsanız, hazırlık aşamanız o kadar kolay olur, müdahaleniz o kadar güçlü olur ve iyileştirme süreciniz de çok daha kısa sürer" dedi. Vatandaşları risk azaltmaya yönelik alınacak tedbirler konusunda duyarlı olmaya ve alınacak kararlara uymaya davet eden Vali Çelik, deprem ülkesi olmamız nedeniyle yapıların kurallarına uygun bir şekilde yapılmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.