POLİTİKA - 16 Ekim 2024 Çarşamba 11:40

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum: "Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 5,9 büyüklüğündeki deprem nedeniyle tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Gelen ihbarlar değerlendirilm

A
A
A
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum: "Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 5,9 büyüklüğündeki deprem nedeniyle tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Gelen ihbarlar değerlendirilm

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum: "Malatya’nın Kale ilçesinde meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 5,9 büyüklüğündeki deprem nedeniyle tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Gelen ihbarlar değerlendirilmekte, ekiplerimiz depremden etkilenen tüm illerimizde sahada teyakkuz halinde çalışmalarına devam etmektedir. Gelişmeleri takip ediyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kasapoğlu, Yunanistan temaslarını değerlendirdi Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Kasapoğlu, NATO Parlamenter Asamblesi Siyasi Komisyon ile Demokrasi ve Güvenlik Komisyonunun ortak toplantısı için gittiği Atina ve Hanya’dan yurda döndü. Toplantılarda NATO’nun güney kanadındaki güvenlik gelişmeleri, göç, Ukrayna-Rusya savaşı ve Çin’in yükselişi temel müzakere konuları olarak öne çıkan başlıklar olduğuna değinen Dr. Kasapoğlu, “Orta Doğu’daki gelişmeler ve artan jeopolitik riskler de ele alınan konular arasındaydı. Yunan Parlamentosu Başkanı Constantine An. Tassoulas açılış konuşmasını gerçekleştirirken NATO’nun küresel sınamalar karşısındaki rolüne değindi. Toplantının ikinci günü ise Hanya’da gerçekleştirildi. Girit adasındaki NATO ve ABD üslerini ve Mükemmeliyet Merkezini ziyaret ederek, brifing alma fırsatımız oldu. NATO üslerinde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin çok değerli subayları ile de sohbet etme ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirme fırsatı da yakaladık. Silahlı kuvvetlerimizin yetkin askerlerinin uluslararası arenada ne denli saygıdeğer bir şekilde görevlerini yaptıklarına da ilk elden şahitlik ettik. İki ülke ilişkilerinin pozitif bir diyalog ekseninde önemli bir ilerleme kaydettiğini de müşahede ettik. Son iki senelik süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile 6 kez görüştüğü de dikkate alınırsa, Türkiye ve Yunanistan’ın, üçüncü ülkelerin müdahalelerine imkan tanımadan, karşılıklı diyalog temelinde ikili ilişkilerini ilerlettikleri gerçeği rahatça görülebilir. Heyetimizin de NATO PA kapsamında Atina ve Hanya’da gerçekleştirdiği ziyaret ile ikili ilişkilerin pozitif ivmesine katkı sağladığını söylemek isterim” ifadelerinde bulundu.
Samsun Türkiye’nin su depolama hacmi 183 milyar metreküpe yükseldi Samsun’da düzenlenen “12. Ulusal Hidroloji Kongresi”nde konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Yardımcısı Cengizhan Kılıçarslan, barajlarda suyu regüle ederek kurak mevsimleri geçirmenin yoluna baktıklarını, devam eden yatırımlarla birlikte bugüne kadarki depolama hacmini 183 milyar metreküpe yükselttiklerini açıkladı. SAMÜ, Samsun Büyükşehir Belediyesi, DSİ Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Türkiye Ulusal Hidroloji Komisyonu tarafından organize edilen “12. Ulusal Hidroloji Kongresi”, Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda geniş katılımla başladı. 3 gün sürecek kongrenin açılış konuşmasını Türkiye Ulusal Hidroloji Komisyon Başkanı Prof. Dr. Hafzullah Aksoy yaptı ve kongrenin tarihçesinden bahsetti. Aksoy’un ardından söz alan konuşmacılar, suyun önemi hakkında bilgiler aktardılar. Vali Tavlı: “Çevreyi ve suyu kirleten 12 ana husus tespit ettik” İl Mahalli Çevre Kurulu’nda yaptıkları çalışma ile çevreyi kirleten ana hususları tespit edip, önlemler aldıklarının altını çizen Samsun Valisi Orhan Tavlı, “İlk çağlardan beri insan suyun kıymetini biliyor ve medeniyetler su yolu üzerinde kuruluyor. Su insana ve toprağa hayat veriyor. İnsanı, doğayı ve tüm canlıları korumak için önce suyu temiz tutmak gerekli. Suyu temiz tutmak için malzemelerin dikkatli kullanılması ve kullanıldığında da doğaya zarar vermeden bertaraf edilmesi önemli. Suyun verimli kullanılması, sel ve taşkınlardan doğa ile insanın korunması ile ilgili Bafra, Vezirköprü ve Çarşamba Ovalarında güzel projelere imza atılıyor. Sulama, barajlar, göletler kanallar inşa edilirken, suyun verimli ve etkin kullanımıyla ilgili çalışmalara destek oluyoruz. Su deyince özel şirketlere de görev düşüyor. Bu konuda sulama ekipmanları üreten firmalara destek vermek de önemli. Tekkeköy’de kurulan Yeni OSB’de 2 tane büyük Samsun’da tarımsal sulama ekipmanları üreten firmalara yaklaşık 200 dönüm alan tahsis ettik. Hem ihracata dayalı büyüme olsun hem de Türkiye’nin sulamayla ilgili ekipmanlarına çiftçilerimiz en ucuz ve kaliteli şekilde ulaşsın diye çalışmalar yapıyoruz. Dünya Çevre Günü’nde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüz, Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz ve belediyelerimizle İl Mahalli Çevre Kurulu’nda da ortak çalışmalara imza attık. 12 tane çevreyi kirleten ana husus tespit ettik. Bu konuda ana yürütücü kurum ve paydaşları bir araya getirdik. Kurum ve kuruluşlar gürültü kirliliği hariç diğer tüm kirliliklerin hepsi direkt insan sağlığı ve suyla ilgili diye değerlendiriyoruz. Koordineli bir şekilde Samsun’da yapılacak bu çalışmalarda doğayı, toprağı, evreni ve tüm insanlığı korumak üzere tüm kurum ve kuruluşların çalışmaları ile güzel sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum” dedi. Kılıçarslan: “Türkiye’nin su depolama hacmi 183 milyar metreküpe yükseldi” Ülkenin su kapasitesi ve verimli kullanılması konusundaki bilgileri rakamsal olarak da aktaran DSİ Genel Müdür Yardımcısı Cengizhan Kılıçarslan, “Hayatın devam edebilmesi için en önemli kaynak su. Küresel iklim değişikliği ve etkilerinin en çok etkilediği bölgede yer alıyoruz. Akdeniz Bölgesi olarak 4 derecelik ısınmanın etkisindeyiz. Güneydoğu’da pek hissetmesek de tarım ve nüfusun yoğunlaştığı batı bölgelerinde bunları çokça hissediyoruz. Buna uyum sağlayabilmek için depolama tesisleriyle alakalı çalışmalarımız var. Barajlarda suyu regüle ederek kurak mevsimleri geçirmenin yoluna bakıyoruz. DSİ olarak yatırımlarla bugüne kadarki depolama hacmini 183 milyar metreküpe getirdik. İçme suyu olarak baktığımızda 5,2 milyar metreküplük bir içme suyu temin eden projeler üretildi. 400 adet projeyle bu sağlandı. 24 adet atık su arıtma tesisi ile 322 bin metreküp günlük kapasiteye eriştik. Suyun kıymetli kullanılması açısından atık su artıma tesislerinden sulama suyu elde etme çalışmalarımız var. Afyonkarahisar’da bu sular tarımda kullanılıyor, Kilis ve Konya’daki tesisleri de böyle olacak. Hidroelektrik enerji üretiminde 111,8 milyar KW saat üretime ulaşmış durumdayız. 750 adet hidroelektrik santralimiz var. Bunun da yüzde 53’ü özel sektör tarafından işletiliyor. 8,3 milyon hektar ekonomik olarak sulanabilir arazimiz var. Bunun 7,1 milyon hektarını sulu tarıma kavuşturmuş durumdayız. Sektör olarak sulamada mevcut suyumuzun yüzde 77’sini kullanıyoruz ve yenileme çalışmaları ile 240 bin hektar sahada yenileme projelerini hazır hale getirdik” diye konuştu. “Yapay zeka destekli otomasyonlu sulama sistemlerini kullanmaya başladık” Toprak, bitki ve hava durumunu dikkate alarak sulama yapan yapay zeka sistemlerinin kullanılmaya başlandığına değinen Kılıçarslan, “Son 20 yılda yüzde 6 olan kapalı basınçlı borulu sistem sulamamızı yüzde 35 seviyesine çıkarmış durumdayız. Muğla’da, Afyonkarahisar’da yapay zeka destekli otomasyonlu sulama sistemlerini kullanmaya başladık. Toprağın nemi, bitkinin su ihtiyacı ve hava durumuna göre sulama sisteminin çalıştırılması şekliyle projemiz çalışıyor. Bölgeler arasında yağış farklılıkları var İç Anadolu’da 200-250 mm’lere düşüyoruz, Doğu Karadeniz’de 2500 mm’lere düşüyoruz. Bu da Konya kapalı havzası gibi havza aktarımları projelerini hayata geçiriyoruz. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne(KKTC) de yıllık 75 milyon metreküp suyun verildiği projeleri hayata geçirdik. Taşkın önlemeyle alakalı 10 bin 697 taşkın koruma tesisi yapıldı. Değişen iklim şartları ve ani şiddetli yağışların artmasıyla beraber artık klasik taşkın koruma tedbirleri ile taşkının, can ve mal kaybının önüne geçmek pek de mümkün olmuyor. 2,5 yıl önce taşkın erken uyarı sistemlerine başlamıştık. Şu anda 322 tane gözlem istasyonumuz var. Sene sonuna kadar da bu sayıyı 533’e çıkartacağız. Bundaki amaç taşkını önlemek değil, taşkın öncesi uyarı vererek can kaybının önüne geçmektir. Bilimin ışığında teknoloji imkanlarını da azami şekilde kullanarak suyun etkin kullanımı ve taşkınların önüne geçebilmek için çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Rektör Aydın: “Üniversite olarak kaçak güreşemeyiz, toplumun sorunlarıyla ilgilenmek zorundayız” Üniversitelerin toplumsal ve küresel sorunlara çözüm arayan ve harekete geçen mekanizmalar olması gerektiğini vurgulayan SAMÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Samsun’da ciddi taşkınlar olmakta ve şehrimiz bu taşkınlardan ciddi etkilenmektedir. Akademik çalışmalar daha çok teori üzerine odaklanıyor. Yüksek lisans, doktora, doçentlik ve profesörlük almada etkili oluyor ama bunların pek fazla bir değeri yok. Bize bir takım ünvanlar kazandırıyor ama bunun dışında yaşadığımız ülkeye, coğrafyaya bir katkılara söz konusu olmuyor. Ürettiğimiz bilgi AR-GE’ye dönüşüyorsa, AR-GE topluma hizmete dönüşüyorsa bunun bir anlamı vardır. Üniversitelerin fonksiyonu da bu olmalıdır. Üniversite olarak biz kaçak güreşemeyiz. Toplumun içerisine girmek zorundayız. Toplumun sorunlarıyla ilgilenmek zorundayız. Bu sorunlarla ilgili yapıcı çözüm üretmek zorundayız. Kongremiz, Hidroloji Kongresi. Su da hayattır. Suyun olduğu yerlerde medeniyetler, şehirler kuruluyor. Su olmazsa şehir de hayat da söz konusu olamaz. Su ayrıca tükenebilir, yok olabilir. Su tükenirse de hayat ortadan kalkacak. Hayatımızın devamını sağlamak istiyorsak suyu idareli ve ekonomik kullanmak zorundayız” ifadelerini kullandı. Kongrede ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Danışmanı Doç. Dr. Bülent Selek, Meteoroloji Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Erol Ayaydın ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nihat Soğuk da söz alarak suyun önemi hakkında bilgileri katılımcılara aktardı. Toplantıya Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, SASKİ Genel Müdürü Bahattin Yanık, akademisyenler ve davetliler katıldı. 12. Ulusal Hidroloji Kongresi 19 Ekim’de sona erecek.
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan dünyanın ilgisini çekecek mozaik kazı çalışmalarına yakın takip Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, İncesu ilçesi Örenşehir Mahallesi’nde kazı çalışmaları devam eden İç Anadolu’nun en büyük mozaik yapısının yer aldığı ve dünyanın ilgisini çekecek bölgede incelemelerde bulunarak, kazı çalışmalarını yürüten ekipten bilgiler aldı. İncesu ilçesi, Örenşehir Mahallesi, Köy İçi mevkiinde Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Kayseri Müze Müdürlüğü’nün denetiminde arkeolojik kazılar yeni sezonda da devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Roma ve Erken Bizans Dönemi’ne ait mozaiklerin yer aldığı kazı çalışmalarının yapıldığı bölgede incelemelerde bulundu. Arkeologlardan yapılan kazı çalışmalarında gelinen son durum ve mozaikler hakkında bilgiler alan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “İncesu’muzun Örenşehir mevkiindeki mozaiklerle ilgili kazı çalışmalarımız devam ediyor. Kayseri Büyükşehir Belediyemizin Kültür Bakanlığı ile iş birliği yapmış olduğu bu anlamlı çalışmada bugüne kadar tespit edilen ve üzeri açılan 600 metrekare civarında bir mozaik söz konusu” dedi. “Burada Herkes Tarafından Takip Edilen Önemli Bir Eser Ortaya Çıkmış Olacak” Başkan Büyükkılıç, önümüzdeki senelerde burasının herkes tarafından takip edilen bir bölge olacağını vurgulayarak, “Milattan sonra 200’lü 300’lü yıllara ait olan bir dönemden söz ediyoruz. Hakikaten o dönemki medeniyetlerin izlerini taşıyan, yansıtan, yazılan yazılarda sağlık ile ilgili sözlerle gündeme taşınan, bu bölgede adeta sarayın olduğu şeklindeki yorumlara vesile oluyor. Hem mozaiklerle buluşuluyor hem de yapılar ortaya çıkmış oluyor, bu yöndeki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki senelerde de bu çalışmaları sürdürmek suretiyle burasının herkes tarafından takip edilen, izlenilen, tazeliğini koruyan önemli bir eser ortaya çıkmış oluyor” diye konuştu. “Kapadokya’nın Yakınında Önemli Bir Destinasyon Merkezi Olacak” Emeği geçen herkese teşekkürlerini ileten Büyükkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emeği geçen dostlarımıza, Kültür Bakanlığımızın ekibine, Kayseri Büyükşehir Belediyemizin mesai arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Güzel bir eser ortaya çıkacak. Hemen Kapadokya’nın girişinde, İncesu’muza yakın bölgede, orada yapmış olduğumuz dinî eserlerle ilgili restorasyon çalışmaları, buradaki mozaikle ilgili çalışmalar, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın hanı ve İpek Yolu güzergahında olması nedeniyle, Kapadokya’nın yakınında önemli bir destinasyon merkezi olacak. Bize yardımcı olan mahallemizin güzel insanlarına da ayrıca teşekkür ediyoruz.” Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle devam eden kazılar sonucunda, M.S. 4. yüzyıl sonrası Geç Roma, Erken Bizans’a ait sivil konut örnekleri olduğu değerlendirilen yapıda sağlam mozaik taban döşemeler ortaya çıkarıldı. Halen kazı çalışmaları devam eden yapı, tespiti yapılan İç Anadolu’daki en büyük mozaikli yapı olarak dikkat çekiyor. Eserde, geometrik ve bitkisel figürler ile Grekçe, Latince mozaik kitabelerde dikkat çekiyor. Üzerinde Latince bir kitabe bulunan mozaik, dikdörtgen planlı bir yapının tabanında yer alırken, üzerinde Grekçe bir kitabe bulunan diğer mozaik ise kısmen korunmuş olan bir duvarla çevrili bir başka binanın tabanına döşenmiş bulundu. Mozaik tabanlar 600 metreye kadar gün yüzüne çıkarken, yapılan çalışmalarda imparatorluk mülklerinde görevli yöneticinin konutuna da ulaşmış olabileceği düşünülüyor. Çalışmalar tamamlandığında burası, hem şehrin hem de ülkenin turizminde önemli bir uğrak noktası haline gelecek.