POLİTİKA - 09 Ekim 2024 Çarşamba 15:36

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı: “Yeni anayasanın kodları yüksek standartlı demokrasi, güvenceli özgürlükler ve hukukun üstünlüğüdür”

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı: “Yeni anayasanın kodları yüksek standartlı demokrasi, güvenceli özgürlükler ve hukukun üstünlüğüdür”

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, “Yeni anayasanın kodları yüksek standartlı demokrasi, güvenceli özgürlükler ve hukukun üstünlüğüdür” dedi.


AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı tarafından ‘Yeni Anayasa Çalıştayı’ düzenleniyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Hayati Yazıcı, çalıştaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yazıcı, yeni anayasa sürecinin demokratik, sivil ve özgürlükçü bir anlayışla toplumun geniş bir kesimiyle uzlaşarak gerçekleştirileceğini vurguladı. Yazıcı, AK Parti’nin demokratik bir anayasa yapma kararlılığını yineleyerek, yeni anayasanın Türkiye’nin 21. yüzyıldaki hedeflerine ulaşması için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Yazıcı, "Milletimizi kuşatıcı bir anayasa ile buluşturmak hedefimiz. Türkiye’nin ekonomide, demokraside, haklar ve özgürlükler alanında hedeflerine ulaşabilmesi için sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapma irademiz net ve açıktır" dedi.


Yazıcı, AK Parti’nin geçmişte anayasa değişikliklerine yönelik çeşitli adımlar attığını hatırlatarak, 2007 yılında başlatılan anayasa çalışması ve 2011 seçimlerinden sonra kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na da değindi. AK Parti’nin hedeflediği yeni anayasanın 12 Eylül darbesinin izlerini tamamen silmeyi amaçladığını belirten Yazıcı, mevcut 1982 Anayasası’nın darbe mahsulü olduğunu ve halkın özgürlüklerini kısıtlayan bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Yazıcı, "Bu izleri silmeye yönelik çok sayıda değişiklik yapılmış olsa da özgürlükler konusunda anayasanın geneline hakim sınırlandırıcı yaklaşım halen devam etmektedir" ifadelerini kullandı.



"Yeni anayasanın kodları yüksek standartlı demokrasi, güvenceli özgürlükler ve hukukun üstünlüğüdür"


En geniş katılımla uzlaşması yapılan bir anayasa istediklerini ifade eden Yazıcı, “Temel felsefesi özgürlüğün korunması olan, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmeye yönelik kurumsal güvenceleri içeren yeni bir anayasa yapılması, Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün kökleşmesi bakımından vazgeçilmez önemdedir ve bizim de vazgeçilmez hedefimizdir. Bir anayasanın sivil, demokratik ve özgürlükçü olarak nitelendirilebilmesi için sadece içeriğinin değil, hazırlanma yönteminin de demokratik ve sivil olması mutlaka gereklidir. Darbeciler tarafından hazırlanan ve millete dayatılan 1961 ve 1982 anayasalarına karşılık vatandaşların katılımının en üst düzeyde olduğu, halkın temsilcileri tarafından ve en geniş katılım ile müzakere ve uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasanın hazırlanması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Yeni anayasanın kodları yüksek standartlı demokrasi, güvenceli özgürlükler ve hukukun üstünlüğüdür. AK Parti olarak milletin kendi iradesi ve kendi eliyle yaptığı her bir vatandaşımızın içinde ben varım, benim iradem var dediği ırk din, mezhep, dil, renk ve kültür farkı gözetmeden herkesi kuşatan, kucaklayıcı, bütünleştirici, çeşitlikte birliği ve bütünlüğü savunan, insan onurunu temel alan, özgürlükleri düzenleyen ve koruyan, bütün kurum ve kurallarıyla insanı haklarıyla yaşatmayı ilke edinen, insanın maddi ve manevi varlığını bütün tecritleri ve inançlarıyla özgür biçimde gerçekleştireceği demokratik toplumu inşa eden, devleti ve bütün kurumlarını insanımıza, milletimize hizmet aracı olarak gören, egemenliğin sahibi milletin demokratik meşhur temsilcilerinin önünde her türlü vesayeti ortadan kaldıran, güçler ayrılığını pekiştiren, millete hizmeti birinci öncelik sayan, demokratik katılımı geliştiren, siyasal katılımın önündeki vesayetlere izin vermeyen ve bilgi teknolojileriyle kamusal katılımı artıran, çoğulcu ve toplumsal siyasal yapı kuran, istikrarlı ve etkili hükümet modelini daha da geliştiren, güçlendiren, hukukun üstünlüğünü ıssız alan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı temelinde kurumsal yapılanmayı ve işleyişi temin eden, milletimizin değerlerini temel alan ve evrensel değer ve normları gözeten Türkiye’yi yeni yüzyıl hedeflerine ulaştıracak etkin ve sağlıklı bir kurumsal yapılanmayı teşhis eden yeni bir anayasa yapmayı hedeflemiş bulunmaktayız” diye konuştu.



Çalıştaylar dizisi başlatılacak


Yeni anayasa sürecine katkı sağlamak amacıyla AK Parti’nin çeşitli alanlarda uzman akademisyenlerle, sivil toplum kuruluşları ve toplumun farklı kesimlerinin temsilcileriyle bir dizi çalıştay gerçekleştireceğini açıklayan Yazıcı, bugün gerçekleştirilen ilk çalıştayda anayasa hukuku, siyaset bilimi, sosyoloji ve kamu yönetimi gibi alanlarda uzmanların görüş ve kanaatlerinin değerlendirileceğini belirtti. Ayrıca ilerleyen dönemde de anayasa sürecinin farklı yönlerini ele alan çalışmaların devam edeceği ifade edildi.



“Yeni anayasa, insan onurunu temel alacak, her bireyi özgür kılacak ve milletin demokratik iradesini en üst seviyede temsil edecektir"


Yazıcı, yeni anayasanın milletin değerleriyle uyumlu olacağını, aynı zamanda evrensel değer ve normları da gözeterek Türkiye’nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasını sağlayacak bir yapının oluşturulacağını söyledi. Yazıcı, "Yeni anayasa, insan onurunu temel alacak, her bireyi özgür kılacak ve milletin demokratik iradesini en üst seviyede temsil edecektir" dedi.



Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili açıklama


Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili açıklama yapan Yazıcı, “Bunun bizimle kesinlikle alakası olamaz. Biz sadece bugün değil, biz dünden bu yana anayasanın 1,2, 3 ve bu üç maddeyi koruyan dördüncü maddesinin ne kadar önemli olduğunu idrak-i içindeyiz. Ve elbette bunların korumasından yanayız. Bunlarla hiçbir problemimiz yoktur. Bu konuyla alakalı geçenlerde Genel Başkanımız, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da çok açık bir biçimde ‘Bizim herhangi bir sorunumuz yok’ söylemiyle ifade etmiş, altını çizmiştir. Bu konuya bir cümle daha ilave edeyim. Dün de öyleydi, bugün de öyle diyorum, bizim tüzüğümüzü açın bakın. Tüzüğün dördüncü maddesinin birinci fıkrasında en büyük kazanımın Cumhuriyet yönetimi olduğuna vurgu var. Başka hiçbir partide bunu göremezsiniz. Biz çünkü milletin neyi istediğini, neden memnun olduğunu, neyin millete yaradığını, talihimizin, birikimlerimizin bize neleri öğrettiğini, neleri kazandığını iddia ki içindeyiz” ifadelerini kullandı.


Çalıştayda 14 hukukçu, akademisyen, sosyolog, kamu yönetimi ve siyaset bilimcinin yer alacağı öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Atatürk’ün Nazilli’ye gelişinin 87. yıldönümü coşkuyla kutlandı Aydın’ın Nazilli ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 87 yıl önce ilçeye gelişinin ve Sümerbank Basma Fabrikası’nın açılışının yıl dönümü coşkuyla kutlandı. Kutlamalar İstasyon Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önüne çelenk sunumu ile başladı. Törene Nazilli Kaymakam Huriye Küpeli Kan, Nazilli Belediye Başkanı Ertuğrul Tetik, Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, Garnizon Komutanı Personel Albay Mehmet Toker, İlçe Emniyet Müdürü Şafak Yıldırım, İlçe Jandarma Komutanı Ahmet Refik Özsoy, siyasi parti ve STK temsilcileri, Muharip Gaziler Nazilli Şubesi, Nazilli Kuva-yi Milliye Derneği üyeleri, kurum ve daire müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı. Kortej yürüyüşü ile belediye meydanında birinci bölümü tamamlanan etkinlikler, Sümerbank Müzesi’nin gezilmesi ve Gıdı Gıdı Tren İstasyonu önünde protokol üyelerinin günün anlam ve önemine ilişkin konuşmaları ile devam etti. “Cumhuriyete çok şey borçluyuz” Sümer Kampüsü’nde devam eden etkinliklerin ikinci bölümünde günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı ADÜ Nazilli Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Özçağ yaptı. Üniversite olarak sanayinin musikisini eğitim alanında devam ettirmenin gayreti içerisinde olduklarını belirten Özçağ, Sümerbank Fabrikasının, sadece bir fabrika değil, aynı zamanda bir medeniyet hareketi olduğunu sözlerine ekledi. Özçağ, “23 Ağustos 1935 tarihinde dönemin ekonomi bakanı Celal Bayar tarafından temelleri atılan, 18 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlanarak, 9 Ekim 1937 tarihinde bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce teşrifleriyle hizmete açılan ve Genç Cumhuriyet’in Birinci Beş Yıllık Planı’nın ilk önemli eseri sayılan Nazilli Basma Fabrikası; Büyük Menderes nehrinin suladığı verimli toprakların ürünü olan pamuğu uzağa gitmeksizin yine aynı nehrin suyundan yararlanarak bölgeye yakın linyit kaynaklarının elektriğe dönüşmesi, bölgede yaşayan işgücünden faydalanarak üretilecek basmaların İzmir-Aydın demiryolu vasıtasıyla pazara sevki açısından büyük önem taşımaktadır. Fabrikanın kurulmasından önce bölgede üretilen pamuğun daha iyi nitelik kazanması amacıyla pamuk ıslah istasyonu kurulması, Sovyet kredisi ile inşa edilen fabrikanın kredi geri ödemesinin narenciye ile yapılması, işçilerine sunduğu modern ve huzurlu çalışma ortamına ek olarak sağlanan ekonomik ve sosyal imkanlar, Nazilli’yi büyük bir şehir kimliğine kavuşturması, Nazilli Basma Fabrikası’nı büyük bir dehanın eseri ve tam bir devletçilik projesi yapmaktadır. Tekniğin, üretimin, devletçiliğin musikisi tam 65 yıl boyunca bu ülkeye hizmet etti. Basma üretti, elektrik üretti, hastane üretti, lojman üretti, kreş üretti, spor üretti, bir şehri oluşturdu. Keşke bu musikinin sesi hiç kesilmeseydi. Nazilli’yi, cumhuriyeti aydınlatmaya devam edebilseydi. Bizler, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün içerisinde bulunduğumuz bu değerli mirasında, sanayinin musikisini eğitim alanında devam ettirmenin gayreti içindeyiz. Bu gayreti gösterirken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel değerlerine bağlı gençler yetiştirmek temel hedeflerimizdendir. Unutmayalım ki cumhuriyete çok şey borçluyuz. Bu borcumuzu çalışarak, üreterek ödemeye yaşamımız boyunca da devam edeceğiz" dedi. “Bu önemli mirası yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 87 yıl önce Nazilli’de sadece bir fabrika açmakla kalmayıp, burada bir şehir oluşturduğunu vurgulayan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, “ Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma hamlelerinin önemli bir dönüm noktası olan bir günü anıyoruz. 87 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin ilk basma fabrikası olan Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası’nın açılışını gerçekleştirmek üzere Nazilli’ye gelmişti. Atatürk’ün Nazilli’ye armağan ettiği Sümerbank, sadece bir fabrika değil, aynı zamanda bir dönem, bir mücadele ve bir başarı hikâyesi idi. Bu önemli mirası yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi. Nazilli, Sümerbank’la birlikte Türkiye’nin kalkınma tarihinde önemli bir yer edinmiştir ve bu miras, sonsuza dek yaşayacaktır” dedi. “Ben de bir Sümerbank çocuğuyum” 1938 yılının Nazilli’sinde Sümerbank Fabrikasında balo salonundan, kreşine kadar her türlü imkanın var olduğunu hatırlatan Başkan Tetik, “Ben bu fabrikanın lojmanlarında oturdum. İnsanlar o gün o kadar güzel yaşardı ki, şu an bir belediye başkanı olarak o dönemden geri kaldığım için utanıyorum. Atatürk bir dehaydı, onu örnek alalım. Sümerbank çocuğu olduğum için duygusalım. Gelin hep birlikte Sümerbank’ımızı yeniden Nazilli’mize kazandıralım. 1938 ruhunu yeniden yaşatalım ve el ele, millet olarak bu değerimizi yaşatalım. 87 yıl önce Nazilli’de sadece bir fabrika açmakla kalmayıp, burada bir şehir oluşturan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı sevgi minnet ile anıyor şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Gıdı gıdı ile nostaljik gezi Konuşmaların tamamlanmasının ardından, öğrenciler tarafından Atatürk şiirleri okundu. Nazilli Belediyesi Halk Dansları Topluluğu ile Halk Eğitim Müdürlüğü Halk Dansları Topluluğunun zeybek gösterileri izleyenler tarafından büyük ilgi gördü. Atatürk ve Sümerbank konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere protokol üyelerinin ödüllerini vermesi ile törenler son bulurken, protokol üyeleri ve eski Sümerbank çalışanlarının katılımıyla gıdı gıdı treni hareket ettirildi. Gıdı Gıdı Treni’nin sireni ve vagonunun raylarda çıkardığı ses ile nostalji turuna katılanlar heyecan ve duygu dolu anlar yaşadı.