ASAYİŞ - 22 Eylül 2024 Pazar 08:13

12-19 Eylül tarihleri arasında 2 milyon 645 bin 136 araç denetlendi, 466 bin 170 araca-sürücüye işlem yapıldı

A
A
A
12-19 Eylül tarihleri arasında 2 milyon 645 bin 136 araç denetlendi, 466 bin 170 araca-sürücüye işlem yapıldı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 12-19 Eylül tarihleri arasında 2 milyon 645 bin 136 aracın denetlendiğini ve 466 bin 140 araca-sürücüye işlem yapıldığını açıkladı.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, emniyet ve jandarma trafik ekipleri tarafından 12-19 Eylül tarihleri arasında 2 milyon 645 bin 136 araç denetlendi. Işıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan 273 sürücüye işlem yapıldı. Ayrıca hız ihlalinde bulunan 126 bin 597, periyodik muayenesi yaptırılmamış 27 bin 925, emniyet kemeri kullanmayan 20 bin 376, sürücü belgesiz araç kullanan 18 bin 421 ve zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan 10 bin 788 olmak üzere diğer işlemlerle birlikte toplam 466 bin 170 araca/sürücüye işlem yapıldı. Motosikletlerin karıştığı kazaların önlenmesi için denetimlerin devam edeceğini belirten Bakan Yerlikaya, "Ülkemizde motosiklet ve motorlu bisikletler, toplam motorlu araçların yüzde 19,3’ünü oluşturmasına rağmen, 2024 yılının ilk sekiz aylık döneminde toplam kazaların yüzde 45,2’sine motosiklet ve motorlu bisikletler karıştı. Bu çok yüksek bir oran. Motosikletlerin karıştığı trafik kazalarının önlenmesi ve trafik güvenliğinin sağlanması için denetimlerimiz etkin ve yoğun bir şekilde devam edecek” ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Başkan Sandıkçı: “Kentsel dönüşüm konusunda gereken kolaylıkları sağlıyoruz” Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, kentsel dönüşüm konusunda gereken kolaylıkları sağladıklarını belirterek, “Yenilenen ve gelişen ilçemiz hızla Samsun’un yeni ticari merkezi olma yolunda ilerliyor” dedi. Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, müteahhitler ile bir araya gelerek, Canik’e yatırım yapmaya davet etti. Canik’in hızla yükselen bir ilçe olduğunu belirten İbrahim Sandıkçı, “Canik yatırıma hazır bir bölge. Paranın kazanılacağı yerin adı Canik. Amaç daha fazla iş yapmaksa, bu imkan Canik’te var. Arsa değerlerimiz hızla yükseliyor. Metrekare fiyatları artıyor. Canik’te evraklarınız tamamsa ruhsatınızı en kısa sürede alırsınız. Biz de maksimum ruhsat süresi istisnai durumlar hariç 3 aydır” diye konuştu. “Canik, Samsun’un yeni ticari merkezi olma yolunda ilerliyor” Canik’te kentsel dönüşümün 3 yıldır devam ettiğini belirten İbrahim Sandıkçı, “Hem bakanlığımızın çalışmaları, hem de belediye çalışmaları devam ediyor. Belediyemize ait şirket üzerinden insanlardan parsellerini alıp, eski binaları yıkıp, yerine yeni binalar yapıyoruz. Bu anlamda Canik’te yapılacak çok iş var. Bu anlamda size yer gösterelim, hemen yapmaya başlayın. İsterseniz size özel parsel çıkarırız. Canik’te yer var, imkan var, fırsat var. Kentsel dönüşüm konusunda gereken kolaylıkları sağlıyoruz. Birlikte güzel işler yapabiliriz. Yenilenen ve gelişen ilçemiz hızla Samsun’un yeni ticari merkezi olma yolunda ilerliyor” ifadelerine yer verdi. Konuşmaların ardından müteahhitler de soru, görüş, öneri ve taleplerini dile getirirken, karşılıklı fikir alışverişi ile toplantı sona erdi.
İstanbul Toplumun yüzde 15’inde şeker, yüzde 15’inde ise gizli şeker var Türkiye’de toplumun yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı, yüzde 15’inde ise gizli şeker bulunuyor. Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası etkinliğinde konuşan İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, “Türkiye’de insanların yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı var. Yüzde 15’inde de gizli şeker hastalığı var. Baktığımız zaman sosyal güvenlik kurumu harcamasının neredeyse yüzde 15’i, tek başına şeker hastalığı için harcanıyor ve bunlar çok yüksek rakamlar. Bir kavram daha var, o da kilo fazlalığı. Türkiye’deki insanların 3’te 1’inde kilo fazlalığı var. Bunlar olağan üstü yüksek rakamlar. Bir süre sonra biz bunların yol açmış olduğu sorunlarla başa çıkamamaya başlayacağız. Yapmamız gereken en önemli şeylerden bir tanesi bunu engellemeye çalışmak. Yani şekeri tedavi etmeye çalışmak iyi ama en doğrusu şekeri, gizli şekeri ve kilo fazlalığını engellemeye çalışmak. Bu üçünün yolu öncelikle şeker ve şekerli şeyleri kısmaktan geçiyor. Bir insan doğdu, ölene kadar hiçbir şekilde ağzına şeker sürmedi. Herhangi bir sorun olmaz. Yani 0’dan 100 yaşına kadar sofra şekeri yemesem benim hiçbir eksikliğim olmaz. Sofra şekeri, meyve, su, süt, et, peynir gibi değil bunları yemezsek olmaz ama sofra şekerini yemezsek hiçbir eksiğimiz olmaz” dedi. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk de, gizli şeker kaynaklarına dikkat çekerek, aşırı şeker tüketiminin başta böbrek hastalığı olmak üzere birçok hastalığın temelini oluşturduğunu belirtti. Erk, “Şeker bağımlılık demektir, Türkiye şeker tüketimini azaltmak zorundadır. Bu konuda tüm kurumlara, özellikle halkımıza büyük görevler düşüyor. Nasıl ki tuz tüketimi azalttıysak acilen şeker tüketimini de azaltmamız gerekiyor” dedi. Beslenmede uzak durulacak 5 madde Şekerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Karşıdağ, “Her şeyden evvel şekeri ortadan kaldırmalıyız. Bunu sakın meyvedeki şekerle karıştırmayın lütfen. Bunlar farklı kavramlardır. Her gün mutlaka üç avuç kadar meyve yemeliyiz. Burada ölçü herkesin kendi avucudur. Ama baklavadan veya fruktozla yapılan her şeyden uzak durmalıyız. Çok basit bir şey söylemek gerekirse beslenme için. 5 şeyden uzak durun diyoruz. Şeker ve şekerli gıdalar, burada da kıstas bir gıda hazırlanırken içine şeker konulduysa ondan uzak durun. Beyaz ekmekten uzak durun, Pirinç pilavından uzak durun, Özellikle içine şeker veya fruktoz eklenmiş olan içeceklerden uzak durun. Dışarıda yapılmış olan ürünlerden mümkün olduğu kadar uzak durun hepsi bu. Bunun dışında yiyip içtiklerinize dikkat edin. Bunların üstünde olan bir şey daha var ki, her gün ne yaparsanız yapın ama mutlaka yürüyün. Yaşımıza ve kapasitemize göre 20 ila 60 dakika arasında yürümeliyiz. Bu gençken kasların gelişmesi, ileri yaşta kasların erimemesini için son derece önemlidir. İleri yaşta bizleri bekleyen tehlikeler var. Tedavi mümkün ama engellemek daha uygun bir yaklaşım olacak. Özetle başta şeker ve kilo fazlalığı olmak üzere birçok hastalıktan ve buna bağlı olan kanserden tutunda kireçlenmeye kadar birçok hastalığa sadece ve sadece başta şeker yemeyerek dikkat edebilir ve kendinizi koruyabilirsiniz” dedi.