SAĞLIK - 22 Eylül 2024 Pazar 09:37

Toplumun yüzde 15’inde şeker, yüzde 15’inde ise gizli şeker var

A
A
A
Toplumun yüzde 15’inde şeker, yüzde 15’inde ise gizli şeker var

Türkiye’de toplumun yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı, yüzde 15’inde ise gizli şeker bulunuyor.


Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası etkinliğinde konuşan İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, “Türkiye’de insanların yüzde 15’inde diyabet yani şeker hastalığı var. Yüzde 15’inde de gizli şeker hastalığı var. Baktığımız zaman sosyal güvenlik kurumu harcamasının neredeyse yüzde 15’i, tek başına şeker hastalığı için harcanıyor ve bunlar çok yüksek rakamlar. Bir kavram daha var, o da kilo fazlalığı. Türkiye’deki insanların 3’te 1’inde kilo fazlalığı var. Bunlar olağan üstü yüksek rakamlar. Bir süre sonra biz bunların yol açmış olduğu sorunlarla başa çıkamamaya başlayacağız. Yapmamız gereken en önemli şeylerden bir tanesi bunu engellemeye çalışmak. Yani şekeri tedavi etmeye çalışmak iyi ama en doğrusu şekeri, gizli şekeri ve kilo fazlalığını engellemeye çalışmak. Bu üçünün yolu öncelikle şeker ve şekerli şeyleri kısmaktan geçiyor. Bir insan doğdu, ölene kadar hiçbir şekilde ağzına şeker sürmedi. Herhangi bir sorun olmaz. Yani 0’dan 100 yaşına kadar sofra şekeri yemesem benim hiçbir eksikliğim olmaz. Sofra şekeri, meyve, su, süt, et, peynir gibi değil bunları yemezsek olmaz ama sofra şekerini yemezsek hiçbir eksiğimiz olmaz” dedi.


Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk de, gizli şeker kaynaklarına dikkat çekerek, aşırı şeker tüketiminin başta böbrek hastalığı olmak üzere birçok hastalığın temelini oluşturduğunu belirtti. Erk, “Şeker bağımlılık demektir, Türkiye şeker tüketimini azaltmak zorundadır. Bu konuda tüm kurumlara, özellikle halkımıza büyük görevler düşüyor. Nasıl ki tuz tüketimi azalttıysak acilen şeker tüketimini de azaltmamız gerekiyor” dedi.


Beslenmede uzak durulacak 5 madde


Şekerin ortadan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken Karşıdağ, “Her şeyden evvel şekeri ortadan kaldırmalıyız. Bunu sakın meyvedeki şekerle karıştırmayın lütfen. Bunlar farklı kavramlardır. Her gün mutlaka üç avuç kadar meyve yemeliyiz. Burada ölçü herkesin kendi avucudur. Ama baklavadan veya fruktozla yapılan her şeyden uzak durmalıyız. Çok basit bir şey söylemek gerekirse beslenme için. 5 şeyden uzak durun diyoruz. Şeker ve şekerli gıdalar, burada da kıstas bir gıda hazırlanırken içine şeker konulduysa ondan uzak durun. Beyaz ekmekten uzak durun, Pirinç pilavından uzak durun, Özellikle içine şeker veya fruktoz eklenmiş olan içeceklerden uzak durun. Dışarıda yapılmış olan ürünlerden mümkün olduğu kadar uzak durun hepsi bu. Bunun dışında yiyip içtiklerinize dikkat edin. Bunların üstünde olan bir şey daha var ki, her gün ne yaparsanız yapın ama mutlaka yürüyün. Yaşımıza ve kapasitemize göre 20 ila 60 dakika arasında yürümeliyiz. Bu gençken kasların gelişmesi, ileri yaşta kasların erimemesini için son derece önemlidir. İleri yaşta bizleri bekleyen tehlikeler var. Tedavi mümkün ama engellemek daha uygun bir yaklaşım olacak. Özetle başta şeker ve kilo fazlalığı olmak üzere birçok hastalıktan ve buna bağlı olan kanserden tutunda kireçlenmeye kadar birçok hastalığa sadece ve sadece başta şeker yemeyerek dikkat edebilir ve kendinizi koruyabilirsiniz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Osmanlı’ya ait gemi kazısında yeniçeri silahları ortaya çıkarıldı Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında devam eden Kızlan Osmanlı Batığı kazı çalışmalarında, Osmanlı’ya ait olduğu anlaşılan ve tarihin izlerini taşıyan yeni buluntular ortaya çıkarıldı. Bu yılki kazılarda, geminin kimliğini ve battığı dönemi aydınlatan önemli buluntulara ulaşıldı. Osmanlı’nın elit birlikleri olan Yeniçerilere ait tam 14 tüfek, yaklaşık 2 bin 500 kurşun misket ve patlamış top gülleleri, geminin çatışmaya girdiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, Çin’in İslam pazarları için ürettiği düşünülen mavi boyalı porselen kase setleri, geminin özel bir görev veya diplomatik bir misyon taşıdığına işaret ediyor. Porselenlerin paketlenmiş halde bulunması, hediyelik eşyalar olarak gemide taşındığını düşündürüyor. Gemi personeline ve askerlere ait olduğu tahmin edilen pipo, şimşir taraklar, bakır kaplar, seramik testiler ve küpler de kazı alanında gün yüzüne çıkarıldı. Özellikle Tunus, Djerba bölgesi üretimi seramiklerin varlığı, geminin çıkış noktasının Kuzey Afrika olabileceğini gösteriyor. Kızlan Batığı, Türkiye karasularında ilk defa yeniçeri askerlerinin yer aldığı bir Osmanlı gemisine ait kalıntıların ortaya çıkarıldığı kazı olarak tarihe geçti. Geminin sancak bordasından ahşap parçalar gün yüzüne çıkarılırken, yapım tekniğine dair önemli bilgilere de ulaşıldı. Tüm bulgular, geminin 17’nci yüzyılın ikinci yarısında, bir mücadele sonrasında battığını işaret ediyor. Mavi Miras Projesi kapsamında, Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Araştırmaları Merkezi (SUDEMER) tarafından yürütülen kazı çalışmalarının 2025 yılında tamamlanması planlanıyor.
Erzurum Şenkaya’da bal festivali coşkusu Şenkaya’da, bu yıl ikincisi düzenlenen Geleneksel Şenkaya Bal Festivali, Şirankes mesire alanında büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Şenkaya Bal Festivali, Allahuekber Dağları’nın eteğinde yer alan 2000 rakımlı Şenkaya’da üretilen, bölgenin tek bal ormanı olan "Şenkayam Bal Ormanı"ndan elde edilen ballar sergilendi. Arıların, çevresindeki meyve ağaçlarından uzak olarak binlerce çiçeği ziyaret ederek topladığı özler sayesinde elde edilen bu yüksek kaliteli, şekersiz ve doğal bal, katılımcılara sunuldu. Şenkaya Belediye Başkanı Görbil Özcan, “Laf değil, hizmet üretiyoruz; çiftçimizin emeğini değerlendiriyor, yüzünü güldürüyoruz,” dedi. Özcan, Şenkaya balının, ormanların ve vadilerin eşsiz doğasında üretildiğini belirterek, her mahalleden birlik ve beraberlik içinde bu değerleri tanıttıklarını vurguladı. Festivalde, Türk Halk Müziği’nin sevilen sanatçılarından Güler Duman ve halk ozanları Nuri Çırağı ile Serdar Alyakut, sahne aldı. Şenkayalılar, hareketli türküleri dinleyerek eğlenceli anlar yaşadı. Ayrıca, yöresel yiyeceklerin sunulduğu etkinlikte Kafkas ekibi, Erzurum bar ekibi ve ciritçiler de gösterilerde bulundu. Katılımcılar, yerel sanatçıların söylediği türkülerle halaylar çekerek doyasıya eğlendi. Bu yılki festival, hem eğlenceli hem de birlikteliğin önemini vurgulayan bir program olarak hafızalarda yer etti. Şenkaya Bal Festivali, doğal ve sağlıklı ürünlerin tanıtımının yanı sıra, yörenin kültürünün yaşatılmasına da katkıda bulundu.
İstanbul Pendik’te arazi araçlarının parkurları aştığı yarışta adrenalin had safhada Pendik’te düzenlenen 2024 Extreme Kupası Kupası 2. Ayak Pendik/İstanbul Off-Road Yarışlarında, dev arazi araçlarının zorlu parkurları aştığı anlarda adrenalin adeta had safhaya çıktı. Pendik Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen organizasyonda, çukurlu engellerden fırlayarak çıkan dev arazi araçlarının yarışları nefes kesti. Aksiyon dolu off road yarışları havadan görüntülendi. Pendik Belediyesi, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ve Osmanlı Off-Road Spor Kulübü işbirliğiyle düzenlenen 2024 Extreme Kupası Kupası 2. Ayak Pendik/İstanbul Off-Road Yarışları dün başladı. Dev 4x4 arazi araçları, trafiğe kapalı parkurda oluşturulan birbirinden zorlu engelleri hatasız ve kısa sürede aşmaya çalıştı. Çok sayıda kişinin heyecanla seyrettiği off road yarışlarında adrenalin had safhaya çıktı. Dev arazi araçlarının zorlu engelleri aşmaya çalıştığı anlar adeta nefes kesti. Her yaştan izleyiciler, yarışlara ara verildiği esnada dev arazi araçlarıyla fotoğraf çekildi. 20 takımın mücadele ettiği yarışların startını Pendik Kaymakamı Mehmet Yıldız ve Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin verdi. İlk günkü yarışların ardından Pazar günü gerçekleşecek yarış sonunda kazanan ve dereceye girenler belli olacak. Organizasyon hakkında konuşan Başkan Ahmet Cin, "Hem şehrin uzağında olmayan, hem şehir merkezine yakın böyle bir organizasyonu yapabilir miyiz diye bir araştırma yaptık ve yer olarak uygun bir yer bulunca, 3 yıldan beri arkadaşlarımızla beraber ortak bir organizasyon olarak gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hakikaten hoşumuza gitti, gerçekten heyecan verici bir yarış olduğunu gördük. İçimizden arkadaşlarımızın da merak salmaya başladığını gördük. Heyecan verici bir organizasyon. Böyle bir heyecanı Pendiklilere, Pendik’ten Türkiye’ye sunma düşüncemiz vardı, onu gerçekleştirmiş oluyoruz. Arkadaşlarımızın senede iki defa yapma talepleri var, onu da değerlendireceğiz. Özellikle heyecan verici bir organizasyon olduğu için, yarın daha kalabalık olacağını düşünüyorum. Vatandaşlarımıza heyecanlı bir yarışı sunmanın gayreti içerisinde olacağız" dedi. Yarışmaya katılan araç pilotlarından Can Özkurt, “Biz Bursa’dan geliyoruz. Yaklaşık 3 yıldır yarışıyoruz. Buraya da 3’üncü gelişimiz. İyi bir derece yapmayı planlıyoruz. Geçtiğimiz sene burada ikinci olmuştuk bu yıl tabii ki hedef birincilik” dedi. Başka bir araç pilotu olan Oğuz Kaan Öztürk, “12 senedir profesyonel şekilde yarışıyoruz. Son üç senedir, başladığından beri buraya katılmaktayız. İlk yarışta zaten burada şampiyon olmuştum. Organizasyon çok keyifli. Şehrin içinde bu atmosferi seyircilere ve yarışçılara yaşatmak çok zor bir durum. Türkiye genelinde yaklaşık 10-15 senedir belki 20 senedir böyle bir organizasyon ben daha görmedim” şeklinde konuştu. Çocuğuyla ve eşiyle yarışları izlemeye gelen Murat Şahin, “Biz Pendik’te oturuyoruz. Birlikte gezip eğlenip izleyelim diye geldik, çok heyecanlı” dedi. Gülsüm Demir isimli bir vatandaş ise “Çok güzel, çok heyecanlı. Her sene oluyor zaten heyecanla çocuklarla birlikte gelip izliyoruz. Çok adrenalin dolu, çocuklar için de çok iyi bir aktivite” şeklinde konuştu. Dev arazi araçlarının zorlu parkurları aştığı nefes kesen anlar dron ile görüntülendi.