ASAYİŞ - 22 Eylül 2024 Pazar 09:40

Taksi parasını ödemedi, taksiciler kapısına dayandı

A
A
A
Taksi parasını ödemedi, taksiciler kapısına dayandı

Bursa’da bir şahıs, bindiği taksinin parasını ödemeden indi. Duruma sinirlenen taksici, duraktaki arkadaşlarıyla beraber şahsın evini balta ve sopalarla bastı.


Olay, merkez Osmangazi ilçesi Çarşamba Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre bir şahıs, taksi parasını ödemeden taksiden indi. Durum üzerine sinirlenen taksi şoförü durağa giderek arkadaşlarını topladı. Müşterisini indirdiği yere giden taksiciler, sokak ortasında para ödemeyen şahsı baltalar ve sopalarla bekledi. O anlar saniye saniye amatör kamera ile kaydedildi.



Taksi parasını ödemedi, taksiciler kapısına dayandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Sigarayı elden değil beyinden silen yöntem Denizli’de uygulanmaya başlandı Dünyada 60’a yakın ülkede 40 yıldır uygulanan Allen Carr yöntemi Denizli’de sigara tiryakilerine seminerle anlatıldı. Allen Carr Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu Denizli Eğitmeni Ali Baki Gerçeker, “6 saniye bile zararlarının anlatılmadığı, neden sigara içmemeniz gerektiğine odaklanmayan bir yöntem. Paketi elden değil, beyinden atıyoruz” dedi. “Allen Carr Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu” yöntemi Denizli’de uygulanmaya başlandı. Dünyada 60’a yakın ülkede 40 yıldır uygulanan Allen Carr yöntemi ile 50 milyondan fazla içici sigara tuzağından kurtuldu. Türkiye’de de 20 yıldır uygulanan yöntem, hap, ilaç, makine, hipnoz veya herhangi bir destek kullanılmadan sadece 6 saatte sigara tuzağından kurtarıyor. Allen Carr Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu Denizli Eğitmeni Ali Baki Gerçeker, Denizli’de verdiği seminerle, tiryakilerinin sigarayı bırakmalarına yardımcı oldu. Bireysel katılımla düzenlenen seminerde, saat başı verilen aralarda belirli şartlarla sigara içen katılımcılar, 6 saatin sonunda sigara paketlerini salonunda bırakarak ayrıldı. “Neden sigara içtiğimize odaklanan tek yöntem” Dünyada 40 yıldır uygulanan yöntem sayesinde ülkemizde de 20 yılda binlerce kişinin sigara tuzağından kurtarıldığını belirten Ali Baki Gerçeker, “Allen Carr yönteminde asla sigaranın zararlarından bahsedilmez. Neden sigara içilmemesinin gerektiğinin nedenleri üzerinde asla durulmaz. Allen Carr yöntemi, neden sigara içtiğimize odaklanan tek yöntemdir. Sigara içenlerin bilmediği bir gerçek vardır. Neden sigara içtiğinizin gerçek sebebini bilmeden asla sigaradan kurtulamazsınız. Allen Carr yöntemi ile 6 saatte adım adım sigara keyif sigara stres sigara can sıkıntısı sigara konsantrasyon bağdaştırmalarını beyinde tamamen bitirerek boşluk yoksunluk duygusu yaşamadan şiddetli ağrılar çekmeden hatta kilo bile almadan sonsuza kadar özgür ve mutlu bir içmeyen olursunuz. Sigaradan kurtulmak isteyen katılımcılarımız seminerlerimize geliyorlar ve 6 saatin sonunda özgür ve mutlu bir hayata merhaba diyorlar. 6 saniye bile zararlarının anlatılmadığı, neden sigara içmemeniz gerektiğine odaklanmayan bir yöntem. Halk arasındaki tabirle sigara keyfi, sigara konsantrasyon, sigara stres bağdaştırmalarını beyinde bitiriyoruz. Paketi elden değil, beyinden atıyoruz” dedi. “Sigarayı bıraktırmıyoruz, sigaradan kurtarıyoruz” Hap, ilaç, makine, hipnoz veya herhangi bir destek kullanılmadan sadece 6 saatte sigara tuzağından katılımcıları kurtardıklarını vurgulayan Gerçeker, yöntemin başarısındaki püf noktalarını şöyle sıraladı: “Sigara içen katılımcılarımız boşluk, yoksunluk yaşamadan, şiddetli ağrılar yaşamadan, sigara içenleri gördüklerinde onlara özenerek bakmadan çok rahat bir süreç geçiriyorlar. Katılımcılarımızın geri dönüşleri çok güzel. Sigara içenler gerçek içme sebebini bilmiyorlar. Neden sigara içtiğimizin gerçek sebebini bilmeden asla kurtulamayız. Sigaranın bir keyif veya destek verdiğine olan inancımız devam ettiği sürece sigara tuzağından kurtulamayız. Allen Carr yönteminin başarısı budur. Asla sigaranın zararlarının anlatılmadığı, neden sigara içtiğinize odaklanan bir yöntem. Amacımız seminerden çıktıktan sonra sonsuza kadar özgür ve mutlu bir içmeyen olmanız. Biz aslında sigarayı bıraktırmıyoruz. Sigaradan kurtarıyoruz. Sigaraya bakış açınızı değiştiriyoruz. Sigara içtiğiniz gözlerle sigaraya baktığınız sürece asla kurtulamazsınız. Biz sigaraya bakış açınızı değiştiriyoruz ve sonsuza kadar huzurlu ve mutlu bir içmeyen olmanıza yardımcı oluyoruz”
Elazığ Depremden kurtulan 2 çocuk annesi, devraldığı tesiste tonlarca leblebi üretiyor Kahramanmaraş merkezi 2 büyük depreme Malatya’da yakalanan ve ailesiyle kurtularak memleketi Ağın ilçesine yerleşen 2 çocuk annesi Damla Yandımata, devraldığı tesiste yılda tonlarca leblebi üretiyor. 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depreme Malatya’da yakalanan 2 çocuk annesi Damla Yandımata (49), ailesiyle birlikte sağ kurtuldu. Mali müşavir olan Yandımata, ardından memleketi Elazığ’ın Ağın ilçesine yerleşti. İlçede ne iş yapabilirim diye düşünen Yandımata, bir leblebi tesisini devraldı. Tesiste 3 kişiye de istihdam sağlayan Yandımata, coğrafi işaretli Ağın leblebisi üretmeye başladı. Geçen sene 35 ton üretim yapan Yandımata, bunları ülke genelinde perakende olarak sattı. Bu yıl 70 ton nohut işlemeyi hedefleyen Yandımata, ekibiyle birlikte aralıksız çalışıyor. Kadının isterse her şeyi yapabileceğini dile getiren Yandımata, memlekete kötü bir şekilde döndüklerini ve bu şekilde planlamadıklarını söyledi . Malatya’da yaşadıklarını dile getiren Damla Yandımata, “Depremden sonra memleketimiz olan Ağın ilçesine geldik. Ne yapabilirim diye düşündüm. Mali müşavirdim ve Malatya’da bir firmada çalışıyordum. Burada ne yapabilirim diye düşündüm. Bu tesisin devredildiğini duydum. Yapabilir miyim diye düşündüm. Sonra 15 gün içerisinde devraldım. İşin içine girmiş oldum ve bir yıldır da işletiyorum. Geçen yıl 35 ton nohut işledik. Türkiye’nin her yerine satış yapıyoruz. Her ile kargo ile de gönderiyoruz. Ankara, İstanbul, Elazığ ve Malatya’ya perakende satışımız var. Üretim yerinden satış yapıyoruz” dedi. “Hala depremin izleri var” 3 personelinin olduğunu aktaran Yandımata, “Kadının güç var. Kadın bir şeye el atarsa onu başarır. Ben de kadın personel çalıştırmaya daha çok önem veriyorum. Onların daha özenli çalıştığını düşünüyorum. Şuan 2 kadın bir erkek çalışıyoruz. Depremde bir şekilde kurtulduk. Yavaş yavaş alışmaya başladık, hale izleri var. Çok şükür can kaybımız olmadı ama memleketimize kötü bir şekilde geldik. Böyle gelmeyi planlamamıştık. Zaten amacımız Ağın’a yerleşmekti ama yaklaşık 5 sene sonraydı. Biraz erkene almış olduk. Umarım bir daha yaşamayız. Çok kötü günlerdi. Bu sene geçen seneki üretimin 2 katına çıkmayı planlıyorum. 70 ton nohut işlemeyi planlıyorum. Bir de Ağın leblebisi bence Türkiye’de çok tanınmıyor. Ağın leblebisini biraz daha tanıtma isteğim var” diye konuştu.