ASAYİŞ - 26 Ağustos 2024 Pazartesi 01:10

Karadeniz Ereğli’de park halindeki tırlara çarpan araç hurdaya döndü

A
A
A
Karadeniz Ereğli’de park halindeki tırlara çarpan araç hurdaya döndü

Zonguldak’ın Ereğli ilçesine bağlı Elmatepe Yarma mevkiinde meydana gelen kazada, hafif ticari araç park halindeki iki tıra çarparak kullanılamaz hale geldi.


İddiaya göre, S.M. yönetimindeki 67 UG 305 plakalı hafif ticari araç, seyir halinde ilerlerken henüz bilinmeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç, yol kenarında park halinde bulunan 67 AEM 273 ve 67 ADE 654 plakalı tırlara çarptı. Çarpmanın etkisiyle büyük hasar gören hafif ticari araç adeta hurdaya döndü. Şans eseri kazada yaralanan olmadı. Olay yerine gelen polis ekipleri, kazayla ilgili gerekli işlemleri yaparken, hasar gören araç çekici yardımıyla otoparka kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatıldığı bildirildi.



Karadeniz Ereğli’de park halindeki tırlara çarpan araç hurdaya döndü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi’nden üniversiteyi kazanan öğrenciler için Boğaz turu Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi (SEDA) ile YKS’ye hazırlanarak üniversiteyi kazanan öğrenciler için Boğaz turu düzenlendi. 670 öğrencinin katıldığı gezi programına Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun da katıldı. Başkan Dursun, öğrencilerle yakından ilgilenirken, çekilen halaya da eşlik etti. Eğitimiyle öne çıkan Sultangazi Belediyesi Eğitime Destek Akademisi, YKS sonrası üniversiteye yerleşen öğrenciler için Boğaz turu düzenledi. İstanbul’un güzellikleriyle buluşan gençler, Boğaz havasının tadını çıkardı. Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ve SEDA öğretmenleri de öğrencileri yalnız bırakmadı. Sultangazi’den kalkan servis otobüsleriyle Eminönü İskelesi’ne getirilen öğrenciler, vapura bindi. Yeşille mavinin buluştuğu Boğaz turuna tarihin izlerini taşıyan Dolmabahçe, Çırağan ve Beylerbeyi sarayları ile Kız Kulesi eşlik ederken, tarihi önemi büyük Mihrimah Sultan Camii ve Ortaköy Camii gibi yapılar da ilgi çekti. Gençler, Boğaz’ın birbirinden göz alıcı yalılarını da ilgiyle seyretti. Eğlenceli geziye müzik de eşlik etti. Başkan Dursun’un öğrencilerle birlikte halay çektiği gezi, renkli görüntülere sahne oldu. “SEDA bizim gözbebeğimiz” SEDA’nın önemine dikkat çeken Başkan Dursun, “SEDA bizim ilçemizin gözbebeği olan örnek eğitim kurumlarımızdan bir tanesi. 2023-2024 eğitim öğretim döneminde kurumumuzda eğitim görerek YKS sonucunda çeşitli üniversitelere yerleşen 670 öğrencimizi öncelikle kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum. Kişiye özel başarı programıyla, öğrencilere verdiği destekle başarının elde edilmesinde en önemli paya sahip olan eğitimcilerimize de bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum. SEDA’mızla daha nice güzel başarılar elde edeceğiz” diye konuştu.
Bartın BARÜ Rektörü Uzun, Aksaray Üniversitesi Rektörü Arıbaş’ı ziyaret etti Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş’ı ziyaret ederek ortak yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundu. İki üniversite arasında yapılabilecek iş birliği konusunda görüş alışverişinde bulunulduğu ziyarette, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) “Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi” kapsamında tecrübe paylaşımı yapıldı. Bartın Üniversitesinin (BARÜ) bu yıl 7’ncisini uluslararası ölçekte düzenleyeceği Ar-Ge Proje Pazarı hakkında bilgilerin de aktarıldığı görüşmede, Türkiye’nin ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkı sağlanması yönünde iş birliği imkanları görüşüldü. Yükseköğretim kurumlarının bulundukları yerden başlayarak bölgelerinin kalkınmasında lokomotif bir rol üstlendiğinin altını çizen BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, “Üniversiteler ürettikleri katma değerle bulundukları bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına önemli katkılar sunmaktadır. Bartın Üniversitesi ve Aksaray Üniversitesi de bu noktada ihtisaslaşan yükseköğretim kurumları olarak önemli çalışmalar yapmaktadır. Bölgesel kalkınma temelinde tüm bileşenlerimizle iş birliği ve güç birliği yaparak sürdürdüğümüz çalışmalarımızda hedefimiz ülkemizin kalkınmasına değer katmaktır. Bu noktada saygıdeğer rektörümüz Prof. Dr. Alpay Arıbaş ile iki üniversitenin iş birliğinde yapılabilecekleri konusunda verimli bir görüş alışverişinde bulunduk. Ayrıca uluslararası katılımla 7-8 Kasım 2024 tarihlerinde Üniversitemizde düzenlenecek Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğinden bahsederek sürdürülebilir kalkınmamıza sunabileceğimiz ortak değerlerden bahsettik. Kendilerine yakın ilgileri ve misafirperverliği için teşekkür ediyorum” dedi. Ziyaretten duyduğu mutluluğu dile getiren Rektör Arıbaş ise her iki üniversitenin de ihtisaslaşma çalışmaları kapsamında öncelikle bulundukları bölge olmak üzere ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine önemli katkı sağladıklarını dile getirdi. Ayrıca Rektör Arıbaş, farkındalığı artırarak gençlerin geleceği şekillendirecek gelişmelere odaklanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen bilim ve teknoloji etkinliklerinin önemine de değinerek “Bu tür etkinlikleri Milli Teknoloji Hamlesine katkı sunma noktasında oldukça önemli buluyorum. Aksaray Üniversitesi olarak biz de ikincisini düzenlemeyi planladığımız Ar-Ge Proje Pazarı ile öğrenciler, araştırmacılar, sanayiciler ve girişimci adaylarını bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Bartın Üniversitesi 7. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarının duyurulması ve katılımın teşvik edilmesi noktasında vereceğimiz destekle ise Türkiye’nin milli teknoloji üreten bir topluma dönüşmesine katkı sunmak istiyoruz. Bu düşüncelerle nazik ziyaretleri dolayısıyla Bartın Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Sivas Z kuşağı, hızlı ve pratik iletişim için mesajlaşmayı tercih ediyor Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, Z kuşağının pratik olduğu gerekçesiyle artık telefonla konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih ettiğini söyledi. Değişen kuşaklar beraberinde getirdiği yeniliklere bir yenisini daha ekledi. Dijital iletişimin artmasıyla gençler sosyal ilişkilerindeki dinamikleri yeniden şekillendiriyor. Z kuşağı için yapılan araştırmada her 4 gençten 1 tanesinin telefonla konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih ettiği ortaya çıktı. Z kuşağının kendilerini çok özgür hissettiğini söyleyen Sivas Medicana Hastanesinde görevli Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, “Telefonu istersem açarım istemezsem açmam mantığıyla hareket ediyorlar. Hızlı ve anlık geri dönüşlerin mümkün olduğu mesajlaşma uygulamalarını daha pratik bularak artık telefon konuşmasından kaçınıyorlar. Aslında ben bunu fast food tüketimine benzetiyorum. Çünkü hızlı ve pratik fakat bununla birlikte dikkat dağınıklığı yaşıyorlar” şeklinde konuştu. “Telefonu istersem açarım istemezsem açmam” Z kuşağının en büyük özelliği kendilerini çok özgür hissetmeleri vurgusunu yapan Özkaya, “X,Y ve Z olarak bilinen kuşaklar var. İçinde bulunduğumuz Z kuşağının teknolojiye bağlılıkları, ekran süresinin uzunluğu hep karşımıza çıkıyor. Bundan kaynaklı dikkat ve odaklanma problemleri yaşıyorlar. Ellerinde sürekli bulunan teknolojik aletlere maruz kalma durumları var. Z kuşağının en büyük özelliği şu ki kendilerini çok özgür hissediyorlar. Telefonu istersem açarım istemezsem açmam mantığıyla hareket ediyorlar. Kendilerini özellikle aile ortamında çok özel hissetme ihtiyacı duyuyorlar. Ben özelim bu nedenle de ister açar ister açmam mantığıyla hareket ediyorlar. Tabii bununla birlikte Z kuşağının bir diğer özelliği çok pratik olmak. Uzun uzun telefonla konuşmak çok zor geliyor bunu yerine mesajlaşmayı tercih ediyorlar” ifadelerini kullandı. “Mesajlaşmak istiyorlar” Yapılan araştırmada her 4 gençten 1 tanesinin telefonla konuşmak yerine mesajlaşmayı tercih ettiğini söyleyen Özkaya, “İçinde bulundukları dönem ve pratiklik ihtiyacı buna en büyük etken ama bu bir tercih meselesi çünkü telefonla bir kişiyle konuşmak yerine mesajlaşarak ve sesli not kullanarak birden fazla kişiyle iletişimde olmayı tercih ediyorlar. Ailelerden gelen telefonların beklenmedik bir haber veya sorgulama olmasından kaçınıyorlar ve bunun yerine mesajlaşmayı istiyorlar. Bu durumların hepsi gençlerin duygusal stresle baş etme yönetimi olarak düşünülebilir. Tabii bununla birlikte 35-54 yaş aralığı ise telefonla konuşmayı oldukça seviyorlar” dedi.
Antalya Karısına kurşun yağdıran cinayet zanlısı: "Hakaret edince dayanamadım" Antalya’da boşanma aşamasındaki eşini ikametinde ateşli silahla vurarak öldüren katil zanlısı, olayın üzerinden 24 saat geçmeden saklandığı yerde yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçen zanlı adliyeye sevk edildi. Zanlının ifadesinde barışmak için eve gittiğini ve eşinin hakaret edince dayanamayıp öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Antalya’nın Konyaaltı ilçesi Hurma Mahallesi 252 Sokak üzerinde bulunan lüks bir sitede sabah saatlerinde yaşanan olayda, Fadim Temirhanoğulları kendisine şiddet uyguladığı gerekçesiyle boşanma davası açtığı ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Savaş Temirhanoğulları tarafından ikametinde ateşli silahla vurularak öldürülmüştü. Temirhanoğulları’nın cansız bedeni ise sabah saatlerinde okula gitmek için uyanan kızı İ.T. (17) tarafından bulundu İhbarla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edilirken savcılık ve olay yeri incelemesinin ardından Fadim Temirhanoğulları’nın cansız bedeni Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Adliyeye sevk edildi Olayla ilgili sitenin güvenlik kameralarını inceleyen ve alınan ifadeler sonrası çalışmalarını derinleştiren Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Savaş Temirhanoğulları’nın F.İ. isimli şahsın aracı ile birlikte Antalya’nın Korkuteli ilçesine kaçtığını belirledi. Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin titiz çalışması sonucu katil zanlısı, olayın üstünden 24 saat geçmeden Korkuteli Bayatbademler’deki villada yakalandı. Korkuteli ilçesinde gözaltına alınan Savaş Temirhanoğulları ve kaçmasına yardım eden F.İ. ifade işlemleri için Antalya Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Uncalı Semt Polikliniği getirilen zanlı, gazetecilerin ‘neden öldürdünüz?, pişman mısınız?’ sorularına cevap vermedi. Şüpheliler buradaki kontrollerinin ardından Antalya Adliyesi’ne sevk edildi. "Hakaret edince dayanamadım" Öte yandan cinayet zanlısı Savaş Temirhanoğulları’nın emniyette alınan ifadesinde cinayeti işlediğini kabul ettiğini belirterek, "Barışmak için gitmiştim. Zili çaldım ve içeri girdim. İçeride konuşuyorduk. Hakaret edince dayanamadım ve tabancayla öldürdüm" dediği öğrenildi.
İstanbul Metin Öztürk: "Hedefimiz 25. şampiyonluk" Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Trendyol Süper Lig’de bu sezon 25. şampiyonluğu hedeflediklerini vurgulayarak, "Başkaları çakma 5. yıldızdan utanırken, biz gerçek 5. yıldızımızla taraftarımızla kucaklaşacağız" dedi. Öztürk ayrıca sarı-kırmızılıların geleceğini çöpe atmamaları gerektiğini de sözlerine ekledi. Türk sporunun ve Galatasaray’ın unutulmaz ismi Metin Oktay, vefatının 33. Yılında kabri başında anıldı. Anma törenine katılan Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yönetim olarak izledikleri transfer politikasında önceliklerinin camianın ekonomisini korumak olduğunu dile getiren Öztürk, şampiyon olan kadrolarına dünya çapında isimlerle takviye yaparak yeni sezonda yeniden şampiyonluk hedeflediklerini söyledi. "Takımdan gidenler, Kerem Aktürkoğlu hariç 11’de forma şansı bulamayan oyunculardı" Eleştirilerin aksine olumlu bir transfer sezonu geçirdiklerini dile getiren Metin Öztürk, "Biliyorsunuz Trendyol Süper Lig’de 19 tane takım var. Bugün 19 takım için de transferin son günü. Neden Galatasaray bu kadar projektörlerin altında, gerçekten bilmiyorum. Çünkü geçen sene bu takım şampiyon olduktan sonra sorsalardı bu takımın neye ihtiyacı var diye? Bir veya iki oyuncu denirdi. Sadece bu kadar. Dünyanın en önemli 3 santrforundan bir tanesi gelmiş, hala ’Daha’ deniyor. ’Daha’nın hesabının ne olduğunu bilmiyorum. Kadromuzda Icardi’miz var. Bizim için kral. Aynen Metin Oktay abimiz o yıllarda nasıl kralsa bugün de Icardi takımımız için o konumda. Arkasından Batshuayi geldi. Bence ikinci santrfor olarak geldi ama birinci kadar etkili. Geçen sene rakibimiz Fenerbahçe’de oynarken gördük, orada da her maça katkı sağladı. Dünyanın en büyük santrforundan biri geldi. Geçen sene bize Kopenhag’da sahayı dar eden adam geldi. 5 çok kıymetli transfer yaptık. Takımdan ayrılan oyuncularımızın hepsi çok kıymetli fakat Kerem Aktürkoğlu hariç 11’de forma şansı bulamayan oyunculardı. Şampiyon olmuş bir takıma yeni sezonda 2-3 oyuncu yeterliyken 5 transfer yapılmasına rağmen yetersiz görülmesini anlamakta zorluk çekiyorum" ifadelerini kullandı. "Şov transferlerinden vazgeçip, Galatasaray’ın geleceğini çöpe atmamamız gerekiyor" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ve scout ekibinin bir planı olduğunu söyleyen Öztürk, "Bu plan çerçevesinde görüşülen oyuncular var. Ama 1 liralık kişiye 5 lira verirseniz bu durum sadece bizi değil, bizden sonraki yönetimleri de bağlar. Bize çok büyük katkılar sağlayan ve bugün Florya’da olmamızı sağlayan Mustafa Cengiz başkanımı ben kürsüden eleştirmiştim. Zamanında Gomis ve Falcao transferlerinde ’50 milyon Euro’yu çöpe attınız’ demiştim. Onun için bizim artık şov transferlerinden vazgeçip, Galatasaray’ın geleceğini çöpe atmamamız gerekiyor. Dursun Özbek liderliğinde 62 dönüm arazi alındı, stadyumdan Vadi İstanbul’a kadar. Galatasaray Adası’nın kendi tapusu dışında diğer üst kullanım alanları alındı. 50 senedir çivi çakılmamışken Kemerburgaz alındı. Bu yönetimin bir hatası var mı? Var. 5 dönemde yapacağı işi 1 dönemde yaptığı için hatası var. Bu da rakiplerimizi ürkütüyor. Bu durum da bence çok normal. 5 kaleci, 5 santrfor, 5 savunmacıyla mı oynayacağız? Bugün pek çok oyuncumuzu başka takımlara gönderme sebebimiz kadro fazlalığı. Aynı durumu Beşiktaş da yaşıyor. Yönetimlerde devamlılık esastır. İyi bir Galatasaraylıysanız veya başka bir takımı tutuyorsanız kendi şirketinizde 1 kere yaptığınız hesabı bu camiada 5 kere yapmanız gerekiyor. Bugün bu futbolcuların hiçbiri 6 aylığına gelmiyor. Yapılan kontratların hepsi 4 yıllık, 5 yıllık. Kulübün üzerine yönetim olarak ilave olarak 50 milyon veya 100 milyon daha koyacaksak Galatasaray’a bu kadar hizmet etmiş Mustafa Cengiz başkanımızı ben neden eleştirdim? Kaynakları iyi değerlendirmek ve kullanmak lazım" şeklinde konuştu. "Sezon sonu hedefimiz 25. şampiyonluk, 5. yıldız" Son olarak transfer çalışmalarıyla ilgili olarak Metin Öztürk, "Belki bir iki saat içerisinde netleştireceğimiz transferler vardır. Benim bir bilgim yok. Başkanımız Dursun Özbek, Cenk Ergün, Futboldan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz İbrahim Hatipoğlu, Okan Buruk hocamız ve scout ekibimiz biliyor. Benim isyanım, 2 oyuncu transferi yeterliyken bile 5 Avrupa çapında, dünya çağında oyuncu transfer edilmiş. Çok ciddi maliyetlerle alınmış. Bu yönetimin ikinci yolu dolmuş, üçüncü yılına giriyor. Rakibimiz 11 yılda şampiyon olamamışken, bu takım iki senede iki kere şampiyonluk yaşamış. Ben gerçek taraftarla taraftar adı altında sosyal medyada takma isimle yer alanları kenara koyuyorum. Onlar işlerini yapıyorlar. İşleri Galatasaray’ı provoke etmek. Gerçek Galatasaray taraftarı biliyor ki Okan Buruk hocamız ile ekibi ve başkanımız Dursun Özbek, tek bir şeye odaklandı. Hedefimiz 25. şampiyonluk, 5. yıldız. Sene sonunda göreceksiniz. Başkaları o çakma 5. yıldızdan utanırken biz gerçek 5. yıldızımızla taraftarımızla kucaklaşacağız" diyerek sözlerini tamamladı.