ASAYİŞ - 11 Ekim 2024 Cuma 00:21

Dayı ve yeğen silahlı saldırıda öldü

A
A
A
Dayı ve yeğen silahlı saldırıda öldü

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde 60 yaşındaki Hayrettin Çorukcu ile 46 yaşındaki yeğeni Yüksel Kürekçi, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce silahla vuruldu. Dayı olay yerinde, yeğeni ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.


Edinilen bilgiye göre olay akşam saatlerinde ilçeye bağlı Bılık ve Alparslan köyü arasındaki ormanlık alanda yaşandı. Henüz bilinmeyen bir sebeple 60 yaşındaki Hayrettin Çorukcu ile ilçede galericilik yaptığı öğrenilen 46 yaşındaki yeğeni Yüksel Kürekçi’ye kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından silahla ateş açıldı. Ağır yaralanan ve kanlar içinde kalan dayı ve yeğen için yapılan ihbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Çorukcu olay yerinde hayatını kaybederken yeğeni Yüksel Kürekçi kaldırıldığı Devrek Devlet Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.


Jandarma ekipleri dayı ve yeğenin hayatını kaybettiği olayın faili yada faillerini yakalamak için çalışma başlattı.




Dayı ve yeğen silahlı saldırıda öldü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tekin: “(İmamoğlu’na) Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü bir arkadaş. Ona iyi bir Türkçe kursu almasını tavsiye ederim” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, siyasetteki ‘kreş’ tartışmalarına ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, “Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü bir arkadaş. Ona iyi bir Türkçe kursu almasını tavsiye ederim. Birlikte hareket ettiği terör gruplarının dilinden esinlenecek olacak ki hukuk devletinin kurallarına meydan okuyor. Bu anladığım kadarıyla Ekrem İmamoğlu’nun yönetim tarzı” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Siyasetteki ‘kreş’ tartışmalarının sorulması üzerine Bakan Tekin, “Sayın İmamoğlu’nun Türkçe okuduğunu anlayabilme yetisi olsaydı iyi bir üniversite kazanırdı, hiç böyle katakulliye gerek kalmadan doğru dürüst bir üniversite kazanırdı. Demek ki okuduğunu anlama problemi var, bu net. Zaten üniversite tercihiyle ilgili süreçte de yaşananlar bunu gösteriyor. Türkçe okuduğunu anlama konusunda özürlü bir arkadaş. Ona iyi bir Türkçe kursu almasını tavsiye ederim. Birlikte hareket ettiği terör gruplarının dilinden esinlenecek olacak ki hukuk devletinin kurallarına meydan okuyor. Bu anladığım kadarıyla Ekrem İmamoğlu’nun yönetim tarzı. Takdir kendisinindir. Biz hukuk devletinin prensiplerine göre yaşıyoruz, hukuk devletinin gerektirdiği şeyleri yapıyoruz. Şimdi Özgür Özel’in tartışmaya girme biçimi de çok tuhaf. Ben daha önce de söyledim, Özgür Özel’e gerçekten acıyorum. Diyor ki ‘Şuursuz laiklik tartışmasını yeniden başlattı.’ Bir kere ’şuursuz’ kavramını kendisine iade ediyorum. Eğer şuurlu olsaydı, partisinde ne olup bittiğini bilebilseydi laiklik tartışmasını benim başlatmadığımı görürdü. Laiklik tartışmasını kimin başlattığını görmek istiyorsa Bakanlığımızın 14 Kasım Plan ve Bütçe Komisyonu’nda CHP’li milletvekillerinin şov yaparcasına ellerinde cep telefonlarıyla laiklik açıklamaları üzerinden benim cevap verme hakkımın doğduğunu ve bu hakkı benim cumartesi günü verdiğimi görürdü. Partisinin tarihini bilmiyor, partisinde olan bitenden haberdar değil. Bundan dolayı ben kendisini şuursuzlukla itham ediyorum” dedi. “Kreşlerle ilgili bizim gönderdiğimiz yazı çok açık” CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de ilişkin konuşan Bakan Tekin, “Benim yorumum da Özgür Özel, parti içerisindeki genel başkanlık mücadelesinde içine düştüğü zor durumun farkında değil. Ona tavsiyem sakin bir kafayla kendisine yönelik tartışmaları göz önüne alsın. Kendi partisindeki isimlerin kendisine yaptığı bu manipülasyonları ve operasyonları görsün, ondan sonra karar versin. Kreşlerle ilgili bizim gönderdiğimiz yazı çok açık. Biz belediye kanununda belediyelerin kreş açma hakkının olduğunu, ama kreş ismi altında anaokulu sınıfı açma yetkilerinin olmadığını söylüyoruz. Bizim yazımız belediyelerin anaokulu ve ana sınıfı açmalarına dair yetkilerinin olmadığını, Anayasa Mahkemesi’nde CHP’nin açtığı dava neticesinde AYM’nin verdiği kararın bizim tarafımızdan uygulandığını ve kendilerine hatırlatıldığını söylüyoruz. Tartışma bundan ibaret. Benim LGBT hakkında açıklamam olmadı. Sadece, anaokulları ve ana sınıfları MEB’in iznine tabi olarak kurulur. Bu okulların kuruluş standartları, kriterleri, bu okullarda ders verecek kişiler, uygulanacak programlar MEB’in denetimine tabidir. Biz anaokulu ve ana sınıfı eğitimi veren yerleri denetleyemediğimiz için orada ne tür eğitim olduğunu bilmediğimizi söyledik” ifadelerini kullandı.